ABD’EN MEKTUP VAR: 26.03.2009
ABD’E Hukuk Profesörü olan dostum ALİ NİYAZİ aşağıdaki makaleyi göndererek uygun görürsen köşende yayınlamanı rica ederim. Ben de makaleyi aynen yayınlıyorum.
E-Tipi Karargâhlar: Karargâh sözcüğü kendi içinde örgütlülüğü içerir. Saldırı ve savunmayı akla getirir. Askeri bir terimdir.
Haçlı İrticanın Türk Ordusu ile savaşı artık herkesin malumudur.
Haclı İrticanın bu savaşta ki ana stratejisi, halkta korku ve darbe korkusu yaratmaktır. Halkın taleplerinin önünde ki ana engel olarak, Ordu ve onun ideolojisi olan Kemalizm’i göstermektir.
Kendi düşüncelerine göre, ele geçirilmesi ve işgal edilmesi gerekli tüm mevzileri ele geçirmişlerdir. Eğer son mevzi olan Orduyu ele geçirirlerse hedeflerine ulaşmış olacaklardır.
Fethullah Gülen ne demişti; “tüm mevzileri ele geçirmeden yapılacak her hareket erkendir.”
Bu amaçla, Ordunun halkın gözünde itibarsızlaştırılması, gözden düşürülmesi gerekmektedir. Tıpkı Birinci Dünya Savaşında sonra, Türk subaylarının resmi kıyafet ile dolaşamaz hale geldiği günler gibi. Sanki yenilgilerin tek sorumlusu subaylardı.
Haçlı İrticanın medya üzerinden yürüttüğü operasyon iki kanaldan yürütülmektedir.
a) Darbe suçlaması, b) Ordunun PKK ile yaptığı savaşın, meşru olmadığı yolundaki ikna süreç ile.
Darbe suçlamasında epey yol aldılar. Ergenekon Tertibi’nin yarattığı duygu Ordumuz açısından hiç olumlu değildir.
Bahsettiğimiz bu iki unsur eşzamanlı olarak ele alınmaktadır. PKK’nın siyasallaşması ve ordunun direncinin kırılması.
Toplanacak Kürt Konferansında Türk yetkililerin yanında PKK oturacak. Babacan bugün yaptığı açıklamada; “PKK da katılabilir önemli olan sonuç” dedi. (Taraf)
F-Tipi bir yıldır Karargâh Evleri propagandası yapıyordu. Şimdi öğreniyoruz ki, Ordunun içinde Fethullah Karargâhları oluşturulmuş. İçerden alınan bilgiler, bu merkezlerden alınmış. Kayseri Hava İkmal Merkezi’ inde ortaya çıkarılan komplo ve tutuklanan iki ast subayın itiraflarından her şey anlaşılmaktadır.
F-Tipinin elemanları, CIA’ya çalışan kişiler demektir.
Karargâh evleri soruşturmasını neden Ordunun elinden alınıp Silivri savcılarına verilmek istendiği de böylece açıklık kazanmış oldu.
TANJU MÜEZZİNOĞLU
Yeni VOLKAN GAZETESİ