Tankların Feriştahıyla Gelse...

Seyyan Uzunoğlu

Onursal Üye
Katılım
24 Şub 2009
Mesajlar
194
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TANKLARIN FERİŞTAHIYLA GELSE...

Evet değerli okurlarım. Rum ordusu, sınırda savaşa hazır acil müdahale birlikleri oluşturuyormuş! Tankların feriştahıyla gelse ne yazacak? Geçmişte de bir avuç silahsız ve habersiz Kıbrıs Türkü’ne kalleşçe saldırmamışlar mıydı? Ancak bugün yalnız değiliz. Yanı başımızda Kahraman Mehmetçik var. Bizi kayıran ve kanatları altına almış Anavatanımız Türkiye var! Sıkarsa saldırsınlar!

Hem bu yeni bir haber değil ki! Yıllardan beri RMMO’yu en modern silahlarla donatmakta olan… Habire tanklar, füzeler satın alan bu kalleş illetin, pardon milletin, bu silahları karga avı için almadığının pek ala farkındayız. Bunlar yüz küsur yıldan beri bunu yapmıyorlar mıydı zaten? Hem de o zamanlar sınırda da değil, aramızda ve gözümüzün içine baka baka! Bizi kalleşçe uykumuzda vurmak, adadan temizlemek ve adayı Yunanistan’a ilhak etmek için Hatta – gizli de olsa -daha ta öncelerden sinsice silahlanmıyorlar mıydı? 1950’lerde, Yunanistan’dan gelen süngerci(!) gemileri, Lapta sahillerinde demirler ve güya süngerler taşınıyor adı altında ve de gözlerimizin önünde, geceden sabaha karaya kasalarla silahlar taşınırdı. Ancak, Rum ve İngiliz polisinin de bilgisi ile korkusuzca ve açık açık yapılmakta olan bu ‘sünger’ taşımacılığının; sonradan silah ve mühimmat taşımacılığı olduğunu anlamıştık… O zaman da korkmuş muyduk? Hayır! Unutulmaması gereken, gerek cepkenine kadar silahlanmış Rum ve EOKA, gerek adaya gizlice çıkarılmış on binlerce Yunan askeri ve tabii ‘it iti ısırmaz’ misali, her zaman taraflarını tutmuş kalleş Coni’ye karşı; bir avuç silahsız, eğitimsiz ve olanaksız… Adanın %3’üne hapsedilmiş, ablukaya alınmış, dünya ile irtibatı kesilmiş aç susuz, ilaçsız… Bebelerine verecek maması olmayan çaresiz Kıbrıs Türkü, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğu ve ihtiyarlarıyla… Silahsız da olsa dişiyle, tırnağıyla topraklarına sarılmış; ecdadına yaraşır bir şekilde direnmiş; ata şehit emaneti bu vatan topraklarının serhat bekçiliğinden asla vaz geçmemiştir! Evet, bu bir avuç Kıbrıs Türkü, katliamlar yaşamış, şehitler vermiş, işkenceler çekmiş, yatağında diri diri yakılmış… Ölmeden toprağa gömülmüş… Şehitlerini defnedecek fırsat bulamamış ama 1974 Barış Harekâtı’yla soykırımdan kurtarılana ve onurlu nöbetini ve şanlı bayrağını, Kahraman Mehmetçiğine devredene dek, bu şanlı direnişinden vaz geçmemiştir! Bugün ve yarın da ve her ne pahasına olursa olsun, bu görevinden asla vaz geçmeyecektir! Çünkü Kıbrıs Türkü, toprağın namus olduğunu, emanete hıyanet edilmeyeceğini çok iyi bildiğini… Ve canı pahasına bu emanet toprakların serhat bekçiliğinden vaz geçmeyeceğini ispatlamıştır! Ve bu bir avuç Kıbrıs Türkü, yedisinden yetmişine, bu ata şehit emaneti topraklarda, kendi devleti, kendi şanlı bayrakları ve Anavatanı’nın garantisi, Mehmetçiğinin güvencesinde özgür yaşadığı bir tek gününü; ezeli düşmanı, cellâtları… Bugün hala “En iyi Türk, ölü Türk’tür” düsturuyla nefes alan Rum ve Yunan’ın hegemonyasında, esir, köle misali yaşayacağı bin yıla asla değişmeyecektir! Bundan kimsenin şüphesi olasın! Atatürk’ün izinden asla ayrılmamış… Atatürk’ün: “ Millet egemenliğini almıştır ve isyan ederek almıştır. Alınmış egemenlik hiçbir sebep ve suretle terk ve iade edilemez, tevdi edilemez.” düsturuyla yaşayan… Atasının İlke ve Devrimlerine sadık bu bir avuç Kıbrıs Türkü; ölse de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ASLA vaz geçmeyecektir! Bu da böyle biline…
 

Adalet

Moderator
Katılım
29 Nis 2009
Mesajlar
195
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
K.K.T.C
Cevap: Tankların Feriştahıyla Gelse...

Gelecekleri varsa görecekleri de var. Kimse ölmedi herkes burada, sizin de belirtiğiniz gibi askerleri sınırlara dizmişler, doğru hatta sadece askerlerini değil kendi halkını da dizseler hiç birşey farketmez ancak ve ancak manzara seyrederler o kadar, ayrıca bahane de olur kapılarda kapanır.
 
Üst