Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, 28 Ocak 2011 tarihinde yapılmış ve tamamen provakatif bir eylemin sonuçları olarak ortaya çıkan, Türkiye- KKTC ilişkilerini de zedeleyen gerginlik, her gün biraz daha dozu artırılarak devam ettirilmekte; çirkinleşen suçlamalar ise hepimizi üzmektedir. Soros’cular, Amerikan’cılar, AB ciler, Karen Fogg çocukları da yorum üzerine yorum tazeleyip, durumdan vazife çıkararak sinirlerimizi germek için yarışa girmiş görünüyorlar.

Söz konusu mitingi yapan çevreler böyle bir mitingi ilk defa yapmış değillerdir. Ne de bu son olacaktır. Yıllardır AB hayranlığı ile her şeyini vermeyi kabullenen hatta vatanından vazgeçip, Rum’un boyunduruğu altında yaşamayı kurtuluş olarak gören bu çevreler zamanında Türkiye’de de ABD hayranı Soros’cuların, AB muhibbi Karen Fogg çocuklarının, Kıbrıs kanadını oluşturmaktadır. Satılmış medya yazarlar ve diğerleri, yardım fonlarının kurtları olarak bu çevreler ellerindeki her türlü imkanı AB ve ABD den aldıkları talimatlara uygun olarak kullanmakta, yetiştirdikleri yandaşları ile, bir zamanlar Karen Fogg ile halkımızı bunaltan ve memlekette anarşi yaratan ortamı hazırlamaya çalışmaktadırlar. Yine oynanan oyun aynidir. Nitekim Sn. Çiçeğin de dediği gibi: “Sorumsuzca orada bir kısım Rum yanlısı unsurlar, belki başka düşüncelerle oraya katılmış olanları da istismar ederek , Türkiye ile KKTC halkının arasını açmak için bir çabanın gayreti içine girmiştir. Bundan sonra da olacaktır, bu tuzağa düşmemek lazım.” teşhisi yerinde bir tespit olmasına karşın yapılan savunma yanlıştır. Yıllardır bu tip hareketleri gördükleri halde susan ve hatta teşvik eden ve kendileri için yapılan eleştirileri dikkate almayan kişi veya kişilerin bunu fırsat bilerek Kıbrıs Türkü için gönül kırıcı suçlamalarda bulunmaları fırsatcılık olup tarafımızdan kesinlikle kabul edilemez. Şunu kabul ediyorum ki Anavatanımız büyüklerine saygısızca bir suçlama ve onların onurunu kıracak slogan, pankart ve konuşmalar olmuştur. Olabilir de… ama böyle bir hareketi tüm halkımıza maletmek ve hiç tepki verilmediğini söyleyerek bütün bir halkı suçlamak yanlıştır. Çünkü ilk günden tepkiler büyük olmuştur ve hatta miting sırasında arbede yaşanmıştır. Volkan gazetesini okuyan herkes de görmüştür ki yazılarımızla ve yorumlarımızla yapılanlar kınanmıştır. (Bak, yenivolkan gazetesi. net ,sitesi)Sn. Erdoğan ve Sn. Çiçek’in haklılığını, verilen cevabi mesajlar ile kavgaya dönüştürme çabaları maalesef Kıbrıs Türk halkını incitmiştir. Yapılan yardımların, projelendirilmiş faaliyetlerin bir lütuf olarak gösterilerek halkımızın nankörlüğüne atfedilmesi ve ihanetle suçlanması ancak düşman çevrelerini sevindirir. Peki yarın dahaları, daha baskın çıkıp, daha bozuk atar ve “Senin diyetinden de vazgeçtim. Al bedelini” deyip kolunu savurursa halimiz nice olur? Sonra KKTC ‘nin bir Eskişehir’den, bir Gaziantep’ten ne farkı var ki? Türkiye’nin seksenbir il’i ne ise KKTC de seksen ikinci il olarak ayni değil mi? Götürülen hizmetin her il’e ulaştırılması görevi nasıl ki hükümetlerin işidir , Kıbrıs’a yapılan yardımların da ayni düşünce içinde değerlendirilmesi gerekmez mi? Bu sebepledir ki , ağızdan çıkan her kelime kılı kırk yarıp söylenmelidir. Yanlış anlamalara ve yorumlara fırsat verilmemelidir. Çünkü dargınlık giderek büyür ve düşmanlarımızın tuzağına düşmüş oluruz. Bu da hepimizin sonu olur. Benim ricam, büyüklerin affedici kişiliğini öne çıkararak gerginliğin bir an önce sona erdirilmesi dir.

