Türkiye Aynı Hatayı Yineliyor

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Türkiye Aynı Hatayı Yineliyor

Birilerinin Türkiye’ye inanması kaygusu önde tutulduğu için Annan Plânında işlenen hata yinelenmektedir.Bu tutum Rum ve Yunanlının Kıbrıs sularındaki petrol oyununda da kendisini göstermektedir Bugün paralellik olduğu için her iki konuya kısaca değinmek istiyorum. Çünkü ateş bacayı yeniden sarmak üzere…AB kartına karşılık KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın tek başına sürdürmekte olduğu “Kıbrıs görüşemlerini” koşulsuz desteklemek hatadır.Bu yetki ve destek,zamanında Milli Lider Rauf Denktaş’a bile sağlanmadı.Bugün M.A.Talat’ın “Tek seçici” gibi kabul edilmesi ve her hatasının örtülmeye kalkılması kazanç değil zarar getirir.Hatta iddia ediyorum;böyle bir tutum bizzat müzakereciye de zarar verir.Ödünlere yol açar.

Türkiye AB’ye girdiği anda KKTC’nin de uygun bir anlaşma ile AB üyesi olmaısnda sakınca kalamz.Ancak Türkiye 20 yıl sonra (belki) AB üyeliğine alınacağı varsayımından harejet ederek KKTC’yi Ruma yamna yapmak ne Türkieyye ne de önfgördüğü AB projesine katkı koymaz.Kıbrıs’ın da elden çıkmaısna neden olur.

Kıbrıs Türk Halkı,gelişmeleri yakından izlemek ve Annan Plânında yapılan hataya verdiği desteği bu kez “Bu plâna” vermemelidir.Çünkü gidilecek köyün Kilise çanları kilometre öteden işitilmektedir.

&&&

KKTC’de bulunduğu sırada ilginç açıklamalar yapan Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kitabında da “Kıbrıs’a “özel önem vermiştir.Orada yazılan ve daha sonra Bakan olarak söylenenler öndemlidir.Bu önemin bugün de sürmekte olduğunu Kabul etmek isteriz.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Almanya’yı ziyartei esnasında “Kıbrıs Rum tarafının pek çok sorunun kaynağını oluşturan tutumundan vazgeçmesi gerektiğini” söyledi. Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, Kıbrıs sorununa değinerek, şöyle dedi:

''Türkiye her zaman Hristofyas ve Talat arasında başlayan görüşmelere güçlü desteğini vermiştir ve bundan sonra da vermeye devam edecektir. Umarız Kıbrıs'ta barış ve refahın zeminini oluşturacak kalıcı bir çözüme ulaşılır. Biliyorsunuz 2004 yılında böyle bir çözüme ulaşmıştık. Kıbrıs Rum kesimi bu çözümü reddederek aslında bugün karşı karşıya kaldığımız pek çok sorunun kaynağını teşkil eden bir tutum takınmıştı. Ümit ederiz bu tutumundan vazgeçer ve birlikte Doğu Akdeniz havzasını bir barış havzası haline getirmeyi başarır ve bunu, AB önünde bir engel teşkil etmekten çıkartırız.''

Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier de sadece siyasi ve ekonomik değil, kültürel ilişkileri de geliştirmek istediklerini söyledi ve de Türkiye’nin tam üyeliğine destek belirtmedi.

AB kanadındaki durumda değişiklik olmadığı görülmektedir.Biz de Kıbrıs Milli Davamızı bu açıdan depğerlendirmekteyiz

&&&

KKTC PETROL ARAMALIDIR!

Rahmetli Bülent Ecevit, savunmada kalarak uygulanan dışpolitikaya hareketlilik getirmiş;ABD’nin afyon tehdidini geri çevirmiş,Ege’de Yunanlıların girişimine karşı “Hora” gemisi ile petrol aramaya girişmiş; Türk dış politikasında karşı tarafın adım atmasını ve buna yanıt verilmesi gibi savunmada kalma kuralını ters yüz etmiştir. Büyük devlet adamı Ecevit sayesinde,Türk Ulusunun “Beyanatlarla, gösterilerle yetinmesi” politikası, 20 Temmuz 1974’de tarihe karışmış,Dünyaya karşı görkemli “Kıbrıs çıkarması” başarılmış,Kıbrıs’ın makûs talihi yenilmiş ve bu tarihten sonra ambargolara karşı, Türk Savunma Gücü ve Savunma Sanayii zirve yapmıştır.

Bugün o büyük adamın attığı adımların üzerine politika bina etmek gerekmektedir.Bunu da tam üye olan Yunanistan ve KIbrıs(Rum)Cumhuriyeti’nin gölgesindeki AB ile barışık kalarak yapmak olanaksızdır. Bunun da yolu KKTC kara sularında ve ekonomik alanda petrol aramaktır.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Abdullah Recep, konuşmasında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin petrol ve doğalgaz aramaya yönelik çalışmalar yapmasına değinerek, “Karşılıklı bir mutabakat olmadan GKRY’nin tek taraflı olarak, Kıbrıs’ın güneyinde petrol/doğalgaz aramaya yönelik çeşitli ülkelerle anlaşmalar imzalaması ve bu kapsamda faaliyetlerde bulunması, bu konudaki uluslararası hukuka uygun ve geçerli değildir” dedi.

GKRY’nin bu faaliyetleri her şeyden önce Ada’da iki taraf arasında yürütülmekte olan kapsamlı müzakere süreciyle bağdaşmadığını vurgulayan Recep, “Gerginlik yaratma potansiyeli taşıyan ve hukuki temelden yoksun olan bu tür faaliyetler, Kıbrıs Türk halkının Ada’nın doğal kaynakları üzerindeki eşit hak ve çıkarlarını da zedelemektedir. Ayrıca, Türkiye’nin 32, 16, 18 doğu boylamının batısında kalan deniz alanlarında temel hak ve menfaatleri bulunduğunun BM nezdinde de kayda geçirildiği bilinmektedir. Türkiye’nin bu hakları koruyacağı tabiidir” şeklinde konuştu.

İşte şimdi de “KKTC-Türkiye ortaklığı olan Özel Şirketin” Kıbrıs ve Anadolu arasında petrol aramaya başlaması ve dünyaya buradan gitmeyeceğimizi duyurması gerekir. Rum ve Yunanlı Batının şımarık çocuğu olarak ötmektedir.Buna en iyi yanıt “Ecevit usulüdür”...
 

Kavaz

Dost Üyeler
Katılım
4 Şub 2009
Mesajlar
69
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Türkiye Aynı Hatayı Yineliyor

Saygideger Sn Kotak.
"Ecevit usulu"nu anlaycak veya yapabilecek siyasetci varmi bilmem,Eger anavatanimiz AKP'ye yavru vatan ise Sn Talata kalacaksa vay halimize demeden kalamaycagim.Bu siyasitcilere kalsa AB'li olmak icin davul zurnayla barisci gozukelim diye Ruma hata yapmasin diye kilavuz bile yolamaya hazirdir.!!!!
Sevgi ve Saygilarimla
 
Üst