Altın Elbiseli Adam

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
Saka Türk'ü prensidir. İsmi hakkında herhangi bir bilgi edinemediği için "Altın Elbiseli Adam" olarak tarih sayfalarına geçti. Mezarında bulunan gümüş bir kap üzerine yazılmış ve Türk Tarihinin en eski yazılı belgesi olarak kabul edilen metinde, Kazak Profesörü Olcas Süleymanof'un ilk iki kelimeyi okuyuşuna göre "Khan Uya" yani Hakanın oğludur. Yapılan C14 analizine göre 18, yazılı metne göre ise "Üç Otuzı" 23 yaşında hayatını kaybetmiştir. Ölümünün sebebi hakkında bir bilgiye rastlanmamıştır.

1970 yılı arkeoloji kazılarında Türk kültür ve sanat tarihini daha da eskiye götüren coğrafi bölge bugünkü Kazakistan'ın eski başkenti Alma-Ata'nın 50 km. yakınında Kırgızistan'daki Issık Göle yakın Issık kasabası oldu. Kurganın bulunduğu bu bölge binlerce yıldan beri Türklerin büyük merkezlerinden olup, O zaman Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerinden olan Kazakistan'ın başkenti Alma-Ata ve Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'in yakınında 6200 km²'lik yüzölçüme sahip bir bölgedir.
Türklerin ana yurdu olan Orta Asya ve Moğolistan'da 19. yüzyıldan günümüze kadar yapılan arkeolojik kazılar ciddi derecede eserler ortaya çıkarmıştır.
Kazakistan-Issık'taki bir höyüğün garaj yapımı için düzelmesi gerektiğinde buldozerler hemen harekete geçti. Sonuçta burada bir mezarın olduğu anlaşıldı. Kazıyı Kazak arkeologları ve heyet yöneticisi arkeolog Prof. Kemal Akişev gerçekleştirdi. Kurgan açılınca altın plakalarla aplike edilmiş elbiseyle giydirilmiş bir gencin iskeleti ve binlerce altından eşya bulundu.
Issık Kurganı Mısır Firavunu Tutankamon'un mezarından sonra dünyada en çok altın bulunan mezardır.

Altın elbise

Cenaze merasimi tamamlandıktan sonra, ceset yerleştirilmiş ve oda kısa kütüklerle kapatılmış ve üzerine çakıllı toprak yığılmıştır. Bu önemli mezara 17-18 yaşlarında bir İskit prensine ait olduğu anlaşılan genç bir adam gömülmüştür. Prensin üzerinde bir kaftan, pantolon ve bir şapka vardır. Kırmızı deriden kısa kaftan yaklasık üç bin parçadan olusan altın plakalarla bezelidir.Genellikle üçgen biçimli plakalar, dövme tekniğiyle yapılmıslardır ve hemen hepsi düz değil dekorludur. Altın plakaların kenarlarına açılan deliklerden geçirilen iple deri kaftan üzerine dikilmişlerdir Kaftanının kenarlarında, alt kısmında ve yaka kısmında kaplan başı motifli büyük altın plakalar bulunmaktadır. Bunların ise kare ve dikdörtgen biçimli oldukları görülmektedir. Deri çizmelerin içine sokulmuş pantolonun uzunlamasına iç ve dış kısmına altın plakalar dikilmiştir. Dizlik bölümü üçgen biçimli altın plakalarla, kaftan kısmına benzer plakalarla bezenmiştir. Kaftanın içine giyilen kumaş gömleğin yaka ve kolları, farklı motifli altın plakalarla süslenmiştir. Kaftanın üzerinde bir kuş bası figürü bulunan altın plakalardan oluşan deri bir kemerle kapatılmıştır.
Özellikle 65-70 cm uzunluğunda konik biçimli yüksek şapkanın üzeri, tümüyle farklı form ve büyüklükte altın plakalarla bezenmistir. Altın plakaların sayısı 150 kadardır. Plakaların çoğu dağ leoparı dağ keçisi, at ve kuş motiflerinden oluşur. Bozkır sanatına özgü olarak yapılan hayvan motifleri, oldukça etkileyici ve can alıcı bir görünüm yansıtmaktadır. Atlar koşar durumda, dağ leoparı ise kükrer ve saldırır durumda gösterilmiştir. Sapkanın ön tarafında bulunan dağ keçisi boynuzlu kanatlı iki at motifi, sırt sırta durmaktadır. Diğer hayvan motiflerinden daha büyük olarak yapılan bu mitolojik yaratık, İskit sanatının saheserini yansıtmaktadır.
Cesedin sağ tarafında kırmızı tahtadan bir kın içinde altın kakmalı demir bir kılıç vardır. Kılıcı taşıyan kemer, altın plakalarla süslü ve kaplan başlı bir tokayla tutturulmustur. Vücudu ile sol eli arasında tahta ve deri kını olan bir hançer vardır. Hançerin kını üzerinde bir kuş ve dört nala koşan bir at motifi ve iki silindir plakaya islenmis yatmış bir kurt kabartması bulunan hançeri taşıyan kemer bulunmaktadır. Bıçağın her iki yüzüne de minyatür hayvan motifleri islenmiştir. Sol dirseğin yanında ucu altından bir ok, daha yukarıda bir kamçı ve içinde bronz bir ayna ve kırmızı boya bulunan ipek bir çanta vardır. Ayrıca savaşçı, boynunda uçları [[kaplan99 başı motifli bir boyunluk taşımaktadır.Altından yapılan yuvarlak kesitli boyunluk, üst üste dört kez dolanmaktadır. Parmaklarında altın iki yüzük bulunmaktadır. Bunlardan birinin üzerinde süslü sapkalı bir erkek motifi işlenmiştir. İskit prensine ait olduğu anlaşılan bu mezarın M.Ö. IV-III. yüzyıla ait olduğu anlaşılmaktadır.