Anavatanımın güzel insanları, bizim sizden hiçbir farkımız, ayrıcalığımız, düşünce farklılığımız yoktur. Kalplerimiz sizler gibi, vatan aşkı, bayrak sevgisiyle her an çarpmaktadır. Türk olmaktan , Türk idealleri ile yetişmekten gurur duymaktayız. Bizim atalarımız da Anadolu topraklarında yaşamış, Türkiye’mize alın teri ile ve vatan sevgisiyle hizmet etmiş insanlardır. Farkımız Kıbrıs fethedildikten sonra Kıbrıs’a gelip yerleşmiş ve hayatlarını burada kazanıp bu toprakları Anadolu’nun bir parçası olarak elde tutmuş olmalarıdır. Günümüze kadar bin bir meşakkat ve çile içinde yaşayarak, tamamını değilse bile devletimizle sınırlandırılmış vatan toprağını bize teslim etmişlerdir. İşte biz bu şerefli Türk evlatlarının torunlarıyız. Kıbrıs, Türkiye’nin bir parçasıdır ve asla Anavatandan ayrı tutulamaz. Sn. Çiçeğin ifade ettiği gibi aramızı açmak istiyorlar. Bunu bile bile yaşamak ve yaşatmak lüksümüz olamaz. Kıbrıs Türkü Anavatanı ile, Türkiye halkı ile vardır ve sonsuza dek de böyle yaşayacaktır. Üç beş sapık fikirli hain ne bizim aramızı açabilir ne de bizi birbirimizden ayırabilir. Ama ne olur hiç gereği olmayan birbirimizi kıracak söz ve söylemlerden vazgeçelim artık.

Bir terbiyesizlik yapılmış ve geride kalmıştır. Bundan sonra daha güzel bir Türkiye, daha huzur içinde yaşayan bir Kıbrıs yaratmaya çalışalım. Tanrıdan tek dileğim , yetmişi aşmış yaşımla, hala huzura erememiş bir insan olarak, acısıyla, tatlısı ile yaşadığım vatanımda, artık huzur içinde olmaktır.


Esen kalınız
AHMET GÜLAY

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Noel arifesi...

Lefkoşa.

Kumsal Mahallesi.
Numara 2.
Tek katlı, bahçeli ev.
Saat 22 suları.
Hava ayaz.
Boğuk, tok vuruşlar yırtıyor geceyi aniden, trok trok trok...
Kalleş, basıyor.

*

Mürüvvet Hanım, lambaları söndürüyor telaşla... Hakan kucağında. Uyuyor. Bebe. 10 aylık... Dalıyor çocukların odasına, öbür koluna Kutsi’yi alıyor, 4 yaşında... “Kalk Murat” diyor bi yandan... Gözlerini ovuştura ovuştura kalkıyor Murat, henüz 6 yaşında. Eteğinin ucundan tutuyor anasının geceliğini... Dışardan hüzün abajuru gibi sızan sokak lambasının cılız ışığında, hayalet misali, parmaklarının ucuna basa basa banyoya süzülüp, dördü birden “küvet”e giriyor ve koyun koyuna sarılıyorlar, çıt çıkarmadan, duyulmasın diye nefes bile almadan...

*

Korkunç bekleyiş başlıyor.

*

Bir dakika.
İki dakika.
Üç dakika.
Saniyeler...
Asırlar gibi adeta.
Önce şangırtı duyuyorlar.
Pencere.
Kırılıyor.
Sonra, ayak sesleri...
Salondalar.
Vahşi haykırışları geliyor.
Ve, tekmeyle açılıyor banyonun kapısı...
Üç Rum.
Tarıyorlar.
33 el.

*

Evet, merhum gazeteci Sami Coşar tarafından çekilen ve hafızalarımıza mıh gibi çakılan “o fotoğraf”ın öyküsü bu...
Kanlı Noel.

*

Alnından vurmuşlardı Mürüvvet Hanım’ı, yedi yerinden daha...
Murat’tan üç kurşun çıktı.
Kutsi’den iki.

*

Evin direği, baba, tabip binbaşı, evde değildi o sırada... 103 Türk köyü basılmıştı son üç günde, yaralılar vardı... Gönyeli’ye gitmişti. Göreve.

