Tayyip Erdoğan'ın Yandaşları İle Sahte Kavgası

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Tayyip Erdoğan'ın yandaşları ile sahte kavgası
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 8 Şubat 2011

Avrupa Birliği ve ABD tarafından fonlanan Talat taraftarları, KKTC Hükümetinin aldığı ekonomik paket kararına tepki vermek için Sendikal Platform tarafından düzenlenen mitingde Türkiye aleyhtarı pankartlar açtılar. Kendilerine "Yasemin Hareketi" adını takmışlar. Aşağıdaki haberde ayrıntıları görebilirsiniz.

Yunan Başbakanı Yorgo Erzurum'da "Kıbrıs'ta işgal sürdüğü müddetçe Türkiye AB üyesi olamaz." dediği zaman bir cevap veremeyen Recep Bey, şimdi yandaşlarına karşı sözde kükrüyor.

İşte Recep Bey'in söyledikleri:

“Türkiye buradan çek git diyor. Sen kimsin be adam. Şehidim var, gazim var, stratejik olarak ilgiliyim. Kıbrıs’ta Yunanistan’ın ne işi varsa, Türkiye’nin de stratejik olarak o işi var. Ülkemizden beslenenlerin bu yola girmesi mânidardır. Biz destekliyoruz, bunun karşılığı olması gerekmez mi?”

Peki, KKTC'nin devlet olarak varlığını ve KTC'nin Türkiye ile birliğini savunan Denktaş'ı saf dışı bırakan Recep Bey değil miydi?
KKTC'yi "sahte devlet" olarak gören ve KKTC'yi Rum kesimine teslim etmeyi hedefleyen Talat'ı destekleyen Recep Bey değil miydi?
Annan Planı için "evet" oyu isteyen Recep Bey değil miydi?
"Kıbrıs'ın stratejik bir önemi yok" diyen Recep Bey değil miydi?
Bu Türkiye aleyhtarı pankartları taşıyanlar, Annan Planı'na "evet" diyen, Türkiye'den kurtulup Rum devletine yama olmak isteyenler değil mi?

Recep Bey telefonda Talat'a "Denktaş'ın artık işi bitmiştir. Barış görüşmelerinde KKTC'nin bağımsız devlet olduğu tezini artık öne sürmeyelim." demiyor muydu?
Bu konuşmayı yayımlayan Ulusal Kanal televizyonunun ve Aydınlık Dergisi'nin sorumlu müdürleri Ergenekon bahanesiyle Silivri'ye gönderilmediler mi?

Bu mitingde Türkiye aleyhtarı pankartlar taşıyan Yasemin Hareketi Talat taraftarı değil mi?
Bunlar, Annan Planı'na "evet" diyen Avrupa Birliği taraftarları değil mi?
Yani Recep Bey, sözde kızmış gibi göründüğü bu pankartları taşıyanların Talat taraftarları, yani kendi yandaşları olduğunu bilmiyor mu?
Recep Bey Kıbrıs'ta Denktaş ve Eroğlu'na karşı Talat'ın tarafında değil mi?
Peki, ne oldu da Recep Bey birden ateşlenip kendi taraftarlarını fırçaladı?

Çünkü Haziran seçimleri yaklaşıyor. Milliyetçi görünmek lazım. Bu yalandan feryat seçim yatırımı.
Aslında Recep Bey'in gönlü fırçaladığı kişilerle beraber çarpıyor.

Bunu nereden anlıyoruz?
Öyle bir şey söyledi ki, Türkiye ile birliği savunan, Rum'a yama olmak istemeyen Kıbrıslı Türkleri bile isyan ettirdi.
Kıbrıs Türkleri ile Türkiye arasına kama soktu.
"Ülkemizden beslenenler" dedi. Kıbrıs Türklerini "Türkiye'den besleniyorlar" şeklinde itham etti.
Talat taraftarlarına, Yasemin Hareketi'ne, AB ve Rum dostlarına çok değerli bir silah verdi.
Şimdi Türkiye düşmanı bu güruh, var güçleri ile: "Türkiye Başbakanı bize besleme dedi, işte Türkiye bizi böyle aşağı görüyor" propagandası yapacaklar.
Recep Bey devamla: "Biz destekliyoruz, bunun karşılığı olması gerekmez mi?" dedi. "Ülkemizden beslenenler" lafının üzerine tüy dikti.

