TARİHTEN BİR YAPRAK - Acı Hatıralar (2)…

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0

Alper Faik Genç
İLK BÖLÜMÜN ÖZETİ:
B. Milletler Güvenlik Konseyi, 4 Şubat 1964’de Ada’ya Makaryos hükümetini destekleyan Barış Gücü gönderme kararı almıştı ve O gün Kıbrıs’ın her yerinde yüzlerce Türk Rumlar tarafından kaçırıldı; birçoğu öldürüldü..
ABD. Lefkoşa B. Elçiliğine bomba kondu. Amerikan Elçisi R. Davies de öldürüldü.
İngiliz Üssü Dikelya’da çalışan 14 Türk iş yerlerine giderken otobüsleriyle kaçırıldı ve kemikleri tam 46 yıl sonra bulundu.
İşte O gün…Larnaka’da İlgilinin talimatıyla, durumu Merkeze bildirmek Vs. için Em. Md.Kemal Tünay ile yola çıktık…Rum Polisi tarafından tutuklandık. Merkezi Cezaevine götürüldük. Ben gazeteci olduğum için serbest bırakılmak üzere İngiliz askerleri tarafından Baf Kapısı Polis karakoluna sevkedildim ve oradan da C.B. Yard. Dr. Fazıl Küçük’ün İkametgahına götürüldüm.
LEFKOŞA ALARM’DA: Larnaka, ayrılış saatimizi Lefkoşaya telsizle bildirmişti; Biz bir-birbuçuk saat içinde Lefkoşa’ya varmayınca, Türk Liderliği alarma geçti. Lefkoşa’daki merhum ağabeyim Sami Genç’e haber verildi. Ağabeyim hemen TC. Lefkoşa B. Elçiliği Basın Müşaviri arkadaşı, merhum Selahattin Sonat’tan yardım istedi. Sonat, Makaryos’u bizzat telefonda arayarak Türk Basın mensubu olan benim arkadaşımla kaybolduğumu bildirdi..Kısa süre sonra Makaryos’tan gelen telefon mesajında Türklerin de yollardan Rumları kaçırmaya başladığı duyuruldu ve Makaryos, yakını yaşlı bir Rum doktorun Tahtakale’de Türklerce tutuklandığını, bildirerek, “Doktor serbest bırakılırsa, karşılığında Alper Genç’i alabilirsiniz” mesajı geldi ve ben uykusuz-aç, bitkin durumda 36 saat sonra Rum doktor ile değiş-tokuş serbest bırakıldım. Merkezden gelen arkadaşlarla konuştum. Em. Md. Kemal bey’in hala tutuklu olduğunu, ona ilaveten 3 Türk gencinin de Baf Kapısı Polisinde olduğunu söyledim ve gençlerin bana söylediği gibi, Gazyağı satıcısı babalarının Kardeş Ocağı vasıtasıyla bulunabileceklerini bildirdim. Dr.Küçük’ün Ofisinde görevliİngiliz İrtibat Sb. Bnb.Macey derhal Kızılhaçı görevlendirdi ve Türk gençlerinin de ayi gün ö.sonra kurtarıldığını sevinçle öğrendim..Kemal bey ise 36 gün sonra serbest bırakıldı.. Suçu: aracının borç taksidini ödememekmiş!.
SORGULAMAMDA NE SORULDU?
Cezaevindeki Eokacılar katı ve acımasızdılar: Bölge Lideriniz Kim? Hangi silahlarınız var? Senin orada görevin ne? Yola niye çıktınız? ve benzeri sorular…
Verdiğim tüm cevaplarda Basın mensubu olduğumu, işimi yaptığımı, gizli İş yapanların gazetecilere güvenmediği için, bana da görev verilmediğini. Birşey bilmediğimi söyledim…Onlar soruları çaprazlatıp değiştirdikçe ayni cevapları aldılar ve cevaplarım değişmediği için beni ciddi şekilde hırpaladılar..Rum Polisleri de aşağı-yukarı ayni şeyleri sordu ve ayni cevapları aldı. Onlar da bana inanmadıklarını söyleyip, ’Makaryos’un dostu Doktor elinizde olmasaydı; değiş-tokuş olmasaydı sen bugün yoktun” deyip çirkince gülüştüler. ‘Doğru’ dedim “herşeyin bedeli var“Benim bedelim de yaşlı doktorunuz oldu- Ancak suçum yok; sırf Türk olduğum için niye ölüm?”dedim. “Hükümete karşı geldiniz…artık en iyi Türk Ölü Türktür’ dediler. O GÜNKÜ RUM MENTALİTESİ BU’YDU – BUGÜN DE HALA AYNİ!
LARNAKA’YA DÖNÜŞÜM: İkametgahta görevli İngiliz İrtibat Sb. Bnb.Macey’nin aracılığıyla ertesi sabah (6 Şubat 1964) bana elbiselerimin üstünden eski, bol, bir İngiliz askeri üniforması giydirildi; elime de şarjörsüz Sten makineli tüfek tutuşturup İngiliz cipinin arkasına oturtuldum; Bir saatlik yolculuk boyunca 3 kez durdurulduk. Rumlar cipin içine bakıp ‘geç’ dediler ve Cipimiz Larnaka Türk semtine girince Ulu Tanrıya şükrettim Halkımız beni görünce koşuştu..İngiliz üniformasını çıkarıp asfalta atladım. Sevinç gözyaşları yanaklarımızda sel oldu. Hürriyet ve sevgi seli…
Rahmetli Dr.Küçük’ün ikametgahında görevli İrtibat Sb. Bnb. Macey daha sonra Rumlar tarafından Trikomo (İskele) köyü yakınında cipi ile kaçırıldı ve şoförüyle birlikte öldürüldü. Cesetleri aylar sonra ciple gömülü bulundu..Gençlerimiz bunları iyi bilsin: Kıbrıs’ta Türkler’in ve onlara – görev icabı da olsa - yardım edenlerin akibeti hep bu olmuştur…
Görüşmeci C.Bşk. Sn. TALAT’a saygıyla hatırlatılır !
 
Üst