Sis dağindaki özellik

Mustafa KÖSE

Dost Üyeler
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
SİS DAĞI SİSLİ ..
---------------------------------------------------
Mustafa KÖSE
[FONT=Times
New
Roman] Tarih Bilinci
[FONT=Times
New
Roman]" MİLİS YARBAY OSMAN AĞA'NIN VEFATI - 2 NİSAN 1923 -
[FONT=Times
New
Roman] RAHMET VE SAYGIYLA ANIYORUZ .. "

GİRESUN'DA KUVA-YI MİLLİYE

[FONT=Times
New
Roman]-
[FONT=Times
New Roman]SİS DAĞI'NDA Kİ ÖZEL'LİK- ALPARSLAN GRUBU:14 -

Konu: M.M.
İlgi: Kurtuluş Savaşının Özell Kuvveti ..
---KURTULUŞ SAVAŞI'NIN ÖZEL KUVVETİ: Türk orduları, tarihinden beri ihtiyaç halinde gönüllü birlikler kurmuşlardır. Bunlar savaşlarda büyük başarılar sağlamışlardır. Türk Vatanı'nın düşman işgali tehdidi halinde ise gönüllü birlikler, kadın çocuk milletin bütün varlığı haline gelebilen bir Ulus'tur. Türk ulusu kurtuluş savaşında bu direnişi, Kuva-yi Milliye destanı ile ortaya koymuştur. Ancak savunan, savaşarak çekilen milislerinden farklı, bölgesine hakim, Pontus tehdidini yok eden, Ankara'nın yolunu açan, esasında seçme ve özel bir kuvvet vardır. O da Alparslan grubu ve Osman Ağa kuvvetleridir. Düzenli Ordu'ya geçildiğinde bile özel kıyafetleriyle, kol şeritleriyle, süngü yerine bıçaklarıyla farklı, savaşçılığı, atikliği, atıcılığı ile farklıdırlar. Aynı zamanda Atatürk'ün muhafız birliğide bunlardan olmuştur. Savaş alanlarında hareket ve operasyonlarda daha serbest ve başarılıdırlar.
---
KONU: M.M.
İLGİ: Milli Mücadelenin Özel Kuvveti: ALPARSLAN GURUBU-
Kafkas Cephesi Teşkilat-ı Mahsusa Alayları->Osman Ağa Kuvvetleri(Kara Zıpkalılar)>Giresun Nizamiye Alayı(Alparslan Gurubu)->42. ve 47. Gönüllü Giresun Alayları.
-------------------------------------------------------------------------------------

aalpaslan.jpg

(ALPARSLAN GRUBU) 42. GÖNÜLLÜ ALAY'IN KOMUTANI TİREBOLU'LU
ŞEHİT BİNBAŞI HÜSEYİN AVNİ ALPARSLAN ..
ÇAVUŞLU DİRENİŞİ:
Birinci Dünya Savaşında misli güçlerle Çarlık Rus Ordusu ve Ermeni çeteleri Karadeniz sahil ve dağlarından ilerlemekteydi. Ruslar ayrıca Karadeniz'e hakim Donanmalarıyla kıyıdaki askeri hareketliliğimizi takip ediyor, müdahale ediyor, topçu ateşi açıyorlardı.Bu sebepten de Ordumuz bilhassa Teşkilat-ı Mahsusa Alayları vur-kaç, sabotaj, nokta mevzii direnişi ve benzeri gerilla taktikleriyle savaşıyor, Rus ilerleyişini yavaşlatıyordu. Ancak aslolan askerin büyük kısmının dağıldığı, açlık, salgın hastalık ve halkın, Artvin'den, Rize'den beri perişan halde göçüydü.(Muhacirlik)Karadeniz kara günler yaşıyordu. Ölüm doğal, yaşamak şanstı, o günler...

