UBP, Krizi Bu Genç Kadro İle Göğüsleyecek

UBP, Krizi Bu Genç Kadro İle Göğüsleyecek

Seçimde %44 oy ve 26 milletvekli çıkaran UBP,görevi yüklenen Başbakan Derviş Eroğlu tarafından oluşturulan ve KKTC Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan Hükümetini açıkladı. Hükümetin çoğunluğu 1960 sonrası doğumlulardan oluşuyor. 3 kişi 1960 altından gelme.Biri 1944,öteki 1950 ve 1951. 7 kişi de Hükümetin temelini oluşturan alanlara hitap ediyor.

Daha önce Bakanlık yapan sadece iki kişi. Çalışma ve Soyal Güvenlik Bakanının dışındakilerin tümü Üniversite veye Üniversite üstü eğitim gören kişiler.3 kişi Siyasal Bilgiler mezunu,Ekonomi alanında eğitim veya ihtisas görenlerin sayısı ise 3. 8 kişi kendi alanına uyumlu Bakanlıklara atanmış durumda.Gençlere cesaret vermek gerek.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde ve KKTC’de Mali konuda en üst düzeyde hızmet gören ve başarılı bir Maliye Bakanı görevi yapan Rüstem Tatar’dan sonra oğlu Ersin Tatar bu görevi yükleniyor.Maliye Bakanlığında Ersin Tatar isabetli bir atama.İngiltere Cambridge Üniversitesinde Ekonomi,daha sonra Hesap Uzmanlığı eğitimi aldı. İş hayatında büyük sorumluluklar taşıdı. Bu görevde rakipsizdi. UBP’nin başarı veya başarısızlığı bu Bakanlığın yaratıcılığına bağlı.Çünkü KKTC artık klâsik Maliye Bakanlığını aşmak ve mali entrümanlarla kendi kaynağını yaratmak noktasına geldi.

Başağrıtan alanlardan biri olan Dışişleri Bakanlığına ya Hüseyin Özgürgün veya Tahsin Ertuğruloğlu getirilecekti. Üçüncü seçenek UBP Lefkoşa adayı olan Dışişlerinde Müsteşarlığa kadar gelen Osman Ertuğ’un dıştan Bakan olarak atanması idi. Eroğlu açıklamasında da söylediği gibi tercihini Özgürgün’den yana yaptı.Her durumda gerek Ertuğruloğlu veya Osman Ertuğ’dan yine bu alanla ilişkili görevde yararlanılabilir...Cumhurbaşkanının yapmakta olduğu görüşmeleri izleme sorumluluğu; Meclis Dışilişkiler Komitesinin aktif hale sokulması, görüşmeleri izleyerek değerlendirmersi ve KKTC’nin dış tanıtımı için sık sık öteki ülke Parlamentolarına ziyaretler yapılması gibi.

Ekonomi,tek bakanlıkta görülse bile aslında birçok Bakanlık fonksiyonlarına bölünmüştür.Yasalara bakıldığında tek çatı altında, tek kararla bir yere varılamamaktadır. Bunu yaşayan ve uygulayan bir kişi olarak söylüyorum. Mali ve ekonomik konuda Bakanlıklar arasında ciddi koordinasyon gerekmektedir. Sunat Atun, Hasan Taçoy, Nazım Çavuşoğlu ve Hamza Ersan Saner’in yakın duruşta olmaları ve çalışmaları zorunluğu vardır. Büyük projelerin başarısı bunlara bağlıdır. UBP Seçim Bildirgesinden bu iddia ile ortaya çıkmıştı. Onun için hamle ortak olursa etkili olacaktır. Elbette bunu Başbakan Eroğlu sık sık yapacağı ortak toplantılarla sağlayabilir.

Milli Eğitim,Gençlik ve Spor Bakanlığı bu dönemde sık sık öne çıkacaktır.CTP’nin yıkım hedefi içinde olan “Milli Eğitimi” tamir etmek kolay olmayacaktır.CTP ve ona yakın duran Sendikalar ve hatta çift toplum etkinliklerine meraklı örgütler, sürekli karşı çıkacaklardır.Çünkü Türk ve Rum Halkının temelde ayrıldıkları eğitimdir. CTP’li Eğitim Bakanı ve onu destekleyenler, Türk Eğitimini yıkıp geçtiler. Türk çocuklarını Rum okullarına aktardılar.Kitaplarını yerlere vurdular. Şimdi tamir zamanı...Bakan Kemal Dürüst’e herkes destek olmalıdır. İşbirlikçilerden ötürü, Türk Bayrağını,Mustafa Kemal Atatürk’ü Milli Eğitimdeki yerine yeniden oturtmak kolay olmayacaktır...
Sendikalar CTP’nin uzantıları olarak takoz koymaya başladılar bile...

