Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
UYARI MI ? TESLİMİYET Mİ ?
Geçen gün Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği temsilcilerini kabulünde ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni biz kurduk biz yaşatacağız’ vaatleri ile iktidar olmuş UBP Başkanı, Başbakan; KKTC’yi göklere çıkaran nutuklar atarken; Brüksel’e gönderilecek, KKTC’deki iş adamları örgütleri, spor federasyonları, meslek örgütleri ve üniversitelerden yaklaşık 350 temsilcinin eylemlerini desteklediklerini de açıklamıştı…
Özetle,
“1 Temmuz’da Kıbrıs adına haksız yere dönem başkanlığına başlayacak olan Rum Yönetimi’ne ve AB’ye uyarı yapılacaktır. Bu bir protesto değil, uyarıdır”
Demişti…
Uyurı(!) dedikleri olay gerçekleşti…
Uyarı’da(!) açılan pankartlara bakınca tam bir AB teslimiyetçiliğinin sergilendiği anlaşıldı…
“Unutulmuş AB vatandaşları- Kıbrıslı Türkler”,
“Kıbrıs’ın diğer yarısı”,
“Bölünmüş Kıbrıs, Birleşmiş Avrupa’ya Başkanlık ediyor.”
Bunların KKTC’yi kurmakla, yaşatmakla, KKTC’ye sahip çıkmakla uzaktan yakından ilgisi yok…
Meğer KKTC’nin iktidarını ve Başbakanlık koltuğunu işgal edenler aslında diğerlerinden hiç farklı değilmiş…
Bu Uyarı(!) aslında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ihanettir…
Kıbrıs Türk Halkının adadaki varlığını dinamitlemektir…
Geçen gün Bandabulya(!) açılışında Stefan Füle, KKTC toprakları AB toprağıdır, Rum toprağıdır derken inandığı, bildiği gerçekler varmış da biz anlayamamışız…
Anlayacağınız o ki,
Düşman, Vatanın bağrına hançerini dayamış…
Ne yazık ki Vatanı kurtarsın diye emanet ettiklerimizin halleri de bu…
Çok merak ederim, her biri bir Milli Kahraman olan UBP Milletvekili ve yöneticilerinin tümü bu olanlara onay veriyor mu?
Bugünden sonra İktidar ve Başbakan için söyleyecek sözümüz kalmadı…
Açıkça görülüyor ki bugün;
Vatanımızın bütün kaleleri zapt edilmiş, tüm yaşam kaynaklarımız kurutulmak istenmektedir…
En üzücü olanı da iktidarımızı elinde bulunduranların Vatanı kurtarma cesaret ve istemine sahip olmadığının anlaşılmasıdır…
Bizim öncelikli görevimiz Kıbrıs Türk İstiklalini ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni korumak ve yaşatmaktır…
Kıbrıs Türk Halkının büyük bir çoğunluğunun bizimle ayni görüşte ve ayni ülküde birleştiğini biliyorum…
Bu nedenlerle,
İstiklalimizi ve geleceğimizin tek teminatı olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni koruma, yaşatma ve tanınmasını sağlama zorunluluğunda kalmışız…
Bu görevi özveri ile her koşulda sürdürme azim ve kararlılığındayız…
Bunun için gerekli her türlü örgütlenmeyi gerçekleştirip, mücadelemizi sürdüreceğiz…
Avrupa’yı ve Avrupalı olmayı meziyet sayan ve tek kurtuluş yolu olarak gören işbirlikçilerin; KKTC’yi ve Kıbrıs Türklerini AB kanalıyla Kıbrıs Rumlarına teslim ederek Enosis’in gerçekleşmesini sağlamalarına asla izin vermeyeceğiz...
Kamil Özkaloğlu
29 Haziran 2012