TMT, EOKA ve Yunan Megalo İdeası

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
TMT, EOKA VE YUNAN MEGALO İDEASI

İçimizde ki işbirlikçiler, EOKA örgütünü ve TMT’yi aynı çizgide gösterme çabasındadırlar yıllardır.

20 Temmuz’a yaklaştığımız şu günlerde geçmişe baktığımızda, 20 Temmuz 1974 öncesi Ada’da nelerin yaşandığını, bunlar bilmiyorlar mı? TMT’ye ayrılığın örgütü derlerken, Büyük Yunan Megalo İdeası için kurulan EOKA’yı da ayrılık örgütü olarak göstererek hedef şaşırtmak istemektedirler. Böyle göstererek, Rumları ve Yunanistan’ı da aklamaya çalışmaktadırlar. İçimizdeki işbirlikçilere ve Rum yandaşlarına göre, güya bu iki örgüt, adada barış içinde yaşayan iki halkın arasına nifak sokarak birleşmeyi engellemek istemektedir.

İyi de bu EOKA denen örgütün asıl amacı adada ki Türk varlığını ortadan kaldırmak değil miydi? Tıpkı şimdi olduğu gibi tek egemenlik, tek devlet tezinin savunulması da EOKA’nın ana prensibi değil miydi?

Üstelik o işbirlikçiler TMT’nin Türkiye’den destek alarak kurulduğunu büyük bir nefretle haykırırken, EOKA’nın da Yunanistan’dan destek aldığını nede haykırmıyorlar?

Kıbrıs’ta yaşayan Türkler, kendilerini yok etmeye yemin etmiş bir örgütün karşısında bu yok edilişe sessiz kalamazdı herhalde! Onlar da kendi varlıklarını korumak zorundaydılar. Bunu tıpkı EOKA’nın yaptığı gibi Anavatanından destek alarak yapması da kaçınılmazdı. Böylece, Kıbrıs Türk’ü 1974’te gerçekleşen Mutlu Barış Harekatına dek TMT sayesinde dayanabilmişti.

Şimdi TMT’ye ayrılıkçı örgüt diyenlere, 1960’tan bu yana Kıbrıs’ta verilen mücadele sonunda kurulan devlete illegal devlet diyenlere, bu devletin kurulmasında kanıyla canıyla, maddi manevi her şeyiyle destek olan Türkiye’ye işgalci diyen o işbirlikçilere ve bunu o işbirlikçilere söylettiren Rum yandaşlarına soruyorum? Bu kurulan örgütün (TMT) neresi ayrılıkçıydı? Türk varlığını korumak için kurulmuş bir örgütü, nasıl olurda Türk’ün adını adadan silmek için yemin etmiş bir örgütle aynı kavram içinde telaffuz edersiniz. Bir anlamda iki örgütte bölünmeye karşıydılar fakat Rumlar adanın tek hakimi olduklarına inanıyorlardı. Politikalarını bunun üzerine kurdukları için de EOKA’yı kurmuşlardı. Türkler ise yüz yıllardır bu Ada üzerinde beraberce yaşadıkları Rumlarla eşit şartlarda bir devlete sahip olup, birleşmekten yanaydılar. Zaman zaman Taksimden söz edildiyse eğer, işte o zamanlar da bıçağın kemiğe dayandığı zamanlardı. Rum katliamlarının dayanılmaz olduğu anlardı.

Milli mücadelenin sembolü olmuş bu örgüte hala dil uzatılması, hala bu uğurda canlarını verenlerin de bu şekilde karalanması insan olan herkesin kanını dondurmaktadır. Ben şahsen bu tür iftira ve ihanet kokan yazıları okurken büyük bir nefretle doluyorum ve diyorum ki yazıklar olsun bu düşünceyi benimseyenlere, yazıklar olsun bu fikirleri gazetelerinde basıp, gençlerin akıllarını çelenlere.

Bu iftiraları atanlar bu yalanları söyleyenler, Rumların niçin tek devlet, tek egemenlik ve tek millet tezini savunduğunu bir düşünsünler. Bir düşünsünler bakalım Yunanistan’ın, Yunanistan’da Türk azınlık yoktur kararını kabul edişlerini! Oysa batı Trakya tümüyle Türk’tür. Fakat Yunanistan onlara Türk değil Müslüman azınlık olarak bakıyor. Bu da mı yetmiyor Rum’un ve Yunan’ın hakkımızda ne düşündüğünü anlamalarına. O zaman anlaşma yapmaya çalıştığımız Hristofyas’ın yıllardır niçin EOKA çapulcularının mezarı başında, EOKA militanları için “Onlar milli kahramanlardır” dediğini bir düşünsünler!

Bu da yetmediyse o zaman Yunanistan’ın Genişleme hedeflerine bir baksınlar bu hedeflerin içinde Akdeniz’de fethedilecek son Türk kalesi Kıbrıs var mı yok mu? Yunanistan ve Rumlar, Kıbrıs’ın fethinden sonra da Küçük Asya olarak niteledikleri İzmir, İstanbul ve civarını topraklarına katmak için nasıl AB ve ABD ile birlikte hareket ediyor. Bu genişleme politikası Yunan Megalo İdeasıdır. EOKA da bunun silahlı gücüdür. Yunanistan 1821’de başlattığı genişleme politikasını da adım adım gerçekleştirmiştir. Yunanistan 1821-1946 yılları arasında, 125 senede, topraklarının yüzölçümünü yaklaşık 10 misline çıkarmayı başarmıştır. Bu genişleme Kıbrıs ve Küçük Asya’nın da zapt edilmesiyle son bulacaktır. Şimdi bir kez daha düşünsün bu TMT’ye ayrılık örgütü, Türkiye’ye işgalci, KKTC’ye de illegal devlet diyenler!


Ayla Berkin
23.06.2011

 
Üst