Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
YALANCI PEHLİVANLAR...
Değerli okurlarım. Bir sözümüz vardır. “Yenilen pehlivan, güreşe doymazmış” diyen. İşte bu, güreşe doymayan yalancı pehlivanlar, AKEL güdümlü, teslimiyetçi, ve, cellatlarımız Rumlarla Birleşik Kıbrıs’ta dost, kardeş gibi yaşayabileceklerine inandırılmış... Ancak Türk’e zarar Rum’a yarar politikaları yüzünden, “Artık Yetti” diyen Kıbrıs Türklerinin al-aşağı etmelerini bir türlü hazmedemeyen Talat-CTP Hükümeti değil sadece. Bu teslimiyetçi hükümetin daima yanında durmuş... Kuzey’de AKEL’in 5. kol görevini üstlenmiş... Rum’un ispiyonculuğunu, muhipliğini yapan... AB ve ABD vb paralarıyla karma mitingler, toplantılar düzenleyen... Bu günkü özgürlüklerini, güvenlerini ve hatta gırtlaklarından geçen lokmaları ve, ceplerini şişiren maaşlarını borçlu oldukları Anavatan’a ve, tek güvencemiz, onların da güvenceleri (hak etmedikleri halde), Türk Askeri’ne, Rum vb ağzıyla ‘işgalci’ diyecek kadar vefasız... Türkiye’ye “Ne seni, ne paranı, ne de memurunu istiyoruz! Düş yakamızdan” diyecek kadar nankörleşmiş... Ancak istemeyiz ama yan cebime koy dedikleri, ve üstelik hak da etmedikleri ‘yüklü’ maaşları bir saat gecikse, soluğu Türkiye Büyükelçiliği önünde alarak papara koparmaktan da utanmayan... Dünyaya ve, bizi yutmak için pusuda timsahlar gibi ağızları açık beklemekte olan emperyalistlere, “Bakınız. Biz Kıbrıslılar (!), Rumlarla birleşmek istiyoruz. Ancak Türkiye bunu engelliyor” mesajları vererek, bu mesnetsiz eylemlerle, onlardan da aldıkları para ve yardımları, ‘hak ettiklerini’ ispatlama yoluna giderken; Rum’un da elini güçlendiren... Ama illaki Anavatan kardeşlerimize kasıtlı olarak yalan, yanlış mesajlar vererek, kardeşlerimizi bize gücendirme ve Kıbrıs Türklerinin Anavatanla olan kopmaz bağlarını ortadan kaldırıp savunmasız bırakarak, Rum’a azınlık, köle olmalarını sağlamaya çalışan... Sloganları ve yazdıkları pankartlarla giderek yüzsüzleşen... Bir yandan sözde ‘solculuğu’ savunurken, diğer yandan Emperyalistlerin borazanlarını da öttürerek onlardan da para kopararak iki yüzlülüğün dik alasını yapan... Kendi ve, komisyonculuğunu üstlendikleri AKEL’in çıkarları uğruna, eğitimlerini engellemek için, kasıtlı olarak okulları kapatıp çocuklarımızı yollara döken... Ancak bunu yaparken, ille de TC’den ‘hoş gelmiş’ kardeşlerimizin çocuklarının çoğunlukta oldukları okulları hedef alan... Ekonomimizi çökertip, bizi Rum’a muhtaç, mecbur etmek için yalandan grevlerle inen... Rum mamullerini reklam eden... Bu yalancı pehlivanların meziyetleri (!) saymakla bitmez ki... Ancak yenilgiye doyamamış bu nankörler de, hala minderden kalkamıyor... Burada, güreşe doymayan bu yalancı pehlivanlara hatırlatmamız gereken, bir de başka söz vardır “İki deveye binen, ikisinin arasından düşer” diyen. Ve, bir bacağı ABD’nin, diğeri ise AKEL’in devesinde olan bu mankurtların da, çok yakında, bu iki devenin arasısından düştüğünü de göreceğiz Tanrı’nın izniyle...
Evet. Geçmişte de, Türk duvarına toslayarak geri dönmüş, emellerini yerine getirememiş Haçlı Seferler de; işte o güreşe doymayan pehlivan misali, o yenilginin kuyruk acısıyla tekrar mindere dönmüş; ancak bu sefer de Mustafa Kemal Atatürk’ün tokatıyla yere yapışmıştı. Ne var ki, hala akıllanmamış, hala sinsi planlar ve kaleyi içten zapt etmek için yetiştirdiği mankurtların işbirliği... Ve, sözde AB üyeliği, müzakere masalarında güya anlaşma tuzakları ile, SEVR’in bu sefer KKTC’nin tasfiyesi, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin iptali ve tabii, Hristofyas’ın da rüyası Mehmetçiğin adadan gitmesi ile de ENOSİS’in gerçekleşeceği hayalleri ile yaşıyor... Hala Türk’ü Orta Asya’ya sürme rüyası ile, her seferinde yenildikleri o minderden, bir türlü vaz geçemiyorlar... Ancak, bu ata, şehit emaneti adanın 400 küsur yıldır serhat bekçiliğini yapmış, uğrunda canlar vermiş... Anavatanına yürekten bağlı... Türklüğü ile gurur duyan... Atatürkçü Türk Milliyetçileri, vatan evlatları varken, bu soysuzlar o minderde, daha çook tepinecekler, çook güreşler kaybedecekler, çooook!!!