Türkiye’ye Telafer Tuzağı

Volkan

-Otağ Hanı-
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
969
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Altaylar
Birleşmiş Milletler’in Irak Özel Temsilcisi Stefan de Mitsura, itilaflı bölgelere ilişkin planında Türkiye’yi "Kerkük’e karşı Telafer" tuzağı ile karşı karşıya bıraktı.

Mitsura’nın planında Telafer’in bulunduğu Sincar bölgesinin, bölgesel Kürt yönetimine bağlanması önerisi yer alırken, bu öneriye karşılık Kürtlerin de Kerkük’te referandum yapılması ısrarından vazgeçtiği ortaya çıktı.

Edinilen bilgilere göre Mitsura elindeki planı gizlice bölgesel Kürt yönetiminin onayına sundu. Erbil-Selahaddin yolundaki Han-Zad otelde yapılan gizli görüşmede Mitsura itilaflı bölgelere ilişkin planını bölgesel Kürt yönetiminin BM temsilcisi Dindar Zebari’ye verdi. Kürtler referandum konusunda ısrarlarından vazgeçmeleri karşılığında, Telafer’in bölgesel yönetime katılması önerisine olumlu yanıt verdiler. Mitsura daha sonra da planı, Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Murat Özçelik’e iletti. 15 Mayıs’ta resmen açıklanması beklenen plan, doğrudan olmasa da Kerkük’te referandumun tamamen ertelenmesi ve diğer itilaflı bölgelerin nihai statüsü arasında bir ilişki kurdu. Plana göre Kerkük ve Musul civarındaki bazı il ve ilçeler Kürt bölgesine katılacak. Böylece, Kürtler Irak Anayasası’nın 140. maddesinde öngördükleri beklentilerinin tamamına yakınını elde etmiş olacaklar. Bu çerçevede sadece Kerkük dışarıda bırakılmış olacak. Ancak, bölgedeki "reel-politik" açısından referandumun yapılmayacak olması, Kerkük’teki durumu değiştirmeyecek.

Kerkük Kürtlerin elinde

Fiilen bölgesel Kürt yönetimine bağlanmasa da, sonbaharda yapılacak yerel seçimlerde Kürtlerin Kerkük İl Meclisi’nde üçte iki çoğunluğu elde etmesi büyük ölçüde kesinlik kazandı. Çünkü Kürtler, 2003 yılından buyana Kerkük’e yönelik göçün önünü açarak, yaklaşık 800 bin kişiyi kente yerleştirdi. Bu durumda, bölgesel yönetimin dışında da kalsa, Kerkük’ün yönetimi Erbil ile yakın ilişki içinde olan Kürt yöneticilerin elinde olacak. Kürtler referandumdan vazgeçse bile 2003 yılından buyana kentteki demografik yapıyı kendi lehlerine değiştirdikleri için gelecek sonbaharda yapılacak yerel seçimlerde Kerkük’ün il yönetiminde çoğunluk sağlamaları büyük ölçüde kesinlik kazandı. Kürtler, Sincar bölgesini sınırları içine katarsa, Suriye’deki Kürtler ile coğrafi bütünlük sağlamış olacaklar. Bu da Kürt lider Mesut Barzani’nin, "Büyük Kürdistan" hayali için önemli bir adım oluşturacak.Türkiye’nin ise ilk aşamada Sincar ve Telafer’in bölgesel Kürt yönetimine bağlanmasına karşı çıktığı öğrenildi.

Plana göre Kürtler, Irak’ın kuzeyindeki Sincar bölgesini ve nüfusunun tamamı Türkmen olan Telafer’i alacaklar. Böylece Türkiye’nin Kürt bölgesi dışından Irak’ın orta ve güney bölgesine uzanan yollara ulaşımı da stratejik açıdan kesilmiş olacak. Türkiye’nin bir dönem Kürt bölgesini by-pass etmek için Habur sınır kapısına alternatif olarak düşündüğü Nusaybin-Kamışlı üzerinden Telafer ve devamındaki Musul güzergâhı Kürt yönetiminin denetimine geçecek.

Plana göre Musul-Erbil arasında bulunan ve PKK’nın önemli bir lojistik merkezi durumunda bulunan Mahmur da resmi olarak bölgesel Kürt yönetimine verilecek. Böylece, Türkiye’nin suçlamalarına yönelik olarak Barzani’nin "Mahmur bizim denetimimizde değil" savunması da ortadan kalkmış olacak.

Yine BM’nin planına göre Erbil’in güneyindeki Türkmen kasabası Altınköprü de büyük olasılıkla, bölgesel Kürt yönetiminin sınırları içine dahil edilecek. Sincar’dan başlayarak bir parabol şeklinde güneydoğuya doğru İran sınırına kadar uzanan yaklaşık 350 kilometrelik bir sınır düzenlemesi söz konusu olacak. Sincar bölgesi Kürtlerin elinde olacağı için Barzani hem Türkiye’nin Irak’ın orta ve güney bölümü ile olan stratejik bağını kesecek hem de Suriye Kürtleri ile coğrafi bütünlük sağlayacak.

not : alıntıdır.
 
Üst