1 Eylül Dünya Barış Günü'nde mum yakacaklar mış

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde mum yakacaklar mış!!!
Adamların hiç işleri yokmuş gibi alicengiz oyunuyla Barış Derneği kurdurmaları ve 1 Eylül günü Dünya Barış Günü’nü Rum dostlarıyla birlikte kutlamak için sinsice hazırlık yapmalarına, yoldaşlarından başka kim aferin diyecek diye cidden merak ediyorum.
Dünya Barış Günü’ymüş!
1990 yılında SSCB’nin dağılmasıyla tek kutuplu dünyamızda neler olduğunu ibretle gördük. Atlantiğin ötesinde bulunan ABD’nin dünyanın başına nasıl bela kesildiğini ise tiksinerek izledik.
Peki ama ABD fütursuzca dünyayı işgal planını sürdürürken, insanoğlu acaba kaç 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutladı, hatırlayan var mı?
Ne yazık ki ne hatırlayan ve ne de sorgulayan oldu. Güç kimde ise, borusunu öttürmeyi bir hak gördü kendinde.
Peki bu gün hala yaşadığımız günlerde Gürcistan’da neler oldu, soran ve sorgulayan oldu mu acaba? Olmadı ve olmayacak da. Neden, çünkü düdük kimin elinde ise, düdüğü öttürmek onun hakkı da ondan. Biz demiyoruz bunu, düdüğü elinde tutanlar söylüyor, biz de istemeye istemeye izliyoruz onları.
Peki dünyamız böylesine bir karmaşa içinde çalkalanırken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum idaresi birlikte 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlama kararı alsalar da kime ne? Kimi etkiler ki böyle bir sözde barış etkinliği? ABD’yi mi, yoksa Gürcistan’ı birkaç saat içinde tanklarıyla ezip geçen Rusya Federasyonu’nu mu?
Ancak bizim vurgulamak istediğimiz husus, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün sahte etkinliklerle düzenlenecek olmasıdır. Böyle bir etkinliğin hazırlanmasından amaç, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının ve Güney Kıbrıs Rum idaresi altında yaşayan Rumların, bir arada yaşamak istedikleri mesajının verilmek istenmesidir.
Halbuki 3 Eylül’de bir anlaşma yapmak ümidiyle masaya oturmaya karar verilmişken, Güney Kıbrıs Rum idaresinin Kıbrıs’ın etrafında denizde petrol aramak için bazı ülkelerin şirketleriyle anlaşma yapması, kelimenin tam anlamıyla maskaralık değil de nedir? Uzun yıllar var olan sorunları halletmek için iki tarafın masaya birçok kez oturmalarına rağmen bir anlaşmanın yapılamaması, çok açıktır ki Rum tarafının oldu bittilerle uğraşmasının bir sonucudur.
AB’ye üyelik için müracaat edilmesi ve üyeliğin kabul edilmesi ne kadar yasa dışı ve uluslararası hukuka aykırı ise, Kıbrıs’ın etrafında denizde petrol aramak için Güney Kıbrıs Rum idaresinin tek başına yabancı şirketlerle anlaşma yapması da ayni ölçüde uluslararası hukuka aykırıdır.
Peki ama acaba Dimitris Hristofyas bunun böyle olduğunu bilmiyor mu? Elbette biliyor. Ancak onların yapmaya çalıştığı, işi oldu bittiye getirmek ve sonunda da “işte gördünüz mü dünya bizi tüm Kıbrıs’ın yasal devleti olarak görüyor”, demeye getirdikleri içindir elbette.
Merak ediyorum, acaba 3 Eylül’de masaya oturacak olan Cumhurbaşkanımız Sayın Mehmet Ali Talat, Dimitris Hristofyas’a şu soruyu soracak mı dersiniz?
“Sayın Dimitri yoldaş, denizde petrol aramak okadar acele mi idi yani? Bu petrol arama işini de masada görüşsek daha iyi olmaz mıydı?
Yok eğer işi, AB’ye üyelik için yaptığınız gibi, oldu bittiye getirmek ise niyetin, bil ki halkımın sesine kulak vermek zorundayım ve sana ne yazık ki güven duymam ve inanmam mümkün değildir. Ya bu sevdadan vazgeç, ya da ben masada yokum”, diyecek mi acaba?
Dileğim,1 Eylül’de Dünya Barış Günü’nü Rum yoldaşlarıyla mum yakarak kutlayacak olanlara bu yazdıklarımızın ders olmasıdır. Aksi takdirde aradan elli yıl daha geçecek olsa bile yoldaşların arzuladığı barış mümkün olmayacaktır.
 

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Dost olduklarına kendileri de inanmaz. Yapacakları reklamdan başka birşey değildir.Size sonsuz teşekkürler. (Merak ederim gerçekten içlerinden inanan var mı?
 
Üst