Trabzon'u da işgal eden Ruslar, Çavuşlu Çay'ı kıyılarında önemli ve yoğun bir direnişle karşılaştı. Rus Ordusunun öncü iki taburu, rahat bir yürüyüşle ilerliyordu. Ancak 35'i asker, 10'u Görele'nin savaşçı ve atıcı milislerinden 45 kişilik bir Türk gücü, Çay'ın yamacında yükselen tepelerde mevzilenmiş, pusudaydı. Hazırlıklı, eller tetikte, yeterince cephane ve mermi hazırda, askerlerimiz bekliyordu. Rus askerleri dereye yeterince yaklaşmışlar, iyice menzile girmişlerdi. Yukardan bakan askerlerimiz , "Ateş" işaretiyle yoğun bir atış başlattılar. 10 dakikayı aşkın silah seslerinden yer gök inlemişti.. Dur... İki Rus taburundan nerdeyse karşılık bile gelmiyordu.. Devam... Yarım saate yakın siperlerinden de kalkarak yerde, ayakta ne varsa, düşmana kurşun yağdırıyorlardı. Silah sesleri dindiğinde ses seda yoktu. Derenin kenarında uzanan, akan kanla suyu kızıllaştıran, yüzlerce Rus askeri, sessiz ve derin bir uykudaydı...

Çavuşlu direnişinin intikamını Ruslar Kafkasya'dan, Rize'den, Erzurum'dan beri açlık ve sefalet içinde göç eden, Rus ve Ermeni çetelerinden kaçan sivil insanlarımızı, Çavuşlu'da katlederek aldılar. Çavuşlu'da taş üstünde taş bırakmadılar ..

TİREBOLU'DA HARŞIT ÇAYI ÜSTÜNDEKİ ASMA KÖPRÜ .. SAVAŞ GÜNLERİNDE İŞGALCİ RUS ASKERLERİNİN KÖPRÜDEN GEÇECEĞİNİ GÖREN BİR KUVAYI MİLLİYECİ KADIN ASKERİMİZ, ASMA KÖPRÜYÜ HAVAYA UÇURMUŞTU ..
--------------------------------------------------------------------------------------------------
TÜRK İNTİHAR MANGASI:
Karadeniz bölgesinde Harşıt Çayı, Tirebolu sınırına dayanan Rus ordusu, eskisinden beri lojistik, levazım, alt yapı teşkilatı açısından çok gelişkin olarak bilinir. Karadeniz kıyılarında bir yandan da yol açarak ilerlemiş, Tirebolu'ya bakan, Harşıt Çay'ının karşı yakasında bir tepede karargah kurmuşlardı. Öyle bir karargahtı ki, o günkü şartlarda elektirik üreten jeneratör bile kurmuşlardı. Akşam yanan ışıklar , uzaklardaki savaş kırgını, açlık, hastalık, perişan haldeki Türk köylülerinin ve Askerlerimizin bulundukları, saklandıkları yerlerden ister istemez seyrettikleri bir gece görüntüsü oluyordu. Üstelik çalınan müzik nameleri, Rus ve Ermeni subay ve askerlerinin kafayı çekip arada patlattıkları, geceyi tırmalayan silah sesleri...

O yıllarda Harşıt ve civarını çevreleyen tepeler sık ormanlıklarla kaplıydı. Aynı Sis Dağları gibi. Sık ormanlıklarda Rus ordu karargahını gözleyen 11 kişi vardı. Bunlar Teşkilat-ı Mahsusa'nın görevlendirilmiş intihar mangasından başkaları değildi. Bir çavuş 10 asker daha doğrusu 10 milis... Milislerden ikisi bellerine yandan, omuzlarına çaprazdan dinamit ve bomba sarmıştı. Diğerleri tepeden tırnağa silahlı, eller tetikteydi.Gönüllü bile seçilmemişlerdi... Çünkü Vatan için Şehitlik en büyük rütbeydi. Ölüm en büyük Onurdu. Sık ormanlardan sessizce süzüldüler..

Uzaklardan jeneratörün ışıklarını her akşam şaşkın şaşkın seyreden halkımız gittikçe sıklaşan silah seslerine bile fazla aldırmıyordu. Demek bu akşam keyifler iyi, fazla mermi yakıyorlar... Sarı beyaz jeneratör ışığının değişimi, yükselen o büyük parlama, aydınlık farkedenleri ürküttü. Ardından yeri göğü inleten o sesler, titreyen, sallanan toprak.. Çarlık Rus Ordusu karargahı alenen uçuyordu... Cephanelik ateş almış, ardı ardına patlıyordu. Patlamalar sona erdiğinde yangın ve yıkıntıda canlı veya cansız çok az şey kalmıştı. Kıyamet gelip onları bulmuştu.

