6 Eylül 1955 yılında Başbuğ Atatürk'ün evi bir Eoka'cı bir Yunanlı tarafından bombalanmıştı.
Bu haberin basında yer almasıyla birlikte galeyana gelen Türk çocukları, 9 saat süren olaylarda Rum ve Ermenilere ait ev, işyeri, okul, mezarlık ne varsa tahrip ederek yakıp yıkmıştı.
6-8 Eylül Olaylarının sonucunda, 16 Rum ile 1 Ermeni kızıl tamuyu boylamış ve bu hain azınlıklardan onlarcası yaralanmıştı.
Bu kutlu tarihten bugüne değin, bu hain azınlıklar yerlerinden kımıldayamadan diken üzerinde yaşamışlardır.
Bu olay, Türk soyluların kutsallarına dokunulduğunda ve sabırları taşırıldığında, hainlere ve düşmanlara karşı nasıl tepki verebileceklerinin küçük ve güzel bir örneğidir.
6-7 Eylül Olayları, insanlığın, Türk'e ihanet etmekten ve Türk'e düşman olan kim varsa ona desteklemekten geçtiğine inanan milliyetsiz Komünistler tarafından her yıl kınanmaktadır.
Biz bu ülkenin gerçek sahipleri olan Türkler de, bu kızıl köpeklere inat, 6-8 Eylül Olayları'nı her yıl kutlayacağız.
Kızıl köpekler gibi Türklük düşmanı olan vicdanlı(!) hain "insanlar" olacağımıza, onurlu ve soylu bir duruşla milletini ve milletinin değerlerini savunmayı kutsal bir görev bilen vahşi Bozkurtlar olmayı yeğleriz.
Bugün ülkemizde, ümmetçiler tarafından "din kardeşi", solcular ve soysuzlar tarafından "ezilmiş halk", milliyetçi geçinen çapulcular tarafından "kardeş", hümanistler tarafından "insan" olarak nitelenen, korunan ve sahip çıkılan kiracılar kudurmuş durumdadırlar.
Ev sahibi olan Türk milletinin büyük bir kesimi, her türlü afyonlama ve etkisizleştirme politikalarına rağmen söz konusu kiracılarla olan kira kontratının iptal edilmesini ve kiracının kapı önüne koyulmasını istemektedir.
Uygun koşullar tam olarak oluştuğunda da, soysuz siyasalların tüm engellemelerine rağmen ev sahibi, mahallenin huzurunu kaçıran çapulcu kiracılara 6-7 Eylül olaylarının çok daha anlamlısını ve etkilisini yaşatacaklardır.
Nice 6-8 Eylül'lere...