Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
YERLEŞİKLER VE KIBRISLILAR!..

‘’ Ben bu topraklarda doğdum..35 Yıldır burası benim vatanım..Tıpkı 35 Yıl önce bu topraklar uğruna Şehit düşen ve 1974 den beri Boğaz Şehitliğinde yatan babamın olduğu gibi!..’’

İnsanoğlu doğduğu toprakların hamuru ile ılgıt, ılgıt akan suları, özgürce soluduğu havası ile büyür ve gelişir..Anasının sütünü ilk kez tattığı o andır!.. Onu yaşamın bir parçası yapan..Babasının kulaklarında duyduğu o gür ses, ona güvenin ne demek olduğunu öğreten ilk güçtür..Ve o güçlü sesin nasırlı elleridir o çocuksu avuçları sarmalayarak anılarında saklanan…
O, babasızlığın ne demek olduğunu bilmeden dünyaya geldiğinde yıl 1974, mevsim sonbahar ve bulunduğu coğrafya Akdeniz’in ortasında bir ada parçası idi..Adı Kıbrıs olan!...
Yıllar yılı özgürce koşup oynadığı, evimin bahçesi, baba toprağım diye bellediği o diyarlarda geçen onca yılı, çocukluk arkadaşı Ali ile birlikte paylaşmışlardı.. Yılları uç, uca eklemişler; aynı okulların, aynı sınıflarında okumuşlar ve birlikte başarmanın gururunu da tatmışlardı..Aynı anadan değillerdi ama; Ali, Şehit Onbaşı Mehmet’in oğlu Hasan için kardeşten de ileri ve annesinden sonra sevdiği en önemli varlıktı..
Aralarında ki kardeşlik bağları o kadar kuvvetliydi ki!..Bu bağları gevşetmeye kimsenin gücü yetemezdi!..
Çocukluk, gençlik, üniversite derken yıllar su gibi akıp geçmişti!..İkisi de evlenmişler birer de çocukları olmuştu..Ali’nin baba tarafı Baf’lı annesi ise Gazimağusa’lı idi..Ali’nin evlendiği kız da güneyden göç eden bir aileye mensuptu..Hasan ise aynı kendisi gibi yıllar önce Kıbrıs’a gelip yerleşen Mersinli bir ailenin kızı ile evlenmişti!..
Annan planına Evet denmesi için K.K.T.C’nin toz duman olduğu o günlerde ve hatta daha öncesinde başlayan Türkiye’li!.. Kıbrıs’lı!... ayrımı onları başlangıçta hiç etkilememiş o güzel arkadaşlıklarını gölgeleyememişti!..Ama son zamanlarda eşlerin arasında çözemedikleri, sebebini bilmedikleri bir gölge oluşmuş, sırrını anlayamadıkları bir karartı çökmüştü sanki üstlerine!..Giderek artan bu soğukluk öylesine etkilemiş olacak ki onları!.. Bir gün çocukları kendi aralarında oynarken kavgaya tutuşmuşlar ve Ali’nin oğlu can kardeşi Hasan’ın oğluna ‘’ Yerleşik ‘’ diye bağırmıştı!..Her iki aile de sanki zaman durmuş gibi donup kalmışlar ve hiçbir şey söyleyemeden vedalaşıp evlerinin yolunu tutmuşlardı!..
Hasan o gün çok üzüldü!..Canı gibi sevdiği kardeşi Ali’nin oğlu neden bu kelimeyi kullanmıştı?..O çocuk bu kelimeyi bu kadar rahat söyleyebildiğine göre demek ki Ali ile eşi evlerinde bu konuyu görüşüyorlar ve kendi çocuklarının etkilenebileceğini de hiç düşünmüyorlar diye düşündü!..
Bir an yıllar öncesi canlandı gözlerinde Şehit Babasını hiç tanımamıştı!.. Çünkü kendisi doğmadan birkaç ay önce Kıbrıs Barış Harekatında kaybetmişlerdi onu!..Çocukluğunu, gençliğini geçirdiği, evlenip yuvasını kurduğu bu topraklar onun vatanı değil miydi?..Kendini bildiğinden beri Türkiye’li, Kıbrıs’lı ayrımına hep karşı olmuş, elinden geldiğince bu Rum tuzağından uzak durmuştu!. K.K.T.C’de son dönemde ve özellikle Annan planı çerçevesinde ki müzakerelerde, bu çok hassas konu anlaşma metnine bile girmiş, BM ve AB’nin ortaya koyduğu çözüm parametrelerinin içine iyice yerleştirilmişti!