Harşıt kıyısına geleli, gerek Görele ve civarı milislerinin Sis Dağı merkezli baskın ve saldırıları gerek Harşıt Çayı'nda uğradıkları Türk asker ve milislerinin ormanlarda saklanarak yaptığı taarruz, baskın ve sabotajlar Rus'ları bezdirmişti. Ormanları ateşe veriyorlardı.(Harşıt Çayı kıyılarından koca Sis dağı görülebilmektedir.) Karadeniz kıyı ve dağları rutubetli ve bol yağmur alan yerlerdir. Bir özelliği de böyle zamanlarda sık sık ortalığı, dağları, ormanları, dar geçitli yolları sis kaplar. Bu sis ekseri yoğun olur. Görüntü alanı bir kaç metreye kadar düşer.

SİS DAĞI - OT GÖÇÜ ŞENLİKLERİ ..
----------------------------------------------------------------
SİSLİ ZAMANLAR, DÜŞMANA PUSU ZAMANIDIR ..
İşte bu sisli zamanlar asker ve milislerimizin düşman kuvvetlere karşı ilerleme ve pusu yapma zamanlarıdır. Düşmanla sıcak temas, baskın noktalarına bu sisli zamanlarda ulaşılır, sis dağılırken tetikler çekilir. Silah sesleri, patlama sesleri ortalığı kaplardı... Ormanların da yardımıyla, Ordu'muz bu stratejiyi yaygın bir şekilde Harşıt ve Sis Dağı civarlarında uygulamaktaydı. Rus ve Ermeniler ağır kayıplar veriyordu. Sisin dağılması çoğu kez felaketleri oluyordu... Esasında savaş iki tarafında baskınlarıyla şiddetleniyordu.

"Aralık ayında yapılan baskınlarda ele geçen esirlerden, Rus kuvvetlerinde bir değişiklik olmadığı anlaşılıyordu. Ruslar ışıldaklarla önlerini aydınlatıp, geceleri topçu ateşi baskınları yapıyor gibi görünüp, başka sırtlara piyade baskını yapıyorlardı. Ruslar bu baskınları, bölük hatta tabur gibi kuvvetlerle yapmaktaydılar. Çünkü küçük kuvvetler, Türk siperlerine yaklaşamıyordu. Ruslar baskın sırasında özellikle beyaz gömlekler giyerek, karlı zemin üzerende geceleri kolaylıkla gizlenebiliyorlardı.Harşıt Çay'ı cephesindeki kuvvetimiz, Sahil Müfrezesi(Sonradan 37. Tümen)Harşıt Çay'ını geçerek (Rus)123. Tümene başarılı baskınlar düzenliyordu.Sadi ve çevresine yapılan baskınlarda da düşman kuvvetleri perişan edilerek siperleri ele geçirilmişti. Esir edilen bir Rus subayı, Rusların bir kış saldırısına hazırlandığını, fakat son anda bu emrin geri alındığını açıkladı. Rus erleri arasındaki disipsizlikten dolayı kaçan bir Rus subayı da 18 nci Tümene sığınmıştı.

6 Ocak 1917- 12 gemiden oluşan bir Rus donanmasının Espiye açıklarında batıdan doğuya doğru ilerlediği gözlemlendi. Ruslar bu yolla, sol kanadımızı sürekli olarak tehdit altında bulunduruyorlardı. Ocak ayı içinde iki taraf da kesif baskınlarına devam ettiler. 37nci Tümenin baskınlarından bunalan 123 ncü Tümen, Harşıt ormanlarını yakıyordu. Çünkü bu çevreyi çok iyi bilen yerli halk, sık ormanlardan yararlanarak Rusları kanlı kayıplara uğratıyorlardı. Özellikle 37nci Tümen Kozan ve Kaynaş'ta önemli başarılar kazanıyordu. 20 Ocak 1917- 37 nci Tümen, karşısında Kara Ahmetli'ye gelen bir düşman taburu, top ve piyade atışları sonucu perişan edilerek kanlı bir şekilde geriye atılmıştı. Karadağ'da bulunan düşman alayının ordugahı güçlü bir batarya ile dövülmüş, çok büyük kayba uğratılan Rus kuvvetleri dağıtılmıştı. Buna karşılık Rus deniz teyyareleri Tirebolu'yu bombaladılar ve deniz nakliyatını önlemek için, Giresun'da bulunan kayıkları bombalayarak 30 kadar taklayı tahrip ettiler"(1)

