Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
UBP’NİN ÖNCELİKLERİ
Evet, yeni hükümetimiz kuruldu. KKTC’ye hayırlı ve uğurlu olması dileklerimle yazıma başlamak istiyorum.
UBP, KKTC’nin gerçek vatanseverlerinin desteğinde bir zoru daha başardı. Ona tek başına iktidar yolunu açan bu halkla beraber taşın altına elini sokması gerekmektedir UBP’nin. Bu taş öyle büyük, öyle ağır ki, taşın üstünde AB var ABD var ve de maalesef Türkiye Hükümeti var.
AB ve ABD bu yeni hükümetten pek memnun değildir. Türkiye Hükümeti de nihayet Yeni kurulan hükümeti desteklediğini bildirerek yeni hükümeti kutladı.
Başbakan Erdoğan “Hükümetinizin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin her alanda gelişmesinde başarılı görevler üsteleneceğine gönülden inanıyorum” diyerek güvenini belirtti.
Türkiye Hükümeti tarafından yollanan mesajları tek tek yazmama gerek yok. hepsi de, bu güne dek sözde KKTC’nin devamlılığı, Ekonomik alanda güçlendirilmesi açısından alışageldiğimiz klişeleşmiş sözler.
Mühim olan bu sözlerin cidi ciddi hayata geçirilmesidir. Daha önce de bu gibi sözleri vermişti Türkiye Hükümet. Fakat icraatlar da ise sürekli taviz kar davranan da yine aynı hükümet olmuştu. Daha önce bu sözleri kale almadan, tek devlet tek millet tezini kabul eden bir irade iktidardaydı KKTC’de. Şimdi ise bunun tamamen tersini savunan bir irade var iktidarda. Buna göre Türkiye Hükümetinin verdiği destekte ne kadar samimi olduğunu ilerleyen günlerde daha iyi anlayacağız. Dedikleri gibi gerçekten destek mi olacaklar yoksa köstek mi bunları zaman gösterecek.
UBP’nin ilk iş olarak şimdiye kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeleri gün ışığına çıkarması ve alınan lehte ve aleyhte alınan kararları halkıyla paylaşması beklenir. Söz verdiği gibi Sayın Toplum Liderimizin görüşmelere artık tek başına katılmasını engellemesi gerekir. Meclisin onayını, halkın bilgisini almayan kararları dikkate almamalıdır.
İşte o zaman Türkiye hükümetinin ve Toplum Liderimizin ne kadar samimi oldukları anlaşılacaktır. Tüm bunlara itiraz edildiği takdirde, demek oluyor ki her iki lider de sözde KKTC’yi düşünüyor ama özde AB’nin direktifleri doğrultusunda hareket etmekten öteye gidemiyor.
UBP’nin bu yolda atacağı adımlar çok. Fakat en önemlilerinden biriside eğitim alanında büyük bir reform gerçekleştirmesi olacaktır. Okullarımızda okutulan tarih ve hayat bilgisi kitaplarının derhal kaldırılması gerekmektedir. Okullarımızın sıkı bir denetimden geçirilerek uzun zamandır yapılan yanlışların düzeltilmesi gerekmektedir.
Bunlar yapılırken de Sayın Erdoğan ve Sayın Talat’ın ne kadar samimi ve KKTC’nin geleceğini düşündükleri bir kez daha anlaşılacaktır.
Evet, UBP halkın desteği ile iktidarı elde etti. Halk artık bu çarpık zihniyetin tahribatlarından kurtulmak istiyor.
Yeni bir sayfa açıldı ve bu sayfaya temiz bir mürekkeple KKTC adını yazmak ve kalıcılığını garantilemek istiyor bu halk. KIBRISLI değil KKTC’li Türk olmak istiyor bu halk.
Eğer tüm bunları Erdoğan ve Talat’a rağmen başarabilirse, ya da Erdoğan ve Talat’ta bu başarıya imza atabilirse, işte o zaman KKTC’nin sırtı yere gelmez.
7.5.2009
Ayla Berkin
Moderatör tarafında düzenlendi: