Sevgili Kıbrıs Türk Gencine Mektub!..

Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
SEVGİLİ KIBRIS TÜRK GENCİNE
MEKTUP!..

‘’ Yaşadığın toprak Vatanındır. Namusun gibi koru..
Gönderde ki Bayrak, Onurun ve Gururundur..
Uğruna ölmek için yemin edilen..’’

Atandan yadigar kalan ‘’ o toprakları ‘’ ve senin büyüklerini tanıdığımda belki de henüz sen doğmamıştın!..Bugün 1974’de doğanınız özgürlüğünüzle yaşıt tam 34 yaşında..15 Kasım 1983 sonrası doğanlarınız ise K.K.T.C ile yani Devletiniz ile yaşıt 25 yaşın verdiği tüm güzelliklerini yaşıyor..
Size bu huzur dolu güven ortamını vermek için geride bırakılan acı ve gözyaşı dolu yıllar ise, ‘’ Mücahit Kıbrıs Türk Halkının ‘’ yani dedenin, babanın, ananın kısacası atalarının fedakarlıklarını; kan ve can bedellerinin mührünü taşıyor.. Bu mühür, Kıbrıs adasına tam 307 yıl hükmeden hak ve medeniyeti getiren atalarından yadigardır. Türk’ün gücünün ve tarihin hiçbir döneminde Kıbrıs Türk Halkının Rum’a boyun eğmediğinin ispatıdır.
Değerli Kıbrıs Türk Genci;
Sen Türkiye’nin ön cephesinde ve Akdeniz’in en kritik bölgesinde Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olarak sana emanet edilen Yavru Vatanın Türbedarlığını yapıyorsun..Tıpkı senden önce o görevi şerefle yapan ve Türk olmanın gururunu taşıyan ataların gibi..
Şu anda, yine tarih sayfaları sana geleceğin ile ilgili tercihinin ne olacağını
sormaktadır!..Senden önce Kıbrıs Türk Tarihinin o altın sayfalarını yazan ataların
Anavatanlarına ve Türk Milletine olan bağlılıklarından ve bu gururu taşımaktan en ufak bir ödün vermemiş; İngiliz’in ve Rum’un baskısından yılmamış, toplu katliamlara maruz kalmış ama direnmiş, o mücadele yıllarının sonucunda da; sana bugün yaşadığın özgürlük ve barış ortamı ile soluduğun vatan topraklarının o tertemiz havasını miras bırakmış ve emanet etmiştir..
Tarihin sayfalarını şöyle bir çevir!..Hayatını şu anda sürdürdüğün vatan toprakları için kendilerini feda edenler, Rum’un o amansız baskısına maruz kaldığı yıllarda ve Hamitköy ovalarında yaşadığı Kızılay çadırlarında yaşam mücadelesi verirken; ne Girne’yi, ne Güzelyurt’u ve ne de Gazimağusayı görebilmek şöyle dursun!... Yasemin kokulu o güzelim Kıbrıs gecelerini mevzilerde geçirmişler, Anavatandan gelen Kızılay yardımları ile hayatta kalmaya çalışırlarken; Rum’a asla boyun eğmemişlerdir..İşte bugün sen; yaşamının en güzel anlarını onlar sayesinde yaşıyor ve atalarının rüyalarında yaşattıklarına, vatan topraklarının her mekanında ve istediğin her zaman diliminde sahip olmanın hazzını tadıyorsun..
Sen de biliyorsun ki 24 Nisan 2004 tarihinden beri yaşadığın toprakları, yani vatanım diye bellediğin o yerleri, 25 yıldır var olan devletini tuzak anlaşmalarla ortadan kaldırmak adına çeşitli siyasal oyunlar oynanmakta ve bu oynanan Bizans oyunlarının adına da; globalleşen dünyaya ayak uydurarak AB’ye girişin anahtarı denmektedir!..
Nedense çözüm hep tek taraftan beklenmekte Kıbrıs Türk Halkının vereceği her taviz sonrası yani bir taviz daha istenmektedir!..Kıbrıs’ta taraflar arası varılacak anlaşmanın kilidini hep Rum tarafı taşımıştır, çözümün anahtarı olarak da hep Kıbrıs Türk’ünün vereceği taviz görülmüştür!..Rum’un taşıdığı bu kilidi Enosis isimli bir anahtar açmadığı sürece, ada da anlaşma asla mümkün olmayacaktır!... Onun içindir ki Kıbrıs Türk Halkı Enosis’e evet demediği sürece Kıbrıs’ta hiçbir çözüm kalıcı olmayacaktır. Böyle bir çözüme evet demek mümkün müdür?
Kıbrıs Türk Halkının en değerli varlığı Sevgili Gençler;
Kıbrıs Türk Milli Mücadele tarihini ve atalarının o topraklar için vermiş oldukları o ölüm kalım mücadelesini, Vatanına, Bayrağına ve Türk Milletine olan sadakatini mutlaka bilmeli ve vicdanında değerlendirmelisin..Ada da şu son yüz yılda yaşananlara bir bak!..İncele!..Değerlendir!..Ve sonra şu soruyu sor kendine: ‘’ Biz gerçekten Rum’lar ile iç, içe yaşayabilir miyiz?..’’Tek devlet, tek kimlik ve tek egemenliğin sonu ne olur?..Böyle bir çözüm şekli bize mutlu bir gelecek mi?..Yoksa zaman içerisinde o vatan topraklarında yok olup gitmeyi mi getirir?..
