IV. Macar (İstabur) Seferi

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
IV. Macar (İstabur) Seferi

Jan Zapolyai'nin l540 yılındaki ölümü üzerine Macaristan isleri karışmaya baslar. Zapolyai'nin esi kocasının ölümünden önce bir erkek çocuk dünyaya getirmişti. Kraliçe Isabella (veya Elizabet), İstanbul'a bir elçilik heyeti göndererek oğlu Sigismund'un Macar Kralı olması istirhamında bulunmuştu. Bu istirham üzerine Osmanlı Devleti , kendisine teminat vermişti. Fakat Zapolyai'nin öldüğünü duyan Ferdinand ile Şarlken'in kuvvetleri, Budin'i muhasara ederler. Bununla beraber herhangi bir basari elde edemezler. Bu durum karsisinda Macaristan'a yeni bir sefer yapılma mecburiyeti doğar.
Osmanlı hükümdarı, l54l senesinin İlkbahar'ındaki hareketinden evvel, Budin'in Ferdinand'ın eline geçmemesi için derhal Rumeli Beylerbeyi, arkasından da üçüncü vezir Sokullu Mehmed Paşa'yı 3 bin yeniçeri ve süvari kuvvetleriyle gönderir. Bundan sonra da bizzat kendisi sefere çıkar. Budin'i kurtarmaya giden kuvvetler, bir aydan fazla uğraştıkları halde düşmanı tarda (kovmaya) muvaffak olamamışlardı. Bu arada Budin'i almaktan ümidini kesen ve asil ordunun yaklaşmakta oldugunu duyan Ferdinand kuvvetleri, bir gece gizlice kaçmak istedilerse de muvaffak olamayarak tamamına yakin bir kısmi imha edilir. Ordugâhları da Türklerin eline geçer. Başkomutanları olan Rokendorf yakalanarak Komaran mevkiinde öldürülür. Pâdişah'ın komutasındaki ordu Budin'e yaklaştığı sırada böyle basarili bir haber alınır.
Bu savaş esnasında Avusturyalılar, ordugahlarının etrafına hendekler kazıp manialar koydukları ve "Istabur - Tabur" adi verilen istihkâmları yapmışlardı. Macarlarca bu tahkimata verilen "Tabur" adi, tarihlerimizde "Istabur" seklinde ifade edildiğinden, Kanunî'nin bu dördüncü Macaristan seferine "Istabur seferi" adi verilmiştir.
Budin'e gelindikten sonra küçük kral, Pâdişah'ın şehir dışındaki karargâhına getirilir. Daha önce verilen karar gereği piyade kuvvetleri Budin'e girerler. Kraliçeye küçük Kral Sigismund büyüyünceye kadar Budin'in Türk idaresinde kalacağı söylenir. Sigismund, altın ve laciverde damgalı ahitname ile kendisine nâib olan annesiyle birlikte Zapolyai'nin eski beylik mahalli olan Erdel (Transilvanya )'e gönderilir.
Bu uğurlama ile daha önce Zapolyai'nin idaresinde bulunan Macaristan doğrudan doğruya Osmanlı topraklarına ilhak olunup on iki sancaklık Budin Beylerbeyliği teşekkül ettirilmiş oldu. Bu Beylerbeyliğe de Bagdad Valisi olup aslen Macar olan Süleyman Pasa tayin olunur. Bundan sonra Macaristan'da derhal arazi tahriri yaptırılmıştır. Böylece Macaristan, Osmanlılara, Ferdinand'a ve bir de Erdel'de Sigismund'a ait olmak üzere üç kısma bölünmüş olur.
Böylece, bir buçuk asır Türk hakimiyetinde kalacak olan Macar topraklarının yönetimi hususunda son derece akıllıca hareket eden Osmanlılar, Budin'e tayin edilecek Paşaları devamlı olarak birinci derecede değerli kimseler arasından seçiyorlardı. Onlar, bu insanların hem muktedir bir serdar, hem siyasî kuvveti olan bir diplomat, hem de ahlâkça son derece mazbut, mert, dürüst ve faziletli kimseler olmasına bilhassa dikkat ediyorlardı.
 
Üst