2. Dünya Savaşı'nda Kıbrıslı Türkler

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
2. Dünya Savaşı'nda Kıbrıslı TürklerAskere yazılmak veya adadan göç etmek alternatifleri arasında sıkışıp kalmış, askerlik yükümlülüğü altında olmayan ve savaş konusunda bilgisi de bulunmayan insanlar böylece sonu hiç de iyi bitmeyecek bir maceraya sürüklenirler;2

...CMC'ye [Cyprus Mining Company] bağlı Lefke madeninde kazma sallayan işçilerdik hepimiz. Kıbrıs'ın her yanından üç beş kuruşluk ekmek parası için bu küçük maden ve portakal kasabasına toplanmış emekçilerdik. Bir Amerikan şirketi işletiyordu madeni. Türkü Rumu, evlisi bekârı, yaşlısı genciyle bir sürü insandık. En kabadayımızın gündeliği yarım şilini, altı kuruşu geçmezdi o yıllarda. Geçim zordu, iş ağırdı, gündelikler düşüktü; ama bir işimiz vardı hiç değilse. Oysa savaş demek işsizlik demekti. Kıtlık, yokluk, karaborsa demekti. Birtakım açıkgözlerin köşeyi dönmesi, bizim gibilerinse hapı yutması demekti. Evet, savaş bizden çok uzaklardaydı şimdilik ve çok uzaklardaki savaştan bize neydi? Ama hiç belli olmazdı...

Böylece, CMC tarafından işletilmekte olan Mathiadis, Mitsero, Poli gibi bölgelerdeki bakır madenlerinin kapatılmasıyla beraber insanlar açıkta kalırlar. İşlerini kaybetmiş insanların köylerine dönmelerinden hemen sonra Kıbrıs adasının esas ihraç maddeleri arasında bulunan narenciye, zeytinyağı, harnup ve şarap gibi ürünlerin de yurtdışına çıkışı bıçakla kesilir gibi sona erer. Ürünler tarlalarda çürümeye başlar. Yapacak bir şey yoktur ve insanların askere yazılmaktan başka seçenekleri de kalmamıştır. Bu şekilde askere yazılan Kıbrıslı Rumlar ve Türkler, katırcı ve kazmacı olarak geri cephelerde görev alırlarken muharip ve asıl güçler de ön cephelerde savaşma imkânı bulabilecektir.

Askere Alımların Başlatılması Kıbrıslıların gönüllü olarak askere yazılacağı konusu, İngiltere'nin İkinci Dünya Savaşı'na girmesinden hemen sonra toplanan Meşveret Meclisi'nde, Vali Sir William Denis Battershill tarafından açıklanır. O döneme kadar Kıbrıs'ta askerlik bağlamında herhangi bir mecburiyetin olmamasına paralel olarak, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar böyle bir durumla ilk defa karşılaşır. İlk aşamada Mısır'daki İngiliz birliklerinde görev yapmak üzere 500 Kıbrıslı askerin gönüllü olarak göreve çağırılacağı açıklanır.3
O güne kadar ada sathında askerlik konusunda hiçbir kısıtlama ve mecburiyet getirmeyen İngiltere hükümeti, yaptığı duyurularla askere alınacaklarda aranan vasıfları ve hangi şartlarda askere alınacaklarını ada halkına duyurur.4 Sıkıntılı günlerin yaşandığı, İkinci Dünya Savaşı'nın bu gergin döneminde İngiltere'nin Kıbrıs'ta iyi bir maaş, yiyecek, giyecek, doktor garantisi vererek böyle bir kampanya başlatması sonucunda yüzlerce genç, askere yazılabilmek için ilgili büroların önlerinde uzun kuyruklar oluşturmaya başlarlar.5
Öte yandan, Kıbrıs'ta beklemedikleri bir taleple karşılaşan İngiltere hükümeti, askere alma faaliyetlerini mümkün olduğunca sıkı bir kontrol ve denetleme mekanizması içerisinde ve kılı kırk yarmak suretiyle yapmaya başlar.6

15 Ağustos 1922 Lefkoşa doğumluyum... Asker yazılmak için de elimden geleni yapıyordum, ama maalesef yaşımız küçük ve boyumuz da kısa. Bizim rahmetlik ihtiyar babamı ve Lefkoşa'daki arkadaşı Yoğurtçu İsmail'i alıp muhtarın dükkânına götürüp parmak basmak suretiyle yaşımı 1 yaş yükselterek 17'den 18'e çıktım ve yaş kâğıdı aldım. Ancak yine de askere almadılar beni ve orada Çokolet çavuş diye bilinen kişi beni "Burası okul mudur bree?" diyerek kovaladı. Ben tabii vazgeçmiş değilim. Bir gün benim iki misli boyumda bir İngiliz çavuşu gördüm ve İngiliz yanında çalıştığım için birkaç kelime İngilizce biliyorum. Hemen yanına gidip "Me, I want soldier. This çavuş, you boy, go go" dedim. Derdimi anladı hemen. Beni hemen Woosley Barracks'e götürdüler. Muayeneden sonra Kuran'a el bastırıp Türk tercümanların yardımıyla yemin ettirdiler. Kraliyet ailesine, savaşacağıma dair yemin ettirdiler. Yeminden sonra bana "Şu andan itibaren askersin. Kaçamaklık edemezsin. Yaptığın takdirde nerede olursa olsun yakalanırsın ve cezan büyük olur.." dediler. Saçlarımızı kestiler ve pazartesi gününe kadar izin verdiler. Zaten saçlarımızın kesildiğini görenler asker olduğumuzu hemen anlardı.

Yeni Kıbrıs Valisi Battershill'in adaya gelmesi dolayısıyla özellikle Lefkoşa'da bir hareketlilik yaşanmaya başlanır ve halk yeni valiyi görebilmek ümidiyle meydanlarda toplanır.7 Yeni Kıbrıs valisi Kıbrıs'a gelir gelmez Meşveret Meclisi üyeleriyle 4 Eylül 1939 günü bir toplantı yaparak son dönemde yaşanan olayları değerlendirir.8

Kıbrıslı Katırcılara Ödenecek Maaşlar Sıkıntı, yokluk ve sefalet çekmeye başlayan Kıbrıslı Türkler ve Rumlar, İngiliz hükümetinin cazip iş önerisi ve devamlı iş garantisiyle askere yazılmaya böylece devam ederler. Askere almayla ilgili olarak bu askerlere verilecek maaşlar da açıklanmaya başlar. Buna göre erlerin maaşları günde 1 şilin, 4 peniden başlayacak ve 3 yıl hizmetten sonra günde 2 şiline kadar yükselecektir. Onbaşıların maaşı ise günde 2 şilin, 8 peni olacaktır. Onbaşıların maaşları da vasıfsız askerlerin maaşlarında olduğu üzere 3 yıl hizmette kaldıktan sonra 4 şilin, 4 peni olacaktır. Bu askerlerle ilgili olarak daha sonra yapılan açıklamalarda ise bekâr bir çavuş, Kıbrıs'ta bulunduğu dönemde haftalık olarak 1 lira 8 şilin, Fransa'da göreve başlamasıyla beraber ise haftada 2 lira 2 şilin alacaktır. Aynı şekilde bekâr bir onbaşı, Kıbrıs'ta haftalık olarak 18 şilin 6 kuruş alırken, bu para Fransa'da göreve başlayınca 1 lira 8 şiline çıkacaktır. Rütbesiz askere Kıbrıs'ta ödenecek haftalık 9 şilin 3 kuruşken, aynı asker Fransa'da göreve başlayınca 14 şilin alacaktır.9 Kıbrıslı Türk askerler arzu ettikleri takdirde maaşlarının bir kısmını belirtecekleri akrabalarına ve yakınlarına verdirebileceklerdir. Bu hisseler asker ailelerine peşin olarak ve her hafta verilecektir.10
O güne kadar tamamen bekârlardan oluşan ilk RASC [Royal Army Service Corps] bölükleri henüz Kıbrıs adasından ayrılmaya başlamadan önce, bu kez de İngilizler 18 Eylül 1939 tarihli resmi bir ilanla evli olan Kıbrıslılardan asker alımına başladıklarını duyururlar.11 Söz konusu bu evli askerler eşlerine ve 14 yaşına kadar olan çocuklarına maaşlarından belli bir kısmını ayırabileceklerdir. Bu arada evli gönüllülerin eşlerine ve 14 yaşına kadar olan çocuklarına da yardım maksadıyla maaş verilecektir. Buna göre 20 yaşında veya daha fazla olan ve evli bulunan gönüllülerin ailelerine normal şartlarda ve her hafta peşin olarak ödeme yapılacaktır. Sadece karısı bulunan çocuksuz evli gönüllülerin eşlerine haftada 8.5 şilin, karısı ve bir çocuğu olanlara 11 şilin, karısı ve iki çocuğu olanlara 12.5 şilin verilecektir. Daha fazla çocuğu olanlara ise 12.5 şilinden sonra her çocuk için 1 şilin ilave edilecektir.12
Asker yazma işlemleri devam etmesine rağmen, İngiliz idarecilerin bu konuda fazla hazırlıklı olmamaları ve gönüllü Kıbrıslı gençlerin eğitime alınacakları kampların henüz hazırlanmaması nedeniyle, askere yazılanlar hemen kamplara götürülemezler ve yetkililer yaptıkları duyururlarla, bu kişilerin daha önceki işlerine devam etmelerini bildirir.13 Bütün bu duyurulara rağmen, İngiliz idaresinin ilk etapta aradığı vasıflara sahip askeri gönüllü sayısı istenilen düzeye çıkmayınca, olup bitenler hakkında kamuoyunu bilgilendirmek ve askere yazılmanın ne kadar kolay ve basit bir işlem olduğunu gösterebilmek için yeni kampanyalara girişilir.14

Kıbrıslı Katırcıların Ada Dışına Gönderilmeleri

İngilizlerin Kıbrıs adasında gönüllü yazmak suretiyle Kıbrıslı askerlerden oluşturdukları Kıbrıs Bölüğü, adada son derece kısa süreli bir askeri eğitimden geçirildikten sonra, 13 Ekim 1939 Cuma günü öğleden sonra Lefkoşa'daki karargâhlarından alınarak kamyonlarla Larnaka'ya getirilir15 ve İngiliz savaş gemileri vasıtasıyla, aynı gün ada dışındaki ilk görev yerlerine götürülmeye başlanırlar.16
Kıbrıslı gençlerin adayı terk etmelerinden hemen üç gün sonra, gazetelere ilanlar vererek asker alımlarının nerelerde ve hangi tarihlerde yapılacağını açıklayan İngiliz yetkililer, böylece asker alımlarına ara vermeden devam ederler. Buna göre RASC'ın Kıbrıs koluna yazılanların muayeneleri, Mağusa'da 16 Ekim 1939 Pazartesi günü sabah 09.00'da; Larnaka'da 17 Ekim Salı günü sabah saat 08.00'de; Limasol'da 18 Ekim 1939 Çarşamba günü sabah saat 09.00'da; Baf'ta 19 Ekim 1939 Perşembe günü sabah saat 07.00'de yapılacaktır. Baf'ta muayeneler için tahsis edilen yer Baf Polis İstasyonu'dur. Girne ve Lefke'de ise muayeneler, 14 Ekim 1939 Cumartesi günü yapılmıştır. Acil ve önemli mazereti nedeniyle muayeneye gelemeyenler içinse başka bir gün tahsisi yapılacaktır.17 Bu arada askere alma işlemleriyle ilgili olarak görevlendirilen subaylar, 16 Ekim 1939 Pazartesi günü İngiliz ordusunda görev yapmak üzere müracaat eden Kıbrıslı gençlerin muayenelerini yapmak üzere Mağusa'ya gelirler ve burada muayene olmak için sıraya giren 31 adaydan 23 tanesinin, askeri hizmette bulunabilecek şartlara sahip olduklarını tespit ederler. Askerliğe elverişli olmayan 8 kişi evlerine gönderilirken geriye kalan 23 asker adayına, gerekli işlemleri tamamlamaları için 24 Ekim 1939 Salı günü sabahleyin Mağusa Kaza Komiserliği'nde hazır bulunmaları gerektiği bildirilir. Bu kişiler işlemlerinin tamamlanmasının hemen ardından, Lefkoşa'daki askeri kampa gönderileceklerdir.18 Aynı günlerde, İngiltere Kızılhaç Cemiyeti'ne yardım eden Lefkoşa halkının listesi de Lefkoşa Komiseri tarafından yayımlanır.19

Nikolas I. Pssarides 1 lira, Lefkoşa Ermeni kulübü 2 lira, J. P. Sheridan Orient Ltd. 5 lira, Suzanne Rick 5 şilin, Dr. Lefkos Lukaidis 1 lira, Lukas Ch. Lukaidis 10 şilin, Lefkoşa İslam Lisesi muallimleri ve talebeleri 3 lira 9 şilin 1 kuruş, Dr. M. Papapetro 1 lira, Istelyos Pavlidis 2 lira, Avukat Vedad R. Derviş ve Avukat Ant. G. Pietroni 2 lira 2 şilin, S. Maraşlıyan 3 lira, Miss Ch. Z. Tristram 2 lira, Türk Spor Kulübü 3 lira 13 şilin, İbrahim Hakkı Efendi ve ailesi 2 lira, kazı müfettişi Apostolos Konstantis 1 lira yardımda bulunmuşlardır.

