SEVR’e, KKTC’nden GEÇİT YOK!!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SEVR’e, KKTC’nden GEÇİT YOK!!!


Evet değerli okurlarım. Yıllardır önümüze plan, çözüm, süreç ve daha bir çok uyduruk safsatalarla, temcit pilavı misali getirmekte oldukları sözde ‘iyliğimize’; AB, barış ve dünyalılık uğruna önerilerle aslında yapmağa çalıştıkları; aynı tuzağı değişik şekillere sokarak, değişik renkler, adlar, tadlar vererek; şu veya bu şekilde hedeflerine ulaşmaktan başka da bir şey değildir. Hedefleri de malum. Şimdi kasıtlı olarak ve üstelik her yasaya aykırı olmasına rağmen apar topar üye yaptıkarı korsan, istilacı, eli kanlı Güney Yönetimin sayesinde ‘Bu temcit pilavı komşuda pişer, bize de düşer’ anlayışıyla; Kıbrıs Adası’nı Türklerden temizleyip Yunanistan’a ilhak etmek! Türkiye’yi Kıbrıs Adası’ndan söküp atmak ve dolayısıyla Akdeniz’deki egemenliğini sonlandırıp, onu denizlere açık bir ülke olmaktan çıkarıp, Orta Anadolu’ya hapsederek; Ermeni meselesidir, Pontus meselesidir; efendim ekümenliktir, Ruhban okuludur; Güneydoğu’dur ve daha bir çok özerklik ve benzeri tuzaklarla Türkiye’mi bölüp parçalayıp SEVR’i uygulamaya koymaktır... Nitekim Türkiye’nin bankalarından tutunuz da; yalılarına, limanlarına, büyük çok büyük iş yerlerine; fabrikalarına, sanayi bölgelerine; istihbarat şebekelerine, Elektrik kurumlarına; efendim otellerine, hatta ırmaklarına; Bor ve başka madenlerine kadar el konmuş; el değiştirmiş; Yunanlılara, Almanlara, Yahudilere, İngilizlere, Amerikalılara, Araplara vb peşkeş çekilmiş ata emaneti topraklarımızla Türkiyem’in götürülmekte olduğu yol SEVR yolu değilse nedir? Görünmekte olan bir köye kılavuz gerekir mi şimdi?

AKP’nin sözde AB üyeliği sevdasına gelince. Onca küçük küçük devletçikleri şıp diye üye yapmış ve üstelik şartlarını bile kabul etmiş AB’nin, yıllardır Türkiye’ye dayatmakta olduğu reformlardır, iyileştirmelerdir; efendim – biz vahşi imişiz gibi – sözde ehlileştirmek, medenileştirmektir... Kopenhag kriterleridir, Avrupa normlarıdır ve saire katakullilerle oyalamakta iken; koparmakta olduğu tavizler tükenene; Türkiye’yi tam çıkmaza; artık dönülmesi imkansız yollara sokarak halledebilmek varken; üyelerinin tümünün de Hırsitiyan olan bu hipokrit; ve üstelik bu iki yüzlü kalleş kulübün en güçlü üyeleri hala bugün aralarında kesinlikle istemedikleri Türkiye’ye AB’nin üyelik vereceğine inanmak; bağışlayın ama saflıktan da öte; aptallık, hatta enayilik olur bence. Ancak bunun da nedenlerini AKP’nin hal-i hazırda sürdürmekte olduğu; sadece teslimiyetçi dış politika değil; Anadolu insanını çökertmeye, dize getirmeye yönelik iç politika ve siyasetine bakarak değerlendirmek lazım. Başta Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi; Almanya ve Fransa, İsviçre olmak üzere; en az 5 veto Türkiyem’i vurmak için beklemekte iken; üye olacağız ve şikar bir dok zannederek Avrupalıyız safsataları ile bu tuzaklara düşmek gafletten de ötedir. Bence kasıtlıdır, işbirlikçiliktir; Türkiyem’e SERVR’in uygulanmasına yardım ve yataklıktır! Kısacası İHANETTİR!

Hal böyleyken ve Türkiye’yi; üstelik taviz üstüne taviz koparmakta iken; çeşit dayatmalar ve tutulmayacak sözlerle Hindistan fakirleri misali kapı eşiklerinde bekletmekte, onur kırıcı hakaretlerle oyalamakta olan bu sözde medenilerden oluşmuş AB ülkeleri; almak istediklerini aldıktan sonra; Türkiyem’in bunlara üye olacak bir tarafı, bir ağırlığı mı kalacakmış hem? Koçanı da versinler olsun bitsin!!!

Türkiye’me Ek Protokol’ü imzaladıktan sonra Kıbrıs meselesinin artık önüne konmayacağı sözü vermişken sözünde durmayıp; hala Kıbrıs konusunu önüne atmak, dayatmakta ısrar etmekte olan bu sahtekarlardan medet ummak; olmayacak duaya amin demektir. AKP’nin saman altından hala yürütmekte olduğu ‘Ver Kurtul’ politikasının farkında ve zaten SEVR yoluna girdiğine inanmakta olan emperyaller; Allah göstermesin Erdoğan Talat vasıtasıyla Kıbrıs Adası da elden gittikten sonra emellerine hayda hayda ulaşmış olacaklardır...

Dolayısıyla, Çanakkale’den geçiremdikleri SEVR’i şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden geçireceklerine inanmış bu yedi düveli kendi tuzaklarına düşürmek, bizi son an soykırımdan kurtarmış Anavatanımıza, kahraman Mehmetçiklerimize sadakatimizi, minnet borcumuzu ödemek; birçoklarına olası gibi görünmese de; Türkiyem’e SEVR’in dayatılmasını; Kıbrıs Adası’nın dört yüz yıla yakın serhat bekçiliğini yapmış bu bir avuç Kıbrıs Türkü’nün engelleyeceğine; ve bunun bizim olana, KKTC’ne sahip çıkmakla mümkün olabileceğine; varlığımızın, Anavatan’a göbekten bağlı olduğuna; ve hatta tarihin tekerrürünü bile önleyebileceğimize inanmak; ne hayalperestliktir; ne de inanılması o kadar güç!
 
Üst