Saka Türkler'ine ait olması

Mezarda, 4.800 parça altından başka, tabakları, vazoları, kepçeleri, ayna ve tarak kılıflarını, gümüş kaşıkları inceleyen tarihçiler,bunların, M.Ö. 5. yüzyıla ait yüksek bir medeniyetin ürünleri veya belgeleri olduğunu oybirliği ile kabul ediyorlar. Yine bu tarihçilerin kanaatlerine göre, bu yüksek medeniyetin kurucuları, Çin baskısı ile Altaylardan kalkıp bugünkü Kazakistan bölgesine gelerek yerleşen ve Sakalar olarak anılan bir Türk kavmidir.
Sakalar, M.Ö. 8. ve 4. yüzyıllar arasında, önce Tiyanşan'da, sonra da güneybatı Asya'da yaşayan Turanî kavimler topluluğuna verilen bir addır. Daha sonra bunlara İran kökenli Soğdlar da karışmıştır.
Sakalar, Fergana, Kaşgar, Aral Gölü, Hazar Denizi arasındaki alanda ve bugünkü Rusya'nın güneyinde kalan yerlerde hâkimiyet kurmuşlardı. Bunların inanışları, ölü gömme törenleri ve örfleri, Altaylılarınkinin aynı idi. Hunların ve Göktürklerin âdetlerine de uyuyordu.
Bir yandan İran'lıların, öte yandan Çin'lilerin sürekli baskılarına uğrayan Sakalar, M.Ö.4. yüzyılda devlet olarak ortadan kaldırıldılar. Bugün Yakut Türkleri kendilerine 'Saka' demektedirler


En Eski Türkçe Metin

Altın Elbiseli Adam'ın bir Türk Tigini olduğu anlaşılmaktadır. Mısır piramitlerinden sonra mezarından en çok altın çıkan, baştan başa, her şeyi ile saf altından elbisesi olan veya zamanımıza kalan yalnız odur.
Fakat, Altın Elbiseli Adam'ın mezarında bulunan en değerli şey ne bu altınlardır, ne de diğer eşyalar. Bu mezarda bulunan en değerli tarihi belge, yarısı kırık bir kabın üzerindeki 26 harflik iki satır yazıdır. Bu yazı, tarih ilmîne, özellikle Türk tarihi ve medeniyetine ışık tutan, yeni boyutlar kazandıran bir belgedir.
Bugüne kadar bilinen en eski Türk yazısı, Yenisey ve Orhun anıtlarındaki yazılardı ve bunlar zamanımızdan ondört asır geriye uzanıyordu. Oysa, Esik'teki mezarda bulunan bu yazı 25 asırlık bir belge idi.
Bilim adamları Issık yazısının tercümesi konusunda farklı görüşler sunmuşlardır:
Kazak tarihçi Prof. Olcas Süleymanof'un okuyuşu:
Han uya üç otuzu (da) yok boltı, utıgsı tozıltı.
Anlamı:
Han oğlu 23'ünde yok oldu. tozu savruldu.
Gayneddin Alioğlu Musabay'ın okuyuşu:
Taza as tuvın agannın Eldi ege. Atın, eskerin sagan ar eperedi. Casına cete bakıtındı asasın. Sav bol.
Anlamı:
Temiz çek tuğunu ağabeyinin Sağlam sahip (ol). Atın, askerin Sana şan verir. Yasma yeterek (= büyüterek) Bahtını asasın. Sağ ol.
Dr. Selahi Diker'in okuyuşu:
Han Ong-Er, Çarık,Siz çerik,Bargıl!Erni içigig kötir,Ozgıl!
Anlamı:
Han Onger Çarık. Siz askerler Ayrılın gönüllü katılan kahramanlar.
M. Erçin'in okumasına göre:
Agân er / anga er iç / arakEsiz iç / erik baruk / arakı E iç itkir / az ök
Anlamı:
(yaklasık olarak): "Agan er, çok içtin, aralıksız içtin, keske az içseydin bak simdi yoksun" gibi birşeyler.
Kazım Mirşan'ın okuyuşu:
ögün anonuy aöcü ok .ub ozuç esitisoz ötüonuy oy ekiç ekilaliz at
Anlamı:
Hasmetmeablığını taziz etmekte olduğun (kişi) boynuzlasmıs olan bir ok'dur. O Zeus liderliğine ozarak geçmek suretiyle kozmoslaşma mahalline alınmış olan kamdır.

Kazı devam ediyor

Esik dolaylarında kazılar devam etmektedir. Daha büyük ve başka mezarlar da bulunmuştur. Fakat bunların soyulduğu, değerli eşyaların çalındığı, mezarların bomboş bırakıldığı görülmüştür. Bununla beraber taş lâhidler, yontmalar, çeşitli buluntular, aydınlatıcı belge niteliğindedir.
Esik höyüğünde bulunan altın elbise ve diğer eşyalar halen Alma-Ata müzesindedir.
 
Üst