Ama son dönemde kullanılan ve aynen kendisi gibi bu toprakları vatanları olarak belleyenler için söylenen ‘’ Yerleşikler!.. ‘’ lafı canını çok acıtıyordu.Bu sıfatı Rum’lar özellikle seçmişler ve günün birinde adadan gönderileceklerinin propagandasını yıllardan beri hep yapmışlar ve yapmaya da devam etmekteydiler..Ancak son dönemde Rum’un oyununa gelerek bu tanımlamanın kendi yaşadığı vatanında da kullanıldığının artmasına tanıklık etmesi, işte bunu hiç hazmedemiyordu!.. iktidara geldiği günden beri geçen 6 yıllık süreçte CTP-ÖRP koalisyonu da bu konu ile ilgili olarak tam bir sessizlik ve teslimiyet içerisindeydi!..Devam edilen görüşmelerde Rum lideri Hristofyas ne derse o kabul ediliyor gibi bir görüntüde mevcuttu!..Zaten Rum’ların bu konu ile ilgili olarak yıllardan beri yapmış oldukları propaganda o kadar tutmuştu ki!..Yerleşikler sıfatının her kullanıldığı yerde ilk akla gelen 1974 den sonra adaya gelen Türkiyeliler oluyordu!..Sanki o tarihten sonra Güney Rum kesimine gelen on binlerce Yunan uyruklu göçmen bu tanımlamanın içerisinde yokmuş gibi!.. Ancak onlarla ilgili olarak böyle bir tanımlamanın yapılmasına ne içlerinde yaşadıkları Rum’lar, ne kilise ve ne de onların siyasileri izin veriyordu!..Gündeme gelmesine bile müsaade etmiyorlardı!..
Hasan’ın uzun zamandan beridir düşündüğü şey yine beynini kemirmeye başlamıştı!..Eğer bir gün anlaşma olurda kendilerini ilgilendiren ve ‘’ Yerleşiklerden ‘’ şu kadar bin aile ile birlikte yaşadığı bu topraklardan gönderilecek olursa ne yapacaktı?..Oğluna ne söyleyecekti?. Verebileceği bir cevabı olacak mıydı?..O gün oğlu: ‘’ Yerleşik ‘’ ne demek? Diye sorduğunda da verecek bir cevap bulamamıştı!..Öyle sanıyordu ki canı gibi sevdiği kardeşi Ali de bu kelimenin ne anlama geldiğini oğluna anlatmayı becerememişti!..
Sanki korkunç bir kabus görüyor gibiydi!..Şehit babası ve onun gibi binlerce Şehidin kan ve can bedeli ödeyerek kurtarılan ata yadigarı bu topraklardan sanki suç işlemişler gibi sınır dışı mı edileceklerdi?..Bir an babasının Boğaz Şehitliğindeki o aziz mezarı geldi aklına!..Sanki beyninden vurulmuş gibi çakılıp kaldı olduğu yere!..Her Cuma namazından sonra giderek mezarı başında dua ettiği, en sıkışık zamanlarında dertleştiği o aziz kahramanı burada bırakıp nasıl giderlerdi?.. Ve ağzından şu cümleler döküldü:
‘’ Ben bu topraklarda doğdum..35 yıldır burası benim vatanım..Tıpkı 35 yıl önce bu topraklar uğruna Şehit düşen ve 1974 den beri Boğaz Şehitliğinde yatan babamın olduğu gibi!..’’ Bu toprakları asla terk etmeyeceğim!..
Sevgili Kardeşlerim,
Size bu yazımın yukarıda ki bölümünde çok hasas bir konunun iki kahramanının benimle paylaştığı duygularını anlatmaya çalıştım.. Her işittiğimde adeta damarlarımda ki kanımın çekildiğini hissettiğim iki sıfatı bir türlü hazmedemiyorum!.. ‘’ Yerleşikler!.. ve ‘’Kıbrıslılık!.. ‘’
Rum tarafının yıllardan beri adeta bir kaneviçe gibi işleyerek yürütmüş olduğu psikolojik savaşın 35 yıl önce ekmiş olduğu bu nifak tohumları, bu gün ne yazık ki yürütülen müzakerelerin konu başlıklarının içerisinde bile yer almıştır!..