Dahası var.
Recep Bey, KKTC'nin bağımsız bir devlet olduğunu unutarak (!), KKTC lideri Eroğlu'na "Bunları mahkemeye verin" anlamında talimatvari sözler söyledi.
Dava açmanın Başbakan veya Cumhurbaşkanının görevi olmayıp, Savcıların görevi olduğunu Recep Bey sanki bilmiyordu (!)
Recep Bey "Ben Ergenekon Davasının Savcısıyım" demişti, "Onları içeri attık" diyerek de, aynı zamanda bu davanın Hakimi olduğunu ifşa etmişti.
Yargıya fiilen müdahale etmişti. Şimdi benzer kanunsuzluğu yapması için başka bir devletin yöneticisine talimat veriyordu.

"Besleme"; "Destekliyoruz karşılığını alırız" hakaretlerinden sonra şimdi de KKTC liderine talimat verme ve onu kanunsuzluğa teşvik etme hakaretleri geliyordu.

Recep Bey, Kıbrıs Türklerini Türkiye düşmanı yapmak için, onları AB'ye ve Rumlara itelemek için son gayretini işte böyle gösterdi.

+++++++++++++++++++++++++++++++







download




KKTC'de 'Türkiye'ye has...ktir' çekildi
Hükümetin aldığı ekonomik önlem paketi KKTC'de 50 bin kişiyi sokağa döktü.
Hükümetin aldığı ekonomik önlem paketi KKTC'de 50 bin kişiyi sokağa döktü. Sendikal Platform'un organize ettiği mitingde açılan pankartlarda ise Türkiye'ye resmen öfke vardı. Türkiye'den aktarılan kaynak ve desteği görmezlikten gelen 50 bin Türk, Türkiye'ye "Has..ktir" pankartı açtı.

KKTC'de, Sendikal Platform'nun düzenlediği Toplumsal Varoluş Mitingi'nde 50 bin kişi Türkiye'ye resmen küfretti. Yürek acıtan ve bugüne kadar KKTC'de olmadık muamele gören Türkiye vatandaşlarına yönelik ağır küfürler, ilk kez açıkça pankartlara döküldü. Organizasyon heyeti miting alanının ortasında açılan ve meydanlarda toplanan 50 bin kişinin rahatça görebileceği küfürlü pankarta müdahale etmemesi ise şaşırttı!

BU REZALETE KİMSE DUR DEMİYOR!

Özellikle işçi örgütlerin Türkiye'ye yönelik aleyhte propagandası ise devam ediyor. Bazı sendikal örgütler AB yolunda KKTC'nin önündeki en büyük engelin Türkiye olduğunu iddia ederken, hükümetin hazırladığı ekonomik paketten ise yine Türkiye'yi sorumlu tutuyor. Bu arada adadaki grevler 14'üncü gününe girerken, hükümet istifasını isteyen binlerce protestocuya destek ise bölücü örgütün adadaki destekçilerinden geldi.



TÜRKİYE'YE "HAS...KTİR" ÇEKTİLER KİMSE DUR DEMEDİ!

Mitingde zaman zaman protestocular arasında gerginlik yaşanırken, Sendika Platformu'nun hükümete önerdiği 13 maddelik ilke, sözcüler tarafından kamuoyuna deklare edildi. İlkeler büyük çoğunlukla kabul edilirken, Türkiye'nin ada üzerindeki hakimiyet kurma çabaları, siyasi gasp olarak nitelendirildi ve direniş çağrısı yapıldı.

"TÜRKİYE VATANDAŞI HIRSIZ, HÜKÜMETİ GASPÇI"

Sözde dayanışma mitingindeki rezalet bununla da bitmedi! Pankartlarda, Kıbrıs Barış Harekatı'na gönderme yapılırken, Türkiye'den tatil için adaya gelen Türkiye vatandaşlarına ise "hırsız" damgası vuruldu. İşte görenin canını acıtan pankart rezilliği;

"Göç yasasını getireni de, geçireni de götüreceğiz"
"Kurtarıldık mı HAS..KTİR"
"Çiçekçiğim şimdi kime benzerik",
"Kral çıplak",
"Ankara ne paranı, ne paketini, ne de memurunu istiyoruz"
"Sayın Elçi vatandaşına sahip çık"
"Ayşe'nin parası bitti, tatilde hırsız oldu"
"Herkesin malına kondu, tatil bitti"
"Ayşe evine dön, bilet bizden"
"One way ticket"
 
Üst