Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
SAYIN TALAT'IN TARAFSIZLIĞI KKTC İÇİN BÜYÜK TEHLİKEDİR.
Toplum Liderimiz Sayın Talat; " Ben tüm Halkın Cumhurbaşkanıyım ve tarafsızım, seçimlerde tarafsız kalacağım" der. Der demesine ama o Cumhurbaşkanı değil ki! O Kıbrıs Türk Toplumunun lideri olduğunu gerek hareketleri, gerekse de AB ve Rum'a verdiği tavizlerle defalarca belli etmedi mi? O zaman bu cümle zaten baştan yanlış oluyor. Aslında Sayın Talat'ın "Ben tüm Türk toplumunun lideriyim demesi lazımdı. Tarafsızlığı da ayrı bir tartışma konusudur ya her neyse. Tarafsızım diyen, kendisini Cumhurbaşkanı olarak gören birisinin milletinin ve devletinin geleceğinin masaya yatırıldığı toplantıları kapalı kapılar ardında yapmaması gerekmez mi?
Seçimlerde halkı serbest bırakacakmış. Teşekkürler Sayın Toplum Liderimiz! Bu anlayışınız karşısında size minnettarlığımızı ifade etmekte zorlanıyoruz. Rum tarafıyla sıkı bir işbirliği içine giren CTP'nin faaliyetlerine de aynı anlayışla göz yumduğunuzu biliyoruz. AB'den gelen maddi kaynaklarında CTP tarafından, KKTC'nin feshine giden çalışmalarda kullanılmasına da aynı tarafsızlık ilkesiyle hareket ederek izin verdiğinizi de biliyoruz.
Oysa gerçek bir cumhurbaşkanı illaki de taraf olmalıdır. Ama bu bir parti ya da kurum taraftarlığı değil, devletinin milletinin tarafı olmalıdır. Devletine sahip çıkıp, kendisine Toplum Lideri diyenlere KKTC'nin Cumhurbaşkanı olduğunu kabul ettirecek tarzda ulusuna taraf olması lazımdır.
CTP'nin Ruhani lideri sıfatını taşıyan, Hristofyasla yoldaş olmakla övünen, KKTC sembollerinin kaldırıldığı, aslında KKTC Cumhurbaşkanlığı konutu olan yerde, yabancı konukları kabul eden ve tüm bunlara rağmen "tarafsızım ben" diyebilen bir insanın tarafsızlığı ne kadar inandırıcıdır.
O kendisini kandırdığı gibi, vatandaşı da kandırdığını sanıyor. Cumhurbaşkanı, yani halkın başkanı demek bütün partilerin üstünde bir temsili yete sahip makamda oturan kişi demektir. Bu makamda oturan kişinin görevi ise devletin birliğini, bütünlüğünü korumak ve kollamaktır. Eğer devletin bütünlüğünü, birliğini tehlikeye sokanlar varsa onları uyarıp, bu tehlikeli gidişatı yasalar çerçevesinde sonlandırmaktır.
Bu gün CTP'nin bu birliği ve bütünlüğü yok sayarak, kuzeyde ve güneyde tehlikeli girişimler yaptığını hepimiz biliyoruz. Tarih kitaplarının değiştirilmesi, ikili etkinlikler adı altında yapılan bir takım faaliyetlerle KKTC'de yaşayan gençlerimizin aklının karıştırılması, hızlı bir şekilde ve partizanca istihdamların artması karşısında tehlikeye giren devlet bütünlüğümüz ve birliğimizin sağlanması için Sayın Toplum liderimiz acaba ne yapıyor.
Fakat ben yine burada ki ince ayrımı anlayamadım. Bakın Sayın Toplum Liderimiz burada yine tarafsızlığını koruyor ve hiç sesini çıkarmadan CTP'yi kendi haline bırakıyor. Tarafsız bir Cumhurbaşkanının yapması gereken de bu değil midir?
Cumhurbaşkanı olarak bu tarafsızlığı korurken, Toplum Lideri olarak da devletin temeline dinamitleri yerleştirmeye devam ediyor. Onu Cumhurbaşkanı olarak görenler, bu yönüyle takdir ederken, Toplum Lideri olarak görenler ve de sayanlar (Ben Toplum Lideri değil Cumhurbaşkanı görmek istiyorum o sarayda) ise devletin temeline döşenen dinamitlere yardımcı olarak takdirlerini belirtmektedir. Örneğin bu takdircilerin başında gelenler ise CTP ve diğer yandaş tabela partileridir.
Tarafsız olmak, bu tarafsızlığın sınırlarını ayırt edebilmek çok zordur Sayın Toplum Liderimiz. Sizin tarafsızlığınız çok kapsamlı bir taraftarlıktan geçmektedir. Buda Rum'un megala ideasıyla aynı çizgide olan bir taraftarlıktır. Rum taraftarlığı, KKTC'de tarafsızlığınız olarak yankı bulmaktadır. Bu da KKTC için en büyük tehlikedir.
15.02.2009
Ayla Berkin
Moderatör tarafında düzenlendi: