Şimdi de, ‘ENGEREK-ON’ ???

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ŞİMDİ DE, ‘ENGEREK-ON’ ???

Evet değerli okurlarım. ‘ENGEREK-ON’!

Uzun bir zamandan beri; Türk’ün şanlı öyküsü ve Bozkurtların yeniden dirilişi ve dünya ile buluşmak için çıkış noktası olan efsane ERGENEKON ismini kirletmek, küçümsemek ve yadırgamak için...Veya yapılması tasarlanmakta olan başka işlere halkın odaklanmasını önlemek; kirli işleri perdelemek; veya her çıkmaza girildiğinde bir can simidi olarak kullananlara öfke ile doluyum. Ve, maksatlı olarak; senaryolanmış olduğu her geçen gün daha da ortaya çıkmakta olan kirli, karanlık ve aslı astarı olmayan uyduruk nedenler ve safsatalarla; binlerce yıllık şanlı tarihimizi taçlandırdığımız Cumhuriyetimize, Atatürk İlke ve Devrimlerine ve bağımsızlığımıza sahip çıkan; Türk milli davalarını savunan; Atatürk milliyetçisi, Türkoğlu Türk vatan evlatlarını karalamak, susturmak, etkisiz kılmak ve sindirmek için icat edilmiş bu ‘terör’ün ERGENEKON adıyla anılmasına karşı isyanlardayım ve haliyle bu kutsal kelimeyi bu senaryo için kullanmk yerine; ortada dönmekte olan dolaplara, kurulmakta olan tuzak ve imal edilmekte olan sözde delil ve belgelere biçilmiş kaftan: ‘ENGEREK-ON’ adını kullanmayı yeğliyorum. Ve, kendilerini padişah, hatta Tanrı zanneden; diktatörce ve gaddarca; kendi ve efendileri emperyallern çıkarları için; demokrasiye de, adalete, insanlığa ve dinimize de aykırı zalim yöntemlerle kasıtlı olarak vatan evlatlarına kara leke sürme ve korkutma yoluna gidenleri şiddetle kınıyor; onları yargıların en yükseğine; ALLAH’ın yüce adaletine hevale ediyorum...

Korkunun ecele faydası yoktur derler. Çok doğru. Ve, seçimler yaklaştıkça; gerek müstakilce yapılmış; gerekse kendi (Talat) yaptırmış ancak ortaya çıkan gerçeklerden korkarak inkar ettikleri anketlerin sonuçları; gerekse Talat-CTP ve diğer sözde barış meleklerinin mitinglerindeki azalmayla işlerin kendi ve efendilerinin istedikleri doğrultuda yürümemesiyle; Kıbrıs Türk halkının ezici çoğunluğunun; gerek Rum-Yunan’ın; gerek Kıbrıs Adası’na sahip çıkarak Akdeniz’de egemen olmak isteyenlere karşı çıkacak ulusal çizgideki partilere yönlenmesi ve ulusal kesimin uyanması, dirilmesiyle hüsrana uğramış Talat-CTP ve efendileri DE; yalan dolanın ve paranın bile artık bir işe yaramayacağını; halkın egemenliğine ve KKTC’ne sahip çıktığını görerek; bazı malumların da baş vurmakta oldukları taktiklerle bir yere varacaklarına inanmış ve çareyi ‘ENGEREK-ON’ safsatasına sarılmakta bulacaklarına kanaat getirmişler belli... Yemezler....

İktidara geleliberi devletin kendilerine tandırğı tüm nimetlerinden yararlanmakta ve ekmeğini yemekte iken; ve makamlarını da, temsil ettikleri devleti de yıkmaya çalışanlar... Vatanın bütünlüğünü korumak şunda dursun; henüz ‘Ateşkes’ koşulları yürürlükte iken; Evkaf Malları da dahil; vatan topraklarını düşmana daha kolay verebilmek için, devletin anayasasını bile değiştirenler... Temsil ettikleri devleti çökertmek ve daha kolay tasfiye edebilmek için; çiftçisini, hayvancısını, narenciyeci ve sanayicisini; esnafını tüccarını; inşaat sektörünü, turizm sektörünü ve daha neleri neleri kasıtlı olarak iflasa sürükleyenler... Kendilerine emanet halkı çeşit partizanlık ve işten kovmalarla çaresiz kılıp Rum’a teslim olmaya zorlayanlar... Karşılığında hiç bir zırnık talep etmeden taviz üstüne taviz verenler... Kendilerini ve yedi sülalelerini soykırımdan kurtarmış olanları düşman görüp; cellatlarıyla kol-kola girenler...

Sırf, yoldaş dedikleri, ancak Makaryos da dahil; GKRY’nin geçmişteki başkanlarından da azılı; onlardan da faşist, ırkçı ve Türk düşmanı ve tırnağına kadar ELEN ama sözde solcu; sözde barışçı ve ve halka Türk dostu olarak yutturmağa çalıştıkları Hristofyas’ı memnun etmek için Tek Egemenliği, Tek Halklılığı, Tek Temsiliyeti, Tek Kimliği ve bakalım daha tek ne haspayı kabul edenler... Ve üstelik bu caniye; Türk azınlığına kendi kaderini kendi seçme ve işlerin yürümemesi halinde ayrılma hakkı tanımaması için öneri götürenler ve hatta bunda ısrar edenler... Uzun lafın kısası; halkını barış, anlaşma, müzakere ve süreç safsatalarıyla oyalayarak; aldatarak; vermiş olduğu yemini de; devleti ve devletin yasalarını da istismar ederek teslimiyete, esarete ve tekrar katliam çukurlarına sürüklerken; makam ve güclerini düşmanların yararına kullananlar; ateşlerden geçmiş, şehitler vermiş ve ata emaneti bu topraklara; devletine ve egemenliğine; güç bela kurmuş olduğu cumhuriyetine; dinine, diline ve kimliğine sahip çıkanları; Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden ve tek güvencesi Mehmetçikten yana olanları; Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı olanları, şimdi de ENGEREK-ON safsatasıyla suçlama yoluna gideceklermiş Allah aşkına?

Ancak gerek KKTC’nin başına getirilene kadar; gerek iktidar döneminde; gerekse şimdi o cumhuriyeti yıkmak için hala bugün açık ve aleni emperyal paralarıyla işbirlikçilik, ispiyonculuk yapanlar; bu suçlamayı hangi yüzle; hangi adalete, hangi demokrasiye, hangi gerçeğe, hangi yasaya; hangi hukuka dayanarak yapacaklar? Ve, buna ne tür adamlık; ne tür devlet adamlığı densin şimdi?

Bunun asla tutmayacağını da; ‘kırk bir derviş; birbirimizi bilmiş’ olduğumuzu da, nafile çırpındıklarını da çok yakında öğrenecek ve sonucu da hiç ama hiç beğenmeyeceklerdir !!! Aha buraya yazıyorum..........
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Şimdi de, ‘ENGEREK-ON’ ???

Yapmış olduğunuz bu güzel, hatta olağanüstü benzetme ve uyarıcı yazınız için teşekkürler..
Klavyenize sağlık..:)
 
Üst