Türkiye Cumhuriyeti Panoraması ve Son Durum...

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TÜRKİYE CUMHURİYETİ PANORAMASI VE SON DURUM


Türkiye Vahşi Batı’nın asri haçlıları tarafından saldırı altındadır.
Siyasal iktidar PKK bayrağı altında bu saldırıya öncülük etmektedir.
Ülkenin bölünmezliği, ulusal bütünlüğü bölünme tehlikesi altındadır.
Siyasal iktidar kendi iktidarını dahi tehlikeye atarak bölünme sürecinin önderliğini yapmaktadır.

TC ve Atatürkçülük “tu kaka” yapılmış, onların tasfiye süreci işlemektedir.
Türk Bayrağı açmak, İstiklal Marşı okumak utanılır, Akiller ayağa kalkmaz olmuşlardır.

Muhalefet yok hükmündedir.

Memleketin sahipleri subaylar, aydınlar senelerdir Silivri’de göz hapsinde tutulmaktadır.

Özelleştirme adı altında asırlık Cumhuriyetin bütün kazanımları el aleme satılmıştır.
Tarım dahi kısırlaştırılmış, dışa bağımlı kılınmış, saman ve et dahi ithal edilir olmuştur.
Gözleri ranttan başkasını görmeyenler İstanbul devesine, yeni kamburlar eklemeye çalışıyorlar.

İstanbul’a iki uydu kent, 3. boğaz köprüsü, Marmara’dan Karadeniz’e kanal yapacaklarmış!

Yatırımlar doğuda, güneydoğu’da yapılsaydı, bu gün PKK-Kürt sorunu diye bir şey olmazdı.

Bankalar, sigortalar, kritik mal ve hizmet üreten kuruluşlar yabancıların eline geçmiştir.

Zavallı Yunanistan’ın dahi Türkiye’de yüksek faiz veren bankası vardır.
Dış borç 400 milyar dolara yaklaşmış, memleket sıcak para istilasına uğramıştır.
İktidarın, “İMF’ye olan borçları kapattık” tantanası çok daha yüksek faizli sıcak para ile karşılanmıştır.

TC ekonomisi her an tepetakla gidebilir hale sokulmuştur.

* * * * *


Demokratik, laik ve sosyal Atatürk Türkiye’si, İslami faşizme kakılmaktadır.
Yargı bağımsızlığı kalmamış, yargı İmam-Hatipli liderin telkinlerine göre yürütülmektedir.

Memleket yasasız “Açılım süreci” adı altında diktatör buyrukları ile yönetilmektedir.
Yasasız TC ve Türk Bayrağını tanımayan “Akil adamlar”, açılımın propaganda araçları olarak Anadolu’da dolaşmaktadır. Doğu’da Güneydoğuda konferans verdikleri salonlar PKK paçavraları ile süslendiği halde, Anadolu’nun diğer yörelerinde Türk Bayrağı “tu kaka” edilmektedir. Artık PKK paçavralarının olduğu illerde Türk Bayrağı yoktur.

Ağlarım acınacak halimize...

Suriye’deki Esat muhalifleri, hedeflerine varamayınca, Esat’a karşı savaşmaya her zaman hazır olduğunu söyleyen AKP iktidarını savaşa sokmak için Reyhanlı’da çifte intihar saldırısı gerçekleştiriyor. Reyhanlı’nın merkez çarşısını yıkılıyor, başbakanımız hiçbir şey olmamış gibi Amerika’ya Obama ile görüşmeye gidiyor. Memleketini ne kadar da çok seviyor, değil mi? Ve; bu memleket ona hala iktidar bağışlıyor. Bu başka bir tuhaflık...

51 kişinin öldüğü Reyhanlı olayları için Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanı olacak kişi, “Türkiye Cumhuriyeti sınır kapılarının emniyetinden ben sorumlu değilim” diyebiliyor.

Suriye’deki Esat idaresi, Reyhanlı’ya ben intihar saldırısı düzenlemedim. Buyurun gelin düzenleyenleri beraber bulalım,” diyor. Başbakanımız bu net ve mertçe teklifi reddediyor. Neden? Çünkü demeçleri Türk halkını yanıltma yönündedir. Esat haklıdır.

* * * * *


Bütün bu olanlara rağmen, TC bölünme sürecine girmişken, AKP milletvekillerinin hiçbirinde vatan ve millet sevgisi olmaması hayret ve ibret verici bir şeydir. Halbuki başbakan, PKK ile açılım süreci uygularken, memleketin her yanında yükselen “Mustafa Kemalin Askerleriyiz” sözlerinin anlamını görmezlikten, duymazlıktan geliyor.

1960 ihtilalinde bu manzaranın aynısını ve fakat alçak perdeden seyretmiştik. İmam-Hatipli devamlı konuşan başbakanımız, en küçük bakkal hesabını dahi yapamıyor.

Başkanlık uğruna PKK dan 5 oy alacağım hesabı ile “Mustafa kemal’in Askerlerinin” 105 oyunu kaybediyor. Bir devrin daha sonu gelmiştir.

Vatan toprağı bir bütündür, bölünmez.



Hoşça kalınız
17 Mayıs 2013
Hüseyin LAPTALI
 
Üst