"Yeni bir Kıbrıs yaratmak için"
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ile yürütmekte olduğu müzakerede hedefin; yeni bir Kıbrıs yaratmak olduğunu kaydederek, yeni Kıbrıs'ın; iki kesimli, Kıbrıslı Türk ve Rumların siyasi eşit olacağı, iki kurucu devletin statülerinin eşit olacağı bir ortaklık devleti ve bunun AB üyesi olacağını vurguladı.
Müzakere sürecinde Rum tarafının sağlık gibi bazı alanlardaki eksikleri Türk tarafına karşı kullanma eğilimi içinde olduğunu gözlemlediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Talat, buna karşılık Türk tarafının da bilim ve diğer alanlarda güçlü olduğunu söyledi.
Talat, her alanda olduğu gibi, sağlık alanında da Güney Kıbrıs ile eşit düzeye gelinmesi gerektiğini belirterek, bunun için gerekli alt yapıların oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Bir taraftan Kıbrıslı Türkleri uluslararası alanda tecrit etmeye çalışan Rumların, diğer taraftan bunun tersi yönünde Kıbrıslı Türklere bir takım imkanlar sağladığını öne sürerek, tecridin gerçek olmadığını göstermeye çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kuzey'de alternatif yaratılması halinde Güney'e gerekli cevabın verileceğini, geriye sadece kişisel tercih kalacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Talat önceki gün, Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği'nin 19 - 23 Kasım tarihlerinde Acapulco Beach Clup & Resort Hotel'de düzenlediği 16'ncı Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Kongresi'nin açılışına katıldı.
"Alerji uzmanı yetiştirmemiz lazım"
Kongrenin açılışında yaptığı konuşmada bilimsel bir çalışma olan kongrenin KKTC'de gerçekleştirilmesinin Kıbrıslı Türk doktorların bilgi dağarcığına önemli katkı yapacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, her alanda olduğu gibi, sağlık alanında da Kıbrıslı Türk ve Rumlar arasında rekabet bulunduğunu söyledi.
Bu rekabetin Kuzey'de olmayan alerji uzmanı alanında bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Talat, bu açıdan Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşlara bu alanda büyük görev düştüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı şöyle dedi:
"Alerji uzmanı yetiştirmemiz lazımdır. Bu konuda Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili kuruluşlara büyük görevler düşüyor. Kıbrıs bir sorun bölgesidir, KKTC ile Kıbrıs Rum Yönetimi'nin rekabet alanıdır. Bu nedenle KKTC'de bu alanda uzmanın bulunmaması haliyle Güney Kıbrıs'taki sağlık servislerine müracaata önemli bir etken olmaktadır. Lehine seyretmesi bizim çıkarımızadır. Bugün uluslararası alanda Kıbrıs Türkünü tecrit etmek için çalışırken Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıslı Türklere sağladığı imkanları öne sürerek aslında 'Kıbrıslı Türklerin tecridi söz konusu değildir, bu sahte tecrittir. Kıbrıslı Türklere biz bir sürü imkan tanıyoruz, işleyenlere bedava sağlık hizmeti tanıyoruz, ekonomik katkıda bulunuyoruz' diyen Kıbrıs Rum tarafının 'bizim buna ihtiyacımız yoktur' cevabını alması bizim açımızdan önemlidir. Alternatif yaratacağız böyle talepler olmasın, olacaksa kişisel tercih olsun."
Konuşmasında Hristofyas ile yürütmekte olduğu müzakere sürecinde hedefin; yeni bir Kıbrıs yaratmak olduğunu söyleyen Talat, oluşturulmaya çalışılan yeni Kıbrıs'ın; iki kesimli, Kıbrıslı Türk ve Rumların siyasi eşit olacağı, iki kurucu devletin statülerinin eşit olacağı bir ortaklık devleti olacağını ve bunun AB üyesi olacağını vurguladı.
