Şehitler için

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
VATAN
Kimse söndüremez tüter bu ocak,
Adı Türk’tür Bu vatanın Türk kalacak.
Şehit ve gazi bedelidir bu şanlı bayrak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.

Nice şehitler vermiş bu toprak,
Sahip çıkılacak vatan ve bayrak.
Tüm gençlik vatan bekçisi olacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.

Her şafakta bir ışık parlayacak,
Tüm gençlik ona sahip çıkacak.
Türk gençliği uşak olmayacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.

Düşman karşısında birlik olacak,
Barış ve kardeşlik ülkümüz olacak.
Huzuru bozana dünya dar olacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.

Yüzlerce Cemal gazi olacak,
Binlerce Mehmet Şehit Olacak.
Tüm gençlik nöbet tutacak,
Adı Türk'tür bu vatanın Türk kalacak.

Cemal MUTLU
E.J.Gazi Ütgm.
1985 Kara Harb Okulu Mezunu



BENİM ŞEHİDİM
Tüfeği, bayraği tutar elinde
Vatan için ölmüş, benim şehidim.
Süngüsü elinde, hain peşinde
Vatan için ölmüş, benim şehidim.

Kurşun değmiş bedenine tenine
Mayın değmiş ayağına eline
Hainleri sürmüş Irak yönüne
Vatan için ölmüş, benim şehidim.

Aksada gözlerinden, damla yaşlari
Şehit olmuş kendi arkadaşları
Dikilmiş üstüne mezar taşları
Vatan için ölmüş, benim şehidim.

Vücudu boyanmiş al kana
Canım feda olsun demiş vatana
Şehitlik şerbetini içmiş kana kana
Vatan için ölmüş, benim şehidim.

Aglarim şehide, gözyaşım dinmez
Şehidin hayali gözümden gitmez
Üç beş çapulcuya, vatan verilmez
Vatan için ölmüş, benim şehidim.

Kanlı hainleri kimler besliyor ?
Bu vatanı bölmeyi kimler istiyor
Şanli Türk Ordusu hızı kesmiyor
Vatan için ölmüş, benim şehidim.
Türk Ordusu Diyarbakır düzünde
Mehmetçiğim gezer hain peşinde
Mayın parçaları, güzel yüzünde
Vatan için ölmüş, benim şehidim.

Bakarı der, bakın ahu zarıma
Canım kurban güzel vatanıma
Tanrı`nın rahmeti kahramanıma
Vatan için ölmüş, benim şehidim.

YILMAZ BAKAR

ŞEHİTLERE AĞLANMAZ ....
Gülümse Anne
Akşam olur hasret büyür dağ olur
Bu dağlarda kurşun atsan çığ olur
Sen oğlunu geri dönmez say annem
Ben ölünce belki vatan sağ olur

Belki dağlar duman duman savrulur
Belki sesim çığlık çığlık duyulur
Belki yavrun bir tabuta koyulur
Üzülme annem

Bir yangın ki ciğer ciğer kavrulur
Bir yangın ki kardeş kardeş vurulur
Belki kalbim bir bayrağa kan olur
Gülümse annem

Yine yağmur ince ince çiselenir
Yine toprak yaz gelince çiçeklenir
Sen beni hep rüyalarda gör annem
Gör ki kalbim bir mezarda dinlenir
Ağlama ANNEM...

Son uğurlayışın değil ki bu...
Savaş yeni başlıyor...
Değişen sadece arkamdan okuduğun
Ayet'el Kürsi yerine şimdi Fatiha...

TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHUNA FATİHA...

ANNE BUGÜN BAYRAM MI GELMİŞ ?
ANNE, bugün bayram mı gelmiş?
Gencecik hatta çocuk yaşta nefesi solmuş şu sıra sıra dizili tabutlara bak! Bugün bayramdır! Ve onlar, annelerinin elini öpmeye gelemeyecekler. Bir sonsuz rüyaya açılmış gibi gözleri.
ANNE, bugün bayram mı gelmiş?
Anaları her ne kadar yummayın kirpiklerini diye ağıtlara yaksa da kahrını, zaten kapanmıyor, açık kalmış gözleri.
Türk’ü Kürt’ü bırak hele, koyun koyuna yatıyorlar işte!
Bir bayram sabahı böyle mi olacaktı? Anneler evlatlarını tabutlarında mı karşılayacaktı? Askere düğün dernekle gönderilenler, yasla gözyaşıyla mı karşılanacaktı? Hayattayken, kapılara sığmayan evlatlar heyhat!

