YDÜ Bu İnsanlara Ne İçiriyor ?

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
YDÜ Bu İnsanlara Ne İçiriyor ?

Geçen hafta ortası sevgili dostum Ahmet Savaşan’la Yakın Doğu Üniversitesinde buluşup köprü altında tavuklu domatesli pizza yedik. Ne yediğimizi özellikle yazıyorum çünkü bu pizza özel yapılıyor ve sadece köprü altında Ahmet Savaşan’a özel. Ve gerçekten de tadı da çok özel ve güzel

Ahmet’i aslında çok eskiden öğrencilik yıllarımdan tanırım. Sonra siyasette atıldı ve bir yandan da üniversitede kariyerine devam etti. Son seçimlerde UBP’den Lefkoşa milletvekili adayı oldu ve azımsanmayacak bir oy almasına karşın UBP’deki çöküş nedeni ile seçilemedi. (Bir önceki seçimde UBP Lefkoşa’da 7 milletvekili çıkmıştı)

Ahmet Savaşan “şimdilik siyasette bir noktalı virgül koymuş” ve doktorasını bitirmek için yoğunlaşmış. Tabii birde Yakın Doğu Hastanesi var.

Allah düşürmesin ama gitmek zorunda da kalırsanız Yakın Doğu Hastanesi bugüne kadar ki tüm övgüleri hak eder bir özellikte yapılmış ve her yönü ile size hizmet vermek için 7/24 işler vaziyette.

Dedik ya geçenlerde gitmek zorunda kaldık. Ufak bir rahatsızlık için hastaneye başvurup birkaç tetkik yaptırdık. Doktorların birçoğu uzman, onlar için çok fazla bir şey söylemeyeceğim zira hepsi işinin ehli. Ancak hemşireler ve diğer halkla ilişkiler uzmanları ise bence üzerinde durulması gereken personel.

Gerek kamu da gerekse özel sektörde Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesindeki Halkla İlişkiler Birimi çalışanları (ki sayılarını merak ediyorum hemen her yerdeler) örnek alınmalı. Hastanın halinden anlayan, hastaya nasıl davranılması gerektiğini bilen, size özelmiş hissi uyandıran personel sizi gerçekten çok iyi karşılıyor ve çok iyi yönlendiriyor. Hasta kadar hasta yakınları da verilen hizmetten ziyadesi ile memnunlar.

Gelelim hemşirelere. Birçoğu devletten emekli olduktan sonra Yakın Doğu Hastanesinde mesleğe devam kararı almışlar. Bakın devlet hastanelerinde 30 yıl görev yapan o hemşireler YDÜ Hastanesine sanki evrim geçiriyorlar. Kamuda yüzlerini asık olarak gördüğümüz çoğu zaman sinirli olan o hemşireler 30 yıl sonra evrim değiştirip YDÜ’de size öyle bir davranıyorlar ki zannederseniz size iğne yaparken üzüntüden ağlayacaklar.

Ahmet Savaşan’a sordum bu durumu, “-abi bunlara ne içiriyorsunuz? İçlerinde tanıdıklarım var, daha birkaç yıl öncesine kadar güldüklerini hiç görmediğim bu insanlar şimdi neredeyse arabaya kadar gelecekler benimle” diye.

Savaşan gülerek cevap verdi, “her alınan personel önce uzun bir hizmet içi eğitimden geçiyor. Ne zaman ki hazır hale geliyor ondan sonra hastanın karşısına çıkıyor. Mesleki tecrübeleri var ama insan ve hasta ilişkileri konusunda uzmanlar hizmet içi eğitim veriyorlar.”

Keşke bu eğitimi kamuya da verebilsek diyorum ve gülüşüyoruz. Zira henüz bunun bir ilacı yapılmamış. Uzun ve sabırlı bir eğitim ile oluyor. Kamu’da bunu yapmaya kalksanız 30 kez hükümet değişir, bakan değişir, müsteşar değişir, müdür değişir….

Kırgın Aday Adayı

Yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte birçok belediyede aday adayları da çıkmaya başladı. Bu haftadan itibaren kimlerin nerede aday adayı olduklarını bu köşeden sizlere paylaşacağım.

Hafta sonu UBP Değirmenlik köylerini gezdi, 20 araçlık bir konvoy ile orta Meserya’daki köylere âdete çıkartma yapıldı. Ziyaretler sırasında Nejdet Kırgın dikkatimden kaçmadı. Zira Kırgın’ın önümüzdeki günlerde UBP’den Değirmenlik Belediyesi Belediye Başkanlığı için aday adayı olacağı konuşuluyor.

Serdar DENKTAŞ: Hiç merak etmeyin kurultayı siz kazanacaksınız. Ancak kurultayınız UBP’nin ki gibi mahkemelik olacak. Ee zamanında çok güldünüz her halde İrsen Küçük’e.

