Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
YANLIŞ TEKLİFLERİN ACI SONUÇLARI
Sayın Egemen Bağış’ın Hristofyas’ı Boğaz’da balık yemeğe davetinden sonra, olan oldu…
Bu kez Rum yönetimi, söz konusu daveti,
“Derviş Eroğlu, arzu ederse, Limasol’da yapılacak olan AEL-Fenerbahçe maçını Rum Başkan Hristofyas ile birlikte ‘Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı’ olarak izlemesi mümkün” diyerek cevaplandırdı…
Rum medyasında haber “Bağış Ofsayt” başlığı altında verildi…
Düşünmeden, ayaküstü yapılan bir teklif, cevabı bulunamayacak bir karşı teklifin yapılmasına neden oldu…
İşin aslı şu ki;
Barışçı Olmak kanıtlanacak bir olay değil…
Barışçı görünmek için politika geliştirilmez ve sürdürülmez…
Barışçı görünmek için bir halkın yok oluşu pahasına tavizler verilmez…
Uluslar arası ilişkilerde de bir tek değer vardır, çıkar…
Bir onurlu devletin politikacıları sadece temsil ettikleri halkın çıkarları için politika yaparlar…
Uluslar arası politikalarda,
İyi niyet, barışçı olmak, merhamet, insan hakları, hukuk, hukukun üstünlüğü ve benzerleri, esas unsurlar değil, sadece ülkelerin, kendi halklarına layık gördükleri, başkaları için göstermelik olarak dile getirdikleri değerlerdir…
Bakın,
Batı Emperyalizmini temsil eden refah düzeyi yüksek ülkeler, kendi halkları için bu yüce değerleri en mükemmel şekilde ve boyutta uyguluyorlar.
Ama özellikle Müslüman ülkelerde, Afganistan’da, Irak’ta, Mısır’da Suriye’de ve benzeri yerlerde nasıl kudurmuş saldırganlara dönüştüklerini görüyorsunuz…
Ne Türkiye ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Halklarının Batı emperyalizminden o yüce değerler açısından edinecekleri hiçbir yarar olamaz…
Görüyorsunuz işte, o çok güvendikleri refah düzeyleri de sallantıda…
Bize 2002 Kasımından bu yana AB’yi örnek göstererek ‘Bakın, AB’ye üye olan tüm ülkeler zengin oluyor’ diye ahkâm kesenler artık ya ortalık yerde görünmüyor, ya da söylem değiştirdiler…
Gerçekçi olan bizleriz…
Çünkü tüm olayları bizler yaşadık…
Acı çeken, kayıplar veren, şehitler veren, masum insanlarını Katliam Çukurlarından toplayan bizleriz…
Deneyimlerimiz, KKTC’nin tasfiye edilmesi durumunda başımıza gelecekleri bize acı acı öğretmiştir…
Ve biz diyoruz ki;
Devletimizin varlığı, egemenliğimiz ve bayraklarımız bizim için vazgeçilmezdir…
Bu uğurda mücadelemizi sonsuza dek sürdüreceğiz…
Bizi savunma iddiasında olanlara ve bizim adımıza kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapanlara bu durumu açıkça duyururuz…
Biz diyoruz ki;
Bu ülkede birinci sınıf bir vatandaş olarak yaşamak için,
441 yıldır Vatan bildiğimiz bu topraklarda,
Çocuklarımızın ve torunlarımızın da hür ve egemen bir halk olarak yaşaması için gerekli her türlü mücadeleyi sürdüreceğiz…
Bu, bizim onlara olan en büyük borcumuzdur…
Birleşik Kıbrıs veya Federasyon gibi dayatmalara boyun eğip onlara utanacağımız bir mirası asla bırakmayacağız...
Kamil Özkaloğlu
07 Eylül 2012