Sen Ne Demek İstiyorsun?

Ahmet Gülay

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
67
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SEN NE DEMEK İSTİYORSUN?

Öğretmen’in Sesi gazetesinin ikinci sayfasında Sn. Besim Baysal’ın “Bir Tanıklık…” başlığı altında kaleme aldığı köşe yazısı, halkımızı tahrik ve milli mücadele tarihimizi tamamen tahrif ederek genç dimağları yanlış yönlendirme amacına yönelik çirkin ve çirkin olduğu kadar da yalan üzerine kurulmuş bir senaryodur. Bu yazı gerçekten 60 yaşındaki bir emekli’nin olayları aktarımı ise, bu zat Rumlar’ın Kıbrıs’ın Türk Halkını yok etmek amacı ile Silahlı Soykırıma başladıkları 1963 yılının 21 Aralığında daha kıçı yeni pantolon görmüş, onbir yaşında bir çocuk olması gerekir ki, değil olayların içinde olabilme veya bilebilme şansına sahip olması, evinin sokak kapısından bile dışarıya adım atamayacak kadar zavallı bir sübyancıktan başka bir şey olamaz. Duyduklarını veya kendi tarafından çocuk aklı ile düşünerek kurduğu hayalleri, anlatamayacak sapkın ve Türk düşmanlığı ile yetişmiş bir ruh hali içinde olduğunun kanıtıdır. Anlattıkları kesinlikle olayların seyri olmayıp, Milli Mücadeleyi, asil ruhundan saptırma ve sanki Kıbrıs’ta başlayan Rum- Türk kavgasının T.M.T. ve haliyle Türk Direnişçiler tarafından başlatıldığı ve yaşanan her olayın sorumlusunun Türkler olduğu şeklindeki iddia ve varsayımları hem cahilliğinin bir sonucu hem de iki soydaşımızın şehit edilmesi ve yedi kişinin yaralanması ile sonuçlanan katliamın inkârıdır. Eli silahlı E.O.K.A mensubu militanların polis kiyafeti altında soydaşlarımıza karşı uyguladığı ilk katliamı ve Akritas Planı’nın yürürlüğe konduğu ilk günün akşamını yok saymaktır. Polisin bir Türk bir Rum ikilisi şeklinde görev yapması zaten %30, %70 olarak yapılan anlaşma sayısına denk gelmediği gibi böyle bir görev bölümünün hiçbir zaman olmadığı da herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Zaten iki soydaşımızın şahadete ermesi iki Türk arabasına açılan otomatik ateş sonrası vuku bulmuştur. O zavallının anlattığı ve iki şehidimizin Türk Polisi tarafından öldürülmüş olabilecekleri imajını yaratma çabası onun tamamen cahilliği ve Türk Polisini zan altında bırakma çabasıdır. Üstelik Rum çapulcuların anlattığı Kumsal Baskını ile ilgili iddialarına da ters düşmektedir. Kumsal Baskınında komutanlık görevini üslenen Rum’un daha dün gibi yayınlanan katliam itiraflarını reddetmek ve hala Türk Mücahidi’ne maletmek gibi bir gaflete düşmek ancak art niyetli ve Türk düşmanlığı ile kendini yoğurmuş bir zavallının ruh hali olabilir.

Küçük Kaymaklı köyümüzün boşaltılması gerçekten T.M.T. teşkilatımızın büyük bir başarısıdır. Kurşunu bitmiş, derme çatma silahların, Rum çapulcularının modern silahlarına karşı koyabilme şansı artık kalmamıştı ki, Türklerle meskûn yerlere, emniyet ve dayanma gücünü artırma amacı ile geçilmiş; Küçük Kaymaklı boşaltılmıştır. Zorunlu bir çekilme harekâtı olması nedeniyle birkaç insanımızın canına mal olan bu başarıyı T.M.T. mensuplarının yanlış bir hareketi olarak göstermek, büyük bir haksızlık TMT yi tahkir ve suçlu konuma itmek çabasıdır ki beyni ufak kişilerin ancak düşünebileceği bir manyaklıktır.