*

Bir babanın başına gelebilecek en büyük felaketi yaşayan bu tabip binbaşı, evlatlarının cenazesini bizzat kendi elleriyle yıkadı... Minik bedenleri santim santim yokladı, Hakan’da kurşun izi bulamadı. 10 aylık bebecik... Vücudunu yavrularına siper etmeye çalışan anacığının altında kalmış, nefessizlikten boğularak can vermişti çünkü.

*

Sonra?

*

Rum taburu vardı oralarda...
Nizamiyesinde şu yazıyordu:
“Cesursan, gel al!”

*

Türk taburu kuruldu oraya...
Nizamiyesine şu yazıldı:
“Cesurum, geldim aldım!”

*

Bugün, oralarda, utanmadan, Türkiye defolsun gitsin diye “hastir” pankartı açan Rum dalkavuğu lavuk!
Yüreğin varsa...
Gel de al.

ALINTI : Ylmaz ÖZDİL
​

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Birilerinin dediği gibi (2002-2011 senelerini kastederek) nerdeeeen nerelere geldik. 2002 öncesi sesini çıkaramayanlar sahibinin kemiğini yalamaktan kürek olmuş dillerini çıkarmaya başladılar.

Bunları bir zamanlar bayrağımızı indirmek için direğimize çıkmaya çalışan esrarkeş ruma benzetiyorum. Bunlar da o esrarkeş rum gibi kendilerini direğin dibinde bulacaklardır. O gün geldiğinde, esrarkeş rumun bayragımıza el uzatayım derken, bayrağımızın dalgalandığı direğin dibine doğru süzüldüğü, süzülürken de büyük bir sevgiyle, büyük bir aşkla bayragımızın dalgalandığı direğe sımsıkı sarılmasının fayda etmediğini bu hainlerde direğin dibini boyladıklarında göreceklerdir.

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Bir Türk Genci olarak evet artık dur demenin zamanı geldi.Geldi de ben hiçbir yerde herhangi bir eylem bir hareket göremiyorum ki destek olalım karşı görüşte ki kişilere birileri destek olmuş maddi ve manevi onlara gelin miting yapalım demiş, peki nerede bize yol açacaklar nerede bizim kurum ve kuruluşlarımız nerede bizim partilerimiz ben buradan sesleniyorum başta kıymetli yazarlarımıza gelin sadece otağımızda değil meydanlarda da birlik olalım birileri bu hareketi başlatsın biz de Türk Gençleri olarak orada olalım var mısınız 3 MART da K.K.T.C TÜRK KALACAKTIR VE TÜM DÜNYA DA TANINACAKTIR.mitingi düzenlemeye.Sevgi ve saygılarımla ADALET.
http://www.kibris1974.com/kibris-uzerinde-oynanan-oyunlar-f11.html

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Değerli kardeşim ADALET; Çağrınıza gönülden katılıyorum. Dün (Cuma günü) bu konuda bir toplantı yapılacağına dair haberim vardır. Fakat ada dışında olduğum için henüz sonuçlardan habersizim. Pazartesinden itibaren bu konudaki temaslarımızı artırmak sözüyle iyi çalışmalar dilerim. Ahmet Gülay

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Günlerden Salı yada Çarşamba'ydı sanırım nerdeyse tüm kanallarda Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti üzerine söyleşiler vardı. Sözleşmiş gibi sözde aydınlar , siyasetçiler tarafından yorumlar yapılıyordu; birkaç dakika izledim,birkaç dakika yetti bile konunun nereye getirileceği.
Sırtımızdaki kambur Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti , özür dileyerek gülüyorum bu düşünceye sahip ve bu düşünceyle halka bunun bu şekilde olduğunu empoze etmeye çalışanlara. Başta Başbakanıma ve onun yandaşlarınada.
Nedenmi gülüyorum; Eğer Sevgili devletimin sorunu yaptığı maddi desteğin ağır gelmesi ise; iyi de sen o yardımı benim gibi Cumhuriyet vatandaşlarından topladığın vergiler sayesinde yapıyorsun. Senin cebinden çıkmıyor, sor bakalım bu vatandaş bundan şikayetçimi ; ben kendi adıma cevap veriyorum ;HAYIR ASLA. Nasıl Türkiye Cumhuriyeti benim vatanımsa Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti de benim vatanım. Burdaki yurtdaşlar benim halkımsa, oradakilerde benim halkım. Türkü Türkden ayırmakta nerden çıktı. Hoş hepimiz biliyoruz bunların arkasında kimler var ne amaçla yapılıyor.
Maddi desteğin insanların gözüne sokulurcasına, pervasızca haykırılması İslam'ın neresinde var. Sözde islamcılar. Ben utanır oldum Kıbrıslı Türk kardeşlerimden, büyüklerimden bunların pervasızca sözleri yüzünden.
Benim düşüncelerimi benim gibi düşünenlerin sözlerini yansıtmadıkları halde.
Bunlarda hiç utanma arlanma yok Maşa olmuşlar , elbet o maşanın sıcak tarafınıda tutturmayı biliriz biz birgün.