Mustafa ARABACIOĞLU: Hafta sonu ava gitmek yerine bakanlıkta mesai yapmışsınız. Oysa bu hafta sonu ava gidenler hep eli dolu döndüler.

Ersin TATAR: Dövizin nereye kadar çıkacağını artık hiç kimse kestiremiyor. Türkiye’de benzinin litre fiyatı 5 liranın da üzerine çıktı. Çok yakında yeni bir zam yağmuru beklenebilir.

Kutlay ERK: Geçtiğimiz günlerde Gönyeli Belediyesinden pür sinir halde çıkarken görülmüşsünüz. O kadar sinirliymişsiniz ki size selam veren bir vatandaşı bile fark etmemişsiniz. Hayırdır ne oldu da bu kadar kızdınız.

Ertuğrul HASİPOĞLU: Hayırlısı ile umre vazifenizi yapıp kutsal topraklardan dönmüşsünüz. Hafta içi gelip hayır duanızı alacağım, zemzem suyumu da getirmişsinizdir her halde.

Türkay AKPINAR: Çok ama çok geçmiş olsun. Siz eski topraksınız öyle kolay kolay pes etmezsiniz.

Ali Özmen SAFA: Umre dönüşü rahatsızlanmışsınız. Size de geçmiş olsun. Nasıl kutsal toprakları beğendiniz mi?

Yakup KILGÖZ: Demokrat Parti Gazimağusa Gençlik Kolları Başkanlığı için son dakika adaylıktan vaz geçirmişler sizi. Oysa bir kereden bir şey olmaz demiş ustanız.

Hasan ERCAKICA: Hafta sonunu kümes yaparak geçirmişsiniz. Yoksa sizde organik yumurta işine mi giriyorsunuz? Eğer öyle ise bizi de yazın müşteri listesine.

Özel KADIOĞLU: Hafta sonu mangalları yakıp dağda topladığınız mantarları kebap yapmışsınız.

Gülşah MANAVOĞLU: Golf sporuna merak salmışsınız ve hafta sonunu golf oynayarak geçirmişsiniz. Nasıl beğendiniz mi golfu.

Nejdet KIRGIN: Dikmen Belediye Başkanlığı için kolları sıvamışsınız ve seçimler için özel bir ekip oluşturmuşsunuz. Bu arada eski başkan Paşa’yı da danışman kadrosuna dahil etmişsiniz.

Ufuk SOGUR (Doctor): Önce tavlada bana sonra bowlingde de Oğuz’a yenildin. Kardeş diyorum senin acil Lefke’ye gidip bir hafta kapanman lazım. Yoksa bu şansızlık gitmiyor üstünden.

Oğuz KÖSE: Yeni arabanız hayırlı ve uğurlu olsun. Yeni arabanızın plakası yüzünden artık size arkadaşlarınız MR demeye karar vermişler.

Aytekin AYAZ: Haydi gözün aydın Türkiye’den kızınız gelmiş. Artık baba kız bütün gün gezersiniz Girne’de.

Mustafa GÖÇER (Çatlı): Son günlerde ki sakal bırakma modasına uyup sakal bırakmaya başlamışsınız. Yalnız duasını ettirmeden bırakılan sakallar pek işe yaramıyormuş, bizden iletmesi.

Asim VEHBİ: Hafta sonu bacanakları toplayıp ilk fırın tecrübenizi yaşamışsınız. Bu işi düzene koyun her hafta sonu bir yerde yakın fırını, bakarsınız bir hafta sonu çat kapı yapıp geliriz bizde.

GÜNÜN SÖZÜ
“KKTC’de yaşananlar tamamen Türk lirasının değer kaybetmesi ile ortaya çıkan bir tablodur. Bu krizin bizimle hiçbir ilgisi yoktur. Türk lirası zoraki bir şekilde değerinin çok üstünde tutuldu. Sıcak para yardımı ile yükseltilen TL şimdi ise düşüşe geçti. Bir balon şişirilmişti, şimdi o balon patladı. Bu nedenle Türkiye’nin esas şimdi bize daha çok yardım etmesi gerekiyor”
Ekonomist Ünal Akifler

BİZİM TEMEL
Temel bir gün berber salonunda Dursun'u traş ediyordu. İçerden çıkmayan sürekli arayış içinde olan kedi Dursun'un dikkatini çeker ve sorar:
- Ula Temel ha bu kedi berberliğe çok merak ediyi galiba.
- Yok ula arada kulak burun uçurayirum da oni bekliyi.

GÜNÜN FOTOGRAFI
Mehmet Özçelik-Cemal Bulutoğluları
e7MWy5.jpg


 
Üst