Hele Rumların şehit ettiği Binbaşı Dr. İlhan’ın eşi ve çocukları için böylesi gaddarca uydurulmuş bir yalanı yazabilmek ve söyleyebilmek Milli Mücadele’yi inkâr, telin etme ve yalan senaryolar üreterek Türk halkına hakaret etme cüretidir ki, bu düşüncedeki bir insanın önce aklından, sonra Türklüğünden şüphe etmeli ve böyle bir insanın Türk Halkı içinde ne öğretmen ne de bir vatandaş olarak yaşamasına fırsat verilmemelidir. Aptallığa varan söylemi ile Rum çapulcuların Kanlı Dere’yi aşma şansı olmadığı iddiasına değil akıllılar deliler bile katıla katıla güler. Neden mi ? Aşılacak dere Mİssisipi nehri değildi ki Eni konu içinden su bile akmayan derinliği bir metreyi bile bulmayan sığ bir çukurluktur. Neymiş Rumların Kanlı dereyi aşmaları mümkün değilmiş. Harp gemisi mi, muhrip mi, yoksa zırhlı mı gerekirdi? Binbaşı’nın evi olduğunu bilmek imkansızmış gibi? Biz Kıbrıs’ta onlar ayda mı yaşıyordu? Zaten iç içe geçmiş iki halkın birbirini bilebilmesi kadar kolay ne var ki? Bugün olduğu gibi o gün de aramızda Rum casusları fink atıyordu. Altmış yaşın bunağı “Kim bilirdi, hangi evdir binbaşının? Ya da ne girmediler, diğer evlere da? Yanında, sağında solunda evler vardı. Ne öldürmediler diğer evlerde yaşayanları da? Ya da binbaşının evde olmadığını, çoluk çocuğunun yalnız olduğunu kim bilirdi? İnandık biz da buna!” diye de kendi sapık fikrini desteklemek gibi bir çabaya girmesi gülünecek, alaya alınacak bir mizansenden farkı yoktur. Vah, vah zavallı inanmamış ! İnansa ne olacak inanmasa ne yazar? Erdoğan Rifat’ın evine girip onu şehit edenler, mahalledeki tüm evleri delik deşik edenler, onlarca kişiyi esir edip Cikko manastırına götürenler Türkler miydi yoksa? Sen ne demek istiyorsun yarım aklınla? Bir kere sen Türk’ün can vererek vatan yaptığı bu toprakları benimsememişsin. Rum’un tellallığını yaparak Rum’la birlikte yaşamayı özlemişsin, T.M.T. ruhuyla yaşamayı şiar edinmiş Türk halkıyla ayrı çatı altında olmayı tercih etmişsin. Öyle ise ne işin var Türk halkının arasında. Gidip Rum kardeşlerinle beraber yaşa sana. Yağma yok !Türk’ün ekmeğini yeyip Gavur!un türküsünü okuyamazsın. Adama okutmazlar böyle çarpık bir yalelliyi. Defol aramızdan laik olduğun yere gitsene…

Değerli okurlarım, Türk halkına böyle bir hakareti fütursuzca yapabilme cesaretini gösterenlere karşı tüm halkımızı tepki göstermeye çağırıyorum. Mücahit Dernekleri, Mücahidin temiz geçmişine şaibeli bir yaklaşımla leke sürmeye çalışanlara haddi bildirilmeli şiddetle protesto edilmelidir. Polis ve Polis örgütlerini, Türk Polisini şaibe altında bırakacak Tahtakale olayı ile ilgili açıklama yapmaya davet ediyorum. Milliyetçi kurum ve kuruluşları halkımıza yapılan bu hakareti “Öğretmenin Sesi” adı altında yayın yapan Öğretmenler Sendikasını, telin etmeye, Basın ve yayın kuruluşlarını Türk Milletini küçük düşürmeye yönelik bu tip yayınların durdurulması için göreve davet ediyorum. Eğitim Bakanlığı bu tip öğretmen ve yayınlar için tedbir almalı çocuklarımızın bu çeşit sapık fikirlerle yetiştirilmesinin önüne geçmelidir. Her türlü tedbir alınarak çocuklarımızın ve halkımızın zehirlenmesi önlenmelidir. Yeter artık milli değerlerimize sapıkların yapmış olduğu saldırılar, yeter artık Rum ağzıyle kustukları kin ve terbiyesizce davranışlar. Yeter, yeter artık…


AHMET GÜLAY
 

Levent Akıncı

Onursal Üye
Katılım
12 Eyl 2008
Mesajlar
49
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Sen Ne Demek İstiyorsun?