Adada yaşayanların yardımları bununla da sınırlı kalmayacaktır. Lefkoşa Amatörler Tiyatro Kurumu tarafından, 9 ve 10 Şubat 1940 tarihlerinde İngiliz ordusuna gönüllü olarak yazılanlar menfaatine bir müsamere tertip edilir ve yapılan duyurularla söz konusu etkinliklere katılımın azami seviyede olması istenir.20 Adada askerlere yönelik girişilen bir başka yardım kampanyası ise Cyprus Post gazetesinin, Kıbrıs için bir savaş uçağı alınması yönündeki teklifi üzerine başlatılan yardım kampanyasıdır. Bu yardım ilanının yapılmasından hemen sonra, yalnızca bir hafta içerisinde yaklaşık 1000 İngiliz Lirası yardım toplanır.21

İkinci Grup Katırcıların Mısır'a Gönderilmeleri Bu askerlerle ilgili işlemlerin devam ettiği dönemde, Kıbrıs'tan İngiliz ordusunda görev yapmak üzere eğitilen ikinci grup gönüllü birliği de Lefkoşa'da Polis Bandosu'nun çaldığı marşlar eşliğinde trene uğurlanır. Larnaka'da gemilere bindirilen askerler, kalabalık bir halk topluluğunun coşkulu tezahüratları altında Mısır'a doğru yola çıkarlar.22 Kıbrıs birliğinin Mısır'a hareket edecek üçüncü grubu ise 150 askerden oluşmaktadır. Hazırlanan 150 kişilik bu birlik, 24 Kasım 1939 günü öğleden sonra gerekli bütün hazırlıklarını tamamlayarak yine bando eşliğinde trenle Lefkoşa'dan ayrılarak Larnaka'ya gelir ve buradan da görev yapacağı yere gönderilmek üzere, ilk etapta Mısır'a sevk edilir.23 Bu askerleri Mısır'a götüren nakliye gemileriyle ilgili olarak, bir geminin de Fuadiye isimli bir posta gemisi olduğu söylenmektedir.24 İlk Kıbrıs askeri birliğinin Mısır'a hareket etmesinden sonra, asker aileleriyle askerler arasındaki iletişimi sağlamak ve askerler ile asker ailelerine yönelik moral faaliyetlerine girişmek üzere birtakım çalışmalar da yapılır. Bu faaliyetlerde başı çeken Kıbrıs Genel Valisi Sir Battershill'in eşi ile Bayan A.H.S. Paul'dur. "Christmas 1939" adı verilen bir yardım çalışmasıyla ilgili olarak, ilk etapta 15 Kasım 1939 tarihinden itibaren Lefkoşa'da bulunan Evkaf binasında, her gün sabah 10.00-12.00 saatleri arasında Mısır'da görev yapmakta olan Kıbrıslı askerlere gönderilmek üzere sigara, çorap gibi küçük hediyelerin kabul edileceği bir depo açılır. Askerlere gönderilecek bu küçük hediye paketleri gümrükten muaf tutulacak ve posta masrafı ödenmeyecektir. Küçük hediye paketlerinin yanında, 1 kuruştan 1 liraya kadar yapılacak para yardımları da burada kabul edilecektir. Gönderilecek bütün hediye paketleriyle yardım olarak kabul edilen para ve hediyelerin hepsi, söz konusu depoda kayıt defterlerine kaydedilecek ve imza karşılığında alınıp verilecektir. Kıbrıs Askerlerine Yardım Komitesi adı altında çalışmaya başlayan organizasyon, o dönemde Mısır'da bulunan ve henüz Avrupa'daki farklı cephelere gönderilmemiş olan Kıbrıslı askerlere yardım ve hediye gönderilmesi çalışmalarına devam eder.25 Yardım faaliyetlerinin yapılabilmesi ve Kıbrıslıların açılan yardım ve hediye kampanyalarına daha aktif olarak katılımını sağlayabilmek için çeşitli organizasyonlar düzenlenir ve bunları halka duyurabilmek için de gazete ilanlarına müracaat edilir.26

Kıbrıs Askerleri Menfaatine Lefkoşa Amatörler Tiyatro Kurumu tarafından 9 ve 10 Şubat'ta Lefkoşa'da Papadopulos Tiyatrohanesi'nde, İngiliz ordusuna gönüllü giden Kıbrıslı askerler menfaatine bir müsamere verilecektir. Bu maksat için verilecek bu müsamereye herkesin iştiraki beklenmektedir. Kıbrıs Alayı'nın Oluşturulması Yönündeki Faaliyetler İşsizlikten kıvranan ve savaşın kötü yüzünü derinden yaşayan Kıbrıslı Türkler de kralın bu isteğini yerine getirmekte gecikmezler ve kayıt büroları önünde yeniden uzun kuyruklar oluşturmaya başlarlar.27 İngiliz idaresi de aynı günlerde gazete ilanlarıyla, Kıbrıs Katırcıları olarak adlandırılan askeri birliğe alınacaklarla ilgili bilgi verir. Katırcılara Kıbrıs'ta görev yaptıkları dönemde verilecek haftalık ücret, daha sonra gönderilecekleri Fransa cephesinde alacakları ücrete göre daha düşüktür. Ayrıca evli asker, onbaşı ve çavuşların maaşları çocuk sayısına göre değişmektedir. Söz konusu bu askerler cepheye gitmeleri halinde, geride bıraktıkları yakınlarına belli miktarda para tahsisi de yaptırabileceklerdir.28
Nakliyat Bölükleri Katırcılar Birliği'nde söz konusu hayvanlarla görev yapacak bu askerlerin, 14 yaşından küçük ve yukarıdaki miktarların dışındaki her fazla çocuğu için ayrıca her hafta 1 şilin daha verilecektir. Daha önce okuryazarlık şartını ortaya koyan ve askerlerin otomobil kullanacağını belirten İngiliz idaresi, Katırcılar Birliği'nde görev yapacak askerler için bu şartı aramayacağını duyurur. Katırcılar Birliği'nde görev yapacak askerlerin İngiliz tebaasında olmaları, cinayet gibi ağır suçlar işlememiş olmaları, dünyanın herhangi bir yerinde kendisine verilecek görevi yapma konusunda bedeni zafiyeti bulunmaması, 20-30 yaş arasında olması, 40 okka veya daha fazla olması, boyunun 5 ayak 2 inç veya daha fazla olması, göğüs ölçülerinin asgari 33 inç olması, bir at veya katırı idare edebilecek yetenek ve güçte bulunması gerekmektedir. Evli-bekâr herkes bu göreve müracaat edebilecektir. İngilizlerin Katırcılar Birliği olarak adlandırdığı bu birliğe, daha önce gönüllü olarak askere gitmek üzere müracaat eden ancak sağlık durumu haricinde gerekli şartlara uygun olmadığı için kabul edilmeyenler de müracaat edebilecektir. Bu göreve kabul edilerek "Haşmetli Kral Ordusu'nda hizmetin imtiyazlarından" faydalanacak olanlara, iyi maaş ve ödenek, parasız yiyecek, giyecek, mesken ve battaniyeler, parasız olarak her türlü askeri malzeme ve lojistik ihtiyaç, ücretsiz sağlık hizmetleri ve hasta olduğu dönemde kesintisiz maaş verilecektir. Bu konuda tek şart, kişinin hastalığa kendi kabahati sonucunda yakalanmamış olmasıdır. Askerlere ayrıca parasız diş tedavisi de yapılacaktır.29
Öte yandan Kıbrıs alayında yurtiçi ve yurtdışında görev yapmak üzere, doktorlara da ihtiyaç duyulmaktadır. İngiliz tebaası olan, halen doktor olarak görev yapmakta olan, İngilizce bilen ve sağlık durumu bu görevi yapmaya uygun görülenlerin tıbbi bir muayene ve kontrol sonrasında kabul edilenler, Lefkoşa'da Sıhhiye Müdürlüğü tarafından Kıbrıs alayına askeri doktor olarak kabul edileceklerdir.30

