Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Ortak açıklama, görüşmeci değişikliği, Hasan Sertoğlu’nun Belediye Başkanlığına aday gösterilişi vb bir sürü olumsuz olayla cebelleşirken; birkaç gün önce SÖZCÜ Gazetesinde, yanda gördüğünüz bir ilan gözümüze takıldı...
Aslında pek de anlayamadım;
Bir ölüm ilanı olmadığı belli...
Galiba bir muhabbet mesajı...
Sevan Nişanyan kimdir?
Derseniz; anımsadığımız kadarıyla sosyal medyada yazdığı bir yazıda ‘peygambere hakaret etti’ gerekçesiyle hapis cezası alan Ermeni asıllı bir gazeteci-yazar. Dahası, birçok kez gündemin ilk sıralarına tırmanan bir isim...
Peki ya Besim Tibuk?
Eminim birçoğunuz Besim Tibuk hakkında bir bilgiye sahipsiniz...
Bildiğiniz gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yöneticilerinin vazgeçilemez sevdası olmuş bir Liboş...
Kendisine dünya kadar mal tahsisi yapılmış, KKTC’de bir oteller zinciri kurması sağlanmış... Kim bilir? Belki de kendisine yatırım Bankamızdan krediler de verilmiş. Eğer öyleyse; o kredilerin ne kadarı geri ödenmiş, ne kadarı ceplenmiş, bilinmez...
Örneğin, Mare Monte ile çevresindeki onlarca dönümlük arazi. Bugünkü durumu nedir bilemiyorum.
Ortada kulaktan kulağa dolaşan; “Besim Tibuk’un Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde edindiği onca malı hangi milletin hangi kurumu adına aldığı” konusundaki dedi-kodular da cabası...
Şimdi, yanda gördüğünüz İlanda (veya her ne ise) yazılanlara bakalım:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yakasına sülük gibi yapışmış olan Besim Tibuk, Ermeni asıllı, Peygambere hakaret suçundan mahkûm olmuş Sevan Nişanyan’a “seni seviyoruz, sen bize lazımsın” diyor. Besim Tibuk “bize lazımsın” derken (biz) kimleri kast ediyor.
‘Senin Şirince’de işin ve vaktini kendi arazine ruhsatsız inşaat yaparak harcıyorsun’ demek istiyor.
“Sen Girne’ye gel, sana burada denize nazır villa tahsis edelim.” Diyor.
Hani, Besim Tibuk, bilinmez hangi nedenle bizim yöneticilerin gözdesi dedik ya!
Meğer gözde olma durumunu çok aşmış. Artık, her kimseler; KKTC’de eşlerine-dostlarına villalar tahsis edecek durumlara gelmişler...
Yüce Tanrım! Ne günlere kalmışız...
Gülsek mi?
Ağlasak mı?
Fıttırsak mı?
Ne yapsak?
17 Mart 2014
Kamil Özkaloğlu