Kıbrıslı Rumların etkisiyle AB'nin Kıbrıslı Türkleri bugüne dek dışladığını, ancak sorunun çözümüyle adanın bir bütün olarak AB'de yer alacak olması nedeniyle dışlamaya devam edemeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Talat, bunun Türkiye'nin AB sürecine önemli katkı yapacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı bu konuda şöyle dedi:
"Kıbrıslı Türklerin de ortak olacağı Birleşik Kıbrıs Devleti'nin Türkiye'nin AB sürecine köstek değil, destek olması söz konusu olacak ve Kıbrıslı Türkler, dün ve bugün olduğu gibi, yarın da Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket edecek. Türkiye'nin, bugüne kadar Kıbrıslı Türkleri koşulsuz desteklemesi ve onların uluslararası alanda tek destekçisinin Türkiye olması bunu zaten gerekli ve zorunlu kılıyor. Bunun tartışılabilecek bir yanı yok elbette, ancak Türkiye ister AB'de olsun ister olmasın bölgede büyük bir güç. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs'ın içinde nüfusun dörtte biri, AB içinde yüzde bilmem kaçı olur. Bütün zayıflıklarına ancak Türkiye'nin desteği ile çare bulabilir. İmmünolojisini böyle sağlamlaştırabilir."
Kurttekin
TC Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin de açılışta yaptığı konuşmada, böylesi kongrelerin Kuzey Kıbrıs'ta düzenlenmesinin insan sağlığı ve tıp alanında yarar getireceğini ifade ederek, sonucun Türkiye ve KKTC'ye hayırlı olmasını diledi.
KKTC turizminin son yıllarda bu alanında da büyük yatırımlar yapıldığını belirten Büyükelçi Kurttekin, Türkiye'deki sivil toplum örgülerinden bu yönde yapacakları kongre, sempozyum ve toplantılarda KKTC'yi düşünmelerini, aktivitelerinde KKTC'ye yoğunlaşmalarını istedi.
"Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinden toplantılarını KKTC'de yapmalarını ı istiyorum. Kıbrıs Türk toplumu her alanda uluslararası toplumla bütünleşmeye hazırdır ve buna istekli olduğunu göreceksiniz. Şu an Kıbrıs Türkü'ne karşı devam eden bir takım haksız kısıtlamalar var ki bu kısıtlamalar sağlık, kültür ve spor alanlarındadır."
Vaiz
Sağlık Bakanı Eşref Vaiz ise, bilimsel kongre organizasyonlarının ülke turizmine ve ekonomisine katkıda bulunduğuna işaret ederek, ülkenin bu tür kongrelere her zaman ihtiyaç duyduğunu söyledi.
KKTC'de ciddi bir alerjik vaka sayısı bulunduğuna dikkat çeken Bakan Vaiz, buna karşılık uzman hekim azlığı bulunduğunu kaydetti.
Sağlık Bakanı konuyla ilgili şöyle dedi:
"KKTC'de alerji konusunda çok ciddi vaka ve sıkıntı var. Bu konuda uzman sayısı da yok denecek kadar az. Pediatri alerji uzmanı ülkeye yeni geldi."
Sapan
Uludağ Üniversitesi Alerji İmmünoloji ve Çocuk Sağlığı Bilim Dalı Başkanı, 16'ncı Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Kongresi Başkanı Prof. Nihat Sapan da konuşmasında, kongrenin KKTC'de düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti belirtti.
Sapan, alerji ve immünoloji konusunun toplum sağlığını etkileyen, birçok bilim ve meslek dalını yakından ilgilendiren bir konu olması yanında, dünya ve Türkiye'de alerjik hastalıkların gün geçtikçe arttığına dikkat çekti.
Prof. Sapan, kongrenin düzenlenmesine katkı koyan herkese teşekkür etti.
Tuncer
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Ayfer Tuncer ise, merkezi Ankara'da bulunan derneğin faaliyet ve çalışmaları hakkında bilgi vererek, özellikle çocuk hastalıklarının dörtte birini oluşturan alerjik hastalıkların tedavisinde erken tanının büyük önem taşıdığını söyledi.
Kıbrıs