20 Temmuz Öncesi ve Sonrası (1)

Kamil Özkaloğlu

Onursal Üye
Katılım
6 Ara 2008
Mesajlar
359
Tepkime puanı
0
Puanları
0
20 TEMMUZ, ÖNCESİ VE SONRASI (1)

1878-1960 yılları
Tam 82 yıl süreyle dünyanın en acımasız, en gaddar, bir numaralı sömürgeci emperyalist ülkesi İngiltere’nin koloni yönetimi altında yaşamış bir halktır Kıbrıs Türk halkı.

Bu İngiliz Koloni döneminde;
- Ayrımcılığın acılarını yaşadık,

- Baskı gördük,

- İşsiz, aşsız bırakıldık,

- Dışlandık,

- Hor görüldük, aşağılandık,

- Haksızlığa uğradık,

- İzole edildik,

- Asimilasyona tabi tutulduk,

- Göçe zorlandık, defalarca göç yaşadık.

82 yıllık sömürge döneminin 70 yılını, kendi kaderi ile baş başa, savunmasız, himayesiz, desteksiz geçirmiş, Sömürge yönetimine ve Rumların ENOSİS saldırılarına karşı direnişini sadece kendi kıt olanakları ile sürdürmüş Kıbrıs Türk’ü.

Bayrak yasaklı, milli duyguları bastırılmaya çalışılmış, Atatrk’n adı bile yasaklı…

Ama bu yasakların tümü sadece Türklere yönelik. Rumlqar ise serbest…
O 82 yıl çok zor geçti…

1960-1963 yılları
1960’ta anlaşmalar oldu, tüm dünyanın çok kısa bir dönemde tanıdığı bir devletin eşit ortağı olduk. Barış ve huzur bulduk, baskılardan, dışlanmışlıktan, hor görülmekten, aşağılanmaktan, izole edilmekten kısacası sömürünün kolonisi olmaktan kurtulduk derken;
Heyhat! O coşku, o heyecan, o mutluluk sadece 3 yıl sürebildi.

İngiliz müstemlekesi olmaktan kurtulmuşuz gerçi ama müstemleke olmaktan kurtulamadığımızı acı acı öğrenmeye başladık. Meğer İngiliz Müstemlekesi olmaktan kurtulan sadece Rumlarmış. Kıbrıs Türklerinin kaderinde ise Rumların müstemlekesi olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmak varmış…

1963-1974 yılları
21 Aralık 1963’ten sonra Saldırılar, katliamlar, ölümler peş peşe geldi…

11 yıl süreyle yaşadıklarımız 82 yıllık sömürge döneminden kat kat daha zordu.

Bu 11 yılda Rum önce, Kıbrıs Cumhuriyetini darbeyle, silâh zoruyla, Kuruluş anlaşmalarına ve Anayasaya aykırı olarak işgal etti.

- Silah zoruyla devletten atıldık,

- Binlerce devlet çalışanımız bir sabah kendini sokakta, işsiz ve aşsız buldu…

- Ne eşitliğimiz kaldı ne hakkımız ne de hukukumuz.

- Gettolara hapsedildik, en acımasız, en insafsız ambargolarla karşılaştık,

- Dünyayla ilişkimiz kesildi,

- Ölümü gördük, katliamı yaşadık.

- Toplu mezarlardan, canlı canlı gömülen, 16 günlük bebeleri, 80’lik dedeleri çıkardık…

Ölümleri, acıları, göçleri sadece Kıbrıs Türk Halkı yaşadı.

Peki ama neden?


Çünkü Rumlar ENOSİS için her türlü insanlık dışı saldırıyı gerçekleştirmekte azimlidirler…

Çünkü ırkçılık, şovenizm ve faşizm Rumların ruhuna işlemiş…

- 11 yıl süren açık hava hapisliğimiz süresince,

- Kıbrıs Türkleri insanlık dışı ambargo ve izolasyonlar altında baskı ve zulüm görürken,

- Dünyadan tecrit edilmiş olarak yaşarken;

- O yüce değerlere sahip Avrupa ortalarda yoktu,

- Barış, özgürlük ve demokrasi havarisi ABD ortalarda yoktu…

- Bugün, Kıbrıs Türklerinin devletini tasfiye edip Türkleri yeniden, bu sefer Rum kolonisi yapmak için işbirlikçilerine maddi, manevi her türlü desteği veren AB ülkeleri yoktu…

- 186 nolu kararı ile; eli kanlı, tereddüt etmeden katliam gerçekleştiren, yollardan, tarlalardan insanları toplayıp sadece Türk oldukları için en acımasız yöntemlerle katleden Rumlar yanında yer alarak mazlum ve günahsız Türkleri cezalandıran Birleşmiş Milletler de ellerini kana bulamıştır…

Çok zorlu geçen 11 yılın sonunda Rum, kararını vermiş, Kıbrıs Türkü’ne son darbeyi indirecek,
Türkleri topluca imha edecek…

Kalanları da baskı ve şiddet altında bezdirip adayı terk etmesini sağlayacak (Girit’te olduğu gibi)…

Sonra da ENOSİS’i ilan edecekti...

Bu amaçla İFESTOS74 Katliam Planını titizlikle hazırladılar ve 15 Temmuz sabahı bu imha planı yürürlüğe kondu…

Rum Şovenler önce, Enosis’i zaman içinde gerçekleştirmeyi tercih eden Komünist Rumlara saldırdı, sonra da gerçek hedefleri olan Türklere…

Ölümleri, acıları, göçleri yine Kıbrıs Türk Halkı yaşadı…

Peki ama neden?

Çünkü Rumlar ENOSİS için her türlü insanlık dışı saldırıyı gerçekleştirmekte azimlidirler…

Çünkü ırkçılık, şovenizm ve faşizm Rumların ruhuna işlemiş…

En sonunda TC Hükümeti Garantör Devlet olarak yasalardan aldığı yetkiyi kullanıp, başlayan katliamı durdurmak için 20 Temmuz 1974 sabahı Barış Harekâtını başlattı.

Bu harekât sonucunda; Kıbrıs Türkleri katliamlardan kurtuldu, ENOSİS önlendi… Savaş sonunda ‘Nüfus Mübadelesi’ yapıldı… BM yetkilileri huzurunda varılan anlaşma uyarınca Türkler Kuzeyde, Rumlar Güneyde toplandı. 1977 ve 1979 Doruk anlaşmaları imzalandı. Rum Komünistleri ölümden kurtuldu, Yunanistan’a demokrasi geldi...


Kamil Özkaloğlu
20 Temmuz 2012
 
Üst