Düşünebiliyor musunuz ki?..Ana’larının bu topraklarda doğurup büyüttükleri ve babaları bu topraklar için Şehit olmuş olan evlatlar, bir gün gelecek 35 yıldır vatan belledikleri bu topraklardan gönderilebilecekler!..Tıpkı Güneyden canlarını kurtarmak pahasına ata yadigarı topraklarını Rum’a terk ederek 1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra, Kuzey’e, özgürlüğe, yaşamaya, kendi kandaşlarının yanına göçenler gibi!..Onların da bu topraklar da yaşam hakları tehlikede çünkü yerleştirildikleri ev’lere kullandıkları topraklara Rum’lar yeniden geri dönüşün hazırlığını yapıyorlar!..Peki bu insanlarımızın güneyde bıraktıkları hakları nerede?.. 35 yıl önce Türkiye’den getirttirilerek kuzey’e yerleştirilen, burası sizin vatanınız denerek vatandaşlığa kabul edilen insanlarımızın hakları ne olacak?..Bu insanlarımızın haklarını kim savunacak?..Akıbetlerinin ne olacağının cevabını kim verecek?..
Bu feryatları duyan siyasi yönetici var mı?..O insanlarımızın umutlarını, hayallerini yıkmaya kimin hakkı var?..Yasalarımız karşısında herkes aynı vatandaşlık haklarına sahip değil mi?..Sen ‘’ Yerleşiksin!..’’geldiğin yere döneceksin!..Sen Rum Hristo’nun evinde oturuyorsun bu evi ona geri vereceksin!..Müzakereler sürecinde böyle bir pazarlığı yapma yetkisini size kim vermiştir?.. Bu konuları Rum yönetiminin başkanı ile yaparken halkınıza sordunuz mu?. Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır?..
Ve siz 19. Nisan da yönetime talip olan muhalefet partilerinin lider kadroları, halen onların milletvekili olarak K.K.T.C Meclisinde görev yapan ve bu insanlarımızın oyları ile seçilen milletvekilleri..Bu konuda sesinizi duymak ve gücünüzü görmek istiyoruz!..Bu insanlarımızın gelecek endişelerini ortadan kaldıracak icraatlarınızın ne olduğunu ve bundan sonra da neler yapacağınızı bilmek istiyoruz!..
Kıbrıs Türk Halkının yüzyıllardan beri var olan Türklük kimliğine ‘’ Kıbrıslılık ‘’ etiketi yapıştırarak yine Rum’un oyununa gelenler şunu iyice bilmelidirler ki!.. ‘’ Kıbrıs’ta çözüm Kıbrıslılar tarafından bulunacaktır!..’’ söyleminin kullanılması, yıllardan beri uygulanan psikolojik savaşın bir başka şekli, bir başka Rum tuzağıdır!..Bu tuzağa bu iktidar döneminde hak ettiği cevap verilmemiş olabilir!..Ama şundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır ki!..Bu kahraman halk artık kendisini Rum’a yamamak için oynanan oyunlara kanmayacak ve kurulan tuzaklara düşmeyecektir..Yaratılmak istenen bu kimlik kargaşasına da dikkat etmek ve oynanan bu oyunları bozmak iktidara talip olan muhalefet partilerinin bir diğer önemli görevidir!..
Son birkaç cümle de oy kullanacak halkımızın kullanacakları oy’ların müzakere sürecini olumsuz etkileyecek yönde kullanılmaması için yapılan iç ve dış telkinleredir!..Hele, hele devletinin varlığını ve milletinin geleceğini korumak için yemin etmiş bir makam sahibi, ‘’Halkım iki devletli, iki kesimli ve iki egemenliğe dayalı bir çözüm istiyor!.. Ama bugünün şartlarında bu mümkün değilse, ikinci alternatif düşünülmelidir..’’ tarzında bir yorum ile hala Birleşik Kıbrıs’ı savunabiliyor ise!.. Ve seçimlerden sonra iktidar değişimi olsa bile yeni siyasi iktidar bu ikinci tercihi desteklemelidir diyebiliyorsa!..Artık bundan sonra yapılabilecek tek bir şey kalmıştır!.. Erken bir Cumhurbaşkanlığı seçimi!..Bu tercih, Milletimizin benimsediği ve T.B.M.M de belirlenmiş olan devlet politikasına uygun ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik olarak atılan tarihi bir adım olacaktır..