Harşıt Çayı boylarında Rus ilerlemesini durduran asker ve gönüllülerimiz, Harşıt Çayı batısında, İğmür Köyü- İnköyü hattında koşullanmış bulunuyordu. Aniden patlak veren savaşta Rus asker sayısı 3-10 kat fazlaydı. Silah, cephane, gıda, sıhhıye, lojistik üstünlüğü tartışılmazdı. Denizden donanması, havadan uçakları, ayrıca üstüne fazlasıydı. Dağılan ve gerileyen birlikler yeniden düzenlenerek 3. Ordu 7 kısma ayrıldı. 7.Kısım Yarbay Hamdi komutasında, karargahı Tirebolu'da olan birlikler haline geldi, mevcut ve taburları arttırıldı. Harşıt Çay'ı savunmasında yer alan Sahil Müfrezesi(Gurubu), 37. Tümen adını aldı.

Birlikleri: "Teşkilat-ı Mahsusa Alayı(3 taburlu)",Müstakil Ziya Bey Taburu, Trabzon Depo Taburu(Tecrübeli askerlerden oluşan), Samsun Jandarma Taburu, Hopa Hudut Taburu, Giresun ve Tirebolu Müstehfaz Taburları(40 yaşını aşkın yedekler, gönüllüler)... 9 tabur, 8 makineli tüfek, 3 dağ topu... Bu birlikler 3 Alay halindeydi.110. Alay Komutan vekili Yüzbaşı Hüseyin Avni ALPARSLAN, gönüllülerin başında Topal Osman Ağa bulunmaktaydı... Esasen Hüseyin Avni' de, Topal Osman Ağa da, İttihatçıların kurduğu, istihbarat ve direniş Örgütü olan, Teşkilat-ı Mahsusa'nın önemli, örgütçü üyeleriydiler... Topal Osman gönüllü katıldığı Balkan harbinde, bacağından ağır yaralı halde Şişli Eftal Hastanesi'ne getirildiğinde, ilaç almayı reddetmesi, acıya karşı dayanıklılığı, bu kurtulmaz dedikleri halde kangren olmayıp iyileşmesi, Tıbbiyeli doktorların ilgisini çekti ve "Örgüt"'e alındı... Savaşın başında, Topal Osman, Artvin, Trabzon yörelerinde Yakup Cemil'in Alayında savaştı.Hüseyin Avni, Kafkas(Doğu) cehesinde Bahattin Şakir'in Teşkilat-ı Mahsusa' sında, Artvin, Oltu, Tavasker yörelerinde Milis birlikler oluşturdu. Ahıska ve Ahırkelek'in geri alınmasında büyük başarılar kazandı. Çoruh Müfrezesinde (Deli) Halit Paşa'yla birlikte savaştı. Ancak Ruslar karşısında gerileme sonucu, memleketi de olan Tirebolu, Harşıt cephesinde idi.
2009-237.jpg

MİLİS YARBAY (TOPAL) OSMAN AĞA VE KUVA-YI MİLLİYECİLER .. VEFATI: 2 NİSAN 1923 - VATAN İÇİN EN ÖNDE SAVAŞANLARI HİÇBİR TÜRK VATANDAŞI UNUTMAMALI ..
-------------------------------------------------------------------------------------
SİS DAĞI'NINDA Kİ ÖZEL'LİK ..
Rus orduları Harşıt çayına kadar ilerlediğinde, Harşıt'ın doğusunda bulunan, işgale uğrayan, Görele ve civarı, Sis dağı civarı savaşçı milis ve askerlerimiz, Sis dağlarına çekilerek küçük gruplar halinde buralardaki mağaralarda, ormanlık alanlarda, sarp ve ıssız yerlerde barınıyor, silahlı eğitim yapıyor, zaman zaman Görele ve köylerdeki Rus ve Ermeni birliklerine baskınlar düzenliyordu. Ayrıca Erzurum ve Erzincan'da Rus orduları karşısında gerileyen ve dağılan bir kaç grup askerimiz, yaralı ve perişan halde Sis dağlarının yamaçlarına ulaşıp, sığınmış, burada güç toplayarak savaşır hale gelip bölgedeki, Osman Ağa ve Göreleli Kuva-yi Milliyeciler’le temas halindeydiler. Esasında Sis dağı, daha sonra Kurtuluş savaşının başarısında büyük katkı sağlayan Giresun ve yöresi, Kuva-yi Milliyeci'lerin ilk nüvelerinin, Harşıt Çayı müdafaacıları ile Doğduğu yerlerdir.

