Sezsiz Feryat..

BAHAR

Dost Üyeler
Katılım
2 May 2008
Mesajlar
841
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
istanbul
Ali Kemal ağabey yıkılmış durumda.Rahmi telaş içerisinde ağabeyi uyandırmaya çalışırken Mutlu mahvolmuş durumda çaresiz.Her şey sus pus olmuş durumda.Aradan yarım saat geçmesiyle Van`a gitmek zorundadır artık.Rahmi ve Mutlu babası gibi gördükleri ağabeyini yalnız bırakmıyacaklarda, hayır.Hep birlikte hemen terminale ilerlerler.Gece saat on iki surlarında otobüs Van`a hareket eder.Ali Kemal ağabey yıkılmış durumda.Hiç konuşmuyor, düşünceli ve kederli bakışları arasında cam kenarından yolu seyredalar.Rahmi ve Mutlu da Ali Kemal ağabey kadar üzgün.Sabah ezanı okunduktan yaklaşık on beş dakika sonra otobüs yarım saatlik ihtiyaç molası verir.Otobüs Ankara`yı geçmiş Nasreddin Hoca Tesislerinde durmuştur.Hiç uyumamış olan ağabey Mutlu ve Rahmi`yi uyandırıp o kederli halinde bile inancıyla yakta kalmayı başarmış ve hep birlikte namazlarını ede etmişleridir.Birer çay içip yatışmaya çalışsalarda nafile.Akıllarına geldikçe hadise göz yaşlarına boğulmamak elde değildi.Yarım saatlik moladan sonra harekete geçen otobüs hızla Van`a doğru ilerlemeye başladı.Ağabey uyuyamaz , Rahmi ve Mutlu uyumamak isteselerde çoktan mışıl mışıl uyumaya başlamışlardır.Hava soğuktur fakat ağabey yine onları düşünmüş ve hiç bir şeyi düşünemeyeceği o anda onların üzerlerini örtmüştür.İşte onlar bu yüzden ağabeye baba gözüyle bakarlar.

Saat ilerledikçe gün ışıyor , gün ışıdkça yeni ümitler , yeni hayaller doğuyordu.Ali Kemal ağabeyin içinde hep bir ümit.Annesinin O`na bir kez daha sarılıp ``oğul hoşgeldin``deyişini görmek.Ağaabey o kadar ağlıyor ki gözlerinde yaş kalmamış misali.Öğle namazı vakti otobüs Sivas` a varıyor.Sivas` ta onaları Mutlu`nun ailesi karşılıyor.Onlarda teselli etmeye çalışsalarda faydasız.Sözler o anlarda kifayetsiz durumda artık.Ağabey belli etmesede içinde kan ağlıyor.Mutlu ve arkadaşları annesinin yaptığı yemeklerden atıştırıp tekrar yola düşerler.Son on saatlik yol kalmıştır artık.Zaman , akıp giden sudan daha hızlı akmaktadır o anda.Öyle hızlı akıyor ki hissetmiyor ağabey.Nerdeyiz , ne oluyor , ne olacak gibi.Ağabeyin yol boyuca bakışları sanki bi an annesini görecekmiş gibi ama.Rahmi ve Mutlu da hala o yıkılmışlığı üzerlerinden atmış değiller.Tesselli etseler ağabeyi üzülüyorlar haline , sussalar ağlıyorlar.Durum o derece vahim yani.

Otobüs dağı , taşı aşıp aşıp Doğo`nun en ucu diyebileceğimiz nokataya Van`a varırlar.Terminalde onları ağabeyin babası ve akrabaları karşılarlar.Ağabey hemen eve gitmek ister.Annesinin O`na sarılacağı anı bekliyor , inanmak istemesede öldüğüne.Eve geldiğinde gördüğü manzara kalbindekinden farklı değildi ama dışa vuramamıştı O`nun bir ölü olduğunu.Hep söylerdi ölüyle ölünmeyeceğini ağabey.

Annesinin yüzündeki beyaz bezi çekti ve gözyaşlarıyla son kez anacığım dedi.Ama öyle bir anacığım dediki sanki yerde ve gökteki bütün melekler o anda Ali Kemal ağabeyle haykırışa geçti.Sanki beraber ağlıyolardı yanıbaşında.Feryatlar , ağıtlar hiç susmuyordu avluda.Anasına son bir kez baktı ve kapattı.Ve avluda herkese seslendi

-Koskaca peygamber ölmüş benim köylü anammı ölmeyecek , ağlamayın.O artık efendimize komşdur` dedi ve sustu.

Rahmi ve Mutlu olaylar karşısında çaresiz arayışlar içerisinde.Onlar ağabeyin en yakın dostları.Bir işin ucundan tutmak isteselerde Doğu`nun narin insanları Vanlı dostları onları hiç bir iş gördürmezler ve en iyi şekilde misafirperverliklerini gösterirler.Helvaalr yapılır , pilavlar pişirilir , mevlitler okunur.Yarın pazartesi.Öğle namazına mütakiben sela ile namazdan sonra cenaze namazı kılınacaktır.

Ağabey sabaha kadar anasının baş ucundan ayrılmaz.O`na son görevini en iyi şekilde yerine getirebilmek ister.Sabah olmuş , hazılıklar başlamış.Cenaze yıkanmış ve hazırdır.Göz yaşlarıyla ama metin bir şekilde o anda zor da olsa ayakta durmaya çalışan ağabey namazdan sonra en önde o ve arkada Rahmi ve Mutlu ve diğerleri.Birlikte taşırlar cenazeyi.Cenaze gömülür fatihalar ihlaslar yasinler ruhuna yad edilir ve taziyeleri ağabey kabul eder.Taziye bitiminde tam dönerken ağabey seslenir

-Siz gidin ben anacığımla biraz dertşeceğim` der ve giderler...
 
Üst