Çok özür diliyorum ben bu tür oyunlarla elllerindeki medyayı da kullanarak kardeşi, dostu birbirine kırdırmaya , ayırmaya çabalıyorlar, benim cahil halkımın büyük kısmıda bu oyuna geliyor ya sinirden deliye dönüyorum.
Gerçekleri yansıtan yazılarımızı internet yoluyla paylaştığımızda mail hesaplarımız dondurulur oldu. Bizler koyunuz ya susup oturucaz, onlarda rahat rahat at oynatacaklar. Olur görürsem söylerim.

Kısaca; Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti ayrılmaz bir bütündür. Gerekirse kanımızı, canımızı seve seve yine veririz ikisi içinde.
Saygılarımla.

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Sayın Gülay! Bir terbiyesizlik yapılmış olduğu doğrudur. Üç-beş haddini aşmış, kendini bilmezin yaptığı "Has...tir" sözleri cidiye alınmaması gerekirken "Besleme" sözleri ile esip gürleme yapan Recep Erdoğan, KKTC'ni gözden çıkardıydı da, uzun zamandır nasıl punduna getiripte halka açıklama çaresi ararken, birdenbire bu nahoş sözler imdadına yetişti, tam bir pazarlamacı-tüccar zihniyetiyle Kuzey Kıbrısı satacaklar... Amaç bu. Ama KKTC'yi batırıp satan hükümet olarak tarih sayfalarına kara bir leke gibi düşecekler.

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Bu ülke asla ve asla satılmayacaktır.Siz ve bizler var oldukça bu ancak R.T.E. nin rüyası olur.Cihanda tek bir Türk kalana kadar mücadelemize devam edeceğiz.Kıbrıs Türk'dür Türk Kalacaktır.

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Türk Milletinin Aziz Evlatlari,
Demokrasinin sinirlari ve özgürlügün SINIRI en GEC, bir baskasinin Özgürlük alaninin basladigi yerde biter.
Ayrica Demokraside bircok YÖNETIM sekillerinden birdir, tercihdir.
Diyarbekir'de bir pic var Belediye binamizi bedeniyle hergün kirleten, bu pkk'li pic'in sözleriydi oKibris meydanlarinda tekrarlanan, baglantiyi niye kimse kuramadi anlamadim, yoksa, opice bu sözleri söyletenler ile Kibrisda o panlartlari acanlar sizce ayri kisilermi? ama hepsinin altinda yatan cesaret veren asil kaynak akp aymazligi ve hainligidir, ama hic anlamadigim, niye kimse anlik olarak bu it soylularin karsisina dikilemiyor kibrisda? ben anlamadim, anlayan varmi? yoksa karsi durusdami parayla cözülüyor orda, RTE denen aymazi HAKLI CIKARMAYAMI UGRASIYORSUN KIBRIS TÜRKÜ!
Türkiyede dimk denen denen ermeinin öldürlmesinden sonra ermeni potansiyelimizi gördükya hani ne kadar ermeni varsa BIZ ERMENIYIYZ diye sokaklara dökülüyorya, iste Kibrisdada, ne kadar gizli, sakli rum cocugu-ermeni-pkk cocugu varsa sokakda, konu bu beslendikleri yerlerde belli, tek cözümde ogösteri yerlerini onlara mezar yapmak.

Cevap: Teşhis Doğru Da Cevabı Yanlıştır?

Kibris adasi bugün politik nedenlerden dolayi Türk ve rumcuk kesim diye iki kisimdir ama yarin, dün oldugu gibi tamamen Türkün Öz Vatani Olacak.
Sadece Türkiye biraz daha kendine gelmesi gerekeiyor, beklemek zorundayiz, rum pici hicbir zaman sahip olamadigi bu adaya, ingilizlerin ayak oyunlariyla bu kadarcik sahip olabildi, 1974 deki kücük gezinti ile bu kismen bitti, geriside gelecek, sabirli olmak gerekiyor.
Nezamandan beri, Türkün Vatani-rumcuklara vatan olmuski, hepsi geri gelecek, sabir.