ÖZEL GÖREVLİ:
Döneminin pek çok aydını gibi Türkçü'lerin safında yer alan, öz Türkçe'yi savunan Hüseyin Avni, Türk aydın ve Subaylarının okuduğu, Yusuf AKÇURAOĞLU'nun çıkardığı "Türk Yurdu" dergisine, cephelerden yazılar gönderiyordu. Tirebolu'lu Alparslan takma adını kullanıyordu Açıkçası Hüseyin Avni, Mustafa Kemal'in de bildiği, tanınan genç, heyecanlı, yiğit bir subaydı. Mondros Mütarekesi ile İstanbul'a Harita bölümüne tayin edilen Hüseyin Avni, Mustafa Kemal ve arkadaşları Samsun'a çıktığı, Atatürk'ün Havza'da Topal Osman'la görüştüğü günlerde, Mayıs 1919'da Pazar, ardından Rize Askerlik Şube Başkanlığı’na atanmış, dağılan ve dağıtılan Ordu'muzun yeniden oluşturulması çabasındaydı.. O açıkçası M.M. Teşkilatı'nın önde gelen bir görevlisiydi. 1 Ocak 1920'de, Giresun ve yöresindeki birlik ve gönüllülerin arttırılması ve düzenli hale getirilmesi için ihtiyaç duyulması üzerine, Giresun Askerlik Şubesi Başkanlığı'na atandı. Osman Ağa Kuvvetlerini ve genç yeni gönüllüleri eğitip, disiplinli hale getirdi. Ayrıca yerel gazetelerde heyecanlı yazılar yazarak, ulusal duyarlılığı arttırıyordu. O, Topal Osman Ağa, Giresun'da ki Müdafaa-i Hukukçu'larla el ele vermişti.

Giresun'da, İzmir’in İşgali üzerine yapılan büyük miting ve İstanbul Hükümeti'ne yazılan sert mektup, Giresun Müdafaa-i Hukuk Derneği Yöneticilerinin, Osman Ağa’nın ve Alparslan'ın net tavrını açıkça gösteriyordu. Giresun yöresinin halkının düşüncesi nettir; YA İSTİKLAL YA ÖLÜM...

42 ve 47. Alayların oluşmasından önce oluşturulan ve kumandanlığını Hüseyin Avni beyin yaptığı Giresun Nizamiye Alayına, "Alparslan Gurubu" adı verilmiştir. Milli Müdafaa (Savunma) Bakanlığının 20.02.1920 tarihli genelgesinde, Yunanlıların, Trabzon'a gönderilmek üzere 30 bin kişilik bir kuvvet hazırladıkları bildiriliyor ve gerekli tedbirlerin alınması isteniyordu. Genel Kurmay Başkanlığının, Türk İstiklal Harbi adlı eserinde ise, bu durumda "Karadeniz kıyılarında düşman tarafından yapılacak bir çıkarma harekatına karşı milli kuvvetler sayılırken ayrıca 3 bin silahlı "Alparslan Gurubu’ da", Giresun bölgesindeydi" ifadesi ile yer veriliyordu.
Müdafaa-i Milliye Vekili(Mareşal) Fevzi ÇAKMAK, Giresun'da Osman Ağa'nın talepleri üzerine, Hüseyin Avni ile birlikte olduğunu açıklaması üzerine, Giresun’da ki Giresun Nizamiye Alayı(Alparslan Gurubu) ve Osman Ağa Kuvvetleri(Kara Zıpkalılar) düzenli hale getirilerek, yeni gönüllülerde katılarak, 42. ve 47. Gönüllü Alaylar, resmen kuruldu. Atatürk'ün Muhafız Birliği de baştan beri bunlardan oluşmuştur. Bu Alaylar Pontus, milli Kuvvetlere karşı ayaklanmaların bastırılmasında, bilhassa SAKARYA Savaşı'nda olağanüstü kahramanlıklar göstermiş, mevcutlarının büyük kısmı Şehit olmuştur....

