Yine Mal-Mülk Meselesi Rauf R. DENKTAŞ

Rauf DENKTAŞ

Admin
Admin
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
108
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Konum
K.K.T.C
Web sitesi
www.kibris1974.com
YİNE MAL-MÜLK MESELESİ
Rauf R. DENKTAŞ

1975’de yapılmış olan nüfus mübadelesinden sonra tarafların öngördüğü coğrafi ayırıma dayalı “iki kesimli ve iki toplumu federasyon” anlaşmasının gerçekleşmesi, Makarios’un Atina’dan “coğrafi zemine dayalı bir anlaşmayı asla kabul etmeyeceğim” çıkışından sonra 1977’ye kadar ertelenmişti ancak uzlaşma olacaksa Türk tarafının, güvenlik nedeniyle iki kesimlilikten vazgeçmeyeceği aşikârdı. İki kesimlilik, karma hayatın günlük sürtüşmelerine son verecek, her bölgede asayiş kendi emniyet güçleri ile temin edilecekti. Bu nedenle mal-mülk konusunda Kıbrıs’ın şartlarında adalet “eski mal sahiplerinin mallarına mülklerine dönüşleri ile değil Kıbrıs’a öz şartlarla halledilecekti. Geçen yazımda da yazdığım gibi “global şekilde, tazminat ve takas yolu ile halli” BM Sekreterinin Hukuk müşavirinin de öngördüğü bir formül olarak Fikirler Dizisinde kabul görmüştü. Türk tarafı bu formülü kabul etmekle eski Rum sahiplerin haklarını gasp etmiyor, bu hakkı tanıyor ve “takas, tazminat ve asgari iade veya dönüşe izin ile” konunun hal edilmesini öngörüyordu. Eşdeğer Tazmin yasası da Rum’un Kuzeyde bıraktığı mal ve mülkün gaspı anlamına gelmiyordu.

Konu Başsavcılığın mütalaasına sunulduğunda alınmış olan yanıt “işgal kuvvetlerinin veya işgal sonucunun” tasarrufları ile ilgilidir. Halbuki Kuzeydeki mal-mülk ile ilgili tasarruf Türkiye veya Barış Kuvvetleri tarafından yapılmıyordu. Tasarruf, halkın iradesi ile kurulmuş olan meşru bir idarenin tasarrufuydu. Rum tarafında kendilerinin yaratmış oldukları meseleyi halletmek niyeti olmuş olsaydı bu konu Fikirler Dizisindeki global formül çerçevesinde çoktan halledilmiş olurdu. Halbuki niyet Kıbrıs’ın tümüne sahip olduğu için Rum liderliği soluğu AİHM’de aldı. Şimdi AİHM’nin kararları karşısında bunalanlar “tapu vermek hataydı” noktasında fikir yürütmeğe ve kendi bindikleri dalı kesmeğe başladılar. Rum tarafı Güneydeki Türk malları için tapu vermemiş, icar yönüne gitmiş; biz de öyle yapmalıymışız! Rum’un, tevessül ettiği sahtekârlığa bakan yok. “Hükümet” olarak zoraki istimlâk diye tapularını aldığı Türk emlakinin tazminatı Kıbrıs meselesi halledildikten sonra ödenir diye yasa yapmış. Geriye kalanlar tutanın elinde kalmış. Bu konuda kendi aralarında kavga edip duruyorlar. Nüfus mübadelesinden sonra dünyadan aldıkları paralarla kendi göçmenlerinin çoğunu rahatça yerleştirmişler. Göçmen evlerini yabancıları kandırmak için kullanıyorlar. Bizdeki durum bambaşka bir durumdu. Tapu verilmese göçmen çivi çakmayacak, kimse yatırım yapmayacak, göç en cazip çare olacak, ülke boşalacak. Rumların siyasi maksatla AİHM’ne müracaatları işi nereye getirmiştir? Yine tazminat ve takas kapısını açık tutan fakat tek yanlı yapıldığı için meselenin esasını ele aldırmayan Tazminat komisyonuna getirmiştir. Bu komisyonun yasası Türkiye tarafından bir oldu-bitti şeklinde Meclise getirildiğinde Meclisteki arkadaşlarımız Yasayı Güneydeki Türk mallarını da kapsayacak şekilde tadil etmiş olsalardı bugün Orams davası gibi bir dava ile de karşı karşıya kalmayacaktı. Bunu yapmak için halâ çok geç kalınmış değildir.

Mal-mülk meselesi görüşme masasında halledilecek bir meseledir. Nasıl ki Fikirler Dizisine ve Annan Planına da bu şekilde ele alınmıştır. Şimdi de ayni şekilde ele alınması gerekir. Bunun gereği kendi devletimize ve bu devletin kendi yasaları ile yapmakta olduğu tasarrufa ve dolayısı ile kendi tapumuza yürekten inanarak sahip çıkmaktır. Dıştan gelen her olumsuz tepki karşısında saf değiştirmek değildir. Mal Mülk meselesinde global yaklaşım tek çıkar yoldur. Bu yolda 1963’den bu güne kadar Türklere yapılanların tazminatını talep de vardır. Kendimiz güvenelim ve Kıbrıs’ta işgalden kaynaklanan bir durum olmadığını savunmaktan çekinmeyelim. Tapularımızın Devletin Garantisi altında olduğunu unutmayalım ve unutturmayalım. Orams davasında karar yine saçma sapan düşüncelerle aleyhimize çıkacak olursa tepkimizin Devletin şanına ve adaletin gereğine uygun olması için şimdiden kafa yormaya bakalım. Devlet pes etmez, halkının hak ve hukukunu sonuna kadar korur. Tapularımız halkımızın hakkıdır ve devletin hukukudur. Korunmalıdır.
 

tunaboylu

New member
Katılım
13 Eyl 2008
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yine Mal-Mülk Meselesi Rauf R. DENKTAŞ

Dağda ve Adada üç Beş domuz Sürüsü
Tutturmuşlar Bir Rum ve Kürdistan Türküsü
Biri Eline Almış Bayrak Diye Bir Masa örtüsü
Biri de AB den destekli kurmuş Nerde Devlet Görgüsü

Satsan Beş Para Etmez Ne Dirisi Ne De ölüsü
Soyu Soysuz Olan Divaneler Toprak Sizin Neyinize
İte itlik Yapıp Kafa Tutmayın Beyinize
Anlasanız Dediğimi Sokaktaki Köpek Ağlar Halinize
Duyun Ulan Soysuzlar

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!!!


O kansız soysuzlara ulaşıncaya kadar gönderin bu maili herkese.

Bilsinler bu ülkelerin sahipsiz olmadığını...

Tabi sen bu ülkenin sahibi olduğunu hissedersen...

TC Vatandaşı
Ertan Tunaboylu
 

DOĞUKAN

New member
Katılım
18 Eki 2008
Mesajlar
2,057
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
K.K.T.C.
Cevap: Yine Mal-Mülk Meselesi Rauf R. DENKTAŞ

Sayın Cumhurbaşkanım, maalesef kadir-kıymet bilmez insanlarımız olsada, Vatanımız ve Türk'lük için harcadığınız bu enerjinizin hiç bitmemesini, sağlık ve huzur dolu günler içerisinde herdaim ülkemizin başında olmanızı Cenab-ı Allah'dan diliyorum.
 
Üst