Atilla ÇİLİNGİR.
 

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

Her şeyden önce yazınız için teşekkür ederim.
Şunu belirtmek isterim ki Kıbrıs’ta “Yerleşikler ve Kıbrıslılar” diye bir şey olamaz, çünkü “Hepimiz Türk’üz” Kıbrıslı diye bir ırk yoktur.
Ben ne Türkiyeliyim ne Kıbrıslı nede başka bir ülkenin insanıyım, ben Türk’üm, Bulgaristan’da ezilen soykırımına uğrayan zorla isimi değiştirilen, Azerbaycan’da Hocalıda soykırımına uğrayan Ahıska Türk’ü, Solingen’de ateşe verilen Türk, Çinde ezilen Türk’üm.
Ben bu Türk’üm. Asıl yerleşik, bu lafları ortaya atan ve atasını tanımadığı için onun bunun peşinde gidenlerdir.
Benim bir yere yerleşmem gerekmez, bu topraklar benim, bu toprakların bedelini benim atalarım kanları ile ödedi, aynı bedeli bende ödemeye hazırım.
Kıbrısta benim ne kadar hakkım varsa, Kazakistanda, Türkiyede, Türkmenistanda, Özbekistanda da o kadar hakkım olduğu gibi, yeryüzünde yaşayan her Türkün de Kıbrısta benim kadar hakkı olduğunun bilincindeyim.
Nerede bir Türk varsa orada bütün Türklerin hakkı bakidir. Bu hakkı bize tarih verdi, biz tarihe bu hakkı kan ile yazdık. Akit ile etkisizleştirilemez. O akti tıpkı sevri yırtıp çöpe attığımız gibi yırtar çöpe atarız, imzacıları ile birlikte.
Yerleşik olanlar 6 senedir bir yerlere yerleşip hakkını vermeyenlerdir, gidecek olan birileri varsa oda bunlardır.
Güney ile birleşik yaşamak isteyen varsa, buyursun. Lokmacı kapsı, sonuna kadar açık. Açtıkları gibi duruyor. “Annan’larınıda alsın gitsinler buradan, yerleşik yapsınlar kendisini onlara”.
Gittiklerinde unutmasınlar ki “Türk askeri” onlara orada yardıma koşmayacak, şurada sayılı günleri kaldı, 19 Nisan diyorum sadece.
 
Son düzenleme:

Volkan

-Otağ Hanı-
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
969
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Altaylar
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

19 Nisan büyük bir dönemecin eşigi .inşaallah akıllarını başlarına alırlar ve dogru olan seçimi yaparlar.bu hem Kıbrıs ,hemde Türkiye için geçerli .Atilla Çilingir komutanım ;paylaşımınız için çok teşekkürler.ve GÖKTÜRK abi görüşlerinize katılıyorum .eger bulundum yer bir Türk ili ise benim de topragım ve canımdır.saygılarımla.TTK... TMT...
 
Son düzenleme:

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

Kıbrısın ruma ve sonrasında yunanistana teslimi için yapılan planlara dur demek için 19 nisan bir dönüm noktası olur dilerim.

