‘’ Annan ‘’ 2009!..

Katılım
22 Ağu 2008
Mesajlar
204
Tepkime puanı
1
Puanları
0
‘’ Annan ‘’ 2009!..

Annan Planı Kıbrıs Türk Halkının adada ki varlığına son veren tuzak bir plandır denildiğinde ve sanki o dokuz bin sayfalık planı okumuşlar gibi yapılan ikazlara aldırış etmediler!..24 Nisan 2004 tarihinde yapılan referandumda, Kıbrıs Türk’ünü bu plana evet demesi için gerçekleşmesi imkansız vaatler ile kandırdılar!..Ya Rum’lar da bu plana evet deseydi ve bu tuzak plan kabul edilerek yürürlüğe girseydi!..Geride kalan 5 yılda neler değişmiş olacaktı?..İşte bu hafta Rum kesiminde yayınlanan Alithia gazetesi bu değişimleri şöyle özetlemiş:

-29 Nisan 2004: Kimlik- pasaport ibrazı gerekmeden kullanılabilecek iki geçiş noktası açılacaktı.Rum’ların nerede ikamet ettiklerine bakılmaksızın, istenilen herhangi bir yerde ikinci konut edinme hakkı olacaktı.İade edilecek olan toprak, hukuki açıdan Kıbrıs Rum devletine ait olacaktı ve iadelerine kadar denetimi Güvenlik konseyinin yetkisiyle Barış Gücünde olacaktı. Kıbrıs’lı Rum’lar, Yenierenköy, Sipahi ve Dipkarpazda eğitim, din ve siyasi kazanımlarla derhal özerklik statüsü kazanacaklardı.Kıbrıs lirası, bütün Kıbrıslıların parası olacaktı.
-
-Mayıs 2004: İngiliz üsleri arazisinin yarısı Birleşik Kıbrıs Cumhuriyetine verilecekti. Bu arazinin % 90’ınından fazlası Rum eyaleti tarafında olacaktı.
-
-13 Haziran 2004: Avrupa parlementosu seçimleri ile eş zamanlı olarak, Federal parlamento ve her eyaletin parlamentoları için genel seçimler yapılacaktı.
-
-1 Ağustos 2004: BM’in yeni Barış Gücü tam yetki sahibi olacaktı ve Güvenlik Konseyinin yetkisi temelinde misyonunu yerine getirmek için geliştirilecekti..
-
-11 Ağustos 2004: İlk etapta iade edilecek ara bölgenin tamamını, kapalı Maraş’ı ve Erenköy’ü kapsayan topraklar kapsamındaki bölgeler, Kıbrıs Rum eyaletine devredilecekti. 15 bin Rum göçmen, evlerine dönecek ve mallarına yeniden kavuşacaktı.
-
-29 Ekim 2004: İkinci etapta iade edilecek topraklar kapsamındaki Düzce, Taş köy , Maden köy ve Lefke Kıbrıs Rum eyaletine iade edilecekti. 3 bin 200 Rum göçmen evlerine dönecek, mallarına yeniden kavuşacaktı.
-
-1 Ocak 2005: Kıbrıs Türk eyaletinde Türk Lirasının kullanımına son verilecekti.
-
-29 Ocak 2005: 6 bin Türk askeri Kıbrıs’tan geri çekilecekti.Rum Milli Muhafız ordusu ve Türk kuvvetleri silah sistemlerini % 20 oranında azaltacaktı.
-
-29 Nisan 2005: Daimi ikamet veya çalışma izni olmayan Türk vatandaşları Kıbrıs’ı terk edeceklerdi.
-
-29 Haziran 2005: Ömerli, Bademli köy, Gaziler ve Kırklar köyleri Kıbrıs Rum eyaletine iade edilecekti. 4 bin Rum göçmen, evlerine geri dönecek ve mallarına yeniden kavuşacaktı.
-
-29 Eylül 2005: 7 bin 500 Türk askeri daha Kıbrıs’tan çekilecekti..Rum Milli Muhafız ordusu ve Türk kuvvetleri silah sistemlerini % 25 daha azaltacaklardı.
-
-29 Ocak 2006: 7 bin 500 Türk askeri daha Kıbrıs’tan çekilecekti. Rum Milli Muhafız ordusu ve Türk kuvvetleri silah sistemlerini % 25 daha azaltacaklardı.
-
-25 Eylül 2006: Türk ordusunun sayısı, Kıbrıs Türk eyaletinde 6 bin ile sınırlanacaktı. Aynı sayıda Yunan askeri Kıbrıs Rum eyaletinde konuşlanacaktı. Askeri kontenjanlar, kısıtlı silah gücü ile önceden uzlaşılmış 6 kışlada bulunacaktı.
-
-29 Ekim 2006: Güvercinlik, Günebakan, Çayönü, Türkmen köy, Yeşil ırmak, Akdoğan, İncirli, Kuru tepe köyleri ile Maraş’ın kuzey batı bölgesi Rum eyaletine iade edilecek. 12 bin Rum göçmen evlerine ve mallarına geri dönecekti.
-
-29 Nisan 2007: Alay köy, Yukarı ve Aşağı Bostancı, Haspolat ve Maraş’ın kuzeyi Rum eyaletine iade edilecek. 14 bin Rum göçmen ev ve mallarına geri dönecekti. Kıbrıs’lı Rum’lar, Kıbrıs’lı Türk’lerin ikameti amacıyla kullanılmayacak olan Kıbrıs Türk eyaletinde ki mallarının 1/3 nü elde etmiş olacaklardı.
-
-29 Ekim 2007: Güzelyurt kenti ile Gürpınar, Şirin evler, Ağır dağ, Paşa köy, Özhan, Serhat köy, Korkuteli, Çamlı köy, Gemi konağı, Karpaşa, Mevlevi, Kozan, Çamlıbel, Zümrüt köy, Kılıç aslan, Koru çam, Güneş köy, Yeşil yurt, Yeşil ırmak, Dörtyol, Aydın köy, Pirhan, Akçiçek, Vadili Kıbrıs Rum eyaletine iade edilecekti. 33 bin Rum göçmen geri dönecekti.
-
-29 Nisan 2009: Bütün Rum’lar Kıbrıs Türk eyaletinde, her kentin ve köy nüfusunun % 6’sı oranında daimi yerleşme hakkı kazanmış olacaktı. Kıbrıs’lı Rum’lar 3’te bir kriterine uygun olarak mallarını geri alacaklar, Kıbrıs’lı Türk’lerin başka konutlara ( neresi olduğu meçhul!..) taşınmaları tamamlanacaktı!..
-
İşte bundan 5 yıl önce yere göğe sığdırılamayan ve kabul edilmesi için ‘’Yes be Annem’’ diyerek yeri göğü inlettiğimiz Annan planı gerçeklerinin özetleri bunlardır!...

