Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
1963'teki Rum Saldırısına Yabancı Basının ve Birleşmiş Milletlerin Tanıklığı
1963'teki Rum saldırısına yabancı basının ve Birleşmiş Milletlerin tanıklığı
The Daily Express,
28 Aralık 1963
YASAK ŞEHİRDE
"Bugün son beş gündür 2000-3000 kişinin muhasara altında tutulduğu Lefkoşa'nın Türk kesimine gittik. Oraya giden ilk batılı gazetecilerdik ve gördüğümüz manzara tanımlanamayacak kadar korkunçtu. Halkın içinde bulunduğu dehşet, histeri derecesinde idi ki, bu da ağlamanın çok üstünde korkunç bir şeydi. Söyleyebileceğimiz şunlardır;Kumsal'da İrfan Bey Sokak, 2 no'lu eve girdik. Evin içi kırık cam parçaları ile doluydu ve bir çocuk bisikleti köşeye atılmıştı. Banyo odasında, bir grup balmumu heykele benzeyen, üstlerinde katledilmiş anneleri bulunan üç ölü çocuk vardı. Onun yanındaki odada ise başından vurulmuş bir kadının cesedini gördük. Bize, bu evin bir Türk Binbaşısına ait olduğu ve ailesinin ilk olaylar sırasında saldırganlar tarafından öldürüldüğü söylendi. Olay üzerinden beş gün geçmesine rağmen hala orada yatıyorlardı...
Guardian, 31.12.1963
KIBRIS'TA ANARŞİ
"22 Aralık sabahı, Rumların açtığı ateşle bir Türk kadın ve erkeğinin ölmesine yol açan kurşun, hiç şüphe yok ki bilinçli bir şekilde Türklerin tahrik edilmesi amacına yönelikti. Bundan bir veya iki hafta önce sivil giyimli Rumların Lefkoşa'da Türklerin kimliklerini görmek istemeleri büyük olaylara yol açmıştı.”
Daily Herald, 1.1.1964
DEHŞETE DÜŞÜREN BİR MANZARA
"...Türk evlerini gördüğüm zaman, dehşete düşüren bir manzara ile karşılaştım. Duvarlardan başka hiçbir şey yoktu. Bir napalm bombasının daha fazla mahvedebileceğinden şüpheliyim. 40 tane beton bina iskeleti saydım. Her ev ayrı ayrı benzin dökülerek yakıldı. Tavandan evin içine inmiş olan kiremitlerin altında, yatak sustaları (birbirine karışmış), çocuk yatakları, sandalye, masa ve dolap parçaları buldum.
Ayvasıl'dan bir mil uzaklıktaki komşu köyde, 16 tane harap olmuş ve yakılmış ev saydım. Hepsi Türk eviydi. Bu köyden 100'den fazla Türk yok olmuş. Hiçbir köyde zerre kadar zarar gören bir Rum evi görmedim...”
Daily Telegraph, 14.1.1964
"... Köyden kaybolan 7 kişilik bir ailenin burada gömülmüş olabileceği düşünülüyor. Evlerin yanmış ve damından içeriye el bombaları atılmış olduğu görüldü.
Mezarlar bir buldozer tarafından aceleyle açılmış ve 2-3 ceset üst üste gömülmüş. Hepsi de vurulmuş.
Bir adam, elleri ayaklarının arkasına bağlanmış ve çömelmiş bir vaziyetteyken başından vuruldu. Göbeğindeki yara, bir el bombasının göbeğine atılmış olabileceğini gösteriyordu. Cesetler için arayış 12 kadar Türk'ün eski bir mezarlık olan bu bölgede gömüldüğünün öğrenilmesi üzerine başladı. Bu cesetlerin Lefkoşa hastahanesinde ölen yaralılara ait olduğu varsayılmıştı. Fakat şimdiye kadar bulunan cesetler giyinikti ve bu mezarlara vurulduktan hemen sonra götürüldükleri belliydi..."
Christian Science Monitor, 17.2.1964
MAKARİOS İKİ CEPHEDE KAZANÇLI
"Azınlıkta olan Türkler kadınlarının ve çocuklarının çoğunu bir sinema salonuna doldurdular. Liderleri olan Kıbrıs Temsilciler Meclisi Üyesi Ramadan Cemil, tehlikeli mevzilerini yabancı gazetecilere gösterdikten sonra 'ölmeye hazırlanıyoruz' dedi.”
The Sunday Times, 5.1.1964
"EOKA sadece ve sadece ENOSİS için savaşıyordu. Birçok eski EOKA’cı, Türkleri ezmek ve yoketmek pahasına çalışan EOKA Başkanı Grivas'ı lider olarak görüyorlar.
Kanlı Noel saldırılarına kıvılcım saçan Anayasa değişiklik isteklerinin Türklerde yarattığı korkunun gerisinde, ENOSİS sonucu adanın Yunan egemenliğine girmesi vardır. Rum okullarında Cumhuriyet değil, hala ENOSİS öğretilmektedir.”
New York Times, 15.4.1964
KIBRIS'IN ÜZERİNE ÇÖKEN KARANLIK
"Makarios' un idaresindeki Rumlar ve Papandreu'nun idaresindeki Yunanlılar açıkça adada kendi şartları dışında gerçekleştirilecek bir barış veya uzlaşma istemiyorlar.”
London Times, 15.4.1964
SİYASİ SORUMSUZLUK
"Makarios da dahil, tüm Rum toplumu eski idealleri olan silah zoru ile ENOSİS'i gerçekleştirme yoluna dönmüşler. Kıbrıslı Rumlar BM ile işbirliğine son vererek Türkleri ezmek, hatta adadan atmak istiyorlar.”
Washington Post, 22.5.1964
BM HAREKETE GEÇMELİ
'Türkiye, Kıbrıslı Türkleri kurtarmak için müdahale edebilir. Türkiye'nin bu ana kadar gösterdiği sabır gerçekten Başpiskopos Makarios'un yaptığı kışkırtmalar kadar kayda değer. İşte bundan dolayı kayıp Türkler konusunda BM'nin etkili bir şekilde harekete geçmeleri şarttır.”
Washington Post, 16.1.1964 Robert Estbrook
KIBRIS’TA NEFRET
"Cübbeli ve sakallı Başpiskopos Makarios gerçekleri örtbas eden bir Bizans yeteneğine sahip... Makarios hükümeti bilinçli bir şekilde çatışmaları başlattı ve Kıbrıslı Türkleri yok etmek için kararlıdır.”
Daily Telegraph, 1.1.1964
TÜRK EVLERİ ALEVLER İÇİNDE
"Lefkoşa’nın K. Kaymaklı bölgesindeki bir çok Türk evi bu akşam yakıldı. Geriye kalan evler ise Rum çapulcular tarafından yağmalandı. Bu durum yeni gerginlik yarattı."
Guardian, 1.1.1964
"... Makarios, Türkiye’yi Kıbrıs’taki bütün haklarından yoksun bırakmak için her türlü yönteme başvurmaya kararlı idi. Bugün bana, adanın politik geleceği üzerine üç gücün de katılacağı ve Türkiye’nin burada hakları olduğunun fiili olarak tanınması demek olan herhangi bir konferansa katılmayacağını söyledi."
Il Giorno, 14.1.1964 Giorgio Bocca'nın makalesi
KIBRISLI TÜRKLERİ AVLIYORLAR
"Görüşmeler Londra'da başlarken, Kıbrıs'ta terör devam ediyor. Şu anda Kıbrıslı Türklerin köylerden toplu göçlerine şahit oluyoruz. Binlerce insan evlerini, topraklarını, sürülerini terkediyorlar. Rum terörizmi acımasız. Bu kez Hellen lafları ve Platon'un büstleri bu barbar ve acımasız davranışları örtmeye yetmeyecek.”
Le Figaro, 16.2.1964
ASKERİ HAREKAT
"Dün sabah Kıbrıslı Rumların 6000 kişinin yaşadığı Türk kesimine karşı giriştikleri saldırı gerçek bir askeri harekattır. Rum yönetiminin sözcüsü bunu resmen kabul etti. Kıbrıslı Türklerle Rumların tüm bu olanlardan sonra beraber yaşamayı düşüneceklerini sanmak çok zor.”
Daily Telegraph ve Morning Post, 15.2.1964
KIBRIS HERŞEYİNİ RİSKEDİYOR
"Şayet Türkiye bugüne kadar buradaki alayını takviye etmediyse, bu Türkiye'nin sabrının bir delilidir. Bunu yapma hakkı inkar edilemez. Şayet uluslararası anlaşmaların herhangi bir anlamı varsa, Türkiye Kıbrıslı Türkleri başka kaliamlardan kurtarabilir. Bu ırkçı ayrımcılığın en çirkin şekli. Konuyu bulandırmak için hatanın her iki tarafa ait olduğu iddia edilmiştir, fakat gerçek suçlu EOKA olarak bilinen Kıbrıs Rum örgütüdür.”
Washington Post, 17.2.1964
KIBRIS TRAJEDİSİ
"Kıbrıslı Rum fanatikler bir soykırım politikası güdüyorlar.”