Yol Farklılığı!

Makbule ÖTÜKEN

Onursal Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
532
Tepkime puanı
0
Puanları
0
YOL FARKLILIĞI !

Aynı yolu yürüyenler farkı yere varamazlar. Aynı amaçla yola çıkanların varacakları son nokta da farklı değildir.

Demek ki; önemli olan amacın kendisidir.

Amacın içinde; his var, duygu var, bilinç var kararlılık var!

Amacın içinde iddia ve ideal var!

Amacın içinde beslendiğiniz bir geçmiş ve o geçmişin biçimlendirdiği bir gelecek arzusu var!

Demek ki; aynı yolu yürüyenlerin; his ortaklığı, duygu, düşünce ve bilinç ortaklığı ve geleceği şekillendirme arzusu vardır. Arzu; bedel ödemeyi, kararlı olmayı, engeller karşısında yılgınlığa, umutsuzluğa ve karamsarlığa düşmemeyi gerektirir.

Amacın; zamanı ve zaman sınırı olmaz. Yorgunluğu olamaz. Teslimiyeti hiç olmaz.

Kararlılık, strateji ve neden yola çıktığınızı asla unutmama, gönlünüzü, gücünüzü o istikamette kullanma sizi mutlaka varmak istediğiniz menzile taşır.

Özeti; birey için olduğu kadar toplusal bilince varmış her topluluk için de nereden gelindiği, nereye gidilmek istendiği ve ileriye doğru atılan her adımın, her konağın sizi varmak istediğiniz hedefe mutlaka ulaştıracağı inancıyla bir ömür boyu, hatta nesiller boyu mücadeleyi göze alabilmektir esas olan.

Hedefe yöneltilen bir ok, hedefe kilitlenmiş bir silah gibi!

Kıbrıs Türkü; bugün vardığı konağa yani devlet oluş gerçeğine kolay kolay ulaşmış bir halk değildir.

Tam tersi; her şeyin bittiği sanılan, tarihin bir cilvesi olan o en kara karanlık günde bile umudunu yitirmeyen bir halkın; “gittiler ama mutlaka yine gelecekler”, “kök saldığımız bu topraklarda, koşullar ne olursa olsun var olacağız” diyen bir halkın, direne, direne, bedel ödeye ödeye kutlu yürüyüşünü sürdürmesi sonucudur bugün gelindi!

İngiliz müstemleke yönetiminin halkımıza dayattığı asimilasyon karşısında dağılıp gitmek, yok olmak yerine, insanımızın nereden geldiğini asla unutmadan, köklerine sımsıkı sadık kalınarak bir kurtuluş ve varoluş mücadelesini vermesi, üstelik yalnızlığa terk edildiği günlerde bile; ay-yıldızlı bayrağını sahiplenmesi ısrarla dilini ve dinini koruması az şey değildi.

Yüzyıllarca bu toprakların egemeni bir halkın azınlığa itilişi; düştüğü noktada yeniden ayağa kalkarak; cemaatten, topluma, toplumdan halka, halktan özgür ve egemen bir devlete, semalarımızda dalgalanan ay-yıldızlı bayraklara, minarelerimizden semaya yükselen ezan seslerine yeniden kavuşmak az şey mi?

Ana dediğimiz; Anadolu’yla yeniden kucaklaşmak; sancağını dürüp bükerek ayrıldığı vatan toprağına yeniden dönen Mehmetçiğimizle buluşmak az şey mi?

Biz işte; bu kökün dal budak salan yolcularıyız.

Biz; nereden gelip, nereye gittiğimizi bilen; özüyle, sözüyle, diliyle, diniyle, sevinci ve kederiyle bir büyük ulus’a mensup olmanın gururunu taşıyanlarız.

Biz “Türkiye olmadan; Kıbrıs Türkü var olamaz” diyen dava liderlerimizden devraldığımız iddia ve idealleri, duygu ve düşünceleri yaşatanlarız.

Biz ne latiniz, ne Maronitiz, ne Venedikliyiz ve ne de Rumuz! “Kıbrıslı milleti” hiç değiliz!

Özü bir, sözü Türkçe, dini İslam; bayrağı ay-yıldız, pusulası Türkiye olan Kıbrıs Türkleriyiz.

Atalarımızın yürüdüğü yoldan şaşmadık, şaşmayacağız. Kan istediğimizde kan can istediğimizde can verenlerle, omuz omuza, yürek yüreğe olanlarız.

O nedenle biz; kendilerine “toplumsal varoluş hareketi” adını veren ancak özümüze ait her şeyi reddedip, geçmişine tükürenlerden değiliz.

Biz; emperyalizmin metotlamalarına boyun eğenlerden de değiliz.

Ve biz; bunca yaşanmışlıkları, bunca çileleri, bunca haksızlık ve zulümleri halkımıza reva görenleri dost ve yoldaş görenlerden hiç değiliz.

O nedenle; yollarımız ayrı, yönümüz ayrı, yürüyüşümüz ayrı, keder ve sevinçlerimiz ayrı, korumaya ölümüne kararlı olduğumuz değerler ayrıdır.

Biz, sahtesiyle değil, özüyle toplumsal varoluş hareketinin ta kendisiyiz.

Yürüdüğümüz yolda yalnız da değiliz; varlığından gurur ve şeref duyduğumuz bir büyük milletle birlikteyiz!

Peki ya siz? Hangi yolun yolcususunuz?

“Çadır tiyatrosu” oyuncuları! Türkiye sizi asimile ediyorsa; Türkiye sizi Müslümanlaştırmaya çalışıyorsa; siz kimsiniz ve nesiniz? Asıl onu söyleyin Sonra hangi toplumun varoluş kavgasını verdiğinizi mertçe ve erkekçe, parmağınızın arkasına saklanmadan açıklayın bu halka!

Bizler büyük bedeller ödeyerek kurduğumuz DEVLETİMİZİ kararlılıkla TANITMA İÇİN YOLA ÇIKAN VE EFSANEVİ TMT’NİN İNANCINI TAŞIYAN KADINLI ERKEKLİ NEFERLERİYİZ! And olsun ki, dünya devletler ailesinde yer almak için hiçbir engel karsında yılgınlığa düşmemek üzere BU KUTSAL HEDEFE KİLİTLENENLERİZ!...
 
Üst