Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı İdaresinde Kıbrıs

GökTürk

Kurucu
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,015
Tepkime puanı
2
Puanları
38
Yaş
59
Konum
C¤ KIBRIS
Web sitesi
www.kibris1974.com
kutlubayragim9dl5cqqm4.gif


Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı İdaresinde Kıbrıs
Thursday, 02 August 2007
Tarih, milletlerin hâfızası, aynı zamanda aynasıdır. Milletler, tarihleri ile yaşarlar. Tarihi yapan, yine milletin, toplumun gösterdiği kahramanlık ve özveridir. Bunları yapanları, gelecek nesillere duyurmak, tanıtmak ve nesilden nesile aktarmak, yine o milletin mensuplarının görevidir.
Kıbrıs, coğrafî açıdan Anadolu'nun bir uzantısı, tarihî açıdan da yaklaşık beşyüz yıldır insanı, kültürü ve eserleriyle Türk varlığının ayrılmaz bir parçasıdır.
Osmanlı Devleti, 1571 yılında Kıbrıs adasının fethinden sonra her fethettiği ülkede olduğu gibi Kıbrıs adasında da Türk adalet ve idarî düzeninin sağlanabilmesi için bir takım tedbirler almıştır. Bunların başında, herşeyden önce oranın tahririnin yapılması, kanunlarının düzenlenmesi, vergi sisteminin İslâm ve Türk örfî hukuku çerçevesinde ıslah edilmesi gelmiştir.

Nitekim müslüman olmayan halka daha önce konmuş olan birçok vergi, Osmanlı Türkleri tarafından zulüm olarak nitelendirildiğinden kaldırılmış veya çok aza indirilmiştir.Bu düzenlemeye parelel olarak bir de iskân politikası yürütülmüştür. İskâna tabi tutulanlar, belli bir süre vergiden muaf tutulmak ve yerleştikleri yerler kendilerine mülk olarak verilmek gibi şartlarla nakledilmiştir. Öte yandan bunların değişik mesleklere mensup kişiler olmasına da özen gösterilmiştir.

Kıbrıs adasına Türklerin iskânı, buranın Anadolu'ya karşı Batı'nın bir üssü olmasının engellenmesinin yanısıra, ekonomik açıdan da değer kazanmasına sebep olmuştur.

Vaktiyle Osmanlı Devleti'nden kopan ve halkının büyük bir kısmını Türklerin oluşturduğu birçok ülke vardır. Bunlardan büyük kısmı tarihi süreç içerisinde eriyip gitmiştir. Kıbrıs Türkü, bunların akıbetine uğramamış, yılların baskılarına ve sıkıntılarına dayanarak bugünlere gelebilmiştir. Tarih boyunca Kıbrıs topraklarına göz diken ve Kıbrıs Türkünü yok etmeye yönelik bütün faaliyetler, Kıbrıs Türkünün gücüne güç katmış, imanını daha da kuvvetlendirmiş ve gerektiği zaman her türlü baskılara canı ve kanı pahasına göğüs gererek varlığını devam ettirmiştir.

Kıbrıs'ın Osmanlı idaresinden çıkışından bu yana, Kıbrıs Türkleri, dillerini, dinlerini, milli kültür ve şereflerini korumak için kendilerine yapılan saldırılara karşı meşru müdafaa haklarını kullanmışlar, hiç bir zaman saldırgan olmamışlardır. Kıbrıs Türk toplumu, yıllarca yabancı idare ve kültürlere karşı azimle direnmesini bilmiş, her türlü baskıya rağmen, kendi benliğini yitirmemiş ve asla aslından feragat etmemiştir. Büyük Türk ulusunun kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkı, bugünlere bu ruh, bu inanç ve bu tarih bilinciyle ulaşmıştır. Kıbrıs Türkü, yüzyılı aşkın bir zamandır bütün zindeliğini, gücünü, imanını ve moralini bozmadan şerefli kimseler olarak yaşayabilmiştir.

Kıbrıs davasının bügünkü aşamasına gelmesinde en önemli etkenlerden birisi, Kıbrıs adası ve adada yaşayanlar hakkında tam ve doğru bilgilerin yeni nesillere aktarılamamasıdır. Bugüne kadar Osmanlı Devleti döneminde Kıbrıs adası üzerinde yaşayan müslim ve gayr-i müslimlerin nüfusları, arazileri ve Kıbrıs adası üzerinde Türkler tarafından tesis edilen vakıflar hakkında ciddî çalışmalar yapılamamıştır. Adadaki Türk varlığının, belgelere dayalı olarak ve doğru bir şekilde ortaya çıkarılamaması, gerçeklerin çok geç anlaşılmasına neden olmuştur. Özellikle Osmanlı Devleti tarafından Kıbrıs adasına verilen önemin gözler önüne serilmesi ve objektif olarak ilim adamları tarafından geçmişe yönelik araştırmaların yapılması Kıbrıs Türklerinin geleceği açısından da son derece önemlidir.

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı'nda bulunan ve bugüne kadar üzerinde hiç bir çalışma yapılmamış olan Kıbrıs Nüfus ve Temettuât Defterleri üzerinde yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıkartılan Kıbrıs'ın müslim ve gayri müslim nüfusu ve bu insanların arazilerinin miktarı ile KKTC Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü Arşivi'nde bulunan defter ve belgeler üzerinde Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı'mız uzman elemanları tarafından yapılan araştırmalar sonucu Kıbrıs Türkleri'nin nüfusları, mal varlıkları ve Türk vakıflarının vakfiyeleri ile ilgili gerçekler, Kıbrıs sorununun kalıcı ve gerçekçi bir çözüme kavuşturulması yolunda gerek ilim adamlarına, gerekse uluslararası siyasetçilere büyük ölçüde yardımcı olacaktır.

Yıllardır spekülasyon konusu olan Kıbrıs Türkleri'nin nüfusları ve bunun Rumlar'a göre oranları, ülke toprakları üzerinde sahip oldukları mal varlıkları ve bu mal varlıklarının Rumlar'ınki ile olan oranları Kıbrıs Türkü'nün hem nüfus olarak hem de sahip oldukları arazi vs. gayri menkuller açısından azınlık olmayıp ülkenin aslî sahipleri oldukları bu çalışma ile netlik kazanmış ve noktalanmış olmaktadır.

Kıbrıs sorununda uluslararası alanda büyük bir boşluğu dolduracağına inandığımız bu eserin yayına hazırlanmasında emeği geçen Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı personeline teşekkür ediyorum.

Ayrıca, Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülen çalışmalara her zaman destek olan ve yayınlanmasına imkân sağlayan Başbakanlık Müsteşarı Sayın Ahmet ŞAĞAR ile Müsteşar Yardımcısı Sayın M. Selçuk POLAT'a teşekkürlerimizi sunmayı görev bilmekteyiz.

Eserin ülke içinde ve uluslararası alanda Kıbrıs sorunu üzerinde çalışmalar yapan ilgililere yararlı olması en samimi dileğimizdir.

Dr. Yusuf SARINAY
Devlet Arşivleri Genel Müdürü
 
Üst