Çalışma Bakanlığı Sendikal haklarla, yapay hakları ayıracak Yasaları öne çıkarmayı başarırsa duruma olumlu katkı gelebilir.

Hükümet “Programını” hazırlayıp Mecliste görücüye çıkacaktır.26 oyla güven oyu alırsa göreve başlayacaktır. Hükümet için şimdilik yazacaklarım bu kadar.


AB’nin borazanlarından ve haddini bilmeyenlerden Cengiz Aktar, alışılmış uslüpla bize hakaret etti. Bu Cengiz Aktar, AB adına Kıbrıs’ı ziyaret edip halkı Annan Plânı ile aldatmak için Kıbrıs’a hücum edenlerdendi.Amacı bizi Ruma yama yapmak ve hatta teslim etmektir... AB kaynaklarının tırtılayanların bizlere tembel, tüfeyli diyerek aşağılamaları ilk değildir. Oysa bu Kıbrıs Türk Halkı, Osmanlı döneminde ve ondan sonra da ekmeğini alınteri ile taştan çıkarmış ama satılmamış, Türklüğünü daima başına taç yapmıştır... Biz Kıbrıs’ta mevzilerde elde silah Türk Bayrağı altında yaşam savaşı verirken, bunlar AB’ye yalakalık yapıyorlar ve Atatürk Türkiye’sini nasıl pazarlayıp, nasıl manda altına sokup sömürgeliştireceklerinin hesabını yapıyorlardı.

İşte bu Aktar efendi, KKTC’de ortakları seçimi kaybedince bize hakaret için şu satırları yazdı.Okuyup kimin kim olduğunu öğreniniz: “KKTC seçimlerinden muzaffer çıkan UBP’nin 48 sayfalık seçim bildirgesini okudum. 1990’ların Türkiye partilerinin bildirgelerinden farksız. Berber dükkânında, üzerinde ‘Yarın tıraş bedava’ yazan ama hep orada duran tabela misali,’1974’te kurulan sistem geri gelecek, yeter ki siz oyunuzu UBP’ye verin’diyen bir bildirge.

47. sayfada şöyle müthiş bir iddia var: ‘Halkımız Rum’la birleşmeye mahkûm değildir’. Çok açık: Ya KKTC’nin dünyaca tanınması- ki sözkonusu değil zira din kardeşlerimizi ve soydaşlarımızı ikna etsek dahi KKTC sonuçta AB toprağı- ya da Türkiye tarafından ilhak edilmek. İlhak konusunda fiiliyatta epeyi yol alındıysa da bu seçeneğin resmiyet kazanmasının Türkiye için bedelinin ne olabileceğini bilmek için müneccim olmak gerekmiyor. Dolayısıyla geriye bir tek perspektif kalıyor: Mehmet Ali Talat’ın cumhurbaşkanı, CTP’nin de hükümet olmasına kadar olan döneme geri dönmek. UBP bildirgesinin zengin bir laf salatasına rağmen sonuçta söylediği de bu. Kıbrıslı gazeteci ve siyaset bilimci Sadi Egemen’in “TC’nin en büyük batık KİT’i KKTC’dir” ifadesinin kanıtı.”

Cengiz efendiye biz de not düşelim: Onca yıl Yüce Atatürk’ten sonra şu Anavatan Türkiye’yi sömürgecilere kul köle yapmak için çırpındınız. Başaramadınız...Şimdi mi başaracaksınız? Bize esaret sunmaya kalkanlara bakınız...Kıbrıs Türkünün tercih ettiği gibi Özgürlük için savaşmak, mücadele etmek yüce bir vasıftır; sömürgecilere teslimiyet için ne nitelik, ne de nicelik gerektirmez...At çöpe üstünden bastır...

Cevap: UBP, Krizi Bu Genç Kadro İle Göğüsleyecek

Sayın İsmet Kotak,

Hani deriz ya "eşek hoşaftan ne anlar"
Eşek hoşaftan anlamaz da, Moskof uşaklığına soyunanlar, "bağımsızlık ve özgürlük benim karakterimdir", diyen Mustafa Kemal Paşa'yı nasıl anlasınlar ki?
Kıbrıs Türk halkının bu soylu mücadelesine gıpta eden Filipinli müslüman kardeşlerimiz, mutluluğumuzu paylaşmak ve mücadele stratejimizi öğrenmek ve bilgi almak için ülkemize kadar gelmeleri bir gerçek iken, kendini Türk sanan ve Türk adı taşıyanlar, ne hikmetse mücadelemize takoz koyma peşinde.
Pes doğrusu!
Salih Mehmet Ersoy
Gazeteci-yazar/ www.volkangazetesi.net - www.belturk.be - www.kibris1974.com - www.kibris.net - www.ciddiyizbiz.com - www.asahaber.com