Türk-Amerikan Toplumu ile Kıbrıslı Türkler El Ele

hazaryalı

-Otağ Hanı-
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
131
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ATAA (Assembly of Turkish American Associations)'un haberi:


Türk-Amerikan Toplumu ile Kıbrıslı Türkler El Ele

20 Temmuz 2008, Vaşington – Amerika’da yaşayan Türk toplumuna mensup sayıları 45’i bulan bir gurup, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Günü olan 20 Temmuz 2008 Pazar günü sabahın erken saatlerinde Vaşington Türk Büyükelçiliği önünde toplandı. Ege’nin güneşini aratmayan bir Vaşington yaz sabahı, gölgede 38 dereceyi bulan sıcaklığa aldırmadan bir araya gelen gurup Kıbrıslı Türkler’e olan desteklerini yineledi.

Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin (ATAA) gelecek dönem başkanı Vaşington avukatlarından Günay Evinç’in liderliğinde düzenlenen ve Georgetown Üniversitesi Fulbright öğrencilerinden Sonay Kamber’in koordine ettiği gösterilere 9 yerel Türk Derneği katıldı. Kutlamalara katılanlar yaptıkları gösteriler yoluyla Türk-Amerikan toplumunun birlik ve beraberliğini gözler önüne serdi.

CANA (Cyprus Action Network of America) adı altında geçtiğimiz yıl kurulan, aşırı Yunan milliyetçisi bir teşkilata üye olduğu sanılan yaklaşık 30 kadar protestocu öğleden sonra saat 2 civarında elçiliğimizin bulunduğu bulvara geldi ve Vaşington polisi tarafından caddenin diğer tarafına yönlendirildi. Yunanlı protestocular uzun yıllardır duymaya alıştığımız nefret dolu suçlamaları ve asılsız iddiaalarını tekrarlamak dışında etkisiz bir protesto hazırlamışlardı. Her zaman olduğu gibi, Türk ordusunun ve BM Kıbrıs Barış Gücü’nün (UNFICYP) adadan derhal çıkması ve adanın Rum Kesimine teslimi yönünde sloganlar atan Yunanlı göstericiler, meselenin özünde yatan sorunun 1960 1974 yılları arasında Rumlar’ın Kıbrıslı Türkler’e yapmış oldukları soykırım ve etnik temizlik suçları olduğunu unutmuş görünüyorlardı.

Özellikle dikkati çeken CANA üyesi göstericilerin tamamının Türkiye ve İslam aleyhtarı sloganlar atmaları, ve şaşırtıcı biçimde göçmen karşıtı protestolarda bulunmalarıydı . Buna karşılık bizim tek cevabımız şu oldu: “Irkçılığa Hayır – Enosis’e hayır.” Kıbrıslı Türkler’in kararlılıklarını , güçlerini ve bağımsızlığa verdikleri ehemmiyeti şarkılar ve danslar ile kutlayan Amerikalı Türkler gösteriye ilk başlayan ve son bitiren taraf oldu.

Kaybedilenleri Hatırlamak:

Kıbrıs meselesine ilişkin hafızalarımıza kazınmış tek bir görüntü var; o da 1960’ların başında Kıbrıs İçişleri Bakanı Polykarpos Yorgadjis’in Kıbrıslı Türkler’in tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik geniş kitlelere yaptığı çağrılar ve yapmış olduğu nefret dolu açıklamalardır: “Kıbrıs’ta Rum olmayan, Rumca düşünmeyen ve sürekli olarak Rum gibi hissetmeyen kimseye yer yok.” Yorgadjis "Akritas Planı" olarak da bilinen, Kıbrıslı Türkler’in temel hak ve özgürlüklerinin ellerinden alınmasını, gerekirse Türkler’in toptan imha edilmesini ve en nihayetinde Enosis’i (Kıbrıs ve Yunanistan’ın birleşmesi) hedefleyen projenin mimarıdır. 1963 yılına gelindiğinde zamanın cumhurbaşkanı Makarios III tek taraflı olarak Kıbrıs anayasasını iptal etmiş ve anayasanın artık resmen “ölü ve gömülü” olduğunu duyurmuştur.

1990’larda Yugoslavya’nın dağılması esnasında Bosna’da yaşanan trajedide de görüldüğü üzere, BM güvenlik kuvvetleri Kıbrıs’da son derece etkisiz kalmış, taraflar arasında sorunların önüne geçememiş ve 1974 yılına gelindiğinde Türkiye Cumhuriyeti, Londra-Zürih Anlaşmalarından doğan haklarını kullanarak, adada yaşanan etnik temizliğin önüne geçmek için Yunan cunta rejimine müdahale etmiştir.

KKTC’nin 1983 yılında resmen ilanından itibaren Kıbrıslı Türkler 1992 BM Fikirler Dizisine, 1994 BM Güvenlik Arttırcı Önlemler Paketine ve, son olarak, 2004 BM Kapsamlı Çözüm Planı’na (Annan Planı) olumlu oy kullanarak imzalamıştır. Kıbrıs’lı Türkler Annan Planına %70 çoğunlukla olumlu oy kullanmış, ancak Rum tarafının %80’i planı reddetmiştir. Tüm bunlara rağmen, Avrupa Birliği adadaki bölünmeyi kabullenerek Rum Kesimini Birliğe kabul etmiştir. Kıbrıslı Türkler halen ambargo ve izolasyona mahkum biçimde yaşamaktadırlar. Adanın kuzeyine yönelik uygulanan izolasyonları hafifletme çalışmalarında Türkiye ve ABD başı çeken iki ülke konumundadır.

Pazar günü düzenlediğimiz gösterinin sonunda ATAA gelecek dönem başkanımız Sayın Evinch tüm katılımcılara ve Türk-Amerikan toplumunun değerli üyelerine teşekkür etmiş ve etkinliği şu sözlerle kapatmıştır: “Bugün burada Kıbrıslı Türkler’in kendi kaderlerini belirlerme (self-determinasyon ) haklarını kutlarken aynı zamanda Enosis kurbanlarını anıyoruz. 1960 ve 1974 yılları arasında Kuzey Kıbrıs’da Rumlar tarafından katledilen Türkler’in toplu mezarları bulunmaktadır. Ölenlerin anısına her mezarlığa üzerinde isimlerinin ve yaşlarının bulunduğu anıtlar konulmuştur. Bu insanların çoğu yaşlılar, kadınlar ve çocuklardır. Gerçek her ne koşulda olursa olsun kazanacaktır.”

61nx0.jpg
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Kıbrısımıza ne kadar dış mihrakların uyguladığı izolasyonu yumuşatma çabasında olan ABD olsada ben buna pek inanasım gelmiyor. Görünen köy kılavuz istemediği gibi bizde geçen yılların ambargolarını görüyoruz. Abd rumları washingtonda da susturma gayretini göstermelidir. Yani ikiyüzlülükte heryerde işlemiyor ey amerika!!!
 
Üst