Talat'ın Fenerbahçe Taraftarlığı

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TALAT'IN FENERBAHÇE TARAFTARLIĞI

Birkaç gün önce bir yerel TV Kanalında Sn. Talat’ın söyleşisini izliyordum. Laf lafı açar örneği Konu UEFA Avrupa Ligi C Grubu bağlamında Fenerbahçe-AEL Limassol karşılamasına kadar uzandı.Söyleşi ilki 25 Ekimde İstanbul’da (rövanşı) ise 2 kasımda Güneyde gerçekleşecek olan maçlar etrafında döndü durdu.

Meğer M.Ali Talat Türkiye’de öğrenci olduğu yıllarda ateşin FB taraftarı imiş. İfade ettiğine göre bir keresinde Fenerbahçe’nin bir karşılaşmasını izlemek için ta İstanbul’a kadar gitmiş. Daha sonraları bu ilgisinin sol ideolojisi gereği ortadan kalktığını şöyle anlatıyor Sn. ikinci Cumhurbaşkanı:‘Üniversitedeyken FB taraftarıydım o günün koşullarında Ankara’dan maça bile gittim. Sonradan sol ideolojiye inancımız gereği futbol taraftarlığından uzaklaştım. Ben de sol ideolojiden olan diğer arkadaşlar gibi ‘ ne sağcıyım ne solcuyum futbolcuyum’ söyleminin etkisiyle FB taraftarlığımı bıraktım. Bizim ideolojimize ters düşüyordu. Doğrusu bu garip bir saplantı olsa gerek. Futbol taraftarlığı başka şey sol ideoloji taraftarlığı başka! Biz de Üniversite eğitimi gördük. Siyasi ve ideolojik yaklaşımımızla, spor ve takım taraftarlığımızı ayrı tuttuk. Birini diğerine feda etmedik. Dün olduğu gibi ezici çoğunluğun yaptığı gibi takımımızın da inançlarımızın da arkasında durma istikrarını sürdürüyoruz.

Program yapımcısı kılıflamaya çalışsa da her zamanki gibi kişisel inancı doğrultusunda program yapmayı yeğledi. Kendisinin CTP’den daha da bir başka tutkuyla Rumlara yakın olduğu eskiden beri gözden kaçmamaktadır. ‘Türkiye’yi severim ama mecbur değilim Fenerbahçe’yi tutayım, ben AEL LİMASSOL’u tutacağım deyiverdi söyleşide. Bu Sn. Talat’ı bir hayli cesaretlendirmiş olacak ki. ‘Kesinlikle Türkiye’deki karşılaşmaya gitmeyeceğim’ derken adeta Limasol’da yapılacak karşılaşmaya gidebileceğinin de sinyalini verdi . Kendisinde oldum olası Rum tarafındaki yoldaş, yandaş AKEL komünist Partisine tutku derecesindeki sempatisi bu konuda da adeta baskın çıkıyordu.

Rumların geçmişte Galatasaray Bayan Voleybol Takımına karşı sergiledikleri holiganvari saldırıyı hatırlayınca 2 Kasım’da Fenerbahçe’ye daha da azgınca saldırabilecekleri endişesi doğrusu sporu centilmenlik ve barış simgesi gören herkesi ve bizi şimdiden endişelendirmektedir. Umalım aklı selim öne çıksın!

Barış ve çözümün önünün açılması adına, Türkiye’nin AB’den sorumlu Devlet Bakanı Sn.Egemen Bağış 25 Ekimdeki Fenerbahçe-AEL LİMASSOL karşılaşmasını izlemek için Hristofyas ile Sn. Eroğlu’nu İstanbul’a davet etti. Maçın Türk ve Rum Liderleri aracılığıyla her iki toplum için dostluk ortamı yaratılmasına vesile olması için bir nevi zeytin dalı uzattı ama bağnaz, uzlaşmaz Rum mantığından bu dostça davete olumsuz yanıt gecikmedi! Sn. Egemen Bağış 2 Kasım da yapılacak karşılaşmada Fenerbahçe oyuncusunun güvenliğinin bir tamam sağlanması içinde uyarıda bulunmayı ihmal etmedi. ‘Türk takımının güvenliğini sağlamaktan aciz kalacaksanız Kuzey’deki komşunuzdan yardım alınız. İhtiyacınız olduğunda elektrik ve su aldığınız gibi’.
 
Üst