Kıbrıs konusunda teslimiyetçi tutumdan vaz geçildiği, eşit koşullarda yaşama isteğinin kabul ettirildiği gün, batı trakyada yunan mezalimi altında yaşama savaşı veren müslüman ve hristiyan Türklerin de eşit koşullarda yaşama biçimi için gerekli girişimlerde bulunma günü gelmiş olacaktır.

bu anlamda Kıbrısta yaşamakta olan Türklerin ikinci bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum.

sadece kendileri için değil, batı trakya Türklerinin de bir noktada geleceği ellerindedir.

en azından onlar için Türk dünyasının garantörlüğünü almak zorundayız.
 

yusuf3161

Dost Üyeler
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

çocukluğumda birgün babam nüfus konusunda konuşuyordu.kalabalık aile olmak zorundayız dedi.çünkü benim babam tek çocuktu arka çıkacak bir kardeşi yoktu.30 undada adana'nın ovasında şaibeli bir şekilde öldü. hatay'a cenazesini getirecek kimse yoktu.kısacası mezarı bile yok 2 rekat kuran okuyacak dedi.Konu cumhuriyetin ilk yılları Hatay ayrı bir cumhuriyet ve ensesinde herkesin tokatı var.bir alay fransız askeri hatayı gasp etmiş, şüphelendiklerindede o zamanın ulaşım aracı atlar ve katırların alınlarına baltayla vurup(sahibini cezalandırmak maksadıyla.)öldürüyorlardı.Şimdi bu ülkede nufusunu nakil yoluyle arttıracaksın yada yada çok çocuk yapacaksın.Böyle yönetim mantığıyla çocuk yapamayacağına göre başka seçeneğin yok.hatta burada doğmuş büyümüş birini bile ruma işçi veren bunuda başarı hanesine yazan mantık var.adamların mantığı insanımızı ruma işçi verelim rumcu olsun dolayısıyle oy kullanırken kime vereceği belli olsun.Peki bu insanların oradaki işittikleri hakaret ve küfürleri nerene koyacaksın.İşi gücü olan insanı 50 inde 60 ında ruma köle yapıyorsun.İnsanlarımız rumdan daha hırslı ve akıllı.yeterki (Yönetim olarak) sen halkın gırtlağını sıkma.
Tüm bu yerleşik safsataları rum menşelidir.kendileri birkaç yüz bin yabancıyı vatandaş ettiler.ya nüfusunu çoğaltıp güçlü ayrı ülke olacaksın yada türkiye'ye bir referandumla bağlanacaksın.bu ülkenin başka türlü yaşaması suni teneffüsten ibaret kalır.İlerisi aydınlık yeterki aydın kalemler yazmaya devam etsin. sizleri tebrik ediyorum.
 

Kartal

New member
Katılım
12 Kas 2008
Mesajlar
44
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

Çok önemli iki konu ve harika bir yazı.İyi ki varsınız ve iyi ki yazıyorsunuz Sayın Çilingir, yüreğinize sağlık..Saygılarımla..
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

Eskiden "Böl ve Yönet" taktiği vardı Türk düşmanı emperyalistlerin, şimdi ise taktik "Böl, Parçala, Yoket" sistemine dönüştü. Çok yazık ki bu gün Yavruvatan'da Türk'ün bölünmesi "Yerleşik" ve "Kıbrıslı" adlarıyla tecelli ettirilmeye çalışılıyor. Anavatanımızda yıllarca sağcı-solcu, komünist-faşist, emekçi-kapitalist, sünni-alevi, Anadolu'lu-suyun öbür tarafından, Türk-Çerkez, Türk-Kürt ve son dönemlerde görülen laik-dinci gibi ayrımlarla bölünmeye ve yıpratılarak, birbirine düşman edilerek, zayıflatılıp yutulmak istenen TÜRK ULUSU bu kez sahnesi Güzel Kıbrıs'ımız olan bu kahredici drama ile hedef alınıyor. Bu dramayı sahneye koyanların tek bir amacı var. Türk'ü ve Türk'le ilgili herşeyi yok etmek, en azından asimile etmektir. Bunu ikilenmeyi yutmayacağız. AB-ABD-SİYON üçgeninin planlarını bozacak, vurmak istedikleri prangalarını ve zincirlerini parçalıyacağız. Önümüzde güzel günler olacak, aydınlık, özgürlük, onur dolu günler. Bunun ilk adımı Kıbrıs'ımızda 19 Nisan'da atılacak. Yeter ki biz düşünce ve eylemde bir ve birlik olalım. Unutmayalım ki ; "Malını kaybeden bir şey kaybetmiştir, Onurunu kaybeden çok şey kaybetmiştir, Ama cesaretini kaybeden herşeyini kaybetmiştir."