Polemidya Eğitim Kampı

Söz konusu Kıbrıslı gönüllülerin yazılmaya başlamalarıyla beraber, tamamen Kıbrıslılardan oluşturulan askeri bir birlik ortaya çıkar. Bu birliğin ana unsurları motorlu nakliye, hayvanla nakliye ve kazmacı bölükleridir. Kıbrıslı gönüllüleri eğitmek üzere ilk olarak Limasol yakınlarında bulunan Polemidya (Binatlı) köyünde, askeri bir kamp teşkil edilir. Kamplarda oluşturulan çinko çatılı barakalarda ve ranzalarda kalan asker adaylarının en büyük sıkıntısı sıcak havalar olur. Kampta askerlikle ilgili temel bilgileri almaya çalışan Kıbrıslı Türk ve Rum gençleri, ayrıca katırcı, kazmacı olarak görev yapacakları birlikleriyle ilgili işlerde de eğitime tabi tutulurlar. Kampta kısa süreli eğitime tabi tutulan ve kendilerine CY31 ile başlayan askeri numara verilen Kıbrıslı gençler, yurtdışındaki görev yerlerine gönderilmek üzere hazır tutulmaya başlanırlar.32

Bizi önce Limasol'a götürdüler. Orada Türk ve Rum karışık hep askeri eğitimden geçirdiler ve daha sonra da gemilerle Mısır'a götürdüler. Önce Port-Sait'e gittik ve oradan da Hayfa'ya geçtik. Mısır'a gitmeden önce Limasol'da ilk eğitim yaparken yemek için sıraya girmiştik. Bir gün sıra bana geldiğinde bir bakarım koca bir kabın içinde berbat bir şey var yemek diye. Ben bunu yemem diyerek başladık tartışmaya ve ben vurdum bir kakma ve devirdim bütün yemek kazanlarını. Sonra kavga kıyamet derken kaçtım oradan. Beni ararlar ki cezalandıracaklar. Daha sonra komutan olan Albay geldi ve "Kemal Ahmet sen misin?" diye sordu. Meğer makinelerle ilgili bir sıkıntı varmış. Ben makinistim, anlarım bu işlerden dedim ve başladık çalışmaya. Daha sonra 2.5 ay Hayfa'da kaldık ve Yunanistan'a gitmek için yola çıktık...

Yunanistan'da bulunan İngiliz birliklerinde görevlendirilen katırcı ve kazmacı Kıbrıslı Türklerin ve Rumların gittikleri ilk yerler Hayfa ve İskenderiye, sonrasında Yunanistan'ın Pire kenti olur. Buradan Atina, Larissa, Selanik gibi farklı bölgelere dağıtılan kazmacı ve katırcı Kıbrıslılar belki de savaşın dehşetini gerçek manada ilk defa Yunanistan'da hissetmeye başlamışlardır. Önce İtalyanların saldırısına ve işgaline uğrayan Yunanistan, bütün gücünü bu işgali durdurmaya sevk ederken asıl tehlike daha sonra Hitler'in işgal kuvvetlerinden gelecektir.33 Yanmış yıkılmış, perişan bir Yunanistan'la karşılaşan Kıbrıslı Türklerin ve Rumların moralleri bozulmakla beraber, ilginç olan nokta, bazı katırcı ve kazmacıların İkinci Dünya Harbi sonrasında da Yunanistan'da kalarak Yunan iç savaşında gerillalarla beraber mücadele etmeleridir. Kıbrıslı gönüllülerin gönderilecekleri ikinci cephe, Fransa olacaktır. Kıbrıslı katırcılar daha sonra, Kuzey Afrika'da Libya ve Mısır, Ortadoğu'da ise Suriye, Lübnan ve Filistin bölgelerine gideceklerdir. Bu arada, oluşturulan Kıbrıs Alayı'na alınmak üzere ehliyetli sanatkarlara da ihtiyaç bulunmaktadır.34

