Talat’a Göre Hava Hoş Tabii !!!

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TALAT’a GÖRE HAVA HOŞ TABİİ !!!


Evet değerli okurlarım.Talat, birleşmek için can attığı Güney’li kardeşlerinin ne engellemelerine, ne hakaretlerine, ne saldırılarına ses çıkarmak şunda dursun; Pile’de Rumoğullarının yaptıkları saldırılarda bile şikayet etmemiş; üstelik Hristofyas yoldaşına “Ben onların – bizim - hakkından gelirim” mesajı verircesine, Başbakan Soyer’le birlikte Pile’ye koşarak; orada yaşayan soydaşlarımızın beklentilerine kezzap suyu dökmüş! Atatürk Büstü’ne zarar vermiş; soydaşlarımıza saldırmış, dükkanlarını araçlarını kırıp dökmüş Rumları değil; mağdur edilen, saldırıya uğrayan, dükkanları ve araçları zarara uğrayan kardeşlerimizi bir şekilde suçlamış, azarlamıştı... Olaya, birkaç haylazın sorumsuzluğu olarak bakmış; ne sitem etmiş, ne de şikayet. Hem niye etsindi ki? Hristofyas yoldaşını böyle ufak tefek işler için niye gücendirsindi ki?. Talat’a göre, olanlar da hoş; hava da hoştu nasıl olsa...

Şimdi, olası bir ABD ziyaretini engellemiş Rumoğullarına neye darılsın ki? Talat ne diyor? Talat: “Rum Yönetimi, bize gelen bir daveti, alttan girip üstten çıkıp dünyayı tehdit ederek önleyebiliyorsa, demek ki süper güçlerden daha güçlüdür...” Vay be! Bu kadar hayranlık ha! Görünüz işte. Bir devleti temsil etmek için başa getirilmiş CB’nın şahsiyeti, gücü ve kabiliyeti de; kendine olan güveni ve duruşu da; makama gelirken vermiş olduğu sadakat yeminine; devletine ve halkına olan mükellefiyetlerine verdiği önem de, bu bir tek cümleden bile belli olmuyorsa, ben size ne diyeyim? Bu kafayla sorumlu olduğu devleti ve halkını da; zaten uçurumun kenarına getirmiş olması bir yana; daha nerelere sürükleyebileceği apaçık ortada değil mi hala?. Adam; onlar benden güçlü. Dile getirsem, şikayet etsem ne yazacak? Beni kim kaale alacak ki dile getireyim, veya şikayet edeyim diyor resmen! Böyle ciddi bir durum karşısında bile; Hristofyas’ın mahçup olacağını zannediyor ve bunu yeterli görüyor! Ne mahçup olması? Kim utanmış burada? Veya, utansa, utanmasa sana ne? Zaten utanmayı kim kaybetmiş ki bunlar bulsundu? Aslında, suskun durmakla, basiretsizce boyun eğmek ve yenilgi, pısırıklık ve teslimiyet sergilemekle; mükellefiyetlerini yerine getirmekten aciz olmakla; utanması gereken bir kişi varsa, bence bu kişi Talat’ın ta kendisidir. Olacak iş mi Allah aşkına şimdi? Rumoğulları bizi engelleme yoluna giderken, kimin ne düşüneceğini değil; ne kazanacaklarını; bizden daha neler koparacaklarını ve bize ne kaybettireceklerini düşünerek gider. Talat: “Ben zaten bu işin peşinden koşmadım ki; bana göre hava hoş” Yani ‘bana ne’ diyor! Buna ağlar mı, güler misin; yoksa yolar mı yolunur musun? Sizi bilmiyorum ama ben yolunmam; yolarım; alimallah yolarım!

Talat, Hristofyas yoldaşının gerek Moskova’ya gerekse İngiltere’ye veya Çin’e veya her ne cehenneme gittiğinde de aynı duyarsızlığı, umursuzluğu ve pısırıklığı sergilememiş miydi? O zaman da “Eh, bana daha önce anlaştığımız konuları ele alacağını söylemişti ama tam aksini yaptı işte...” diyerek işin altından çıkmamış mıydı? Talat her zaman öyle yapmıyor mu? Bu yeni bir şey mi? Tabii ki Talat’a göre hava hoş! Hristofyas yoldaşı ile geçmişte yapmış olduğu anlaşmalarla, birlikte ‘şey’ gerçekleştirecekleri sözde devrim uğruna, Cumhurbaşkanı olduğu ve bekasından, yücelmesinden, sınırlarından; efendim dağından taşından, uçan kuşundan sorumlu olduğu devleti de; huzurundan, kalkınmasından, refahından tut da aldığı oksijenin temizliğinden bile sorumlu olduğu; kendine emanet halkını da tehlikeye atmak pahasına; hala sakat ideolojisini vb gerçekleştirmek peşinde iken; başka şeyler niye umurunda olsun ki? Hem zaten o makama zannettiği gibi kendi keyfini sürdürmek için mi getirilmiş? Veya şikayet etmek haddine mi düşmüş ki? Yalan mı? Neden hep susuyor, neden hep boyun eğiyor o zaman?

Talat, gerek emperyalist dış güçler, gerekse Rum-Yunan, veya hala saman altından ‘Ver Kurtul’ politikasını Talat yoluyla gerçekleştirebilmek ve suçu bizim üstümüze atmak sevdalısı AKP tarafından kullanılmakta iken; O da, hasta, sakat ideolojisini gerçekleştirebilmek için onları kullandığına inanmakta ve boyun eğmekte; salla külahı, ye pilavı misali işte!! Halbuki Talat, ‘sol devrim’, Hristofyas, AKP, AB, ABD derken, bölüm bölüm ayrılmış; hangi parçasının hangi yöne gitmekte olduğunun bilincinde bile değil artık. Ama, onca hakarete, onca ikaza, onca yenilgiye rağmen; inadından mı, inancından yoksa birilerinden korkusundan mı; hala istifasını vermemesi ve bu rezaleti sürdürmesi; bence kendisine verilen görevi – KKTC’ni tasfiye - henüz tam olarak yerine getiremediğindendir! KKTC’ni tasfiye edene kadar o görevde kalması istenmekte olduğundandır! Ama yağma yok!!! İstese de, istemese de, 19 Nisanda GİDECEKTİİİR!!!!

Çünkü artık uyanmış Kıbrıs Türkü bunlara; oyunlarını da bozacak; eştahlarını da kursaklarında bırakacak cevabı, 19 Nisan’da VERECEKTİR!
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Talat’a Göre Hava Hoş Tabii !!!

Bizde bu tepkisizlik olduğu sürece bir talat gider bir talat gelir.Önemli olan yeni talatların gelmesini engelleyebilecek bilinci oluşturmak.TTK
 
Üst