Türkiye Liderini Arıyor

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
TÜRKİYE LİDERİNİ ARIYOR.

22.06. 2004 tarihli makalem;

GÜNEYDEN GELEN TEHLİKE: İSRAİL

"Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh, ABD'nin Irak'ta yetersiz kaldığına inanan ve İran'ın nükleer kapasitesini genişletmesinden endişe eden İsrail'in, Irak'ın kuzeyinde Kürtlerle işbirliği içinde operasyonlar yaptığını ve bu durumdan Türkiye'nin rahatsız olduğunu söyledi." Son günün günceli bu…

Gerçekleştirilmesi imkansız bir oluşum, bir ütopya binlerce yıldan sonra gerçek oldu. İSRAİL 1948 de kuruldu ve devlet oldu. O günden beri Filistin Araplarını kesip, ortalığı kasıp kavuruyor. Tıpkı tavuk kovalayan bir canavar gibi.

Bütün dünya buna seyirci kalıyor, Batı buna seyirci kalıyor, destekliyor. Bu çok doğru bir söz, aksini düşünmek yanlış… 1948 de Batı, İsrail devletini bu iş için kurmuş. Ortadoğu'da Batının ileri karakolu. O zamanlar İsrailoğulları 600-700 bin kişi kadarmışlar.

Savaşlarda ileri çıkan keşif kolları da en fazla birer mangalık (10 kişi) birliklerdi. Bunlar önde giderler, keşif yaparlar, arkadan gelecek güçlere emniyetli ortamlar hazırlarlar. Arkadan gelen güçler ise bu ortamlarda rahatça ve emin bir şekilde ilerlemelerini sürdürürler.

İşte 1948'den beri Filistin topraklarına yerleşmiş İsrailoğulları bunu yapıyorlar. Artık oralara iyice yerleştiler. Bilmem ne kadar atom başlıklı füzeleri bile var. Arapları vuruyorlar. Filistinliler bombalara taşlarla cevap verebiliyorlar. Silahları yok. 50-60 seneden beri çöllerde savuracak taş kalmadı. Ölecek adamları kalmadı. Çocuklar savuruyor taşları. Çocuklar ölüyor. Filistinli için yaşamakla ölmek arasında hiç fark kalmadı. Fark etmez diyorlar, intihar komandosu oluyorlar. Fakat ne yazar! İsrail helikopterleri ateş kusuyor. Yakında Filistinli Arap diye bir şey kalmayacak. Bitti zaten. Liderleri bile yok. Yıkıntılar arsında yaşıyor.

Fakat Batının İsrailoğulları denen ileri karakolunun işi bitmedi. Onlar Büyük İsrail Devleti peşinde, Batılılar da Arapların peşinde, petrollerin peşinde, Arapları terbiye edeceğiz diye saldırıyorlar. ABD Irak'ın altından giriyor, üstünden çıkıyor, kısacası Irak'ın ırzına geçiyor. Ama Mezopotamya batağına saplanıp kalıyor. İsrailoğulları ne güne duruyor!?

Kuzey Irak'ta senelerden beri aşiretlerden oluşturulmak istenen Kürt Devleti bir türlü rüştünü ispat edemiyor. İsrailoğulları öncü güçleri Kürtleri eğitmeye, onları askeri nizama sokmaya geliyorlar. Kerkük'te Kürtlerin arazileri kapatmalarına parasal yardım yapıyorlar. Kendileri hatırı sayılır kadar arazi satın almaya devam ediyorlar. Irak topraklarında yerleşmeye çalışıyorlar. Suriye'deki Kürtleri kışkırtıyorlar, onların da Kuzey Irak Kürtlerine katılmalarına yardımcı oluyorlar. Onlar, Türkiye'nin içli dışlı olduğu müttefikleri. Türkiye'nin kuyusunu kazmayı da ihmal etmiyorlar. Harran ovalarında binlerce dönüm arazileri satın alıyorlar, oralara büyük tarım işletmeleri kuruyorlar. İsrailoğulları Telaviv'den Kuzeydoğuya Dicle Fırat sularına doğru ilerlemelerini sürdürüyorlar. Türkiye ise onlarla çok sıkı müttefikliğini sürdürüyor. Son günlerde onlarla ortak askeri mühimmat depoları bile kurmayı düşünüyor.

İşte GÜNEYDEN GELEN TEHLİKE BUDUR. İSRAİLOĞULLARI!.. 22.06. 2004

Sadede gelelim. Bu günlere dönelim.

Kuzey Irak Kürt oluşumunu AKP destekliyor. Oluşumun lideri Barzani’yi AKP Kurultaylarına çağırıp ona; “Türkiye seninle gurur duyuyor” tezahüratları yaptırıyor.

Güney’de, AKP iktidarı üç gün önce kanka olduğu Suriye Devlet Başkanı Esat’ı kabadayılar misali tehdit ediyor, Suriye iç savaşını destekliyor, körüklüyor. Bunun sonucunda Suriye sınırına PKK yerleşiyor. Savaş’a ramak kaldı.

Güney’de İsrail Filistinlileri doğramaya devam ediyor. AKP iktidarı ise İsrail’i korumak için Güney sınırlarımıza Patriot füzeleri kurduruyor. Patriot füzelerini yönetecek 300 kadar yabancı asker memleketimi işgal ediyor. Türkiye AKP iktidarı sayesinde kendi ipini kendi çekiyor. Ve bu ihanetlere karşılık memleketim kıvranıyor ancak sesler çok zayıf... Kazan kaynıyor.

Vatan’ın bağımsızlığı 19 Mayıs 1919’un gerisine düşüyor. Durum bu…

“Arş yiğitler vatan imdadına,” diyebilecek kudrette Türkiye’ye liderini arıyor.


Hoşça kalınız

Hüseyin LAPTALI

29 Kasım 2012
 
Üst