Ebul Gazi Bahadır Han
Türk Milleti öyle büyük ve ulu bir millettir ki, insan yüz sene yaşasa, yedi yaşında kalemi eline alsa, gece gündüz demeyip yazmaya başlasa ve ilahi bir aydınlık ve bir bilgi kaynağı insanın kulağına durmadan , Türk milletinin Tarihini fısıldasa, iki elin on parmağı ile doksan üç sene durmadan yazsa, yinede Türk Tarihini tam yazdım diyemez.
Fahreddin Mubarekşah
Adem zamanından bugüne para ile satın alınan kölenin padişah olduğu görülmemiştir.Yalnız buna Türkler müstesnadır.
(Memluk Kölemenleri buna en güzel örnek)
Cihan halkının hepsi kendi yurtlarında kendi ehil ve aşireti arasında aziz ve mükerrem olur.
Yabancı yurda giderse hor ve zelil olur.Hürmeti kalmaz.Yalnız burada Türklerin durumu aksidir.Onlar yurtlarında iken diğer Türklerden farksızdırlar.Fakat oradan ayrılıp ,müslüman memleketlerine geldiği zaman kadir ve kıymeti artar,Emir ve Sipehsalar olurlar.
Alp Er Tunga’nın söylediği rivayet edilen söz.
Türk sedef içinde bulunan bir inci gibidir.Kendi yurdunda bulunduğu zaman kadri kıymeti bilinmez.Lakin oradan çıktığı zaman denizden ve sedeften çıkmış inci gibi kıymetlenir.Hükümdar taçlarının ve gelinlerin süsü olur.
(Son iki söz Türklerin tarihi Üstün Millet görüşünü çok iyi ve apaçık yansıtan muhteşem sözlerdir)
Kaşgarlı Mahmut
Gördüm ki Görklü Tanrı devlet güneşini Türklerin burçlarından doğurmuş, onlara Türk adını kendisi takmış.
Ahmedi’nin Türklerin en döğüşçü millet olduğunu anlatan şiiri;
Var anda bin tümen Türk-i kemankeş
Ki çıkar ok-ı peykanından ateş
Ali Şir Nevai
Türk dilinin olgunluğu yüksekliği bunca delillerle ortaya konduktan sonra,bu halk ortasında yetişen şairler,sanat sahipleri artık yabancı dillerle şiir söylememelidir.
(Bugün yurdumuzda müthiş bir kasırga gibi esen Yabancı dille şarkı söyleme merakı olan sanatçı adlı soytarılara Atalardan kalma bu öğüt yarın onların yüzüne şamar olacaktır)