Şimdi bu gerçeklerin ışığında bir kez daha sormak istiyorum: Kıbrıs Türk Halkının bu planda ki kazanımları neler olacaktı?..Rum gazetesinden anlaşıldığı kadarı ile on binlerce yurttaşımızın yaşadığı evleri terk etmesi ve yeni göçler!..Yaşanacak aile dramları, büyük bir toplumsal travma, kargaşa, gözyaşı ve barışa indirilen acımasız bir darbe!..

Neden veren taraf hep Kıbrıs Türk’ü?..Neden tüm haksızlıkların muhatabı?..Onca çekilen acılar, yitirilen canlar, geleceği olmayan nesillerin yaşadığı umutsuz yıllar!..Tarihi boyunca Kıbrıs’ta kendi vatan topraklarından atılmak istenen ve bir türlü rahat bırakılmayan bir halk!..Ama her şeye rağmen pes etmeyen ve her defasında Anavatanı Türkiye’ye olan bağlılığı ile hak ettiği vatan topraklarında dimdik ayakta kalmayı başarmış olan yine bu halk..Yakın tarihte ve dünya coğrafyasının her hangi bir yerinde vermiş olduğu yaşam mücadelesi ile kurmuş olduğu kendi devletini bu kadar hak etmiş başka bir örnek var mıdır acaba?..

Bu kahraman halk, 19 Nisan 2009 tarihinde, kurmuş olduğu ve 25 yıldır yaşayan kendi devletinde; K.K.T.C de yeniden dirilişinin imzasını, yapılan milletvekili seçiminin sonucu ile bir kez daha atmıştır..Atılan bu imza devletinin yaşam garantisidir..Halkın bu iradesini herkes doğru okumalı ve saygı duymalıdır..

Şu anda yürütülen müzakerelerin sonucu da yukarıda özetlenen Annan planından farklı olmayacaktır!..Birleşik Kıbrıs’ın, tek devlet, tek egemenlik ve tek halkın savunulduğu bu görüşmelerden sonra ortaya çıkacak olan gerçek, Kıbrıs Türk Halkının kaybetmesidir!..Kan ve can verilerek elde edilmiş olan tüm kazanımlarımız kaybedilmiş olacaktır..

