TÜRK MEDYASININ AJAN GAZETECİLERİ
Kitabın özellikle “ajan gazeteciler” bölümü dikkat çekici. Türk medyasında bir çok etkin isim MİT ve yabancı istihbarat birimlerinin ajanları olarak ilan ediliyor.
Kitaba göre ergn örgütü yeniden yapılanma sürecine girdiği 1999 yılının hemen arifesinde 2000 yılında örgüt birimleri tarafından hazırlanan bir raporda, Türk medyasının çok etkin isimleri ajanlıkla suçlanıyor.
Hem de öyle böyle değil. Sadece Türk istihbarat birimleri ajanlığı mı? Elbette hayır. Bir çoğu yabancı istihbarat servisleriyle ilişkili olduğu iddia ediliyor.
MİT’e hizmet veren gazeteci vasfına sahip olmadıkları halde, bu meslekte kalmaları sağlanan isimlere aşağıda yer vermiştir.
İŞTE İDDİA EDİLEN AJAN GAZETECİLER
- CIA AJANLARI: Erdal Şimşek, Kamuran Akkuş, Harun Odabaşı, Haluk Girti, Önder Şuşuoğlu, Mehmet Güç, Reha Muhtar, Necdet Açan, Güneri Civaoğlu, Cengiz Çandar, Mine Kırıkkanat, Haluk Şahin, Okay Gönensin, Bilal Çetin, Murat Birsel, Ali Bayramoğlu
- MİKDAT ALPAY EKİBİNDEN: Ali Kırca, Murat Demirel, Ufuk Güldemir, Soner Yalçın, Bülent Aydın, Fatih Altaylı, Enis Berberoğlu, İlker Sarıer
- MOSSAD - MİT: Tuncay Özkan, Osman Arolat, Doğan Hızlan, Metin Cerrahoğlu, Ahmet Taşgetiren, Selahattin Sadıkoğlu, Mehmet Ocaktan, Abdullah Muradoğlu, Can Ataklı, Ruhat Mengi, Nurdan Bernar, Can Dündar, Ruşen Çakır, Oral Çalışlar, Hikmet Çetinkaya, Sedat Sertoğlu
- HİRAM ABBAS EKİBİNDEN: Doğan Yurdakul, Yılmaz Yılmazer, Hüseyin Üzmez, Serdar Arsever, Fikret Bila, Hadi Uluengin
- SÖNMEZ KÖKSAL EKİBİNDEN: Oktay Ekşi, Güngör Mengi, İsmet Berkan, Sedat Ergin
AJAN GAZETECİ HALUK GİRTİ KONUŞTU
"ergn'un Çöküşü 2" isimli kitaba konu olan ajan gazetecilerden, gazeteci - yazar Haluk Girti, konuyla ilgili şok açıklamalarda bulundu.
ALLAH herkesi kuru iftiradan korusun diyerek sözlerine başlayan Girti, "Ajanlık mertebesine gelmişiz de bizim haberimiz olmamış. Hem de vatan haini konumuyla, CIA'e hizmet eden bir ajan olarak..."
ÖNCE SUSURLUK ŞİMDİ ergn
Yıllar öncesinde Susurluk skandalını ortaya çıkaran gazeteci olarak da ilan edilen Girti, "Susurluk olayından sonra işimden gücümden oldum, Yaklaşık 10 yıldır hiç bir medya kuruluşu beni derin devlet korkusundan işe almadı. Yıllarca tehdit telefonları aldım ama öldürülmedim. Bu işleri çorap söküğü gibi başıma saran, 1998 senesinde Akşam Gazetesinde, gazeteci olarak tanıdığım Tuncay Güney isimli şahıstır" dedi.
TUNCAY GÜNEY KİMDİR?
Girti, Akşam Gazetesinde beraber görev yaptıkları Tuncay Güney'i şu sözlerle anlattı, "Tanıdığım kadarıyla JITEM’in kuryesi ve muhbiri olarak çalışmaktaydı. Pek çok kez Kuzey Irak’ta Barzani ve Talabani ile görüştü. Kurye olarak bu kişilere teklifler götürdü. Israrla babasının göçmen, Sabetayist olduğunu söylüyordu. Annesi halim selim, dindar ve beş vakit namazını kılan birisi. Duysa oğlunun Musevi olduğunu kahrından ölürdü. 2001’de ABD’ye geldiğinde vaftiz olup Protestanlığa geçti. Amacı iltica etmekti. Başaramayınca Yahudi kılığına girip, kippa takarak Kanada’ya kaçtı.
İltica ettikten sonra önce gay savunması sonra da Yahudi tezini işledi. Her ikisini de kaybetti. Kürtlere yaklaştı, oradan da umduğunu bulamadı. Gay evliliği yaptı. Kanada’daki Yahudi cemaati onun ne olduğunu biliyor ama şu an ses çıkarmıyorlar. Mahkemede tezlerini kabul ettirebilmek için bir sinagoga sığındı, çünkü sansasyona ihtiyacı vardı. Şimdi ise Türkiye’ye gönderileceğini ve yargılanacağı günü bekliyor"