...Daha bir sürü asker yazılan çocukla beraber Limasol, Polemidya'ya götürdüler bizi. Başladık Left-Right eğitime. Eğitim kampında 500-1000 civarında asker vardı bölük bölük ama hiçbirisini tanımam. Türk ve Rum karışık askeri üniformalar içinde eğitim yapıyorduk. Benim askeri numaram 16.426 idi.35 1941 yılında böylece asker yazıldım ve iki üç ay eğitim bu şekilde devam etti. Polemidya'da barakalar, askeri çadırlar vardı. Yemekler fena sayılmazdı. Sabah kahvaltısında poliç dedikleri sütle pişirilen yulaf gibi bir şeyler yerdik. Eğitimleri daha önceden yazılıp rütbeyi alan Türk ve Rumlar yaptırırlardı. Yıldızlılar, yani subaylar İngiliz idi... İngiliz idaresi bu konuyla ilgili olarak, isteklilerin 26 Haziran 1940 tarihine kadar müracaat etmeleri gerektiğini belirtirler. Alınacak olan sanatkarlar elektrikçiler, değişik makine tamircileri, motor makinistleri, motor tamircileri, bir tornayı veya bir demirhanenin makinesini işletebilecek tornacılar, demirciler ve bakırcılardır. Kıbrıs'ta bulundukları zaman, ortalama 2-3.5 lira civarında ücret alacak olan bu kimseler, yurtdışına çıktıklarında 5 liraya yakın maaş alabileceklerdir. İlk ehliyet sınavını geçenler buna göre maaş alacaklardır. Tecrübe devresini tamamlayan askerlere buna uygun olarak maaş artışı verilecektir.36
Kıbrıslı askerlerden oluşan birliklerin ada dışındaki görev alanlarına gitmeye başladıkları gazete ilanlarıyla halka duyurularak katılımın artmasına çalışılır.37 Bunun hemen arkasından yapılan duyurularla Kıbrıs alayı için 18 yaşından büyük ve 42 yaşından küçük olan herkesin, en yakın polis merkezine şahsen müracaat etmeleri istenir.38 Bu gönüllüler arasında İstinaf Hâkimi Halid Bey de bulunmaktadır.39 Bu dönemin en ilginç gelişmelerinden birisi İngiltere kralının arzuları doğrultusunda, 8 Eylül 1940 Pazar gününün, harbin dönüm yılının ilk haftası olması nedeniyle, "Milli Dua Günü" olarak belirlenmesidir.40 Bu tarihten itibaren takip eden her pazar günü aynı şekilde "Milli Dua Günü" olarak kabul edilecektir. Bu ilk pazar gününde sabah saat 09.00'da, Lefkoşa'da polis resmi geçit bölgesinde Kıbrıs'taki İngiliz ruhani vekilinin ve diğer dini vekillerin de davetiyle dini bir merasim düzenlenecektir.41 Bu dönemin bir başka ilginç gelişmesi Alman işgali altında bulunan Polonya'dan yaklaşık 500 Polonyalının adaya getirilmesi ve burada ikametlerinin sağlanmasıdır.42
Kıbrıslı gönüllülerin ada dışına çıkmaları da bazı problemleri de beraberinde getirecektir.43

...Gün geldi, İngilizin parade dediği içtimadan sonra koydular bizi Mısır vapurlarına. Yıl ise yine 1941. Gideceğin yeri ise sana açıklamazlar. Daha sonra Mısır'a gittiğimizi açıkladılar. Hayfa veya İskenderiye'ye çıktık ve oradan da kampımızın bulunduğu Silibiş diye bir yere götürdüler bizi. Bizim grubumuz Türk-Rum karışık 350-400 kişi kadardı. Burada Mustafa diye, Ruslaf diye Karpaz ve Limasol tarafından arkadaşlarım vardı. Burada 6 ay kadar eğitim yaptıktan sonra Filistin'e geçtik. Barakalar, çadırlar ve her taraf kum, kum, kum. Oradan Suriye'ye geçerek Suriye'yi tutan Fransız askerleriyle biraz çalışmalarımız oldu. Beyrut'ta radyo istasyonunun hemen yakınlarında Bil-Hassan diye bir yerde kamp kurduk. Yıl 1942 ve biz Şam yakınlarına kadar geldik.
Bir-iki gün kamp yapar, siper kazar ve tekrar yürürdük. Olur da ki Türkiye Almanya ile saldırı yapar diye Suriye'den Lübnan'dan bu tarafa siperler yapardık. Daha sonra Ürdün'e geçtik ve orada bize katırlar temin ettiler. Burada da 6 ay, 1 sene kadar askeri malzeme, eşya, cephane taşırdık katırcılar olarak. İtalya'ya gideceğimiz zaman bu katırları bizden alıp başka yerlere gönderdiler ve biz de Yarımada isimli bir Yunan gemisiyle 10-15 gemilik konvoy halinde Sicilya'dan geçerek İtalya'ya gittik. Gemiler devamlı sisleme ve kamuflaj yaparak bizi İtalya'ya ulaştırdı ve biz de Almanların kontrolündeki Kasino Hattı'na getirildik.İngilizler o cepheyi bir türlü kıramadılar. Uzun uğraşlardan sonra cephe düşünce hiç vasıtaya binmeksizin Alp Dağları'na kadar gittik.
Sene 1942-1943 arası. Monte Blanc denilen yerde savaştık. O bölgede karların üzerinde kamp kurmuştuk. Bir insan boyu kar vardı etrafta ve karların altında da daha önceden yerleştirilmiş mayınlar vardı. Biz ise bu mayınları fark etmemiştik. Cephe düştükten sonra karlar da erimeye başlayınca koca koca mayınlar ortaya çıkmaya başladı. Bu arada Alp Dağları'nın 30 kilometre kadar gerilerine kadar gitmiştik. İki seneden fazla bir süre İtalya'da kaldım ve sonra da geri dönüş hazırlıkları başladı...

Ancak işler hiç de beklendiği gibi yürümeyecek ve Kıbrıslı gençler cephelerde hayatlarını kaybetmeye başlayacaktı.44

...O güne kadar pek çok Kıbrıslı genç cephelerde hayatını kaybetti. İtalya'dan ayrılmaya yakın 1 Türk ve 1 Rum asker de mayına basarak öldüler. Burada ölenler Mehmet isimli bir Türk ile Gocco isimli bir Rum askerdi. Daha önce de bir sürü asker öldü ve yaralandı cephelerde. Bütün vücutları parça parça olduğu için İngilizler bu askerleri de oraya gömdüler ve başlarına da isimlerini yazdılar. Daha sonra tekrar Filistin'e ve oradan da Limasol'a geldik...

Ada dışında İngiltere adına savaşa katılan bu gönüllü askerlerden pek çoğu Fransa'da, Yunanistan'da, Girit, Afrika ve İtalya'da değişik cephelerde hayatlarını kaybederler; bazıları buralarda kaybolur ve kendilerinden bir daha haber alınamaz; esir düşenler Almanya ve Çekoslovakya'da bulunan esir kamplarında yıllarca esaret hayatı yaşamak zorunda kalırlar. Almanya ve Yunanistan'da kalmayı tercih edenler ya burada evlenirler veya kimliklerini gizleyerek yaşamak zorunda kalırlar.45

...28 Şubat 1940-27 Şubat 1947 yılları arasında Kıbrıs alayına çavuş rütbesiyle katıldım. Kıbrıs, Mısır, Filistin, Tobruk, Bengazi ve Yunanistan'da askeri hizmette bulundum. 29 Nisan 1941'de Yunanistan'ın Kalamata şehrinde esir alındım ve Almanya'ya götürüldüm. Almanya'da 4 yıl esaretten sonra esir tutulmakta olduğum Hannover şehrinde 16 Nisan 1945'te ilerleyen İngiliz ve Amerika birlikleri tarafından özgürlüğe kavuşturuldum ve askeri uçakla derhal İngiltere'ye gönderildim. İngiltere'de sıhhi bakım maksadıyla askeri hastanede bir müddet kaldıktan sonra Kıbrıslıların kaldığı kampa nakledildim. Bu müddet içerisinde Rumlar Kıbrıs'a derhal nakledilmeleri için isyan çıkarmışlardı. Yaptıkları yaygaralar rezaletten ibaretti. Nihayet Kıbrıs'a geldik. Bu sefer Rumlar da çoğunlukta olan komünistler isyan çıkartarak Kıbrıs'a Rum idaresi istediler ve İngiliz askerleri tarafından sarıldılar. Bunlar Polemidya eğitim kampından alınarak 1 mil uzaklıktaki Ay Yorgudi denilen mevkide özel olarak kendileri için kurulan kampa nakledildiler. Bahse konu Ay Yorgudi kampında terhis edilinceye kadar İngilizlerin başına bela kesilmişlerdi. Onlar zafere destek değil, köstek olmuşlardı.

Kalamata esir kampı, Almanların Yunanistan'ı işgal etmesi sonrasında teslim olan İngiliz birliklerinde görevli Kıbrıslı Türklerin ve Rumların götürüldükleri kamptır. Esir alınan Kıbrıslıların pek çoğu Yunanistan'a ayak basmalarından sadece birkaç ay sonra esir alınmışlardır ve kendilerini çok sıkıntılı bir esaret hayatı beklemektedir. Esirler, Kalamata'da "ahırdan bozma"46 barakalarda, zemini toprak, saman ve gübre yığınlarıyla dolu, toz toprak içinde, tel örgülerle çevrilmiş kampa getirilirler. Kamptaki kötü esaret şartlarından kurtulmak için çaba harcayanlardan neredeyse hiçbirisi bunu başaramaz.47 Kampta geçici bir süre tutulduktan sonra Almanya'daki asıl kamplara gönderilen esirler, buralarda da yaklaşık 4 yıl daha esaret hayatı yaşayacaklardır. Öte yandan İtalya'nın Yunanistan'ı işgal etmesiyle beraber Kıbrıs'ta durum biraz daha karışır. Durumu protesto etmek için adanın dört bir tarafında Türklerin de olumlu buldukları Rum gösterileri yapılır.48
Ada dışında oluşturulan bu gönüllüler birliğinin at ve katır gibi hayvan ihtiyacını özellikle Kıbrıs'tan karşılayan İngiltere, yaptığı bir duyuruyla ada dışına özel müteşebbisler tarafından katır ihracına müsaade edileceğini belirtir. Buna göre katır ihraç etmek isteyenler, müracaatlarını Kooperatif Şirketleri yetkililerine göndereceklerdir. Katırlar eğer Filistin'e gönderilecekse boyları 132 santimden fazla olmayacak; 3 yaşından büyük olacak ve bir ay içerisinde en fazla 100 adet katır satışı yapılabilecektir. Öte yandan Yunanistan ve Girit'in, önce İtalyanların saldırısına uğraması ve daha sonra da Alman orduları tarafından işgal edilmesi sonrasında, aynı durumun Kıbrıs adası için de söz konusu olabileceği endişesiyle, İngiliz hükümeti tarafından Kıbrıs adasını savunmaya yönelik, Cyprus Volunteer Force adı verilen Kıbrıs Gönüllüler Gücü isimli yeni bir askeri teşkilat oluştururlar. Kıbrıs Alayı'nda olduğu gibi tamamen gönüllülük esasına göre, ancak maaş karşılığında görev yapacak bu kuvvetteki gençler, 24 saat esasına göre askerlik yapmak yerine, boş vakitlerinde veya haftanın belli günlerinde görev yapılabileceğinden, çok büyük rağbet gösterirler. Serbest çalışan insanlardan devlet memurlarına kadar pek çok kişi bu birliğe girebilmek için müracaat eder.
Avrupa'da savaşın yayılmacı bir seyir izlemesi üzerine İngiliz yetkililer kahvehanelerden günlük yerel gazeteler, ilan, broşür ve afişlere kadar pek çok yolu kullanarak askere yazma işlemlerine hız verir.49

Kadınların Askere Alınmaları

İngilizlerin ada içinde ve dışarıda görev yapacak şekilde ayrı askeri güçler oluşturmasına paralel olarak, Kıbrıslı kadınların da askere yazılmaları için çalışmalar başlatılır. Bu amaçla, Auxilliary Territorial Service (Yardımcı Vatan Gücü) adı verilen ve Kıbrıslıların kısaca A. T. S. Olarak adlandırdıkları askeri yardımcı birlikler teşkil edilmeye başlanır.50 Söz konusu cephe gerisi görevi yapacak yardımcı kadın birliklerinde stenograf, şoför, telgraf ve telefon görevlisi, santral görevlisi operatör, depo hizmet görevlisi, aşçı ve emir eri olarak çalışacak, 18-40 yaş arasında kadınlara ihtiyaç duyulduğu bildirilir. Sağlık problemi olmayan bu genç kız ve kadınlar, günlük 2 şilin ücret alacaklardır. Öte yandan kadınların bu şekilde işlerde çalışmaları o dönem Kıbrıs adasında pek de alışıldık bir durum olmadığından, bu durum önceleri epeyi yadırganır ve yapılan propaganda faaliyetleri karşılığını bulamaz. Bu durumu önlemeye yönelik arayışlara girişen İngiliz idaresi çözümü, söz konusu birliğin Ortadoğu Komutanı Bayan Chitty'i 1942 yılında Kıbrıs adasına getirmekte bulur.
Kıbrıslı Katırcıların Savaş Sonrası Terhis Olmaları İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermeye başladığı günlerde, İngiltere adına Kıbrıs dışında pek çok cephede görev yapmak üzere teşkilatlandırılmış Kıbrıs alayı ile ada sathında görev yapmak üzere teşkil edilen Kıbrıs Gönüllü Kuvvetleri tek bir çatı altında toplanarak, Cyprus Regiment adı verilen Kıbrıs alayı kurulur.51 Bu birlik daha sonra savaşın bitmesiyle paralel olarak yavaş yavaş terhis edilir.52
İngiltere bir yandan oluşturduğu Kıbrıs birliklerini terhis edip dağıtmakla uğraşırken, bir yandan da yeni oluşumlar içerisine girmektedir. Ancak ada dışındaki savaş şartlarını duyan veya bizzat yaşayan bazı gönüllü askerler, Kıbrıs dışında görev yapmayı reddederler. Bu şekilde hareket ederek askeri emirlere karşı çıkan ve Kıbrıs dışında görev yapmayı reddeden 208 asker, çıkarıldıkları askeri mahkeme tarafından farklı cezalara çarptırılırlar. Bu askerlerden 12 kişi 3 yıl, geriye kalanlar ise 2 sene hapis cezasına çarptırılır.53 Böylece savaşın başladığı andan itibaren, İngiltere adına değişik cephelerde görev yapmak üzere farklı isimler altında kurulan ve toplam 28 bin Kıbrıslı Türk ve Rum'un görev yaptığı birlikler görevlerini tamamlar. Söz konusu 28 bin kişinin yaklaşık üçte birini, Kıbrıslı Türkler oluşturmaktadır. Savaş sonrasında askerden terhis edilen ve boşta kalan bu insanlara, İngilizler yine de bir takım haklar ve imtiyazlar sağlarlar. Savaş sonrasında İngiltere hükümeti, işsiz kalmış eski askerlere sahip çıkmaya çalışır ve onları polis, gardiyan gibi görevler vermek suretiyle devamlı bir iş sahibi yapar. Böylece bu eski askerler memur, polis, gardiyan, işçi, işçi başı olarak çalışmaya başlarlar.54