Rum lideri Hristofyas’ın çözüm için önerdiği vazgeçilmezlerine bir bak!..Ne diyor?..‘’ Türk’lere yeniden Rum’ların, Ermeni’lerin, Maronit’lerin ve Latin’lerin haklarını gölgeleyecek haklar verilemez!..’’ Ancak sen yasalar altında eşit olabilirsin. Devletin, Bayrağın ve sana ait bir egemenliğin olamaz!..Bu değerlerin olmadan Özgür olabilir misin?..
Şu anda ada da ortak çözüme ulaşmak adına görev üstlenmiş komiteler çalışıyor!. Bunların hangisi senin fikrini sordu?..Hangi siyasi makam sahibi yada yetkili geleceğini belirleyecek bu çok önemli çalışmalar için sana başvurdu?..
Rum’un söylediği her şey çok net ve belli!..Kıbrıs’ın sahibi benim!..Ben ve beni destekleyen ABD ve AB ne derse o olacak!..Bu ada da ne Türk Askeri, ne de Türkiye’nin garantisi olmayacak!..Bu adanın garantörü AB’dir!..Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti bu birliğin üyesi değil midir?..O halde Türkiye bir an önce ada dan çekip gitmelidir!..Aynen 1878 de olduğu gibi hem de gönder de ki sancağını da indirerek!.. Biz Kıbrıslıları rahat bıraksınlar!..Biz bu sorunu kendi aramızda çözeriz diyorlar!..
Ya senin atandan devir aldığın emanetlerin?..Vatan uğruna feda edilen Şehitlerin?..Göndere çekilen Bayrağın için ettiğin yeminlerin?..Bu değerleri göz ardı eden bir çözüm olabilir mi?..
1976 yılından beri Rum çözümü hep Kıbrıslılık üzerine yazdı!..Bu siyasi oyunda ‘’Kıbrıslılık ‘’hep vardı!..Ama bu Kıbrıslılık oyununu oynayanlar seni buna inandırmak için uğraşırlarken; onlar ‘’ Helen’iz ‘’ diye haykırıyorlardı!..Hala aynı oyunu oynuyorlar..Şunu da unutma ki BM’in son yapmış olduğu kamuoyu yoklamasına göre Rum’ların % 65’i Türk’lerle bir arada yaşamak istemiyorlar..
Bugün Rum lideri Hristofyas’ın kırmızı çizgileri ortada dururken,’’ Çözüm için fırsat penceresi açıldı!...’’ Tezinin pazarlanması!..’’ Talat ve Hristofyas’ın mükemmel uyumu!..Başlıkları ile süslenen gazete haberleri, TV yorumları sence gerçeği mi, yoksa senin vatanın üzerinde ki tehlike bulutlarını mı ifade ediyor?..
Sevgili Kardeşlerim;
Bu günlerde Rum kesiminin Başpapazı, yeni lider Hristofyas’ın ona söylediği her şeyden çok mutlu ve umutlu!..Bilmelisin ki geleceğin ile ilgili büyük bir tehlike var!..Çünkü ada tarihinin hiçbir döneminde Rum siyasiler Kilisenin evet demediği hiçbir çözüm şekline onay vermemişlerdir!..
İşte bu nedenden dolayı bugün her zamankinden daha çok uyanık olmalı, olayları yakından izlemeli, yeri ve zamanı geldiğinde hür ve güçlü iradenle devletini K.K.T.C’yi savunmalısın. Bu devlet sana ananın ak sütü gibi helaldir.. Bedeli Şehitlerimizin Kanı ve Canı ile ödenmiştir.
Unutma ki sen birilerinin kurulmasını dilediği ve desteklediği gibi ‘’ Kıbrıs Türk Devletinin ‘’ ( Rum’ların reddettiği Annan Planına göre Türk Eyaletinin!..’’) değil!..25 Yıldır yaşayan, Türk Milletinin ve onun yegane temsilcisi T.B.M.M’nin onaylayarak tanıdığı K.K.T.C Devletinin Vatandaşı ve emanet aldığın ata yadigarı Vatan Topraklarının Türbedarı, Yılmaz Bekçilerisin..
Kıbrıs Türk Genci;
İnsanoğlunun doğasından kaynaklanan vazgeçilmezleri vardır.. Özgürlük ve Vatan Toprağı bunların en önde gelenidir..Ama her Türk Genci buna birde Bayrağını eklemiştir. Unutmayınız ki bugüne kadar verilen mücadeleler ve feda edilen canlar, muhafazası sana kalan bu üç kutsal emanetin bedelidir..


ATİLLA ÇİLİNGİR
( Kıbrıs Gazisi )
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Atilla Bey yeni sitenizin hayırlı olmasını dilerim. Yazınızdaki Papaz çok sevinmesin aksi takdirde hayal kırıklığına uğrar. Bize altın tepside sunulan Vatan topraklarımıza ölene kadar sahip çıkma kararındayız. Gözü doymayan Güney komşularımızın düzenledikleri tuzaklar için ne Bayrağımızdan ne de Vatanımızdan vazgeçmeyiz bunu kabul etsinler. hayal aleminden vazgeçsinler.Biz asla ve asla dost olamayız. Dün yaptıkları bunun en güzel örneğidir. Size sonsuz teşekkürler.
 
Son düzenleme:

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Yazınız için sonsuz teşekkürler. Gerçekten dile gelip kağıda dökemediğim çoğu anlamlı cümleleri ardı ardına getirip eşsiz bir yazı hazırlamışsınız. Bu yazıyı bütün Türk milleti okusa eminim aklı başına gelir.
 
Üst