O halde seçimler sonucunda elde edilen bu son şans çok iyi değerlendirilmelidir. Devletin yaşatılacağını, elde edilen kazanımlarımızın savunulacağını ve Ay Yıldızlı Bayraklarımızın gönderden indirilmeyeceği sözünü vererek halkımızdan tek başına iktidara gelecek kadar oy alan UBP’ni ve değerli lideri Sayın Eroğlu’nu çok zor bir görev beklemektedir!..Ya sandıktan çıkan halkın iradesine uygun politikalar uygulayarak AKEL-CTP ortaklığı ile oluşan Birlesik Kıbrıs oyununu bozacaktır!..Ya da seçimlerin hemen ardından Anavatan hükümetinden gelen tam destek ile rahatlayan Sn. Talat ile birlikte uyum içerisinde çalışacak ve yürütülen müzakerelere engel olmayacak ama yeri geldiğinde de, hükümet olmanın ve halkın iradesinin ağırlığını ve K.K.T.C devletinin varlığını da hissettirecektir.Gerçekten zor bir görev!..

Aslında gerçek olan şudur ki!..Türkiye’nin evet demeyeceği hiçbir çözüm şeklinin Kıbrıs’ta yürürlüğe giremeyeceğidir. Bunu da Türkiye’nin AB sürecinde uygulayacağı politikalardan çok, AB’nin Türkiye için düşündüğü üyelik modeli belirleyecektir!..Pek tabiidir ki bu model Türk Milletinin kabul edebileceği ve Milli menfaatlerimize uygun olan şartları içermelidir..Bekleyelim ve görelim!..

Atilla ÇİLİNGİR.
 

SALUR

Dost Üyeler
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
859
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
(the_aci_show)
Cevap: ‘’ Annan ‘’ 2009!..

Bunlar kimin toprağını kime veriyorlar ya.
Kıbrıs Türk'tür Türk kalacak işlerine baksın onlar
.
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: ‘’ Annan ‘’ 2009!..

Bizi yüzyüze mücadelede yıkamayacağını anlayan Amarika Birleşik devletleri ve Batı emperyalizmi son yarım yüzyıllık dönemde Truva Atı kullanma yöntemini seçerek bizi içten vurma metodunu uygulamaya başlamıştır.. Türk'ü immün sistemini çökerterek onu idare edenleri kurgulayarak, bu gibileri teşvik ve destekleyerek ve devlet adamı olmayan, sadece kendisini ve zenginleşmesini düşünen, Vatan, Millet, Bayrak, Türk'lük kavramları umurunda olmayan insanları kullanmak suretiyle Türk'ü zafiyete düşürerek, kaleyi içten yıkma metodunu, demokrasi denilen ve her yöne çekilebilecek elastikiyetteki bir rejimin kural ve olanaklarından yararlanarak hareket etmeyi tercih ettiler. Bunda da muvaffak oldular. Türk devletinin ve milletinin çıkar ve menfaatleri umurunda olmayan idareciler, palikarya ve diğer muhataplarıyla kapalı kapılar ardında "yol haritaları" çizerek hep verdiler Türk Ulusu adına, hep verdiler. Ama 19 Nisan'da Kıbrıs Türk'ü büyük bir "kendine sahipleniş ile" "kendine dönerek" bu melun plana DUR dedi. Bunu devamı gelecektir. Kurulacak yeni hükümet atacağı adımları hep Kıbrıs Türk'ünün çıkar ve menfaatleri ve istikbali yönünde atacak ve Büyük Türk Birleşmesine kadar KKTC var ve özgür olacaktır.

Sayın Komutanım, bilgilendirici ve yönlendirici yazınız için size teşekkür ederim. Bu arada bir Türk olarak içimi acıtan gündemde mevcut bir diğer acılı durumu sizinle ve kardeşlerimle paylaşmak istiyorum. Bunun acil gerekliliğini ve önemini gören ve hisseden bir Türk olarak. Muhakkak aşağıda yazacağım konuda her Türk gibi sizlerde aynı düşünceleri muhakkak taşımaktasınız.