Ya işte böyle sayın hocam. Bu ilk değil ki. Afrika gazetesindeki ''Has-tir'' manşetinin yanında bunu da sizden öğrendik. Ne yapalım bu gibi hainlerin bir gün başına bir musibet gelmedikçe bu işin sonu yok. Elinize sağlık ama. Sevgiler ve saygılar.
 

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
Cevap: Sen Ne Demek İstiyorsun?

Sayın Ahmet Bey. Kıbrıs Türklerinin içinden böylesi kendini bilmezlerin çıkması ne kadar kötü. Oysa adaya ilk geldiğimiz yıllarda burada ki Türklere hayran olmuştum. onca Rum ezgisine, İngiliz baskısına rağmen diline dinine ve bayrağına sahip çıkışınız. Yüreğinizin Türk olmanın gururu ile kabarışını görmemdi beni sizlere hayran bırakan. Kesinlikle bu denli benliğini yitirmiş hainlerin de çıkacağını hiç ummuyordum. Fakat ne yazık ki çıktılar ve KKTC'ye de zarar verdiler. Tabi bu zararda AKP'nin de payını unutmamak lazım. Yazınız gerçeklerin daha iyi anlaşılabilmesi açısından çok değerli. Teşekkürler. Saygılarımla...
 
Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Sen Ne Demek İstiyorsun?

Değerli Mücahit ve Dava Arkadaşım,
Ahmet Gülay;

Bu teslimiyetçi zihinlerin ve Rum'un uşaklığını yapanların, işbirlikçilerinin bu ve benzer yalanlarını yasal zemine taşımadan bu kafadan bacaklıları susturmak mümkün olmayacaktır...
Ulusal değerleri savunan sizin derneğiniz ve aynı değerleri savunarak yıllardır milli mücadelenizi yürüten diğer dernekler bir araya gelerek, bu hezeyanları anlatan ve yazanları ve yazdıkları yalanları ancak yargı zeminine taşıyarak mücadele edebilirsiniz...
Böyle bir birlikteliği sağladığınız taktirde,tümkatılımcılarla birlikte tutacağımız bir avukat vasıtası ile; ya da eğer tercih ederseniz siz ve ben; en son yazmış olduğum '' TARİHTEN GELEN ÇIĞLIK'' isimli kitabımda mevcut belgeleri ve tanıklarının ifadelerini de kullanarak; bu şahsı ve yazısını yayınlayan dergiyi mahkemeye vermeye çağırıyorum sizi...
Adaya kısa bir süre sonra geldiğimde; bir KKTC vatandaşı olarak böyle bir tercihe hazır olduğumu bilmenizi istiyorum...
Görelim bakalım el mi yaman bey mi yaman?
Ben hazırım...

Sevgiyle selamlıyorum
Atilla ÇİLİNGİR
 
Son düzenleme:

Ahmet Gülay

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
67
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Sen Ne Demek İstiyorsun?

Değerli arkadaşlarıma gönülden teşekkür ederim. Sayın komutanımın dediği gibi bu tahribatı susturmanın yolu yargıdan geçer. Çok acıdır ki Eğitim Bakanlığı bu baldırı çıplaklar için hiçbir tedbir almadığı gibi, sözüm ona iki para ciğeri etmeyen vatan hainlerine teslim olmasıdır. Sayın komutanım kitabınızda Nevin hanımın anlattıklarını, yaşayan gerçek şahit olması nedeniyle örnek gösterdim. Yine inkar ettikleri diğer konular için de yüzlerce yaşayan insanın tanıklığı ve anlatımları vardır. Ama yine üzülüyorum ki bunca milli kurum kuruluş, dernek diye boy gösteren ama bu olaylar karşısında kılı kıpırdamayan sözde milliyetçiler sustukca, cüretini artıran bu soysuzlar, allah bilir daha nelere cüret edeceklerdir. Allah hepimizi bu itlerin şerrinden korusun. Sevgi ve saygılarımla Ahmet Gülay
 
Üst