Talat - Yoldaş ‘Antlaşmaları’ !!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TALAT - YOLDAŞ ‘ANTLAŞMALARI’ !!!


Evet değerli okurlarım. Biz nefeslerimizi tutmuş, hayırlı bir sonuç beklemekteyken; yapılmakta olan sadece Talat Yoldaş anlaşmalarıdır.Ne hikmetse dost, yoldaş dedikleri sahtekar Hristofyas’ı hala tam olarak tanımamış olanlara tekrardan bir hatırlatma; tanıtma maksadıyla bir kaç cümle yazmak gereğini hissettim. Çünkü ben bu caninin o sahte gülümsdemesinin altında ne düşünceler yattığını okuyabiliyorum ve inanınız, kanıma dokunuyor.

Ben: “Hristofyas Türk dostudur! Hristofyas barıştan yanadır! Hristofyas Türklere hak tanıyacaktır.. Efendim Hristofyas’ın başkanlığı kazanması; bizim kazancımız demektir diyerek bayram edip maytap patlatanlara acıyorum doğrusu. Hele de o iğrenç cüsseyi omuzlarına alanlara; ve aman yorulmasın diye, hizmetkarı misali çantasını taşıyan ve emir oğlanı; çuçu köpecikleri gibi kilise kapılarında çıkmasını bekleyenlere sadece acımıyor; gururlarını iki paralık ettiklerine yanıyorum. Ve, bunlar böyle yalakalık yaptıkça; bu denli eğildikçe Hristofyas’ın aklından geçenleri tahmin ederek kanım donuyor inanın. Gururuma dokunuyor; bu zavallılar adına utanıyorum. Olur da bu kadarı da iğrenç doğrusu! Bağışlayınız ama ben buna aşağılık kompleksi yanında; köle ruhluluk derim...

Bu insanlar, Hristofyas’ın hangi dostluğundan bahsedebiliyor Allah aşkına? Yahu, adam bize OSMOSİS uygulayacağını gizlemek luzumunu bile hissetmiyor artık; açık açık ve korkusuzca söylüyor. Bizi kendi faşist, bağnaz, ırkçı, hepten sapık halkı arasında eritip tüketeceğinden bahsediyor. Daha ne desin. İşte bunları düşündükçe; o sahte glümsemelerinin altında yatan “Bakınız bu bello – deli - durkolara; hiç akıllanmayacaklar” ve, “Daha çekecekleri var” dediğini duyabiliyorum. Ve bu beni hasta ediyor. Onlar bunu nasıl göremiyorlar? Anlamak zor. Yoksa bunlar daha şimdiden köleliği mi kabul etmişler? Nice yiğitler özgürlük adına ve biz – ve maalesef kendiler de dahil üstelik – yaşayalım, bu kafirlerin esiri olmayalım; vatan sağ olsun diyerek kendi canlarını vermişken; bu gafiller, kendi kimliklerine ve onurlarına fiyat mı biçmiş? Bu günün sahte, geçici ve süresiz şaşaası için; kendilerinin, evlatlarının ve torunlarının da güvenliğini ve yarınlarını mı feda etmiş? Ne yani, olmayacak şey mi? Herkesin bir fiyatı var derler ya; o yüzden. Yoksa bunlar dinlerini mi değiştirmiş; Hıristiyan mı olmuşlar gizlice? Birleşik bir Kıbrıs’ta yaşanacağı pek muhtemel, ve inanınız ki bu kez uzun da sürmeyecek soykırımda Türk kanı içmek için sabırsızlanan bu faşist hergele; barış yanlısı Rum dostlarını tanımak; çatışmalardan ayrı tutmak için alınlarına istavroz mu çakacaklarmış? Resimlerini dağıtıp da “bunlara dokunmayınız” diyeceklerini mi zannediyorlar? Yoksa bu gafiller görevleri bitince terk-i diyar eylemek için vakit bulacaklarını mı zannediyorlar? Ne? Nedir bunun hikmeti? Yoksa dünyayı hala o kadar büyük ve erişilemez mi zannediyorlar? Yoksa Rum-Yunan’ın, bunları “damızlık” olarak; veya şahitlik yapsınlar diye besleyeceklerini mi zannediyor bu gafiller? Vay akıllarına, ne ise...

Hristofyas hala ‘işgalden’ bahsediyor ve; 1950’li yıllardan başlayarak; onbinlerce Yunan askerinin adaya çıkarıldığını; 1963 Kanlı Noel’i; Türk ortaklı Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kendilerinin işgal ettiğini; haliyle İŞGALCİ Türkler değil kendiler olduklarını; ve, 1974 Barış Harekatı’na kadar adanın %3’ünde aplukaya aldıkları Kıbrıs Türklerine uyguladıkları katliamları, soykırımı; hatta kendi taraftarlarının da en az 2000’inin de katledildiğini ve Türk Askeri gelmeseydi 10,000’inin daha katledileceğinini de unutmuş; Kıbrıs Sorunu’nun, 1974’te adaya - işgal etmek maksadıyla da değil; yoksa tümünü de alır da sonra masaya otururdu - adaya sadece barış getirmek için gelmiş Türk Askeri’nin adanın %37’sini elinde tuttuğundan kaynaklandığını ve adanın bölünmesine sebep olduğundan bahsediyor bu nankör köppek! Ve, “İşgalin ve kolonizasyonun sona ermesi ve yeniden birleşme, Talat’la ortak hedefimizdir” diyor. Hristo yalan söylemiyor aslında. Talat’ın, kendisine “Toplum Lideri” olarak hitap edilmesini sineye çekmesi; suskun durması da; kendisinin de zaten KKTC’ni tasfiye etmek yolunda olduğundan ve Hristofyas yoldaşıyla imzalamış oldukları “Antlaşmalar” yüzündendir.

Ne ise; Talat da sürsün işgal etmekte olduğu makamın sefasını şimdilik. Nasıl olsa onun da CTP ve ÖRP’nin de saltanatları sona ermek üzere.. Bundan sonra o, birleşmek veya başka için can attıkları Güney’de ne yapacaklarını düşünsünler artık!!! Çünkü biz Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünde ve Mehmetçik’le burada; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgür ve güvende olacağız!
 
Üst