...Kıbrıs'a geldikten sonra artık biz de sıramızı bekliyorduk ve sıramız gelince bizi de askerden çıkardılar ve bize birer kat sivil elbise, şapka, gömlek, kravat, potin, çorap verdiler ve askerliğimiz bitti. Bundan epeyi sonra mükafat olarak 125 Kıbrıs Lirası para verdiler. Hepsi, herkes çıktı yalnız 5-10 kişi gönüllü olarak kaldı ve tekrar askerliği devam ettirmek istediler ve 9 sene askerlik yaptılar. Ondan sonra polis oldum. İki evladım vardı ve izin isteyince vermediler. Ben de oradan ayrıldım ve havaalanında çalışmaya başladım. 1952'de Süveyş Savaşı çıkınca tekrar yazılıp polis oldum ve Süveyş'e gittim.

Askere yazılan ve sadece 10 günlük bir eğitimden geçirilen Kıbrıslı askerler, önce Fransa'da, Yunanistan'da, Girit'te, Kuzey Afrika ve İtalya'da savaşlara katılır; pek çoğu esir düşerken, yüzlercesi Kıbrıs adasından uzakta hayatlarını kaybederler. Kıbrıslı katırcıların İngiltere adına katıldıkları cephelerde toplam kayıpları 272 Kıbrıslı Rum ve 63 Kıbrıslı Türk olmak üzere, isimleri bilinen 338 kişiyle beraber toplam 600 kadardır.55 Ancak geleneksel İngiliz politikasının gereği olarak, İngiltere'nin dönem içerisinde savaş kayıplarını açıklamaması nedeniyle, çok daha fazla olması gereken kayıpların düşük gösterildiği de ileri sürülür. Bu dönemde yaklaşık 2.500 civarında Kıbrıslı Türk esir düşerek Almanya, Çekoslovakya ve İtalya'daki esir kamplarına götürülürler. Kalamata esir kampında kalan esirler arasında bulunan Glafgos Klerides, Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağının düşmesi sonucu esir olur.

Kıbrıslı Katırcılar ve TMT/EOKA Bağlantısı

Kıbrıs tarihinin gerek Kıbrıslı Rumlar ve gerekse Kıbrıslı Türkler bağlamında pek de bilinmeyen sayfalarından birini oluşturan, İngiliz ordusundaki, geri hizmet görevlisi "katırcılar" ile ilgili çok fazla bilgi bulunmamakta, her iki toplumda sanki bu dönem hiç yaşanmamış gibi görünmektedir. Öte yandan, bu gönüllü askerlerle ilgili olarak ortaya atılan en ilginç iddialardan biri, Kıbrıslı Rumların adaya dönüşlerinden hemen sonra, EOKA56 tedhiş örgütünün kurulma aşamasında görev yaptıkları ve EOKA için hatırı sayılır bir destek sağladıkları, EOKA mensuplarına askeri eğitim verdikleri, İkinci Dünya Savaşı döneminde edindikleri askeri bilgileri, silah kullanımı ve temel askeri bilgileri aktardıkları yönündedir. Kıbrıslı Türklerle ilgili aynı şekilde Kıbrıslı Türklerle ilgilide adaya dönüşlerinden sonra TMT57 için görev yaptıkları belirtilir. Ancak her iki iddia da sağlam temellere dayanmamaktadır. Grivas'la beraber EOKA teşkilatını kuranlar, Grivas'ın Yunanistan iç savaşı döneminde X örgütünde yakın arkadaşları olan subaylarken, TMT bünyesinde görev yapanlar tamamen farklı kimselerdir. Bu konuda gösterilebilecek tek istisna TMT öncesinde faaliyet gösteren ve kurucuları arasında Dr. Fazıl Küçük'ün de bulunduğu Volkan teşkilatının beyin kadrosunda görev yapan Kemal Mişon'dur. Kemal Mişon, savaş sonrasında adaya döndükten sonra, özellikle silah sistemleri ve patlayıcı yapımı konusundaki bilgisinden istifade edilir ve bu bağlamda Volkan içerisinde 1955-1958 döneminde görev yapar.

Arşivinden yararlanmamıza izin veren Fikret Demirağ'a teşekkür ederiz. Bu yazıda bahsi geçen alay hakkında Toplumsal Tarih'in Şubat 2002 (96) sayısında Mehmet Demiryürek'in "İngilizlerin Kurduğu Kıbrıs Alayı" başlıklı yazısı yer almıştır. Bu sayıdaki yazıda Demiryürek'in değindiği kısımlar özet olarak geçilmiş, alayın daha çok savaş sırasında ve sonrasındaki akıbeti üzerinde durulmuştur (ed.n.).

