Cevap: ‘’ Annan ‘’ 2009!..
Bizi yüzyüze mücadelede yıkamayacağını anlayan Amarika Birleşik devletleri ve Batı emperyalizmi son yarım yüzyıllık dönemde Truva Atı kullanma yöntemini seçerek bizi içten vurma metodunu uygulamaya başlamıştır.. Türk'ü immün sistemini çökerterek onu idare edenleri kurgulayarak, bu gibileri teşvik ve destekleyerek ve devlet adamı olmayan, sadece kendisini ve zenginleşmesini düşünen, Vatan, Millet, Bayrak, Türk'lük kavramları umurunda olmayan insanları kullanmak suretiyle Türk'ü zafiyete düşürerek, kaleyi içten yıkma metodunu, demokrasi denilen ve her yöne çekilebilecek elastikiyetteki bir rejimin kural ve olanaklarından yararlanarak hareket etmeyi tercih ettiler. Bunda da muvaffak oldular. Türk devletinin ve milletinin çıkar ve menfaatleri umurunda olmayan idareciler, palikarya ve diğer muhataplarıyla kapalı kapılar ardında "yol haritaları" çizerek hep verdiler Türk Ulusu adına, hep verdiler. Ama 19 Nisan'da Kıbrıs Türk'ü büyük bir "kendine sahipleniş ile" "kendine dönerek" bu melun plana DUR dedi. Bunu devamı gelecektir. Kurulacak yeni hükümet atacağı adımları hep Kıbrıs Türk'ünün çıkar ve menfaatleri ve istikbali yönünde atacak ve Büyük Türk Birleşmesine kadar KKTC var ve özgür olacaktır.
Sayın Komutanım, bilgilendirici ve yönlendirici yazınız için size teşekkür ederim. Bu arada bir Türk olarak içimi acıtan gündemde mevcut bir diğer acılı durumu sizinle ve kardeşlerimle paylaşmak istiyorum. Bunun acil gerekliliğini ve önemini gören ve hisseden bir Türk olarak. Muhakkak aşağıda yazacağım konuda her Türk gibi sizlerde aynı düşünceleri muhakkak taşımaktasınız.
Türk'ün onur ve varoluş mücadelesi Kıbrıs ve Anavatan'la birlikte Azerbaycan'da da devam etmektedir. Azerbaycan'da bilhassa Dağlık Karabağ'da Türk insanı zulüm görmekte, Amerikan Başkanının Türkiye ziyareti sonrası TBMM de verdiği direktif mahiyetindeki beyanat sonrası Türkiye Yöneticileri Azerbaycan Türk'ü kardeşlerimizi kıracak ve rencide edecek, varoluş mücadelesinde zayıflatacak adımlar atar gibi görünmektedir. Anayasasındaki hükümler ve Bayrağındaki formatla Türk Topraklarında gözü olduğunu açıkça ortaya koyan, tarihte Osmanlının son döneminde doğu Anadolu'da katliamlar yapan, Türk insanlarını kafalarını keserek kale direği ve top yapıp futbol maçı yapacak kadar gözü dönmüş, yakın dönemde Türk Yurt dışı temsilci ve diplomatlarını terör ve tedhiş eylemleriyle katleden ermeniye idarecilerimizin bu yakınlık ve anlayışlarını bir Türk insanı olarak anlayamıyorum. Türkiye ve Türk Ulusuna nefretle kuşanmış bir bakış tarzı ve ondan vatan toprağı dahil bir şeyler koparmak arzusunda olan ermeniyle değil yol haritası çizmek, kendi gücü olmadığından, ağabeylerinin arkasına sığınıp, onları kullanarak Türk'ü baskı altına almak isteyen bu zavallılara kuru ekmek bile vermek caiz değildir. İçinde bulunduğu zayıf ekonomik durumdan kurtulmak ve denize açılmak isteyen ermenistan, gösterdiği bütün hasmane ve düşmanca tutum ve dünyanın her yerinde soydaşları ermeni lobilerinin bitmek bilmez bir hırs ve nefretle yaptıkları çalışmalarla Dünya devletlerini bize kurgulayarak aleyhimize çalışmasına rağmen, sanki bizi sınır kapılarını açmak mecburiyetinde imişiz gibi bir duruma düşürmek ve politik zafiyete uğratmak çabalarını görüşme masalarına taşımak ve kendisini bize muhatap kabul ettirmek istemektedir. Biz de siyasi davranışlarla bu yöne doğru kendi kendimizi götürür gibi bir durumda olmaktayız. Bunu bir Türk insanı olarak kabul etmek mümkün değildir.
Türk'ün yücelmesi, Dünya milletler topluluğu içinde özgür, bağımsız ve güçlü bir ulus olarak yerini alması amacında olduğunu bildiğim bir platform olarak Kıbrıs 1974 Otağında da her zaman kıymetli ve Türk'e göre, Türk'ün çıkarına uygun yazılar yazan, fikir ve görüş serdeden değerli Otağ mensubu kardeşlerimin bu konuda biraz seslerini yükseltmeleri, İdarecilerimize yönlendirici mahiyette görüş ve düşüncelerini belirtmeleri konusunda bir yoğunlaşma ve hareket beklediğimi umut ve saygılarımla arz ederim.