UMUTSUZ AŞIKLAR İÇİN!...
Seni gördüğüm o an her şey değişti inan!..Sanki daha önce güneş hiç doğmamış, gül dallarının üzerine hiç bülbüller konmamıştı bir tanem..İçimde kopan fırtınalar kasırgaya dönmüş, kaleme alınan tüm mısralar anlamını yitirmiş, yeni bir yazım türü keşfedilmişcesine cümleler kendiliğinden gönül bahçemde oynaşmaya başlamıştı..
İşte her şey böyle başladı Şafak Yüzlüm..Sen, bu kasırganın senin için estiğini bilmeden o rüzgar çoktan gönül penceremi paramparça etmişti bile!!.. Artık her sabahın şafağında çalı bülbüllerinin sesi ile uyanıyor, güne başlayan doğa orkestrasında senin sesini duymaya çalışıyordum..
Artık saatler hep aynı vakti gösteriyordu..Hani sana veda etmiştim ya yanağıma kondurduğun o ilk ve son veda busenle!.. Girne gecesinin o en güzel saatinde!.. Ve o parçalanan gönül pencereme senin bir gölgeni getirsin diye yalvar yakar olmuştum güneşin ilk huzmelerine..
Aramıza dağlar sıralanmış, engin denizler varmış ne çıkar?..Ben senin için ektim bu duyguları Beşparmaklara, çiçek olup açsınlar, kokusu ile sevgi saçsınlar diye.. Sabahın buğulu güzelliğini anlatsın bu çiçekler sana her mısrasında hasret yazan özlemlerimle..
Hasreti bitiren o buluşmadan ne çok şeyler umut etmiştim!..Ama sen mantığının sesini dinleyerek tüm umutlarını unut, olmaz demiştin!..Gerçekten de olmuyor be Şafak Yüzlüm.. Gerçekten de olmuyor!..Sen ne dersen de, seni ilk hissettiğim o şiirlerin ve seni ilk gördüğüm o an bir türlü unutulmuyor!..
Biliyorum bu ilginin, bu sevginin ve bu aşkın adı olmadığı gibi sonu da yok!. Var olur mu diye kendini avutan bendim!..Çünkü seni hiçbir karşılık beklemeden sevdim!..Çünkü sen benim için yeniden dünyaya dönen o güzeldin!...
Köpüren dalgaların pırıltılarını, dalgaların serinliği ile yıkanan kayaların o yosunumsu rengini ve güneşin ilk ışıklarıyla aydınlanan zakkum çiçeklerinin o muhteşem güzelliklerini kalbimin yarısına; senin o gizemli bakışlarını ise diğer yarısına koysam, yine de yeteri kadar anlam ifade etmezler o güzel gözlerinin yanında..
Belki de sen bin yıllar öncesi benim için yaşayan ilk aşktın!..İlk sevgim ve ilk çiçeğim..Ya da umutsuzca sevilen ilk sevgili!..
.Ne olursa olsun bu bir itiraf!..Bir feryat!.. Tüm umutsuz aşıklar ve sevgi dolu yürekleri göremeyenler için!...
Ya da aşklarına bir türlü karşılık bulamadan umutsuzca sevenler için!..
Şairin dediği gibi:
‘’ Sararan çimenlerin rengini, solan çiçeklerin güzelliğini kim geriye getirebilir?.Ama hayat her şeye rağmen yaşamaya değer!..’’
Yaşamaya değer mi?.. Bilmiyorum Şafak yüzlüm!..
( Umutsuzca seven ve aşkına karşılık bulamayanlara ithaf edilmiştir..)
Atilla ÇİLİNGİR..