Tabutlara sığamıyor işte. Giyecek başka bayramlık kalmamış mı da, al bayrağı çekmişler üstlerine bu çocuklar? Daha görecek çok şey vardı oysa hayattan, Şimdi bir türlü örtemediğimiz o açık kalmış gözlerde, hangi özlemler? Hangi gençlik düşleri ve hangi yarım kalmış hayaller?
Artık, bir daha uyanması yok, bir daha doğrulması olmayan kabirden bir yatak; anne bu sabah bayram mı geldi bizim köye? Anne hakkını helal et, bayrama yetişemedim, varıp da boynuna saramadım kollarımı mı diyorsun bir türlü yumulmayan kirpiklerinde.
Susmuş içinden geçen bütün renkleri; Dizlerindeki bütün taylar hep birden kesilivermiş kör bıçaklarla; Gözlerindeki bütün kuşlar uçup gitmiş. Pazularında henüz yaprağa durmuş gencecik dalları tek tek kırılmış. Halbuki aramızdan hayatı özlemeye dair en uygun yaşta olanı odur. Tam da özlemek, tam da sevmek, tam da boy atmak, gürlemek, çağlamak, akmak yaşındadır. Kim kıydı senin kimseye anlatmadığın özlemlerine, kim çok gördü sana hayatı ve düş kurmayı? Erken gelen bu Veda gününde öyleyse, çağırın gelsin hayattayken bütün sevdikleri. Herkes en güzel elbiselerini giyinsin, herkes bayramlık esvaplarını kuşansın, dağa bayıra haber salın, tüm sevenleri koşup gelsin cenazesine.
Ana kucağı ihanet tutmaz oğul! Analar kucak satmaz, satamaz bunu iyi bil. Bütün cihan birleşse de kalem tutup, ismin çizse; Bil ki adın bende saklıdır, gözlerime mil çekilse, kesilse de dillerim, ismin bahtımdır oğul! Derler ki ,kahpelerle köpekler ana olmasın. Ah oğul, ey oğul ,ana ol da gör derim onlara, o analık ki öz kanını süte döndürür, sen ana olmaya gör; Hiçbir adres sana çıkmasa, hiçbir mektup seni bulmasa da bil ki benim kucağım seni unutmaz, ama düğünde ama kefende, senin ismin benim ruhumda, senin ismin benim göğsümdeki sütte nakışlı; Bak duy bakalım benim içimden kopan o bir tek OĞLUM kelimesi ile hangi Ağrı Dağı yarıştıracakmış boyunu posunu, hangi Erciyes Dağı boy ölçüşecekmiş benim bir tek OĞUL sözümle;
Dünya unutsa ben unutur muyum oğul? Değme kovanlarım yağma olsun, balım oğul, bahtım oğul, güzel oğul, kuzum oğul, tayım oğul, duam oğul, baharım yazım oğul, can parçam, nar tanem, yıldızım, ufkum oğul!
Beyler, ağalar, paşalar kös vurdurup bayram tutalar; Kara yazıları sırtıma giydirip, yas defterini elime vereler; Bayram onlara, yas bana oğul! İtilip kakılmak, horlanmak bize, makam, mühür, taht onlara. Kamu onlara, yasak bana! Laf onlara, kurşun sana oğul.
Ah oğul can oğul bayramlığını kara topraktan biçmiş kader! Besbelli ki Allah'tan geldin ve Allah’la berabersin, yine Allah'adır yolun.
Ama soymasınlar üzerini, üzerine toprak atanlar. Bilirim ki üşütür seni kara topraklar, soymasınlar giydiklerini, öylece yatırsınlar, uzatsınlar toprağın kara bağrına;
Hayattayken senin ve benim olmayan vatan, şimdi senin oldu mu oğul?


BEN ŞEHİT MİYİM, HAİN MİYİM?
1972 doğumluyum...Şehidim, 1992''den beri.... Komando er olarak Diyarbakır''in Kulp ilçesinde görev yapıyordum. Devriyeden dönüyorduk. Ansızın üzerimize el bombaları fırlattılar; kurşun yağdırdılar. Karşılık verdik... Teröristler kaçtılar... Baktım ki teğmenim yaralanmış.. Gittim onu kucağıma aldım ve askeri cipe doğru götürmeye başladım.
Ansızın dünyam karardı... Bir kurşun, kafamın sağından girip solundan çıktı... Kucağımda teğmenim, yola devrildim...
Kanım toprağa yayıldı... Ben ne suç işledim?
Ben Şükrü Eraslan...
Tokat'ın Reşadiye ilçesine bağlı Büsürüm Beldesi'ndenim... Ailem ve akrabalarım düğün dernek ederek yolladılar beni askere... Milletim ve vatanım için... Diyarbakır'ın kırsalında bir suikast silahı ile beynimi parçaladılar... Soruyorum şimdi size: Suçum neydi benim? Soruyorum Başbakanıma, dışişleri bakanıma:
Ben şehit miyim, hain miyim?
Ben şehit isem beni vuranlar neci?
Millet de sorsun bunu …
Güneydoğu'da yolu kesilen, pusuya düşürülen, saldırıya uğrayan ve bu nedenle can veren askerler suçlu mudur? Onlar, oralara gidip bu ülke uğruna canlarını vermekle hainlik mi etmişlerdir?
Sakın, bu nasıl soru demeyin...
Bakın iki günde beş arkadaşımı daha vurdular...
Vuranlar mı doğru vurulanlar mı?
Cevabını başbakanımız versin...
Çünkü, bizi hatırlayan yok... Bütün övgüler, bütün televizyonlar, bütün gazeteler çetecilere...
Öyle değil mi ey halkım, öyle değil mi? Bizi vuranlara devlet töreni düzenleniyor…
Ben Şükrü Eraslan... Büsürüm Beldesi''nden... Taşı sıksam suyunu çıkartırdım.
Bu vatan uğruna bin canım olsa binini de verirdim... Çünkü, biliyordum ki ölürsem şehit olacağım...
Gel gör ki şimdi şaşkınım... Çünkü, beni Kanas tüfeğiyle vurduranlar; devletimizi yönetenler tarafından neredeyse törenle kabul ediliyorlar... Bütün övgüler onlara... Suikastçinin akıl hocalarının siyasi hakkı, kültürel hakkı...
Soruyorum başbakanıma: Ya benim yaşama hakkım...
Bundan büyük hak olur mu? Neden kimse onu savunmaz?
Neredesin komutanım? Ben Şükrü Eraslan! Komando er... Tokatlı...
Isparta'da eğitimde iken bana ne demiştin komutanım? Siz bu milletin göz bebeğisiniz.
Ölürseniz şehit, yaşarsanız gazi olacaksınız.... Öyle mi komutanım?
Beni vuranlara, şimdi en üst yöneticiler gülücükler yolluyor... Kanas silahını kullanan, neredeyse kahraman ilan edilecek... Herkes onların kültürel haklarının peşinde...
Benim yaşama hakkımı düşünen bile yok.
Neden bizi kandırdınız kumandanım? Ve neredesiniz? Resmim size yadigar
Ben Tokatlı komando er Şükrü Eraslan! Bir nisan günü Kulp'ta, pusuda kaldım... Şu an o kurşun yarasından daha derin bir yaram var.
Kendimi fena halde aldatılmış hissediyorum.
Binlerce arkadaşım adına...
Kanı ile yeri sulayan; arkasından ağıtlar yakılan
Türk bayrağına sarılı tabutları ile giden arkadaşlarım adına...
Diyorum ki resmime bakın, bir karar verin:
Ben Şehit miyim, hain miyim?.

Serkan Alper
 

Ekli dosyalar

  • 041008_sehitlerimiz18.jpg
    041008_sehitlerimiz18.jpg
    52.1 KB · Görüntüleme: 31
  • 041008_sehitlerimiz12.jpg
    041008_sehitlerimiz12.jpg
    44.4 KB · Görüntüleme: 33
  • 041008_sehitlerimiz25.jpg
    041008_sehitlerimiz25.jpg
    80.3 KB · Görüntüleme: 31

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Şehitler için

Devlet bakidir ancak yönetenler değil.Her ne olursa olsun siz şehitsiniz.Biz sizden raziyiz Allah da sizden razı olsun.Minnettarız!TTK
 
Üst