Notlar
1. CO.67/297/9 Notice W. Calder, 03.02.1939'dan aktaran Jan Asmussen, "The Cyprus Regiment: Greek and Turkish Cypriots in a Joint Military Force", Journal of Cyprus Studies, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Özel sayı, 26/27, c.10, 2004, 141.
2. Bilal Halil Denizal'dan aktaran Fikret Demirağ, Şu Müthiş Savaş Yılları, (Lefkoşa: Galeri Kültür Yay., 1999), 9.
3. Vakit, 26 Nisan 1939.
4. Söz, 9 Eylül 1939.
5. Kıbrıs'taki ilk yer altı mücadele örgütlerinden Volkan'ın kurucularından birisi olan Kemal Mişon ile 12 Temmuz 2003'te Lefkoşa'daki evinde yapılan görüşme.
6. İkinci Dünya Savaşı'nda İngiliz ordusunda katırcı olarak görev yapan Ali Tilki ile 10 Temmuz 2003'te Lefkoşa'da yapılan görüşme
7. Kıbrıs Postası, 11 Ağustos 1939.
8. Vakit, 8 Eylül 1939.
9. Vakit, 24 İkinciteşrin 1939.
10. Vakit, 20 Eylül 1939.
11. Söz, 21 Eylül 1939.
12. Vakit , 20 Eylül 1939
13. Kıbrıs Postası, 27 Eylül 1939.
14. Vakit, 4 Birinciteşrin 1939.
15. Vakit, 15 Birinciteşrin 1939.
16. Söz, 17 Birinciteşrin 1939.
17. Vakit, 15 Birinciteşrin 1939.
18. Vakit, 18 Birinciteşrin 1939.
19. Vakit, 18 Birinciteşrin 1939.
20. Vakit, 26 İkincikânun 1940.
21. Vakit, 21 Haziran 1940 ve 26 Temmuz 1940.
22. Vakit, 10 İkinciteşrin 1939.
23. Vakit, 24 İkinciteşrin 1939.
24. Mehmet Demiryürek, "İngilizlerin Kurduğu Kıbrıs Alayı", Toplumsal Tarih, 96, (Şubat 2002), 8
25. Vakit, 29 Mart 1940.
26. Vakit, 26 İkincikânun 1940.
27. Vakit, 17 Şubat 1940.
28. Vakit, 1 Birincikânun 1939.
29. Vakit, 1 Birinci kânun 1939.
30. Bugünlerde adada bulunan herkes asker olabilmek için gönüllü değildir. Sıkopetra köyünde öğretmenlik yapmakta olan George Panayotu isimli bir Rum öğretmen köy görev yaptığı köyde İngiliz aleyhtarı bir tutum içerisine girdiği ve "Bütün İngiliz ve Fransız gemileri batırılacak ve İmparatorluk mağlup olacaktır. Çemberlayin İmparatorluğu yıkmak için harbi meydana getirmiştir. Niçin başkaları için ölmeye gidiyorsunuz? İngilizler mağlup olacaktır." dediği için mahkemeye çıkartılır ve söz konusu öğretmen aleyhinde ilk şahitliği de köyün muhtarı yapar. Vakit, 28 Haziran 1940 ve Vakit, 29 Mart 1940.
31. CY (Cyprus)-Kıbrıs
32. Kemal Mişon ile 12 Temmuz 2003'teki görüşme.
33. Ulvi Keser, "İkinci Dünya Savaşı'nda Yunanistan'a Yardım Faaliyetleri", Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Ankara Üniversitesi, Sayı 25-26'dan ayrı basım, Mayıs-Kasım 2000. Aynı konuyla ilgili bir başka çalışma, araştırmacı tarafından Genelkurmay 9. Askeri Tarih Sempozyumu'nda (İstanbul-Nisan 2003) sunulmuştur. Bu konuyla ilgili bir araştırma ise kitap olarak yayım aşamasındadır.
34. Ali Tilki ile 10 Temmuz 2003'teki görüşme.
35. Söz konusu bu askeri kamplarda net olarak kaç askerin eğitimden geçtiği ve Kıbrıs dışına göreve gönderildiği bilinmemekle beraber yaklaşık olarak 9.000 Kıbrıslı Türk ile 19.000 civarında Kıbrıslı Rum'un bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu sayının toplam 35.000 civarında olduğu da ileri sürülmektedir. Ancak bazı kaynaklarda Türklere verilen askeri numaranın 1-5000 arasında olduğu, Rumlara verilen askeri numaraların ise 15.000-24.000 arasında olduğu, böylece toplam Kıbrıslı Türk ve Rum asker sayısının 14.000 civarında olduğu belirtilmekle beraber bu pek de mümkün görülmemektedir.
36. Vakit, 14 Haziran 1940.
37. Vakit, 31 Mayıs 1940.
38. Vakit, 21 Haziran 1940.
39. Vakit, 21 Haziran 1940.
40. Vakit, 6 Eylül 1940.
41. Vakit, 6 Eylül 1940.
42. Vakit, 6 Eylül 1940.
43. Ali Tilki ile 10 Temmuz 2003'teki görüşme.
44. Ali Tilki ile 10 Temmuz 2003'teki görüşme.
45. Murad Hüsnü Özad, Baf ve Mücadele Yılları, (Lefkoşa: Akdeniz Haber Ajansı Yay., 2002), 30.
46. Bilal Halil Denizal'dan aktaran Fikret Demirağ (1999), 87.
47. Söz konusu kamplardan kaçmayı başarabilen nadir Kıbrıslılardan birisi "Çörenci" lakaplı Mehmet Yeşlida'dır. Kampta kalan esirlere yiyecek getiren bir Yunanlı çocuktan getirdiği ekmeklerin içinde kendisine bir pense getirmesini isteyen Mehmet Yeşlida ertesi gün istediği aletin ekmek içerisinde kendisine ulaştırılması üzerine zincirlerini keser ve karanlıktan da istifade ederek kamptan kaçmayı başarır ve Türkiye'ye ulaşır. Bkz. Asmussen (2004), 145.
48. Özad (2002), 31.
49. Halkın Sesi, 1 Temmuz 1943.
50. Haşmet Muzaffer Gürkan, Bir Zamanlar Kıbrıs'ta, (Lefkoşa, 1996), 111.
51. Gürkan (1996), 112.
52. Söz, 13 Şubat 1946.
53. Söz, 13 Şubat 1946.
54. Ali Tilki ile 10 Temmuz 2003'teki görüşme
55. Asmussen (2004), 144.
56. EOKA, Yunanistan tarafından Kıbrıs konusunun ilk defa 1954 yılında uluslararası alana taşınması ve Birleşmiş Milletler'de Kıbrıs konusunu kendi lehine sonuçlandırmak için giriştikleri çabaların sonuçsuz kalması üzerine emekli yarbay (Yıllar sonra Yunanistan parlamentosu tarafından rütbesi korgeneralliğe çıkartılan) Grivas tarafından kurulur ve 1 Nisan 1955 tarihinden itibaren Enosis idealine uygun olarak Megali İdea'yı gerçekleştirmek için mücadele eder.
57. EOKA saldırılarına karşı koymak üzere adada Kıbrıslı Türkler tarafından teşkil edilen bir takım mahalli örgütler sonrasında teşkil edilen Türk Mukavemet Teşkilatı'nın kurucuları Rauf R. Denktaş, Dr. Burhan Nalbantoğlu ve büyükelçilik görevlisi Kemal Tanrısevdi'dir. TMT'nin ilk komutanı ise Kore'de de görev yapmış olan Ali Conan kod isimli Rıza Vuruşkan olur.

Kaynak: Toplumsal Tarih Dergisi
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: 2. Dünya Savaşı'nda Kıbrıslı Türkler

hiç bilmediğim bir konuydu teşekkür ederim sağolun.
 
Üst