Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR ?
Türkiye nereye gidiyor. Herkes bu soruyu soruyor.
Hiç kimse bu soruya doğru yanıt veremiyor neden?
Çünkü toplumda aşırı bir güvensizlik ve korku var.
Hiç kimse yarınından emin değil.
Yurttaşlar adeta yoğun bir fetret devrini yaşıyor.
Bu belirsizlik karşısında hakkını aramak istiyor.
Büyük bir hukuksuzluk yaşanıyor.
Yurtseverler uydurulmuş delillerle tutuklanıyor,
Yurttaşlar yaşanan olayları protesto etmek için alanlara iniyor.
Hükümet bu olaylar karşısında yüz binlerce yurttaşa şiddet uygulayarak bastıracağını sanıyor.
Hükümet ise milyonlarca yurttaşın tepkisini anlamazlıktan geliyor.
Asıl tepkilerin kaynağının hükümet uygulamalarından kaynaklandığını halktan ve dünyadan gizliyor.
On yıldır sürdürülmekte olan cumhuriyet karşıtlığının halkın tepkisine neden olduğunu anlamıyor
Türkiye’de değil yurt dışında Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Mısır, Somali, Katar, Yemen, Suriye, Irak ve Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yaşanmakta olan olaylara direk müdahil oluyor.
Bu olayların dış siyasetimize ters düştüğü halde yönetmeye ve yönlendirmeye çalışıyor.
Genişletilmiş Büyük Ortadoğu eş başkanlığı görevini ölümüne sürdürmeye çalışıyor.
Bütün bu olaylar yaşanırken Türk milletini yok sayıyor.
Hükümet yurttaşlarımızın sorunlarıyla ilgilemesi gerekirken sürekli farklı gündemler oluşturuluyor.
Yurt topraklarının uluslar arası teröristlerin yuvalandığı bir alana dönüştürülüyor.
Uluslar arası ajanların serbestçe dolaştığı bir ortamda yurdumuz iç savaşa hazırlanıyor.
Etnik ayrımcılık, gericili, tarikatçılık özendirilerek ulusal birlik parçalanıyor.
Barış aldatmacasıyla Türkiye Cumhuriyeti resmen bölünüyor.
Teröristler serbestçe dolaşarak kimlik kontrolü yapabiliyor.
T.B.M.M si Anayasasından 35 madde çıkarılarak askerin terörle mücadelesinin önü kesiliyor.
Emperyalizmin dayatmaları kanunlaştırılarak Cumhuriyet ve devrimleri yok ediliyor.
Bu duruma tepki gösteren asker, gazeteci, bilim adamı, yurtsever, öğretmen, doktor, mühendis, öğrenci, işçi, köylü, esnaf terörist ilan ediliyor.
Yurdumuzda yurttaşlarımız arasında gelecek korkusu had safhaya çıkmış durumda.
Öğretmenler atanmıyor, üniversite bitiren genç işsizler ordusu çığ gibi büyüyor.
Hakkını aramak isteyen insanların üzerine tomalarla, akreplerle, panzerlerle, biber gazlarıyla düşmana saldırır gibi saldırılıyor.
Türkiye nereye gidiyor.
Bir iç savaşın tetiklenmesi için ucu dışarıda eli palalı kimileri Türk milletine saldırıyor.
Bölücüler bu fetret ortamından yararlanarak bağımsızlıklarını ilan etmeye hazırlanıyor.
İşte bu durum karşısında;
Türk milleti yeniden seğmen dizilmeyi gerçekleştiriyor.
Elinden alınan egemenliğini yeniden kazanmak için Milli Merkez etrafında toplanmaya çalışıyor.
Ve Türk milleti ATATÜRK’TE BİRLEŞİYOR.
Yurt sathında ayağa kalkan Türk milleti yine canını dişine takarak geleceğini kurmaya çalışıyor.
Bir babanın sözleriyle bitirmek istiyorum. Diyordu ki; “Şimdi alanlarda çocuklarımız var, efendiler eğer biz meydanlara inersek kaçacak yeriniz olmayacak.” Sözleri gelecekte nelerin yaşanacağının çarpıcı bir örneğidir. Demek ki artık sin sin oyunu oynamanın zamanı gelmiş durumda yüce Türk milleti kazan mübarek olsun.