Yeni Yıl Mesajı

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tarih : 30 Aralık 2010

YENİ YIL MESAJI

Yakın tarihinin her anı, bir özgürlük, egemenlik ve var oluş mücadelesi ile geçen Kıbrıs Türk Halkı olarak; bir yılı daha tarih sayfalarına bırakıp yeni bir yıla başlamak üzereyiz. 2010 yılı süresince Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi başarılı ve halkımız için ümit verici olaylar da yaşadık. Bin bir zorlukla ilan ettiğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığına ve yaşamasına inanmayan, Kıbrıs Türk Halkına egemenliği, kendi kaderini tayin hakkını ve ayrılma hakkını layık görmeyen bir Cumhurbaşkanını alaşağı ettik. Yerine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine, Egemenliğimize ve uluslar arası anlaşmalarla var olan haklarımıza sonuna kadar sahip çıkacağını vaat ederek söz veren bir Cumhurbaşkanını görev başına getirdik. Bu vaatlerine sadık kaldığı sürece, var olan desteğimizi güçlü bir şekilde sürdüreceğiz.

Bir başka gerçek de 2010 yılının baştan sona başarılı ve ümit verici bir seyir göstermediğidir.

Emperyalizm hâlâ Kıbrıs Türk Halkına, mevcut devletini tasfiye etmesi gereken, self determinasyon hakkı olmayan, Kıbrıslı halkının bölünmez parçası olan bir kabile olarak bakmaktadır.

Yüksek değerlere sahip olduklarını iddia eden AB ülkeleri hâlâ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırarak Türkleri dünya gündeminden çıkarıp Kıbrıs Cumhuriyetinin bir iç meselesi haline getirmek için her türlü baskı, tehdit ve şarlatanlığı yapmaktadır.

Doğdukları günden ölünceye kadar Türk düşmanı, ırkçı ve şoven olarak yetiştirilmiş olan Rumlar, geleneksel çığırtkanlıklarını sürdürüyorlar. Enosis için çıktıkları yolda 1950’lerde EOKA, 1960’larda EOKA-B, 2000’li yıllarda da HRİSİ AVGİ vb den sonra şimdi de ELAM örgütü gölgesinde sokaklara dökülüp iliklerine kadar işlemiş olan Türk düşmanlığını körüklemeye başladılar.

Ancak en zor günlerimizde bile Kıbrıs Türk Halkı olarak bu örgütlerle başa çıkmasını bildik. Şimdi karşılarında sadece göğüsleri iman dolu, devletini, özgürlüğünü ve egemenliğini ölümüne savunmaya yeminli Kıbrıs Türk Halkı yanında adadaki varlığımızın, devletimizin, egemenliğimizin ve haklarımızın tek güvencesi silahlı kuvvetlerimiz de var.

Rumlar bu kadar cüretkâr olup bu kadar ileri gidebiliyorlar çünkü bizim aramızda onlarla ayni dili konuşan, onlarla ayni paralelde yürüyen, onların çıkarlarına hizmet edenler var.

Kilise’nin, Polisin, RMMO’nun ve birçok siyasi partinin desteği ile yola çıkan ELAM örgütünü çok azınlıkta fanatik, ırkçı bir topluluk olarak değerlendirmek ya büyük bir gaflet ya da ELAM ile ayni paralelde olmak demektir…

Biz Milli Konsey olarak, ELAM gibi çapulcu örgütlerin ve de işbirlikçi avukatlarının Kıbrıs Türk Halkının derdi ve tasası olmadığının bincindeyiz.

Biz Kıbrıs Türkleri olarak haklıyız. Haklılığımız en büyük gücümüzdür. HAKLAR, HAKSIZLIĞA, KABA GÜCE VE ADALETSİZLİĞE KARŞI HER ZAMAN ÜSTÜN GELMİŞTİR.

Yüce Türk Ulusunun ve cefakâr Kıbrıs Türk Halkının yeni yılını Kutlar, en derin sevgi ve saygılarımızı arz ederiz.


GENEL SEKRETER
Kâmil Özkaloğlu
 

Muzaffer Önler

Onursal Üye
Katılım
6 Kas 2010
Mesajlar
224
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Elazığ
Cevap: Yeni Yıl Mesajı

muzaffernler.jpg
 

Hüseyin LAPTALI

Onursal Üye
Katılım
13 Ağu 2008
Mesajlar
465
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kamil Özkaloğlu'na Açık Mektup

KAMİL ÖZKALOĞLU'NA AÇIK MEKTUP


Aziz Arkadaşım Kamil,
Kıbrıs Türk Milli Varoluş Konseyi adına yukarıda yayınlamış olduğun Yeni Yıl Mesajını çok dikkatle okudum ve gerisindeki anlamları da değerlendirmeye çalıştım. Aynen katılıyorum.

Cumhurbaşkanımızı ikna edin. Bitsin bu görüşmeler. Vahşi Batı'ya anladığı dilden konuşmazsak, görüşmeler neticesinde ne istediğimizi kesin kes söyleyip, diretmez isek, Rumlar sonuna kadar bir anlaşmaya yanaşmayacaklar. Girit'i 90 sene bekledikten sonra, Osmanlı'nın yaşama pes dediği zaman ilhak ettiler. Olur ya Allah etme, Türkiye'nin de zor zamanları olur. Türkiye için en yakın ve en büyük tehlike Kürt sorunudur. Yakın zamanda buralarda bir iç savaş dahi olasıdır, çıkabilir. Gülme, çünkü Kürt-Türk milliyetçilik kavgaları gittikçe artıyor. Türkiye'nin zayıf zamanları Rumların işine yarayacaktır.

KKTC'yi Rum limanlarına yanaşmış muhacirler gemisi gibi 1974'den beri bekletmekteyiz. Hristofyas her gün ne güzel tekrarlıyor.

"Vatanı birleştirmek ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak için mücadele ediyoruz," diyor. Daha ne desin?

Bu ne demektir?

“Türk askeri gitsin de ben size gösteririm,” demek değil de nedir?

Böyle konuşup duran düşmana karşı bir yanaşma gibi yalvarıp durmak Kıbrıs Türk Halkına ne kazandıracaktır. 1974’den beri sürüp gelen bu onursuzluk niye?

Hiç mi onur veya gururumuz yok!..

AKP iktidarını da sıkıştırmalıyız. İkili oynamaya "Rumlar Barış için bir verirse ben iki vereceğim" diyerek bir yere varılamadığı görüldü. Bu deyişin sonu teslimiyettir, ancak “Yes be annem” çocuklarının çoğalmasına yol açar.

Düşman utanmaz, ister de ister.

Ankara iktidarının son zamanlardaki deyişleri, bu ikili oynama rotasından biraz sapmış ise de, ben onlara güvenmiyorum.

Ocak ayı içinde yapılacak görüşmelerde de Vahşi Batı, Türk tarafını "BİRLEŞECEKSİNİZ" diye sıkıştırmaya devam edecektir. Ufukta bir de yeniden Annan Planı gibi bir referandum tantanası çıkabilir. Halkımız bitmez tükenmez vaatlerle, paralarla, rüşvetlerle yine kandırılabilir. Bu halde sen sağ ben selamet.

Rumlar bu defa referandumun üstüne "mal bulmuş mağrubi" gibi atlayacaklar.

Annan planına "Hayır" dedikleri için zaten bin pişmanlar. Hristo efendi bunu da artık açıkça söyleyip duruyor.

“Federasyon gerçekleşmezse günün sonunda taksim kazanacak, vatanımızın yarısını kaybedeceğiz. İki toplumlu iki kesimli federasyon, bazı şartlar ve koşullar altında; vatanımızı ve halkımızı yeniden birleştirme-miz ve yabancılara bağımlılıktan kurtulmamız için tek yol, tek çözümdür,” diye sıkıntılarını ve pişmanlığını dile getiriyor.

Türk askerini Ada'dan ayıran bir referanduma Rumlar niye “Hayır” desin ki!..
Loizidu davaları, Mal Tazmin komisyonları ile Rumlara tazminat ödemekle bu işler çözülmez. 1 Nisan 1955'den vazgeçtik. 21 Aralık 1963 “Kanlı Noel” hesabından başlasak, Türkler alacaklı çıkmaz ise, ibret olsun diye kendimi asarım.

Güngör Necati'ye ve diğerlerine de söyle o Mal Tanzim Komisyonundan istifa etsinler. Lağvedin. Yok eğer, Güngör Necati gibi fakir çocukların paraya çok ihtiyaçları varsa, onlara başka memurluk verin, mağdur olmasın gariplerim.

Biz eğer KKTC denen devlet isek, devletliğimizi her şartta ve her fırsatta hissettirmez isek, içi geçmiş yumurta gibi tezgahta parlar dururuz.

Aziz okuyucularımın Yeni yılını kutlar, gönüllerindekini bulmalarını dilerim.


Hoşça kalınız. 1 Ocak 2010
Hüseyin Laptalı
 

Nejdet Halil

Dost Üyeler
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
69
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yeni Yıl Mesajı

Evet hepiniz gercegi yaziyorsunuz. Hepimiz bildigimiz gibi KKTC'nin ulusal bagimsizligi ancakta TC hukumetinin destegiyle gerceklesebilir. Eger bu gercegi AKP degerlendiremezse demek ki yeni caga ihtiyacimiz vardir.

Halkimizin bu konulari iyi dusunup, tartismasi gerekir. Ufak cikarlari bir yana atip sormak lazim: TC & KKTC ne yone dogru illerliyor? Acilimlar yolu aldi gider, ama nereye? Memnun degilsek ne yapmamiz gerekiyor? Hersey halkin elinde. Ayrica unutmiyalim ve gecmisten ibret alalim.

Turk halkindan umit hic bir zaman kesilmez; fakat laiklige sahip cikacak saglam lidere/liderlere de ihtiyacimiz vardir. Her Turk ve TC'ne & KKTC'ne inanan her Turk vatandasi Millet icin Vatan hayrina en iyi vazifesini devam ettirmelidir.