Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
YARIM ARŞIN BOYUYLA!!!
Evet değerli okurlarım. Fazla değil; yarım arşın işte!
Rum Yönetiminin başkanı Hristofyas boyuna bakmadan :"Türkiye her adımda karşısında bizi bulacaktır" diye tehdit savuruyor! Hristo yoldaş; ABD ve ABnin mancılığıyla şimdi apar topar AB üyeliğine de alınmış bu cüce; Türkiye gibi 80 milyonluk dev bir ülkeye: "Dediğim olmalı; yoksa seni köpeğime ısırtırım!" diyen haylaz çocuklar gibi horozluk da yapabiliyor. Ancak bunun böyle olacağını; hatta ve hatta bu üyeliğin böyle olabilmesi için tezgahlandığını; ve üstelik Uluslararası Yasalara da; 1960 Londra Zürih Anlaşmalarına da aykırı olmasına ve Türkiyenin sırtına sokulacak bir hançer; her adımda önümüze konulacak bir engel olmasına rağmen; bu üyeliğe karşı çıkmamış; üstelik bu üyeliği tebrik etmek için yanlarına koşmuş beyinlere ne diyeyim ben şimdi?
Ya bu cücenin bu kadar horozlanmasına; aldıkça arsızlaşmasına; giderek kudurmasına neden olmuş; her emrine boyun eğmiş; her istediğini vermiş; her şartını karşılıksız kabul etmiş, tek egemenliği, tek kimliği ve tek halklılığı bile imzalamışken; Türkiyeye kafa tutan bu cüce için:"Allah ona - Hristoya - kolaylık versin" demekle, yoldaşı Hristoya karşı tavır aldığına mı; sorumlu olduğu KKTCne veya halkına sahip çıkacağına mı; yoksa yoldaşı Hristonun başarısına samimiyetle dua ettiğine mi inanalım şimdi? Ne ise... Hala anlaşma masasında, sözde bizi temsil etmekte ısrarlı Talatın, bizi sürüklemekte olduğu Girit yolculuğumuzun son ayağında olduğumuzu da unutmamalıyız! Ve Talat, bizi o dönülmez abise sokmak için efelik de yapacak; yüzümüze de gülecek; son ana kadar çeşit takiye ile aldatacak da! Bunların - KKTCni tasfiye yolunda birleşenlerin tümünün - istisnasız, hepsi de; Rum-Yunanı da; ABDsi de, ABsi de; AKPsi ve her taşın altından çıkan; her gudumsuzluğun öncüsü, her şerrin, her şerefsizliğin müsebbibi... Adadaki üslerini korumak için garantörlüğünü ve imzasını bile ihlal etmiş Coni de başta olmak üzere bunlar, Kıbrıs Türkünü aldatıp Kıbrıs Adasından temizlemek; Türkiyeyi Akdenizden kovmak için; dünyanın gözü önünde Türklere soykırım uygulamanın da; ambargo koymanın da ; yasaları çiğnemenin de; demokrasiye de; insan haklarına ve insanlığa da aykırı olmasına karşın her kalleşliği mübah görmektedirler. Haliyle bunlar sahte dostluk da sergilerler; yalan da söylerler, çeşit düzene de baş vururlar; hatta kan da dökerler; ve kaz gelecek yerden tavuğu da acımaz ve emellerini gerçekleştirebilmek için milyonlar da sarf ederler...
Aslında bugün bazı; sözde barışçı, özde köle ruhlu gurupların birleşmek ve dostça bir arada yaşamak istedikleri sevgili komşularımızın gizli saklı tuttukları ancak şu veya bu şekilde gazara medyaya yansıyan bazı meziyetlerinden (!) bahsetmek; ve, bu bizim barış meleklerinin kimlerle dans edeceklerini bir kez daha açığa çıkarmak istiyordum. Ancak, boyuna bakmadan Türkiye gibi dev bir ülkeye "Her adımda karşında bizi bulacaksın" diyerek tehdit savuran Hristonun bu cesareti kanıma dokundu; ve bu cesurluğu kime veya kimlere dayanarak yaptığını tekrar hatırlatmayı daha güne yakışır buldum. Çünkü yoldaş Talat bize "Güç Paylaşımı" martavalından bahsetmekteyken yoldaşı Hristonun , APdeki iki sandalyemizi gasp etmek için çeşit manevraya soyunmakta ve bize sadece yapılması öngörülen de değil; yapılması düşünülen yardımları bile engellerken; Talatın güç paylaşımından bahsetmesi abesle iştigaldir; caydırıcıdır, gerçek dışıdır ve Kıbrıs Türk halkını kasıtlı olarak aldatmak amaçlıdır.
Hristofyas ortak komitelerin uyumlu ve verimli çalışmalarından bahsediyor. Tabii ki hedefte ortak; tabii ki uyumlu; tabii ki verimli! Çünkü Talatın kendi ideolojisine uyumlu; kendi atadığı bu komite kimler için çalışıyor ya? Rum Ulusal Konseyinin çizgisine de uyumlu çalışmakta olan bu komiteden; veya çalışma gurubundan Hristo nasıl memnun olmasın ki?.. Utanmadan Kıbrıs Sorununun, her gerçeğe rağmen hala " Bir işgal" (!) sorunu olduğunun iddiasını ileri sürmekten utanmayan Hristo ayrıca: "Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyetinin Anayasasını konuşuyorken; Anayasal değişiklikler mi yapmamız lazım?" diyor. Ama Hristo aslında soru sormuyor; Anayasal değişiklik YAPMAYACAĞININ mesajını veriyor.
İşte size bazı barış meleklerinin Türkleri seven, Türklere hak tanıyacak, Türk dostu dedikleri ve Talatın da birlikte güç paylaşacağı rüyası gördüğü; 80 milyonluk koca Türkiye Cumhuriyetine meydan okuyan; yarım arşınlık Yoldaş Hristo! Böyle bir dostumuz varken, düşmana ne gereğimiz olsun ki??