Tirebolu'da gece, ışıklandırılmış tarihi kale ve Karadeniz ..
--------------------------------------------------------------------------------------
Tirebolu'da sözlü bir mülakatım esnasında şu olay anlatılmıştı: Savaştan önce Tirebolu'lu bir genç, kendilerinden oldukça zengin bir ailenin kızına aşık olur. Kızında ona gönlü vardır.İstetirler.. Kızın babası sonunda razı olur... Ancak annesi istememektedir. Bakar olacak gibi değil, bir şart koşar... Yeniköy mahallesinde bulunan bir Ermeni'nin evinin avlusunda ki bahçede kırmızı çiçekler açan bir bitki vardır..Ve o çiçek bölgede başka hiç bir yerde yoktur... Kızın annesi o çiçekten alsın da getirsin, kızımı veriyim der... Hikayenin devamını anlatanda bilmiyor.... Bir gerçek var ki artık o çiçekler yok... Tarih boşluk kabul etmez. Osmanlı Devletini, farklı din,mezhep,ulus, etnik ayrılıkları körükleyerek, her türlü imkanlarla yıkıp, parçalayanlar, Bölgemizde iyi komşuluk ilişkileri içinde süren ve Barış içinde sürebilecek hayatı söndürenler, malum Emperyalist güçler, doğal olarak bir ölüm oyunu olan Savaşın, açlık, salgın hastalık, eşkiyalık sonucu milyonlarca ölümün gerçek sorumlularıdır.

Ancak Ulusumuzun uğradığı mezalim, Balkanlar’dan, Kafkasya’dan berisi çok daha fazladır. Türk Ulusu varlığını sürdürebilmek için VATANINI SAVUNMUŞTUR. AYNI BENZER SAHNELER BUGÜNDE SAHNEDEDİR. Acı olan Vatan Topraklarının. yer altı ve yer üstü zenginliklerinin kurşun atmadan elden gitmesidir ..


47. ALAY ... 42. GÖNÜLLÜ ALAY.... ALPARSLAN GRUBU ..
HER YERDE... HER YERDE....


M.KÖSE .. 07.07.2007/Samsun - GÜNCELLEME - 31.03.2009 - SAMSUN ..


[FONT=Times
New
Roman]KAYNAKÇA:
------------------------------------------------------------------
1-(1)Mareşal Fevzi ÇAKMAK-1. Dünya Savaşında Doğu cephesi- Genelkurmay ATESE ve GDBY- 2005
2-Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi-Kafkas Cephesi, 3. Ordu Harekatı, C.1-2, Genel Kurmay Basımevi,1993.
3-Sakarya Şehidi Hüseyin Avni Bey-1999- İsmail Hacı Fettahoğlu
4-İlgili kişilere yapılan mülakatlar
-------Osman Ağa'yı anıyoruz ..
resimyok.gif

Yarbay Osman Ağa'nın ölümünün 86. Yıldönümü ve Giresun Milli Mücadele Şehitlerini Anma Günü nedeniyle anma töreni düzenlenecek.
-----------------------------------------------------------------------
01 Nisan 2009 -http://www.giresungazete.net/haber_detay.asp?haberID=4950

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Atatürk’ün Muhafız alay Komutanı Giresunlu milis kahraman Yarbay Osman Ağa’nın ölümünün 86. Yıldönümü ve Giresun Milli Mücadele Şehitlerini Anma Günü nedeniyle anma töreni düzenlenecek.
Şehit aileleri Dayanışma Derneği’nin katkılarıyla düzenlenen tören programı bu akşam Osman Ağa ve Kahraman silah arkadaşlarının ruhlarına bağışlanmak üzere akşam namazına müteakiben Şeyh Keramettin Camii’nde Mevlid-i Şerif okunması ile başlayacak.
2 Nisan 2009 Perşembe günü saat 10.45’de Kurtuluş savaşında Osman Ağa ve Giresun Uşakları Anıtı’na çelenk konulmasıyla devam edilecek tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaptan Kaptangil’in günün anlam ve önemini vurgulayan konuşması ve Giresun Belediye Başkanının konuşmasıyla devam edecek. Tören saat 12.00’de Kale’deki anıt mezar başında din görevlilerinin eşliğinde dua okunmasıyla sona erecek.



 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Sis dağindaki özellik

Şanlı tarihimizden güzel bir yaprak sunduğunuz için teşekkür ederim...
Ancak açılan konunun "Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı" ile ilgisini kuramadım. Konu "Türk-Turan Tarihi " veya " Osmanlı Savaşlar "bölümüne açılsa daha uygun olurdu...
 

kurt beyi

New member
Katılım
15 May 2009
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Girne
Cevap: Sis dağindaki özellik

basarili bi calisma, guzel. size sagilarimi sunuyorum mustafa bey
 
Üst