Burada önemli ders alınacak yaşanmış bir anekdotu Otağ Kardeşlerimle Hz Mevlana'nın güzel bir özdeyişiyle anlamdırarak paylaşmak istiyorum.

Bir gün New-York'ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili'dir. Yolda, insan kalabalığı, siren sesleri, iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek böceği aramaya başlar.
Arkadaşları, bu kadar gürültünün arasında bu sesi duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam eder. Aralarından bir tanesi inanmasa da, onunla aramaya devam eder.
Kızılderili, yolun karşı tarafına doğru yürür, arkadaşı da onu takip eder. Binaların arasındaki bir tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği bulurlar. Arkadaşı, Kızılderili ye: 'Senin insanüstü güçlerin var. Bu sesi nasıl duydun?' diye sorar. Kızılderili ise; bu sesi duymak için insanüstü güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek, arkadaşına kendisini takip etmesini söyler. Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı kaldırımda yuvarlar. Birçok insan, bozuk para sesini duyunca sesin geldiği tarafa bakarak, onun ceplerinden düşüp düşmediğini kontrol eder. Kızılderili, arkadaşına dönerek: 'Önemli olan, nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Her şeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin.'der.

Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. [Hz.Mevlana]

Sayın Komutanıma edebi değer taşıyacak şekilde kaleme alınmış, birlik duygularını pekiştiren kıymetli yazısı nedeni ile teşekkür ediyorum.

Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin. Amin.
 
Son düzenleme:

ilhan17

New member
Katılım
21 Şub 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

bunlar güzel şeyler hepsini yaşadık fakat bu günkü kıbrıs ve türkiye yöneticilerinede anlatmak gerekir akan kanı çekilen çileyi unuttular zaten alınan yer avuç içi kadar onuda vermek istiyorlar
 

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

μια θέση στο μέλλον όλα θα Kıbrıs. τότε το πρόβλημα δεν θα εξοφληθούν
=
Gün gelecek bütün Kıbrıs'a yerleşeceğiz. O zaman sorunlar ortadan kalkacak.
 

tuna_1071

New member
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

öncelikle çok önemli bir konuya değindiğiniz için teşekkür ederim.''YERLEŞİKLER'' ve ''KIBRISLILIK''malesef bunu gibi haince düşünülmüş kelime oyunları ile bölücülük yapanlar her zaman meydanlarda olacaklardır.sizin gibi duyarlı kişilerin var olması da bunların korkusu olacaktır.Kıbrıs Türktür tarih boyuncada kıbrısta türkler var olacaktır.Buna benzer bir durumda malesef türkiyede yaşanmaktadır.''türkiyelilik'' VE türklük'' oysa M.Kemal ne demiştir.''Ne Mutlu Türküm Diyene'' ama türkiyeliyim diyene dememiştir.Size saygılar sunarım ve teşekkür ederim
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

Yerleşikler kelimesi kullananlar dostlarından davet alıyorlar neden gidip birlikte yaşamazlar?. Konuştukça dibe vuruyorlar ve halen daha TÜRK olduklarını hiçe sayarak gelene gidene söz sarf ederler. Dünyada bu kadar geçmişini hiçe sayan kendini eliyle yok eden insan bence KENDİ YERLEŞİKTİR ve farkında değil. Bunlara VATAN HAİNİ oldukları için diploma verip yaşamak istedikleri dostlarının ayaklarına bağlamak lazım çünkü gitmeye de cesaretleri yok.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yerleşikler ve Kıbrıslılar!..

Attilla "sınırlarında sorun varsa genişleteceksin" demiş.

o sorunların sınırlarımıza girdiğini yaşayarak öğrendik.

ne zor günler yaşıyoruz, yaşayarak öğrenmek zorunda kaldık her şeyi. dünyada bu kadar doğru atasözlerini ezbere bilen ama uygulamayan daha kaç topluluk var acaba?

dikkat edenimiz illaki olmuştur, Atatürkün bize ne kadar vasiyeti varsa bir şekilde bize unutturulmuş ama başta amerika ve ingiltere olmak üzere pek çok ülke gayet güzel uyguluyor.

sadece Atatürkün sözlerini yeniden okusak ve mümkün olduğunca uymaya, dinlemeye çalışsak, bu günü başarı ile atlatabiliriz.
 
Üst