Almanya′dan Mektup Var

Salih Mehmet Ersoy

Onursal Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
KKTC
GÜNEŞ DOĞARKEN
Salih Mehmet Ersoy

Almanya′dan mektup var

VOLKAN GAZETESİ

22 Mart 2009 Pazar – Sayı: 411

Almanya′da yaşayan değerli kardeşim Reyhan Gündoğmuş, yazarımız Mehmet Bayramoğlu′nun AB aleyhine ABAD′da açtığı dava ile ilgili ilginç bir mektubu bugün köşeme alıyorum. Mektup aynen şöyle:
"Volkan Gazetesinde yayımlanan ′AP?de, Kıbrıs Türk Halkına ayrılan 2 sandalyenin gaspını önlemek için Avrupa Adalet Divanı′nda AB?ı dava ettik′ başlıklı haberi okumuş bulunuyorum.
Seneler evvel Almanya′da müteahhitlik yapan bir iş adamımız, görülmekte olan bir dava için avukatının yanına gittiğinde, avukatı; "siz Türkler, hakkını bilmeyen, aramayan ve haklarının takibini yapmayan bir milletsiniz" şeklin hakarete maruz kalmış. Müteahhit, Avukat çıkışından sonra beni telefon ile aradı ve görüşmeyi anlattı.
Bu müteahhidin avukatı AB hukuku konusunda uzman ve AET ile akit ettiğimiz katma protokolü Almanya adına hazırlayan şahsiyet. Ayrıca 1980-1994 yılları arasında CSU Partisinden F. Alman Meclisinde Milletvekili görevini icra etmiş. Avukata 31.10.2002 tarihinde almanca bir mektup gönderdim
O vakitler, kafamda dolanan bazı sorular bulunuyordu. Bu sorulardan birincisi İspanya ve Portekiz′in AET′ye dahil olması, herhangi bir uluslararası sözleşmeye dayanmaması hususunda idi. Avukat Lowack′a Türkiye′nin bu iki üyenin üyeliğine onay vermemiş olması nedeniyle bu ülkelerin üyeliklerinin meşru olamayacağını belirttim. Aynı durumun AB′ye alınması düşünülen 10 diğer ülkenin üyeliğine Türkiye Cumhuriyeti′nin onay vermemesi halinde meşru olamayacağını sormuştum. Bir diğer sorumda uluslar üstü Ankara anlaşması hükümlerine göre, AB′ye üyeliğe müracaat etmiş ve fakat üyeliği malum taktikler ile engellenen Türkiye′nin vatandaşlarının AP seçimlerine sokulmaması nedeniyle, AP′nun oluşumunun meşru olamayacağı üzerine idi.
Şahıs 4.11.2002 tarihinde tarafıma gönderdiği cevabi yazısına şu cümleler ile başlamış:
"für Ihr Schreiben vom 01. November danke ich Ihnen verbindlichst."
1 Kasım tarihli mektubunuz için kalbi teşekkürlerimi belirtiyorum.
"Das Verhalten der Europäischen Union gegenüber der Türkei ist hinterhältig, kurzsichtig und völkerrechtswidrig"
Avrupa Birliğinin Türkiye′ye karşı takındığı tavır, kalleş, dargörüşlü ve uluslararası hukuka aykırıdır.
Böyle bir cevap, benim sorularımı, dolayısıyle düşüncelerimi zımnen onaylıyordu.
Bu yazışmadan üç gün sonra 7 Kasım 2002 tarihinde Hamburg′ta bir Hukuk Dergisinin
25. kuruluş yıldönümü münasebetiyle düzenlenen bir günlük bir toplantıya katıldım. Toplantıda Alman Anayasa Mahkemesi Senato başkanları, çeşitli mahkemelerin başyargıçları ve uzman avukatlar ve hukukçular bulunuyordu. Prof. Dr. Harun Gümrükçü′de toplantıdaydı ve şahittir. Toplantının tartışma merkezini Almanya′dan sürülen insanlara uygulanan yurtdışı kararlarının hakkaniyeti oluşturuyordu. Toplantıya sabahtan akşama kadar sabırla dinledim.
Toplantı bittiği vakit kapanış konuşmasını Frankfurt Goethe Ün. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Manfred Zuleeg yapacaktı. Prof. Dr. Manfred Zuleeg Avrupa Adalet Divanında 15 yıl yargıçlık yapmıştı. Konuşmasına başlamadan evvel elimi kaldırıp, bir soru sormama izin verilmesini rica ettim. İzin verildi ve ekte sunduğum yazışmaların içeriğini okuyup, Avukat Lowack′ın düşüncelerinin doğru olup olmadığını sordum. Beş dakika düşündükten sonra, meslektaşının düşüncelerinin, dolayısıyle benim düşüncelerimin doğruluğunu bu şahsiyette onayladı.
Özet olarak, açılan dava geç kalınmış bir davadır. Avrupa Adalet Divanında çaktırmadan yürütülen faaliyetleri bildiğim için, davanın çok ciddi takip edilmesini önermekteyim. Mehmet Bayramoğlu′nu kutluyorum. Ayrıca selam ve sağlık dileklerimi lütfen kendisine iletmenizi rica ederim. Müracaatının önüne bizimkilerin taş koyacağının hesaplamasında yarar görüyorum. 2003 senesinde Dışişleri Bakanı iken Abdullah Gül′e ekteki yazışmaları yolladım ve 20 Haziran 2003 tarihinde Selanik′de yapılacak olan toplantıda Türkiye adına yeni alınacak on yeni üyenin üyeliğine onay verilmemesini rica ettim. Verildi. Üstelik, AB mevzuatında türkçe kabul görmemesine rağmen, bu zirvede hazırlanan metinlerin arasında Türkçe metinde vardı. Bundan dolayı ben Abdullah Gül′ü çok büyük bir hain olarak niteliyorum. Bilinçli olarak KKTC′ni dolayısıyla hepimizi yakmıştır. YAŞ kararlarına şerh koymasını bilenler, ulusal meselelerimizdeki davranışlarını affetmek mümkün değil.
Avukat Lowack′ın son cümlelerinde; "kendi ayakları üzerinde ve dik duracak olan Türkiye için Brüksel′den Ankara′ya kırmızı halı döşeneceği"ni vurgu yapılmış.
Kalın sağlıcakla
Kardeşiniz."
 

ARIKBUKA

Halkla İlişkiler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
920
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Cevap: Almanya′dan Mektup Var

Önemli olan niyet zaten.Gül ve beraberindekiler Türkiye Cumhuriyeti'ne 5 kuruşluk yardımları dokunmasın diye günlerce gecelerce çalışıp, acaba bilmeden faydalı olmuşmuyuzdur diye uykuları kaçarken, onlardan bu gibi davaların takibini yapmalarını beklemek sanırım bizim en büyük saflığımız olur.Anlaşarak kaybetmeye devam ediyoruz.TTK
 
Üst