Türk'ün onur ve varoluş mücadelesi Kıbrıs ve Anavatan'la birlikte Azerbaycan'da da devam etmektedir. Azerbaycan'da bilhassa Dağlık Karabağ'da Türk insanı zulüm görmekte, Amerikan Başkanının Türkiye ziyareti sonrası TBMM de verdiği direktif mahiyetindeki beyanat sonrası Türkiye Yöneticileri Azerbaycan Türk'ü kardeşlerimizi kıracak ve rencide edecek, varoluş mücadelesinde zayıflatacak adımlar atar gibi görünmektedir. Anayasasındaki hükümler ve Bayrağındaki formatla Türk Topraklarında gözü olduğunu açıkça ortaya koyan, tarihte Osmanlının son döneminde doğu Anadolu'da katliamlar yapan, Türk insanlarını kafalarını keserek kale direği ve top yapıp futbol maçı yapacak kadar gözü dönmüş, yakın dönemde Türk Yurt dışı temsilci ve diplomatlarını terör ve tedhiş eylemleriyle katleden ermeniye idarecilerimizin bu yakınlık ve anlayışlarını bir Türk insanı olarak anlayamıyorum. Türkiye ve Türk Ulusuna nefretle kuşanmış bir bakış tarzı ve ondan vatan toprağı dahil bir şeyler koparmak arzusunda olan ermeniyle değil yol haritası çizmek, kendi gücü olmadığından, ağabeylerinin arkasına sığınıp, onları kullanarak Türk'ü baskı altına almak isteyen bu zavallılara kuru ekmek bile vermek caiz değildir. İçinde bulunduğu zayıf ekonomik durumdan kurtulmak ve denize açılmak isteyen ermenistan, gösterdiği bütün hasmane ve düşmanca tutum ve dünyanın her yerinde soydaşları ermeni lobilerinin bitmek bilmez bir hırs ve nefretle yaptıkları çalışmalarla Dünya devletlerini bize kurgulayarak aleyhimize çalışmasına rağmen, sanki bizi sınır kapılarını açmak mecburiyetinde imişiz gibi bir duruma düşürmek ve politik zafiyete uğratmak çabalarını görüşme masalarına taşımak ve kendisini bize muhatap kabul ettirmek istemektedir. Biz de siyasi davranışlarla bu yöne doğru kendi kendimizi götürür gibi bir durumda olmaktayız. Bunu bir Türk insanı olarak kabul etmek mümkün değildir.

Türk'ün yücelmesi, Dünya milletler topluluğu içinde özgür, bağımsız ve güçlü bir ulus olarak yerini alması amacında olduğunu bildiğim bir platform olarak Kıbrıs 1974 Otağında da her zaman kıymetli ve Türk'e göre, Türk'ün çıkarına uygun yazılar yazan, fikir ve görüş serdeden değerli Otağ mensubu kardeşlerimin bu konuda biraz seslerini yükseltmeleri, İdarecilerimize yönlendirici mahiyette görüş ve düşüncelerini belirtmeleri konusunda bir yoğunlaşma ve hareket beklediğimi umut ve saygılarımla arz ederim.
 

Levent Akıncı

Onursal Üye
Katılım
12 Eyl 2008
Mesajlar
49
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: ‘’ Annan ‘’ 2009!..

Sayın komutanım; Ellerinize sağlık. Kutsal Kıbrıs 1974 birlikteliğine üye olan tüm kardeşlerimiz yazınızın aynı zamanda bir ibret belgesi olduğunu anlayıp belge depolarına alacaklardır. Nitekim ben öyle yaptım. O günlerde yumuşak kalpli Türk insanına bu planın nasıl olduğu anlatılmadan AB hayalindeki getirileri salık verilmiş ve Türk insanı aldatılmıştı. Şimdi bu yazınızla anlayacağımız şudur. Bir bilene sormadan karar vermeyelim. Kardeşlerimiz yazdıklarınıza bir baksın, uygulama olsa idi elimizde ne kalacaktı? Kocaman bir ''hiç''. Saygılar sunarım.
 

Volkan

-Otağ Hanı-
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
969
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Altaylar
Cevap: ‘’ Annan ‘’ 2009!..

sayın ;Atilla ÇİLİNGİR komutanım,degerli yazılarınız ve yorumlarınız bizim için çok degerlidir. elimizden geldigince bu güzel yazılarınızı her yerde paylaşmak ,her kesimi bilinçlendirmek bizlerin asli görevidir. komutanım: ister annan planı ,ister abd ve işbirlikçileri asla Kıbrıs ı bir rum adası yapamayacaklardır. Kıbrıs her zaman TÜRK TÜ ,TÜRK ÜNDÜ VE TÜRK kalacaktır.vatan için çarpan bunca kalp varken inşaallah oyunları boşa çıkacaktır. saygılarımla. TTK TMT.
 
Üst